Düzenleme yaparken bölüm kazayla silindi tüüühh! Ne yapabilirim bilemedim arkadaşlar! ...Şimdi bütün yorumlar falan silindi mi sahiden , bütün okunmuşluklar ah bu çok kötü oldu çok... ay gerçekten içim yandı şimdi...
Benim güzel arkadaşlarım benim canlarım, bu güzel moral ve desteğinize o kadar çok mutlu oldum ki buradan hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çok sevgili;
nurayozgecacar
Madam_Apple
reyyanckr
maviivam
Denizz_-Cakmak
sedagizemm
meryemsu33
hayalprest2017
Yoldaas38
Kaderbl
Roz_Dawson
80meltem
zeliscoskun587
Fatma3207
Destina_dgp
yusufvegss
sevgialkan1907
AsumanAkkoyun
değerli arkadaşlarıma, canlarıma ithaf ediyorum bu bölümü...
Şimdilik burada olmayan ama varlıklarından gurur duyduğum daha bir çok arkadaşlarıma da ithaf ediyorum her birini ayrı ayrı seviyor saygılarımı yolluyorum.
**************************************************************************************
Sevgili arkadaşlarım bu benim ilk hikayem olduğu için, henüz yeni adımlarla emekliyorum. Bana desteğini esirgemeyen, inanarak arka çıkan yazar arkadaşlarıma buradan sevgilerimi yolluyorum. Ve bölümler boyunca sırasıyla tüm arkadaşlarıma içtenlikle ithaf edeceğimi belirtiyor, hepinizi öpüyorum.
Sevgili @meryemsu33 , @maviivam ve hickimse33 büyük destekleriniz için sizlere teşekkür ediyorum.
**************************************************************************************
Serap Ayça, yelkenliler şehrinin birbirinden lüks, beyaz teknelerinin olduğu, denize nazır doyumsuz manzarası eşliğinde elit bir kafede otururken derin bir nefes aldı. Önce göçmenlik bürosuna uğrayıp oturma izin belgesini onaylattıktan sonra gereken işlemlerini tamamlamış, okuluna uğrayıp kayıt işlerini sorunsuz halletmişti. İşte şimdi Yeni Zelanda'lılar kadar özgür ve rahattı artık. İstediği işe girebilir, okuluna gidebilir ve istediği gibi özgürce yaşayabilirdi. Sevgiyle sarıldı Şeyma'nın masanın üstünde duran zarif ellerine. "Ah ne kadar mutluyum, hepsi senin sayende güzel arkadaşım. Şeymaaa, seni çok seviyorum, canım beniiimm!" dedi ve coşkuyla genç kızın ince parmaklarını sımsıkı kavrayarak elini öptü, yanağına dayadı.
Şeyma bu sıcak ve içten duyguların, gözlerini sulandırmasına izin vermeyerek, "Ben de seni seviyorum bir tanem, sen buradasın, benim yanımdasın ya, hiçbir şey umurumda olmaz artık. Ben de çok mutluyum, iyi ki geldin Serap, birlikte çok şeyler yapacağız seninle, bekle de gör macera bizi bekliyooor." diyerek kollarını Serap Ayça'ya sardı sevinçle. Şeyma, Serap Ayça'nın ikinci adını hiç kullanmazdı. Ona hep Serap derdi ve halen de öyle diyordu. Fakat Şeyma dışında kimselere ön adını söyletmiyordu genç kız, çünkü iki adını da çok seviyordu. Serap adını babası, Ayça adını da annesi vermişti ona. Serap çölde uzaktan görüldüğü zannedilen su ve yeşillik hayaliydi, Ayça ise ayın yeni hali, hilal haliydi ki , bayrağımızın simgesi ay yıldızlı hilalden dolayı Serap Ayça için çok büyük bir anlamı vardı. Bu yüzden iki ismini bir arada kullanmayı kendine ilke edinmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZUN BEYAZ BULUTLARIN ÜLKESİNDE BİR SERAP
RomanceSerap Ayça, hayallerini gerçekleştirmek üzere, bu yepyeni dünyaya ayak basmıştı. Uzun beyaz bulutların ülkesine... Hayalinin ülkesi Yeni Zelanda'ya... Büyük hayaller, büyük umutlarla gelmişti. Onu nelerin beklediğini bilmiyordu ama, daha adımı...