21"Bölüm "

18.5K 1.1K 14
                                    


Yeni yıl  ❤❤

Geçilmiş Berdel'in bitmesine  bir bölüm kaldı. ..

Bu çerezlik olsun  başıma birşey gelmediği sürece tepenizdeyim!!😀😀😀

Şarkı sizlere gelsin bebeklerim:)



Ege'nin tuhaf çıkışından sonra Miraç " tamam abi ya benden de mi kıskanıyorsun?" Dedi.

Ege "ne alakası var oğlum. Herkes yerini bilsin." Dedi.

Bu sözler biraz tuhaf gelmiş ne hissedeceğimi şaşırmama sebep olmuştu. Birazda korkmama.

Miraç ." Yengem nerede çalışıyormuş o zaman sen söylede bilelim." Dedi.

"Çarşıda ki Mutlu eczanesinde." Dedi.

" Vay! Sinan abinin karısının eczanesi." Dedi bana bakarak .
Olumlu anlamda kafamı salladım .

Ege " at bakalım zarı." Dedi. Ve yani kabul ediyormuydu?

Şaşkın bakışlarımı fark edince "sen at bunu sonra konuşalım. " dedi. Hiç bir tepki vermeden zarı elimde sallayıp minik bir öpücük kondurarak attım ve gözlerimi hızla kapattım. Ne attığıma bakacak cesaretim yoktu.

Miraç "ya" diye isyan edince Ege'nin keyifli kahkahası kulaklarımı okşadı. Onu ilk defa böyle gülerken duyuyordum.

Kalbim sıcacık oldu.

Bu sıcaklık yüzümün gülmesine sebep oldu. Yavaş yavaş ellerimi yüzümden çektiğimde şeşbeş atmıştım ve bu oyunun bittiğine Ege'nin kazandığına işaretti .

Miraç "zar mı tuttun sen ?" Diye somurtmaya başladı. O kadar kazanacağına emindi ki bozguna uğramış gibi hissediyordu.

Gurur şaşkın gözlerle bakarken. Ege "bu maç burada biter ." Diye tavla ıstakasını kapattı ."sen mi alırsın yerine mi koymalıyım" diyerek konunun altını işaret etti. Miraç bozguna uğramıştı. " Ben gitsem iyi olacak annem iyice merak etmiştir." Dedi. Ege kolundaki saate baktığında saatin ilerlediğini fark etti sabah erkenden yeni ürünler almak için İstanbul'a anlaşmalı olduğu şirkete gidecek yeni modelleri görecekti.
Miraç oyuna dalmış bunu unutmuştu ki hala oturuyordu. Egenin uyarması ile toparlanan Miraç ile birlikte dışarı çıkmıştı Ege'de .Tahminimce sigara içicekdi. Onlar dışarı çıkınca bende kendimi duşa attım.bedenimin biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Duştan çıktığımda Ege'nin yatağa uzanmış yatıyor olduğunu gördüm. Evet çok şey değişmişti,Ege değişmişti ama benimle uyumuyordu. Onu yatakta görünce şaşkınca kasıldım. Yüzümde oluşan tebessüme engel olamadım. uyuyor olduğunu fark edince daha sessiz olmaya gayret ettim ve minik adımlarla giyinme odası olan karşı odaya geçtim krem rengi üzerine pembe tomurcuk güller olan pijamamı giydim. Fark ettim ki çoğu kıyafetin daha üstünde etiketi duruyordu. Ege hepsini kendi zevkine göre almış getirmişti. eki kıyafetlerimden hiç biri burada yoktu.hoş bende ister miydim? istemezdim ! annemin düğün gecesi benim için para aldığını öğrendiğim an içimde ki anne tahtını yıkmış yerle bir etmişti keşke daha önce öğrenseydim yıllar önce kaçıp giderdim buralardan... kendi kendime kızdığım düşüncelerden sıyrılıp kuruttuğum saçlarımı tepeden toplayarak dağınık şekilde toplayarak mutfağa inip çıkan dağınıklığı topladım kalan bulaşıkları da makineye atıp tezgahı sildim.

O an fark ettim ki aslında Ege'nin yanına gideceğim için heyecanlıydım ve oyalanır haldeydim.Şimdi gidip Ege'nin kolları arasına yatacaktım her şeyi unutacaktım üşüyen kimsesiz ruhlarımızın ısınması için dua edecektim. içim de cesaret olmasa da ona doymayan kalbim dizginlenemeyen bir yarış atı gibiydi. Ona gitmeye doymuyor, nefesimde onun kokusunu hissedene kadar çırpınıyordu.

nefesimde onun kokusu...

Onu izlerken uykuya dalmış olmalıyım ki yanımdaki  çırpınış ile uyandım . Daha açıklayıcı  olmak gerekirse kafama çarpan elleri ile  uykusunda arı saldırısına uğramış gibi  çırpınıyor. "nasıl yaparsın?" diye sayıklıyordu...   nefes almıyor  gibi geldiği  bir anda tekrar bağırdı." Benim yüzümden!"  Ne yapacağımı şaşırıp korkuma esir düşerek  çırpınan ellerinin arasından sıyrılıp boynuna kollarımı dolayıp sıkıca sarıldım. yaptığım baskıyı hissetmiş olacak ki  bir an   durdu. karanlıktan ve korkudan kafamı gömdüğüm boynundan başımı kaldırmadığım için  şu an Ege'yi  göremiyordum.  tenindeki  soğuk ter benim yüzüme değiyordu. ama rahatsız olmuyordum. sakinleşen nefesinden  sırtımda gezinen ellerden sakinleştiğini anlıyordum. ama yüzüne bakmaya cesaret edemediğim ve onun ne tepki vereceğini bilemediğim için  başımı kaldırmıyordum. aslında itiraf etmeliyim ki  kalkıp gitmesinden yalnız yatmaktan daha  çok korkuyordum.   onun için daha çok doladım kollarımı boynuna  beni üstüne  çekerek kollarını belime sardı. şu an onunda konuşmak istemediği  çok belliydi. bazen insanların çektiği acıları anlatmak için  kelimeler yetmiyordu. susuyorsun kalbini açıyorsun karanlık bile olsa gören görüyor görmek istemeyen   gözüne soksan da görmüyor.

Ege,belkide benim sessiz dünyama sığınmıştı.
O an en çok istediğim  şey ona destek olduğumu  belli etmek " geçti, geçecek her şey güzel olacak, ben hep yanın da olacağım   demekti." Ama sessizce göz yaşlarım ile göz yaşlarına  eşlik ettim. Içimden sürekli tekrarladım. "Geçti.güzel günler gelecek , herşey geçecek. .. ama biz yaralanacağız."

DİLSİZ (bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin