13. Bölüm Star Night (Düzenlendi)

15.5K 983 157
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

         Carlos, ekibine ve çalışma arkadaşlarına gecenin tadını çıkarmaları için bütün cömertliğini göstermiş en özel locayı onlar için ayırtmıştı. Hep birlikte eğleniyorlardı. Carlos kutlama nedeniyle kendi özel imalatları olan kaliteli şaraplardan getirtmişti, bedava ikramı bulmuşken herkes içkinin dibini vuruyor, şarap şişeleri sırasıyla boşalıyordu. Çalışanlardan bazıları çok çabuk sarhoş olmuş, dengelerini kaybetmeye başlamışlardı çoktan.

         Carlos kendileri için gecenin erken bitmesini istediğinden bütün ikramları önden hazırlatmıştı. Bir an önce geceyi bitirip şu kızla ilgili planlar yapması gerekiyordu çünkü. Artık başka çaresi kalmamıştı. Kızın huyu suyu ne olursa olsun yanında tutacaktı, kararlıydı bunda Carlos.

          Bu sırada kulüp bayağı kalabalıklaşmış, hiç olmadığı kadar dolup taşmıştı. Bu Carlos'a ilginç geldi. Burası elit bir gece kulübüydü ve müşteriler konusunda oldukça seçiciydiler. Bu geceye kadar böyle bir kalabalık görmemişti. Bu arada Tao'nun hala gelmediğini fark etti. Gece bitmeden onun da aralarında olmasını istiyordu. Tüm bunları düşünürken masanın üstünde yanıp sönen telefonundan Hugh'un aradığını fark etti, gürültüden telefonun sesini duyamamıştı. "Evet, Hugh söyle." dedi. Hugh'un dediklerini duyar duymaz hemen yerinden kalktı ve telefon kulağında etrafı izlemeye başladı. Ama Hugh'un söylediği kişileri göremedi. Demek küçük cadısı buraya gelmeyi kafasına koymuştu, o yüzden mi kulübün önünde durmuş, bir de poz vermişti?

        Koskoca Carlos Sebastiano, küçücük bir kız için ne hallere düşmüştü ama umursamıyordu. Oldukça heyecanlanmıştı. Onu tekrar etiyle kemiğiyle karşısında görmek istiyordu. Pür dikkat kızı bekliyor, ana giriş kapısından gözlerini alamıyordu. Dikkat etmezse kaçıracakmış, hiç göremeyecekmiş gibi ısrarla sabit bakıyordu. Ve nihayet kapıdan girmişti kızı.

         Genç kız içeri adım atar atmaz kalabalığı görünce birden afalladı. Ürkekliğini ve çekingenliğini bir kenara bırakıp rahatlayabilmek için ellerini yüzünden geçirmiş ve simsiyah saçlarını geriye doğru savurmuştu. Carlos onun bu hareketini gözünü kırpmadan izlemiş, yüreğine bir şeylerin ince ince battığını hissetmişti. Ah bir bilebilseydi keşke; neden bu kadar içi sızlıyordu onu görünce, neden yüreğinde daha önce hiç yaşamadığı heyecanlar duyuyordu? Aslında kendine sorduğu bu soruların cevabını bal gibi de biliyordu Carlos. Onun annesine benzerliğini fark ettiğinden beri kalbi bu kız için bir başka atıyordu çünkü. Özlediği, beklediği hayalindeki kadındı o, Carlos bunu yüreğinden hissediyordu.

        Duygusallığı bir kenara bırakıp da tekrar sert mizaçlı Carlos olduğunda, kızın arkasından gelen uzun boylu yerliyi gördüğü anda bütün şalterleri attı. Yine mi? Hala mı? Hugh bunun icabına bakmayacak mıydı? Serap da bu yerliye hala mı yüz veriyor, onu peşine takıyordu? Yok, bu adam artık sınırlarını zorluyordu, onun cezasını da kendi elleriyle verecekti.

UZUN BEYAZ BULUTLARIN ÜLKESİNDE BİR SERAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin