1. Bölüm

73.8K 2K 367
                                    

"Yapma bey dilsiz bir kız 34 yaşında sarhoş bir oğlana verilir mi? Yazıktır, günahtır.
Ağzı dili söylemiyor diye böyle vicdansız olunur mu? "

" SEN ne diyorsun kadın benim sözüme karşı geliyorsun evlenecek Yavuz bey bu kasabanın en zengini oğluna dilsiz kızını laik görüyor da sen daha ne istiyorsun "

" benim kızım dilsiz ama bu ilçenin en akıllı en güzel kızı hem daha 24 yaşında "

" he kıt akıllı, hastalıklı "

" yapma bey eli ekmek bile tutuyor sana ne yükü var garibimin. "

"Susmayacak mısın? Kadın elimden bir kaza çıkmadan git gözümün önünden "

Kafamı eğip çaresiz sustum içip dövmeye başlarsa biliyordum ki Gurur 'da alırdı nasibini kızım için Gurur'um için .. sustum

***
Eczanede sakin bir gündü dışarıda yağmur yağıyordu. Gelen mesaja baktım annemdendi

"eve gel"

Mesajı Necla ablaya gösterdim.

" Tamam Gurur çıkabilirsin tatlım "

Başımla onayladım.

Eczane Necla ablanındı Eşi Sinan abi de ilçede ki hastanede psikolokdu. Bana çok iyi davranıyorlar dı. Hatta bana bu memlekette tek iyi davranan insanlardı. Babamdan korkusuna kimse benimle konuşmaya cesaret etmezdi. Renkli şemsiyemi alıp eve doğru yürümeye başladım. Eve yaklaştığımda beni birbirine gösteriyor fısır fısır konuşuyorlardı. Oyalanmadan eve girdim.

Beni gören annem" geldin mi? Gururum" diyip ger zamanki karşılama seromonisi yaptı.

" Gözlerimle onayladım"

" sana haberlerim var seni evlendiriyoruz hadi yine iyisin "

Bana arkası dönük konuşuyordu omzuna dokunup başımı salladım.

"Uzaktan akrabamız Yavuz amcanın oğlu Ege ile... "

Şaşkın bakışlarımın arasından göz yaşlarım döküldü Ege sarhoşluğu ve öfkesiyle nam salmıştı kasaba da itiraz bile edemiyordum. Tek sesim şu gözümden akan yaşlardı .

Olmaz anlamında başımı salladim.

" ne demek olmaz rahat edersin elin sıcak sudan soğuk suya girmez el üstünde tutarlar seni "

Üstüne yürüyüp babamın olduğu odayı işaret ettim.

"Hayır hemen ondan şüpheleniyorsun sen benim kızımsın seni ben veriyorum. "

Yere çöküp ağlamaya başladı kafasını duvara vuruyordu öfke nöbeti geçiriyordu yine çaresiz "Yekta"diye seslendim.

"Ne oldu neyi var bunun "

" evleneceğini söyledim ona ağlıyor "

Sinirle vurmaya başladı.

" vurma bey yapma"

" sana bu kıt akıllı diyorum yok diyorsun yoksa zengin kapıya gidiyor ne zırlıyor bu evleneceksin duydun mu beni evleneceksin kes seni "

"Yapma bey yazık günah "

"Ben onu ikna ederim eli yüzü kan içinde kaldı yapma aaaaaaa sen yardım et de odaya taşıyalım diye çağırdım döv diye değil "

" Al kızını ben kahveye gidiyorum "

" Gurur kızım kalk annem" bir yandan akan göz yaşlarımı tutmaya çalışıyor bir yandan da Gururu kendine getirmeye calisiyordum acıdan bayılmıştı yavrum. Odaya taşıdım bu kadar dayağa rağmen bu kız nasıl büyüdü bu kadar bilmiyorum babasına çekmiş yavrum ah baban yaşasaydı böyle mi olurdu. Sen doğmadan koydu adını Gururum dedi ama kader izin vermedi seni bağrına basmasına babasını anlatınca sakinleştirmek kolay oluyordu Gurur'u herkes mahallede severdi kızımı terbiyeli kız derlerdi ama kimse ile konuşamadığından bir Melek arkadaşı vardı baska da kimsesi yoktu anası bile yoktu Yekta'nin korkusundan analik bile yapamıyordum yavruma onu bu evliliğe ikna etmeliyim en azından kendi evinde kocasıyla olur. Yavuz abi uzaktan akrabamız korur Gururu oğluna dövdürecek değil ya....

DİLSİZ (bitti!)Where stories live. Discover now