14. Bölüm - Dance Baby Dance (Düzenlendi)

14.3K 975 137
                                    

Şeyma büyük bir alkış tufanı içinde ağır bir parçayla başladı şarkısına

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şeyma büyük bir alkış tufanı içinde ağır bir parçayla başladı şarkısına. Lana Del Rey'in "High By The Beach" şarkısını ağır ve süzgün hallerde beden diliyle de ifade ederek, uyum içinde söyledi. Bütün izleyenler pür dikkat kesilmiş ve onun her bir salınışına ilgiyle bakıyordu. Şeyma'nın her yanından seksi bir kadının cazibesi fışkırıyordu adeta.

Tao, gruba daha henüz katılmış, yeni yeni havaya girmişken duyduğu, kulağa hoş gelen, berrak sesin etkisiyle sahneye doğru dönüp bakmıştı herkes gibi. Gözleri birden fal taşı gibi açıldı. "Bu kızın orada ne işi var, onun sahneye çıkacağından benim niye haberim olmadı?" Carlos'a dönmek istese de dönemedi, kızdan gözlerini alamıyordu çünkü. "Aman Allah'ım bu kız nasıl bir şey böyle?" diye hala Carlos'a sorduğunu zannetse de sıraladığı sorular kendine hitabendi aslında. Sahneye bakmaya devam ederken artık sustu ve gözlerini bir an bile alamadı kızın üstünden. "Bu kız, bu kız...!" diyecek kelime bulamıyordu, bulunmaz bir afetti, bir ateş parçasıydı işte o kadar.

Carlos ise tam tersi bir yöne, (bizdeki uzaklık ifade eden kelimeye dikkatinizi çekerim) taa ileride kalabalığın arasında, masada oturan kırmızılı kızına bakıyordu. Sanki oynamak istiyormuş ama kendini tutuyormuş gibiydi. "İşte böyle! Oynamak yok, hele o yanındaki zıpçıktının yanında hiç oynamak yok." diyerek kendi kendine kızı uzaktan uzağa kontrolünde tuttuğunu sanmaya başlamıştı.

Daha bunu der demez, birden çok hareketli bir parçaya girildi. Şeyma, Demi Lavato'nun 2015 yılı albümünden bir parça olan "Confident"i söylemeye başlamıştı, ortalık yıkılıyor, ıslıklar kulübün dışına kadar taşıyordu adeta. Herkes onun hem şarkısına hem de dansına eşlik ediyordu şimdi. Serap Ayça arkadaşını ağzı bir karış açık izliyordu. Ondaki bu cevheri hiç bu kadar yakından görmemişti. Hayran kaldı, bayıldı Şeyma'ya. Hele o estetik hareketleri yok muydu? Ahenkle yaptığı lirik dans ile izleyenleri mest ediyordu arkadaşı. Ah Şeyma ah, öyle bir gururlanmıştı ki arkadaşıyla, Serap Ayça yerinde duramıyordu. O da ayağa kalkmış, arkadaşının şarkısına dans ederek eşlik etmeye başlamıştı. Bizim kızlar dans ve roman havasında oynamada bayağı iyiydiler. Çünkü rock, pop fark etmez, ne olursa olsun Serap Ayça işi hemen bir roman havasına çevirirdi. Kalçasını kıvrak kıvrak sallayıp tüm dans hareketlerini ona göre yapıyordu şimdi.

Haru için ise durum bambaşkaydı. Şeyma'yı görmüyor, duymuyordu bile. Onun gözleri, Serap Ayça'sından başkasını görmek istemiyordu. Haru, Serap Ayça'yı bulduğu andan beri başka kızlara bakma bile bakmıyordu artık. O, hayatının kadınını bulmuştu çünkü. Şu an onun bu eğlencesine ortak olmak kadar, Haru'yu mutlu edecek başka bir şey olamazdı.

Haru Serap Ayça'nın vücudunun her kıvrılışını hayranlıkla izliyordu ama onun estetik ve elastik hareketlerine ise bir yandan da şaşkınlığını gizleyemeden bakıyordu. Bir tek o değil etraflarındaki herkes öyle bakıyordu genç kıza. Hem kırmızı elbisesiyle hem de oynayış stiliyle dikkat çektiği için bakışların odak noktası olmuştu genç kız. Çektiği dikkatlerden ötürü bu sefer Serap Ayça'ya tezahürat yapmaya başlamışlardı.

UZUN BEYAZ BULUTLARIN ÜLKESİNDE BİR SERAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin