25.bölüm

17.7K 1K 46
                                    



Keyifli okumalar💖💖

Aliye  yengenin  camdan çağırmasını  susturmak adına Elif'e "biraz sakin ol  evde kimse yok çıkıp konuşalım  ama şu   beladan nasıl ? Kurtuluruz  bilmem ."dedim. Elif gözünde yeşeren yeni yaşı da silerek "aslında  gitsem daha iyi kusura bakma öyle bir an kendimi burada buldum." Dedi. Elif'in elini tutarak  bana bakmasını  sağlayıp yalnızca onun bildiği  dilimle  tekrar Cevap verdim. " bana anlatmadan gidemezsin." Dedim. Elif "benimde konuşacak birine öyle ihtiyacım  var ki!" Diyerek gözlerini kaçırdı. Anlaşılmıştı  Elif bu gece benimle olacaktı. EGE gelecek miydi? Aliye yenge ! Derken camdan tekrar seslendi " duymuyor musunuz!.size diyorum..hadi bu konuşmuyor da Elif kızım sen niye cevap vermiyorsun?" Aliye yenge yılan dilini heryerden çıkarıp itina ile yaralarıma değdiyordu. Ama yapacak birşey yoktu. Arada  Ege vardı.

Aliye yengeye  yakalanmadan eve çıkabilsek  güzel bir gece olacaktı. Ama yakalanmıştır elimdeki yemek malzemelerini de görünce henüz yemek  yapmadığıma da kananat  getirdi.poşetleri  elimden alarak Elif'i de zorla eve sokunca film artık  kopmuştu.Akşam yemeğini  Fide ben ve Elif  hazırlayıp  masayı  kurduk. Miraç ve Ayhan amca gelince sofraya oturacaktık  ama ben hâlâ  Elif'in derdini öğrenemiştim azcak çok  tahmin  etsemde Elif ile konuşmak isyordum o anda karıştırdığım çorbanın  suyu üzerime  sıçrayınca bahanemde  önüme sunulmuş oldu. üzerimi değtirmek bahanesi ile Elif'ide  kolundan tuttuğum gibi üst kata çıkardım.

Hızla içeri geçip "anlat artık."Dedim.
Elif'in gözünde hazır olan yaşlar birbir dökülürken anlatmaya başladı."sonunda ayrıldı benden!  Daha fazla.dayanamayakmış. Anlamın imalarindan ve beni beklemekten çok sıkılmış, onunla evlenecek için sıraya  giren bir sürü kız varmış ve şansını onlarla denemek istiyormuş."  diyerek  ağlayarak boynuma atıldı. Kaç  dakika ağladı bilmiyorum ama  iç çekmeleri biraz azalınca omuzlarından tutarak. Geri çekip yüzüne baktım.  "Seni hiç sevmediğini mi düşünüyorsun."Dedim. Olumlu anlamda başını sallarken 'bunu nasıl anladın?  Bir arkadaşıma da anlattım senden önce ama sende seninle evlenemek isteyen insanlar ile dene şansını dedi bir de alay etti."dedi. Elif'i dinlemek kolaydı işin zor kısmı tavsiye vermekti. Işte bu benim için zordu.  "Oluruna bırak , düşünmemeye çalış bir bir zamana kapılıp anılar zaten yok olacak ."Dedim Elif başını salarken kapı çaldı. Koşarak kapıyı  açtığımda Ege gelmişti. Başı eğik içeri girerken 'misafirimiz varmış , yengem söyledi. "Dedi. Olumlu anlamda başımı  sallayıp  kollarımı  ani bir reflex ile boynuna doladım.  Sonunda gelmişti.  
Aliye yengelerde akşam yemeği yiyip. Keyifli bir sohbet ettiler Fide uzun siyah hirkasi ve onu sanki bir bütün gibi tamamlayan uzun saçları ile elindeki telefona bakıp hiç konuşmadı.  Benim söylediğim bu kaç şeyi elif tercüme edince Miraç bir kaç kelime öğrenmekte  ısrar etti. Basit bir kaç kelimeyi hemen  kavramıştı bile . Gecenin sonunda Aliye yengenin uygun gördüğü üzere Miraç ve  Fide Elif'i evine bırakmak için evden ayrılınca  bizde izin isteyerek evimize çıktık.  Elif'ile bir ara uzun uzun konuşmayı aklıma not edip. Banyo ya giren Ege 'nin arkasından baktım.

Iki gündür sıradan ama rahat hayatım  bana huzur veriyordu. Ege daha ne kursuna başladığımı bilmesede  bana  bugün çıkışda beni almaya gelecegini  söyledi.bu bile içindeki  kelebekleri havalandırmaya yetti. Nereden bilebilirdim ki son kelebekler göç  ediyor....

Kurs çıkışı önümden geçen küçük kediyi yakalamak için yan sokağa girdim."bey küçük kedi! 'Diyen  iğrenç  ses  beni tedirgin etti. Ama korkmadım bir adım geri gidip kendime yer açtım.  Karşımda üstü eski püskü  gayette kirli bir serseri duruyordu.  Içim  hafif tedirgin ve telaşlı olsada açık bir av olmadığımı bilmeliydi.  Elimdeki kediye bakıp "özür dilerim"dedim ve  üzerine doğru atıp yaptığım reflex ile  Elimdeki çantayı ona doğru savurdum. Dengesini kaybedip  yere düşünce hızla kaçtım.  Sokağa adımı  atmam  ile acı  bir fren sesi duyuldu neyseki çarpmamıştı. Kafamı kaldırıp baktığımda  O arabanın Ege'ye ait olduğunu  korku dolu gözlerle bana baktığını  gördüm. Arabanın sesini o serseri duymuş olacak ki sokaktan çıkarak arkamdan koşarak kaçmaya başladı.  Ege yanıma geldiğinde neler olduğunu  anlamıştı.  Omuzlarımdan tutup beni silkerek "sana dokundu mu ? Birşey yaptı mı? " diye bağırdığında  biraz önce bile gelmeyen korku bedenimi  ele geçirmiş gözümden akan yaşlar korkunun habercisi olmuştu.
"Söyleyene. ........" diye bağırınca film kopmuştu bende  yere döküp ellerim ile kulaklarıma  kapattım  küçük bir delik olsun saklanmak istedim . Ağlamaya başladım.   Kolumdan tutup "lanet olsun  ağlama  bir aptal gibi görünüyorsun." Diyerek ayağa kaldırdı. Arabanın içine bu poşet gibi atıldığımda  sinirle soldu;"kes sesini!" Sıkıştığım o sahte mutluluk bile kapılarını  kilitlemişti.

Ege kapının  önünde arabayı ani bir fren ile durdurunca arabanın camından  dışarı baktım. Kapı öyle bir açılıp kapandı ki yerimde  sıçramama sebep oldu.  Kolumdan  çekiştirerek  yukarı  sürüklendim. Sonunda eve geldiğimizde  evin içersine savruldum. Ayağa kalkıp  Ege'nin karşısına dikildim.  Gözlerinde gördüğüm şey panik dalagası  halinde bütün nefesini etki altına alıyordu öfke burnundan fışkırıyor  ellerinin ayasını şakaklarına bastırıyordu. Sinir nöbeti geçirdiği  aşikardı. Üzerime doğru gelmeye  başladı . Ama yerimden  kaçmadım.  Birden dudaklarıma kapanıp  deli gibi öpmeye başladı . Ne oluyordu yahu neyin isatıydı bu? Eli  bedenimi sıkıştırırken  ben ne yapacağımı  şaşırmış korku ve tedirginliğin  verdiği gerginlik ile ağlamaya başladım.
Benim put gibi duruşum  sinirlerini bozmuş olacak ki üzerimdeki  badiyi yırtmayı çalışarak "nasıl olsa birşey yapamaz mı  demek istiyorsun ?" Diyerek yere itti beni ağlamam  isrer istemez artmaya başlayınca dizlerimin üzerinde  doğrulmaya çalıştım.  Konumdan tutan sert el cekiştirerek  koridordan merdivene doğru çekmeye başladı.  "Gel buraya!" Dedi. Gitmek istemediğimi  bildirmek için kolumu sertçe geri çektim. Üzerindeki  yırtık badi yere düşünce  bedenim ortaya serilmişti.  Kollarımı bedenimde çarpraz yapıp iç çekmelerimi  dinlemeye başladım.  Görmüyor muydu ? Allah aşkına bu yaptığı ikimize de zarar vermekten başka birşeye yaramıyordu...

Önünde eğilip saçlarımdan  tutup başımı geri çekti. "Hiç bir halta yaramıyorum  ben Alçak bir tecavüzcü bile olamıyorum?" Diyerek ağlayarak yere çöküp sırtını  koridorun duvarına yasladı. İkimiz de ağlıyorduk. 

Neden bu doktora gitmemişti? Neden neyi olduğunu  bir türlü kimseye anlatmıyordu? Hadi Ege'nin korkuları  vardı peki yavuz  baba o nasıl oğlunun  bu durumumu  görmezden geliyordu.

Sonra Ege konuşmaya başladı. "Sanırım  herşey o gün oldu..."

  

24.bölüm fiyaskosu arkadaşlar ben bölümü  kaybedeceğime  yanlışlıkla  yayınlamışım😂😂 kızmayın bana ne saçma bölüm diye siz bunu okuyun bir kaç gün sonra birleştirmiş hali yayımlanır ...

DİLSİZ (bitti!)Where stories live. Discover now