"Korkutma kızı "dedi bana dönerek.
"Gurur kızım adı gibi gururlu sen ne sanmıştın Ege efendi "
Dediğinde "Aman gelininede laf söyletme. "
" söyletmem tabi o benim biricik gelinim Allah'ın izni ile "
Dediğinde büyük bir salona geçmiştik. Klasik döşenmiş yaşanmışlık kokan bir evdi. Tabi bizim evin yanında saray yavrusu gibi bir yerdi. Ege koltuğa yayılarak yanini isaret etti. Camın önündeki berjerede Yavuz baba otururdu.
Ege"bizim evin aynısı model ve oda olarak sayı aynı bak işte nasıl istersen öyle yapacak Yavuz bey"dedi. Babasını işaret ederek."Tâbi Gurur kızım nasıl isterse öyle olacak hiç düşünme keyfine göre düzenini kur buraya geldiğiniz iyi oldu. Bak ne güzel birbirinizi tanıyın"
Eğreti şekilde oturduğum yerden olumlu anlamda başımı salladım.
Ege " artık dayanamıyorum baba bak senin bu gelinin şimdiden biricik oğlunu aç bırakıyor demedi deme"
Dediğinde Yavuz baba içten gülerek "rahat bırak gelinimi " dedi.
Ege arkamdan omuzlarımdan iterek bak Mutfak bu tarafta diyerek beni çevirdi. Sanki ben arabayım omuzlarımda direksiyon. Geniş mutfağa girdiğimizde kapının arkasından iki önlük çıkardı. Bende elimi yıkamak için lavaboya yöneldim ben elimi yıkar iken kolumun altından geçirdiği önlüğü boynumdan geçirdi. Sonra saçlarımı tutup havalandırarak sağ omzumda topladı. Sol omuz ve boynumun birleştiği yerde ıslak dudaklarını hissettiğimde kesinlikle bu dünyada değildim. Heyecandan artan nefesimden hızla kulaklarımda ve burnumun ucunda atan kalbimden bahsetmiyorum bile dizlerimin boşalması ile gözlerimi kapattım. Belimde hissettigim kemikli ama yumuşak eller. Ürkeklik de tavan yaptığımın sinyalini veriyordu.
Ellerimi yıkayıp etkisinden çıktığımda Ege'de Ellerini yıkamak için lavoboya durdu. Deterjan alarak avucunun içine bir doktor edasında ellerini yıkamaya başladı.
Aynı tavırla elleri yere paralel bir şekilde bana dönerek."Önüğü takar mısın? " dedi. Gözleri ile işaret ederek.
Önlüğü alıp parmak ucumda yükselerek boynundan geçirdim. Göz göze gelince burnunun ucuna bir öpücük kondurdum.
Bu yaptığıma şaşırmış."Anlıyorum acıktın ama burnum yemeklik değil "diyerek göz kırptı.
Oysa ben ona olan sevgimi ifade etmek istiyordum bu adam her seferin de nasıl oluyorda beni yalnış anlıyordu.
Buz dolabına yönelip açtı ve göz gezdirerek. Bana baktı."Pilav yapmayı biliyor musun? Ama meyane pilavı böyle acılı? "
kafamı salladım en sevdiğim pilav di.
"Tamam çorba var bende et yapacağım pilav ile salata sende" dedi bana dönüp gülümseyerek.
Allah'ım beraber yemek yapacaktık. Biz ikimiz aynı mutfakta. Ya ben korkarken bu adam hergün hayatıma işliyordu.
"Canının istediği birşey varsa söyle hemen hallederiz "dedi. Cebinden çıkardığı telefonu tezgaha bırakır iken.
Canım daha ne istesin be adam sen böyle güzel bir adam iken ben daha ne isteye bilirim. Ege etleri doğramaya başlayınca bende
buz dolabına yöneldim hadi kızım Gurur göster müstakbel kocana hünerlerini diyerek salata malzemelerini çıkardım. Ege işine konsantre olmuştu. Etleri büyük titizlikle doğruyordu.
Cebimden kendi telefonumu çıkardım ve radyo kanalı açtım.Müziksiz Gurur, aşksız yemek yavan olur!
Salata malzemerini sirkeli suya ısladım. Ege göz ucuyla beni takip ediyordu. Bende gülen ve ağzı kulaklarında bir ifade ile ona tebessüm yolluyordum. Mutluydum Allah'ım inamıyorum ya bu anlar hayran olduğum dizilerde, filmlerde gördüğüm bir anın kesilip da benim hayatıma montaj edilmiş hali gibiydi.
Meyane pilavı zor bir pilavdi ah Ege ah yesene şöyle tel şehriyeli tane tane pirinç pilavı.
Ege'nin çıkarttığı tavaya yağ koyup ocağa koydum önce patlıcan ve patatesi kızartmalıydım.
JE LEEST
DİLSİZ (bitti!)
Algemene fictieHiçbir zaman tam bir aile olamadık biz her doğan çocuğun hakkıydı halbuki sıcak bir yuva, sevgi dolu bir anne ve yuvasına bekçi bir baba... O mutlu çekirdek aileyi hiç bir zaman olamadık.... Annem babama kaçarak evlenmiş sonra da askere gitmiş...
11:Bölüm
Start bij het begin