DİLSİZ (bitti!)

42.bölüm

Ege  , büyük bir tedirginlik ile banyoya zor attı kendini. Bedeninde ki iyileşme sinyalleri onu hep olur olmadık zamanlarda  yakalıyordu. Kendine hakim olmayı en kısa zamanda öğrenmeliydi yoksa rezil olması  yakındı.

Gurur fırında ki börekleri göz ucuyla takip ederken kaynayan suyla çayı demledi. Masaya iki servis tabağı alarak karşılıklı koydu çay tabaklarının üzenlerine çay bardaklarını  koyarak masanın üzerine bıraktı.  Ege'yi börekler olunca uyandıracak  ve böylece börekler dinlenirken   Ege kendine geldiğinde yenecek kıvama gelecekti. 

Birden beline dolanan kollar ve yemek kokusunun yerini şampuan kokusu alınca Gurur yerinde irkildi.Ege ıslak saçlarından damlayan sularla Gurur 'a sarılıyordu. Bir an irkilecek gibi olsa da Ege'nin yakın tavırları  mutlu olmasına sebep oluyordu.

"Çok acıktım." dedi, Ege kulağına doğru eğilerek.

Gurur önünü dönmeden beş parmağını  gösterdi. Bir yandan da önündeki yeşillikleri tabağa koyuyordu.

"Demek beş dakikaya hazır." Dedi.

Gurur başını olumlu anlamda sallayarak. Fırına baktı. Gülümsedi, börekler olmuştu. Hiç istemeyerek Ege'nin kollarından çıktı.  Fırından çıkardığı   böreği tezgahın üzerine bırakırken Ege'de tezgahla birleşik olan. Mutfak masasına yerleşti. 

Ege, sıcak böreğe sabırsızca uzanınca , Gurur  eli yanacak korkusu ile elinin üzerine vurarak yanaklarına doldurduğu havayı  eline doğru üfürdü.

Ege,tek kaşı  havada öylece Gurur'a bakarken "ne kadar tatlı olduğun hakkında hiç bir fikrin yok değil mi?"Dedi.

Gurur mutluluk ile gülümserken  spatula ile aldığı böceklerden bir kaçını  servis tabağına koyarak EGE'NİN önüne bıraktı.  Gurur'u rahat bırakmak ve aç olan karnını doyurmak için böreklere odaklandı.

"Ben böreği, çorbayı kaynar severim. Çayda var mı?" Diyerek rulo halinde olan böreğin tek ısırışta  neredeyse 3de birini  yemişti.

Birlikte yedikleri yemekten sonra Ege içeri geçip koltuğa oturdurduğunda  televizyonu açarak gezinmeye  başladı. 

Gurur elinde yazdığı kağıt ile içeri gelerek  Ege'ye yazdığı kağıdı uzatarak elinde ki kalemi avucunun içinde  sıkarak yanına oturdu.  

Ege, kağıdı alarak Gurur'un yanına doğru oturduğu yerde kaydı. Birşey demeden okudu kaşları çatıldı. Bu kadar şey olmuştu ama Gurur   Ege'ye hiç bir şey belli etmemiş   bildirmemişti. Bu durum Ege'nin canını  sıkan  tek şeydi. GURUR 'UN kendini ondan saklamasını  kendine yediremiyordu.

EGE'NİN  şaşırmayın  yüz ifadesi Gurur 'un gözünden kaçmamıştı . Yine de vereceği tepkiyi beklerken onu izlemeye devam etti.Ege elinde tuttuğu  kağıdı Gurur'a uzatırken " Sinan abi ile olan kısmı atlamışsın."Dediğinde   Gurur 'un gözleri açıldı. 

Ege , derin bir nefes vererek " artık benden birşey saklama ben seninle neleri paylaştım. Kendini benden böyle uzak tutman canımı  sıkıyor.Ben senin kocan-"derken sıkıntı ile nefes vererek bakışlarını etrafında gezdirip yeniden Gurur 'a çevirdi.

Kısacası "benden birşey saklama bu ikimize de iyi gelmez" Dedi.

Gurur kendini mahcup hissediyordu. Ege Sinirleri alınmış şekilde tane tane konuşuyordu. Gurur'un şaşkınlığının farkına varan Ege , " yoksa, bana güvenmiyor musun?" Dedi.

Gurur başını olumsuz anlamda sallayarak kağıda uzandı.
"saklamak için gizlemedim sadece üst üste geldi." yazarken okuyan Ege ," biliyorum onun için böyle sakin kalabiliyorum." dedi.

"peki evden kaybolduğun bir hafta neredeydin?"

kağıdı elinde sıkararak tuttuğu kalemin altına getirerek  "hastahane!" yazdı .

ürkek gözlerle Ege'ye baktığını fark eden Ege, nefesini içine çekerken yutkundu. zira tuttuğu öfke büyüktü. Kendinden  gizlenenen şeyleri öğrendikçe Nefsine sahip çıkmaya çalışarak kendine hakim olmaya çalışıyordu. Bir yandan Gurur'u korkutup iyice kendinden uzaklamasindan korkarken Mehmet'in saydığı adını bile unuttuğu tuhaf hastalıkların Gurur'u daha derine çekebileceği  düşüncesi ile iyice geriliyordu. En önemlisi de Şu an kendisi  Gurur'dan ailesini saklıyordu. Ona yalan söyleme benden bir şey saklama diyordu ama Gurur 'un bir ailesi olduğunu gizleyerek kendine göre en büyük yalanı söylüyordu. Üstelik Ayse sinsi bir şekilde Gurur'a yakın davranıyordu. Bütün bu sebepler Ege'yi gererken  Gurur ile göz göz geldi.

Gurur bir an kendini afettirme telaşı ile Ege'ye kollarını doladı göğsüne başını koyup gözlerini kapattı. Ege'nin ona kızmasını kırılmasını istemiyordu artık.

Ege içindeki savaştan galip çıkarak Gurur'a döndü.

"Bu gün birşey öğrendim sana da anlatmak istiyorum ama  ağlamanı istemiyorum."dedi.

Gurur ona bakarken  yutkundu sevinse mi? üzülse mi ?  bilemiyordu.

Ege'nin ona bu derece iyi davranacağı  hiç aklına gelmezken onun yanında kendini güvende ve huzur dolu hissediyirdu. en çok onun yanında kırılmış olduğunu unutuyordu.

Elinin içine aldı elini, sıktı .

Ege , söyleyip söylememe arasında gidip gelirken  Gurur merakla ondan duyduğu şeyi onunla paylaşmasını bekliyordu. Gurur'un tek isteği artık derme çatma kurduğu  huzuru  bozulmasındı.

Mehmet, Ayse'nin evinde balkonda sıkıntı ile nefes alıp verirken elinde tuttuğu viski bardağında oval hareketler yapıyor onu gözleri ile takip ediyordu.

Ayse "Neler oluyor mehmet kafana neyi bu kadar taktın yine?" Dedi.

Mehmet  derince aldığı  nefesi bırakırken "birşey yok "dedi.

Ayse gözlerini devirerek "Gurur'a takıldığın belli , "dedi.

Mehmet "neyine takcak mışım ki ?"Dedi içkinin verdiği sarhoşluk ile alayla gülerken oturuş şeklini iyice yaygın hale getirdi.

Ayse "bende onu merak ediyirum."dedi. ve Mehmet'in omzuna elini koyarak "senin ondanda onu gördüğüm günde böyleydin düşünüyordun ."dedi.

Mehmet "pisikaanalistliğin tuttu yine rahat bırak beni" diyerek büyük bir yudum daha aldı içkisinden

Ayse sessizce beklerken "o sadece çok değişik bir kız Ve Ege ile büyük bir kusurun kusursuz uyumu gibiler."dedi.

Ayse irileşen gözleri ile Mehmet'e bakarken ,Mehmet devam etti.

"Galiba onun gibi bir kadına sahip olmak nasıl bir his merak ediyorum."dediğinde,

Ayse şiddetle  yükselen sesine engel olamayarak;
"ne dedin sen ?"diyerek Mehmet'e baktı.