49.bölüm

15K 1K 57
                                    

Mehmet , yüzüne kapanan telefona gergince bakarken yerine oturarak Gurur'u beklemeye devam etti.

Ayse , telefonu kapatırken dedesinin gözlerinin içine bakıyordu .Herşeyi ona anlatmıştı ve Gurur'a yardım etmesi gerektiğini söylemişti.

Dedesine kendi ile olan gerçeklerden bahsetmemişti , Kendi öz oğlunu reddeden biri torununa mı acıyacaktı. Zor bir ihtimaldi ama.m yol bulmalıydı Dedesinden söz aldıktan sonra bebeği ile yurt dışına gidecek bir daha da Mehmet ile asla görüşmeyecekti. Bütün planlarını buna göre yapmıştı.

Dedesi Kuruluş," beni ilgilendiren bu durum yok!"derken Gurur'un annesinin gönderdiği mektubu yumruğununun içinde buruşturdu.

Ayse , çaresiz bir şekilde dedesine bakarken "dedi!"dedi.Verdiği derin nefesi toparlarken "o senin torunun ölen oğlundan kalan son parça!"

Dedesi Mehmet kuruluş bey ,sinirle adeta yaşlı bir kurt gibi ulur gibi uzun bir nefes ile konuştu;" benim bir  oğlum yok.  onun için sizden başka torunumda yok şimdi buradan çık."dediğinde hayal kırıklığı ile son cümlesini kurdu."iyiki ölmüş dayım , ölmüş de bu günleri görmemiş. insanın babasının böyle bir hain olduğunu görse zaten o an ölmek ister."derken sandalyede duran Çantasını da alarak çıktı. Biraz daha kalsa Mehmet Kurtuluş Ayaz'ın göz yaşlarına şahit olacaktı.

Kolay mıydı ? bir babanın evladını reddetmesi . Evladının onurunu çiğneyip geçmesi Elbette kolay atlatmamıştı Mehmet  Kurtuluş bey  o günleri ama sonun da maziye gömmeyi başarmıştı. Ama içi asıl geride kalan tek evladından yediği  kazıktı. Hemen telefonu alarak  Kızını aradı .

"Alo Banu !'dedi.

derin bir nefes alarak "evde seni bekliyorum hemen gel!"  diyerek telefonu kapattı. acı gerçekler kanayan bir yara iken iyi olmak mümkün değildi.yaralar kabuk bağlamalıydı ki biraz olsun nefes alabilsin.

Gurur, aralık olan kapıyı çalarak içeri girdi.  Mehemet ayağa kalkarak "hiç oturma kuzenimle  gezmek istiyorum."diyerek Gurur'un yanına geldi.

Gurur ilk başta şaşırsa da kendini çabuk toparladı. eli ile  dur işareti yaparak başını olumsuz anlamda salladı. eğilerek çantasını alırken Mehmet reddedildiği için sinirlenmiş bir şekilde ona bakıyordu. Ama onu ürkütmek istemiyordu.  Ege'nin biraz önce uzattığı kağıda "Bana biraz zaman ver, bir daha geldiğimde o günü yazmış olarak geleceğim ama.o güne kadar beni arama!" yazarak Mehmet'e uzattı. Mehmet sıkıntı ile nefes verirken elindeki kuşu kaçırmamak için daha fazla sıkmamak   kararı alarak başını sallayarak "beni fazla bekletme"derken  Gurur'un uzun saçlarına uzandı. Gurur kendini geri çekerek  baş selamı verdi. Ve ardına bile bakmadan Çıktı Mehmet sinirle odayı birbirine katarken Gurur çoktan taksiye binmiş , Ege'ye onu yemeğe bekleyeceğine dair bir mesaj atmıştı. 

Ege "işinin bu kadar erken biteceğini bilseydim beklerdim. neyse akşam seninle olacağım keyfine bak ve her mesajıma hemen cevap ver!" sevgi ve uyarı içerikli bir mesaj ile cevap vermişti.

Gurur , bindiği taksiye bir avm'nin adresini verirken Ayse'u mesaj etti. "Ege'ye bir süpriz yapmak istiyorum benimle buluş lütfen Armada'da seni bekliyor olacağım gelirsin değil mi?"

Gurur Ayse'yi seviyordu ve onunla zaman geçirmesinin iyi olacağını düşünüyordu.

Ayse dedesinin yanından geldikten sonra valizlerini doldurmaya başlamıştı. iki gune gidecekti. uçak biletinin  onayını beklerken bir gözü telefondaydı.  Telefona gelen mesaja bakarken Gurur'dan geldiğini görünce yutkunarak okudu , gözleri doldu mesajın son kısmını okurken ona karşı kendini suçlu hissediyordu. telefonu yastığının altına koyarak mesajı görmemezlikten  geldi. En iyisi buydu. Ayse onun için ne yapabilirdi ki en  iyisi buydu. bu olmak zorundaydı.

DİLSİZ (bitti!)Where stories live. Discover now