26.bölüm

17K 1.1K 69
                                    




Keyifli okumalar ❤

"Sanırım  herşey o gün oldu..."    duvara yaslanıp iyice dikleşip tek bacağını  kendine  çekip çektiği  bacağının  dizine kolunu koydu. Boş duvara  bakarak derin bir nefes verdi.  Yaşadığım  şeyin ağırlığı ile iyice korkup gerilmiştim. Titreyen bedenim de cabasıydı ama Ege bana bakmak yerine sanki o günlere girmiş gibi gözünü bile kırpmadan  karşı duvara bakarak konuşmaya başladı. 

" okul dan çıkıp  basket maçına gidecektik o gün  kardeşim Ela'yıda annem çok istediği için anneanneme bırakmıştı. Babam mağazaya  yeni kıyafetler almak için İstanbul'a girmişti.  Sonra arkadaşlarla aramızda kavga çıktı. 14 yaşında  lise 1.sınıfdayız daha birden karıştı şimdi sebebini bile hatırlamıyorum. Yani şartlar tam onun istediği gibiydi! " Diyerek nefes alır gibi kısa bir an güldü.   Bana baktı kaşlarını  çattı. Üzerindeki ceketi çıkarıp bana doğru uzattı . Başımı çevirdim.beni bu hale getirdikten sonra!  Derin bir nefes aldı. Ceketi önüme bıraktı. 

" maç da olmayınca eve erken gelmiş oldum.  O zaman bu apartman yok tabi diğer evdeyiz  " Diyerek eli ile işaret ederken  duvarlara göz gezdirdi.  Sanki rahatlamaya çalışır gibi bir ifade vardı yüzünde .

"Keşke gelmeseydim! Ölseydim de görmeseydim!" Diyerek sıktığı yumruğunu  kafasına vurmaya başladı. Öyle sert vuruyordu ki hatta hızını alamayıp kafasını yasladığı duvara  vurmaya başladı  kendini  kaybettiği ortadaydı. Içinde bulunduğumuz durumu unutup  koşarak ona sarıldım kafasının  arkasına ellerimi koyup başını  göğsüme yasladım. " ah !"  Diye derin bir iç çekip ağlamaya başladı.   Biraz ağlayıp.   Ellerini kollarıma değdirdi. Elleri  titriyordu. Beri geri çekip "izin ver anlatayım  kaç yıldır içimde tutmaktan bıktım. " Dedi. 

Benim sarılarak  anlatmak istediklerim vardı...

Onun konuşarak kusmak , kurtulmak istedikleri. ...

Geri çekilip iki dizinin önünde oturdum cekete  uzanıp  üstüme  aldım.  "Ela'nın annesi babamı  karısı. ..tanımadığım bir adamın kucağında evin salonunda oturuyordu."dediğinde annesinden bahsettiğini  anladım.  Annesi ile aralarında bu problem olmuştu demekki!  gözünden  Öyle seri  ve iri şekilde  akıyordu  yaşlar Ege gibi bir adama yakışan yaşlardı.

Göz yaşları  bile büyüktü  tıpkı acıları gibi!  şevkat dolu yüreği gibi! sakladığı sırları gibi!Öyle kırılmıştı ki annesine anne bile demiyordu. Belki de diyemiyodu...

 
"Beni görünce birden kalktı adamın kucağından üstü çıplak gömleğinin  düğmeleri  açıktı. Onu  geri itip adamın üstüne atladım. Adam benden büyük oldukça iriydi ben daha yeni yeni anlıyordum daha  ozamanlar kadın ile erkek ne yapar ne eder şimdi ki gibi değil toplum yapısı  şimdi küçük  çocuklar bile  porno peşinde."diyerek başını  geri yasladı.

İçine  cesaret çeker gibi  ince bir nefes çekip o her harfine aldığı  derin nefes ile kendi kendini zehirlemeye başladı .    Çünkü  anlattıkça  küçülüyor. Kendini  küçültmeye  çalışıyordu. "Adam beni iyice dövmüş bayılmışım . "Derken yumruklarını  sıkıyordu. "Babamın  işleri  uzadı  gelemedi . O bir  kaç gün boyunca annem sürekli  ağladı. Benim yüzüme bakamıyordu. Benim de yediğim  dayaktan kıpırdayacak  halim yokken bir kaç gün idrarımdan kan geldi." Dedi ve başını  kolunun altına sakladı. Utandığı öyle belliydi ki, ağlama  anlatma demek isterdim ama anlatmaya zaten ihtiyacı vardı.  Belki 20 yıl önce anlatsa bu kadar birikmezdi acıları. .Ben hem dinleyip hem düşünürken o devam ediyordu."Ama ona olan öfkemden  utancımdan kendim ile  ilgili birşey diyemiyordum. Elim yüzüm toplandı  bir kaç gün içinde  o gün babamı  arayıp  acil gelmesini  söyledim. O da duydu . Ege, oğlum yapma   dedi.ama yüzüne bakamaya tahammülüm  bile yoktu. Ya bu evden git yada babam geldiğinde birbir anlatacağım  orospu karısının yediği  naneleri dedim. Sonra çıkıp okula gittim. Herkes elimin yüzümün  halini sorunca bunalıp çıkıp geldim. Eve geldiğimde kapı açıktı.  Yine o adamın eve geldiğini düşündüm. Önce mutfağa  gidip bir bıçak aldım." Dediğinde gözleri kararmıştı. Duyacakalarımın Ege'yi bu hale getiren şeyler olacağını  bilmişcesine  ellerimi ağzıma  kapattım.  Ege başını  dizlerine yaslayarak inler gibi sıkıntı ile konuşmaya başladı. " yatak  odasına doğru gittim  o adamın  orada olduğuna adım  kadar emindim. Kapıyı hızla açıp içeri girdim..." dedi. Haykırarak ağlamaya başladı.  İki dizini kendine çekip küçüldükçe küçüldü  saçlarını  çekmeye başladı.  Onun canının yandığını hissettikçe sıkışan kalbim nefesime izin vermiyordu.  Kollarımı boynuna doladım.   "Kendini asmıştı...." dedi.  Bende ağlamaya devam ediyordum. Gözümden akan yaşlar daha hızlıydı. Dediği şey öyle acı  birşeydi ki ! Donup kalmama sebep oldu. Beynimden çivi yemiş gibi hissediyordum. Bunun tesellisi  nasıl olurdu. Dilim  çözülse, teselli sözleri sıraya girse hiç biri dudaklarımdan  çıkaMazdı  şu an.  Bir an öyle kaldık. Başının üstüne bir öpücük kondurduğumu hatırlıyorum.

Sonra kollarımın  arasından çıkıp çaresizce  konuşmaya başladı. Sanki o anları yaşar gibiydi. " ben  ona kendini öldür demedim sadece git dedim. Ben,ben bir şey yapmadım... birde not bırakmış Ege herşey senin  istediğin gibi olsun. Biricik oğlum. Sakın kendini suçlu hissetme bu benim muhtemel sonumdu...! Diye    Ben, ben  ne yaptım.  onu ben öldürdüm ." diyerek daha çok ağlamaya başladı.kollarını  bana dolayıp sarılarak   küçük  bir  çocuk  gibi  ağlıyordu . Birden sesszileşti.  kollarimda olan bedeni ağırlaştı. Panik ile ona baktığımda  yaşadığı sinir harbinin ve uzun yıllardır  saklamanın  Verdiği rahatlama ile muhtemelen bayılmıştı.  Biraz geri çekilip dizime yatırdım. Saçlarını okşamaya  başladım.   Hem ağlıyor hemde içimden  teselli ediyordum.  

Demek seni yiyip bitiren derdin buydu Ege ..

Sende haklıydın.kim kaldırırdı  ki bunu sen kaldırasın...

Ege'nin işi zordu. Yirmi yıllık bir davanın  mahkemesini daha yeni görecekti. Gün yüzüne çıkan acı olayın üstünden yıllar geçmiş, geçen  zaman deliller ile birlikte annesinin ve Ege'nin hayatını  kararmıştı.  Ela evden kaçmış yavuz babanın   boynunu bir kez bükerken Ege'nin  başka yük altında kalmasını sağlamıştı.  Yine iyi dayanmıştı.  Ama hiç böyle konuşulmamıştı. Ne olmuştu da Ege'nin annesinin intiharı saklanmıştı.    peki ya yavuz baba Ege'nin durumunu nasıl öğrenmişti?
Nasıl kifayetsiz  kalmıştı? Insan çocuğu  için neler yapmazdı? 

Aklımdaki sorular nefes almamı engelleyerek daha da zorlanmama sebep oluyordu...

Ne kadar koridorda öyle kaldık bilmiyorum ama sonunda Ege gözlerini  açmaya çalışmaya başlayınca . Ellerimi  omuzlarından çektim.

Evet bir.bölüm.daha sizlerdeydi .

Gelin şu bölümleri düzene sokalım . Nasil olsun?

Hangi gün olsun , uzun mu  olsun kısa mi olsun hergün  mu  olsun ?

Birde yorum wote falan  desteğinizi  belli ederseniz çok mutlu olurum . Hakettim. Demi yani .....

Eleştiridir ..

Fikirdir ....

Hepsine açığım  Yani  ...

DİLSİZ (bitti!)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant