35. Bölüm - Şeyma'ya Rest

11.2K 720 133
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


          Serap Ayça uyandığında, Carlos'un kollarındaydı. Odanın içi tamamen kararmıştı. Yağmur hafif şiddetiyle yağıyor ve perdesiz camlardan gecenin karanlığında bile rahatlıkla görülüyordu. Sessizce serpilen yağmur damlaları karanlığın tek ışıltısı olarak cansızca camlara çarpıyor ve aşağı doğru sessizce süzülüyordu.  Zifiri karanlıkta içine dolan ürpertiyle Carlos'un kollarına daha da sokuldu. Şu an, her zaman, hayatı boyunca hep olması gereken yerdeymiş gibiydi Carlos'un kollarında. Mutluydu, olumsuz hiçbir şeyi düşünemiyor, hiçbir pişmanlık duymuyordu. Sevmek, aşık olmak güzel bir duyguymuş meğer, kedini gerçekten çok mutlu hissediyordu Serap Ayça. Bu duygular içinde Carlos'a iyice sokuldu ve onun yüzünde dudaklarıyla keşfe çıktı. Rastgele neresi gelirse öpüyordu, önce burnunu sonra, yukarı doğru uzanıp alnını, sırasıyla gözlerini, yanaklarını, çenesini öptü ve en sona dudaklarını sakladı.

Carlos, Serap Ayça'nın kıpırtısıyla uyanmış, karanlığa alışan gözleri ile onu izlemişti. Serap Ayça'nın bedenini kendininkine bastırarak, ona sarılmanın keyfini çıkarıyordu. Serap Ayça'nın onun yüzünde oynadığı küçük oyunlarla uyanan duygularının dürtüsüne engel olamayıp, dudaklarındaki dudaklarını derinden öpmeye başladı. Öptükçe daha da derinleşen arzuları aynı anda tutuşarak alev aldı ve birbirlerinin vücutlarında aşkı, tutkuyu yeniden yaşadılar. Dışarıda yağmurun narin sesi ve ırmağın coşkun şırıltısı onların bu tutku dolu gecelerine doğanın sunduğu bir melodi gibi eşlik ediyordu. Carlos bu melodinin uyumlu ritmine kapılarak sonsuzmuş gibi gelen bütünleşmenin ardından, Serap Ayça'nın içine tüm coşkusuyla aktı. Rahatlamanın verdiği rehavetle genç kızın üstüne uzanırken onu ezmemek için hemen yana çekildi. Onu hiç bırakmak istemiyormuş gibi sımsıkı sarılmaya devam etti.

Serap Ayça yüreğinde filizlenen daha önce hiç bilmediği bu duyguları Carlos ile yaşamaktan mutlu, içindeki coşkuyu artık kendine bile tarif edemezken karnı guruldamaya, midesi kazınmaya başladı. Serap Ayça'nın midesinden gelen gurultular Carlos'un midesine eşlik edince kahkahayla güldüler. Carlos yataktan hızla kalktı ve Serap Ayça'yı bir hamlede kucaklayıp banyoya götürdü. Birlikte banyonun da keyfini çıkardıktan sonra, Serap Ayça kıyafeti olmadığı için yine Carlos'un penyelerinden birini giydi. Carlos'un yanına gidip, duygularının ifadesi olarak varlığından duyduğu mutluluğu arkasından beline sarılarak gösterdi. 

Carlos onu elinden tuttu ve merdivenlerden indirdi, mutfağa götürdü. Masanın üstü gündüz Serap Ayça'nın hazırladığı yiyeceklerle doluydu. Serap Ayça utandı, evden gitmeseydi bütün bunları afiyetle yiyeceklerdi. Özenle hazırladığı bunca şey artık soğuduğu ve katılaştığı için kötü görünüyordu. Hemen dolabı açıp, yine hâlihazırda yapabileceği şeylere göz gezdirdi. Domates, biber ve yumurtaları çıkarıp güzel bir menemen yapmaya karar verdi. "En pratiği bu." diye düşündü. Onu hayranlıkla izleyen Carlos'a bakarak göz kırptı ve "Ne seni, ne beni aç bırakmayacağım mi querido,(sevgilim) hala yapabileceğimiz bir şeyler var, en kolayından hem de." diyerek tavayı eline aldı.

UZUN BEYAZ BULUTLARIN ÜLKESİNDE BİR SERAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin