"Ayyy, Yengemi Kaçırıyorlaaarrr " 80

En başından başla
                                    

            Sinirle ilerlerken Hızla koşan birileri onun az evvel döndüğü köşeden çıkarak çarpışmaya sebep oldular

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

            Sinirle ilerlerken Hızla koşan birileri onun az evvel döndüğü köşeden çıkarak çarpışmaya sebep oldular. Çarpıştığı kişiyi gördüğü anda Carlos şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı az daha, bu telaşenin içinde Hugh'ı kucağında bir kadınla görünce gülmeyi çok isterdi ama aklı Serap Ayça'da bir an evvel onu bulmak için meşgulken gülecek halde değildi ve kızsın mı sevinsin mi bilemedi. " Bu kucağındaki Arene, senin kucağında ne arıyor, neler oluyor Hugh?" diye şaşkınlığı daha da artarak," Serap Ayça nerede Hugh onu gördün mü?" diye sordu, arkadaşına umutla. Hugh daha henüz ağzını açamamışken arkadan yetişen Carmita Hugh'ı gördüğü anda şaşkınlıkla ve sevinçle Hugh'ın boynuna atıldı ve "Hugh seni gördüğüme hiç bu kadar sevinmemiştim. Yardım etmelisin yengemi kaçırdılar." Derken Hugh'a tam sarılamamasının nedenine bakmak için uzaklaştığında kucağındaki Arene'yi gördü. "Olamaz Arene." deyip hemen elini yüzünü yoklamaya başladı Arene'nin. Carlos "Hugh seni gördüğüme ben de hiç bu kadar sevinmemiştim ama sarılıp öpüşecek durumda değiliz toplu öpücük sözünü sonra tutarsın, Serap Ayça'yı kaçırdılar Hugh, onları uzaklaşmadan yakalamamız lazım. Arene'ye ne oldu? Serap Ayça ve Zeynep neredeler onları gördün mü? diye soru baskınına uğrayan Hugh, bugünlük sürprizin bu kadar yettiğine karar vererek Carlos'u hiç böyle bocalarken görmediği için konuşmaya başladı. "Ben az evvel iki kadının kaçırıldığını gördüm tam adamların peşinden gidiyordum ki kaçıran adamlardan biri oyalanmadan hemen geri geldi, kucağımdaki bu kızı, yani Arene'yi bayılttı galiba onu da kaçıracaktı, sizden az evvel ona bu fırsatı vermedim ve şimdi bayanlar tuvaletinin duvar dibinde uslu uslu yatıyor, güvenlik görevlilerine haber vermeli gelip alsınlar onu." diyerek tuvaletleri gösterdi kucağında Arene olduğu halde bedeniyle o yöne dönerek. Carlos fazla geç kalmadıklarına sevinerek, "Yakalarız öyleyse bu adam henüz burada onun dönmesini bekleyecekleri kesin. Ben bu binanın arka çıkışları ya da oto garaja giden arka yollarını öğrenmeliyim yetkililerden." derken acele ediyordu ve o sırada Berto güvenlik görevlileri ile onların olduğu yere gelmişti. Ağabeyine ve Carmi'ye odaklanmışken Hugh'ı kucağında bir kadınla görünce o da şaşırdı. 

           Carlos güvenlik görevlilerini bayanlar tuvaletine yönlendirerek yerde yatan adamı gösterdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

           Carlos güvenlik görevlilerini bayanlar tuvaletine yönlendirerek yerde yatan adamı gösterdi. İki görevli kollarından tutup zorla kaldırmaya çalıştıkları adamı kendilerine ait bölümde sessiz ve ıssız odalardan birine götürmek üzere kaldırdılar. Taşımakta zorlandıkları adamı sürükleyerek götürürlerken Carlos Berto'ya polisin bu işe karıştırılmamasını söyledin değil mi yetkililere dedi. Güvenlik görevlilerinin yanında İngilizcesi çok iyi olan bir adam hemen lafa karıştı. Üstü başı yerinde ve Otelin yetkilisi olduğu açıkça anlaşılan adam, kendinden emin bir şekilde konuştu. " Polise kesinlikle bildirilmeyecek, bu otelimiz adına da iyi bir fikir değil. Şimdi hiç endişelenmeyin güvenliğimiz çok başarılıdır çıkışlar çoktan kapatıldı bile, mümkün değil kaçamazlar ya da otelden fazla uzaklaşamazlar ana giriş ve çıkış yolları da kapatıldı merak etmeyin." Hugh kollarında hala baygın Arene'yi gösterip Carmita'ya da işaret ederek "Siz benim odam da kalın, sakın odadan çıkayım, bir yere gideyim deme Carmi, sakın, bu adamların niyetleri ne bilmiyoruz çünkü." Carlos Hugh'ın bu lafı üzerine zaten yeterince oyalandığını fark edip harekete geçti. "Hugh sen onların güvenliğini sağla, ben görevlilerle gidiyorum çıkışlara doğru sen de gelirsin. Geç kalma sakın." Berto'nun koluna vurdu ve "Hadi, kız arkadaşında kaçırılmış, gidip onları bulalım." der demez Alberto aniden durdu ve "Zeynep de mi kaçırılmış, aman Tanrım neler oluyor?" diyerek ağabeyinin peşinden koşmaya başladı. Zeynep'i buralara kadar getirmiş ve koruyamamış mıydı? Onun başına bir iş gelirse Berto kendini asla affetmeyecekti asla. Bu hırs ve öfkeyle koşuyordu o da görevlilerin arkasından, bir an önce onu bulmalıydı, Zeynep'i bulmalıydı. Hepsi birlikte hızla asansörlere yöneldiler ama ne olur ne olmaz diye dört güvenlikçi merdivenden indiler... Onlar ve dört beş güvenlik görevlisi Oto garaja doğru indiler önce güvenlik görevlileri dağılarak saklandılar. Carlos ve otel yetkilisi sakin bir şekilde şüpheye meal vermeden bütün arabalara sırayla bakıyorlardı. Berto ise daha geriden onlardan ters yöne doğru ilerliyordu. Görünürde bir anormallik hiç yoktu. Carlos içindeki korkuyu tekrar yaşıyordu, Serap Ayça'yı kaybetme korkusunu, o uçurumdan düşeceğini sandığı sırada yaşadığı o korkuyu yine hissetti içinde daha da fazla yüreği yanıyordu şimdi. Onu bulamazsa bunu yapanın vay haline elinden asla kurtuluşu olmayacaktı, Birden aklına dank etti. Bu Alper piçinin işi olabilir miydi? Büyük ihtimalle o olabilirdi ama Zeynep ve Arene'yi niye kaçırmak istesin ki Alper, buna bir anlam veremiyordu. O sırada Berto en diplerde siyah bir reno kango gördü çok dipte duruyordu. Normal bir kimse o kadar dibe doğru arabasını sokmazdı, bu şüpheyle hissettirmeden arabaların arasından o yöne ilerledi, eğilerek görünmemeye çalışıyordu. Çok yaklaşınca arabanın koyu camlarından iki karaltı gördü, iki adam önde oturmuş biri durmadan elindekini kulağına götürüyordu, tamamen eğilip arabalardan birinin yan tarafına iyice çömeldi ve ağabeyine mesaj çekti yönünü tarif ederek şüpheli araçtan ve içindeki iki adamdan bahsetti.

UZUN BEYAZ BULUTLARIN ÜLKESİNDE BİR SERAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin