Sabah telefonun çalan alarmı ile uyandım. Evleneceksin demişti demi annem şaka Yada rüya değildi demi diyerek kalkıyordum ki sırtımda ve belimde hissettiğim ağrı ile aynaya döndüm yüzündeki şişlikler ve morluklar dünün acı bir gerçek oluşunun delilleriydi. Gerçekti işe gitmem lazımdı. Hemen bir kot bir tshirt geçirdim üstüme saçımı morluklar ve yaralar içinde olan yüzümü kapatsin diye açık bıraktım.
Odadan dışarı çıkmam la babamın sesi duyuldu

"Kadın nereye gidiyor bu "

Saati gösterdim bu saatlerde hep ise giderdim 5 yıldır değişmeyen rutinimdi. Annesi elinde tuttuğu tespi ile çıktı mutfaktan.

" Gidemezsin kızım Ege çalismasin demiş "

Annesinin elinde tuttuğu tepsiden bir bardak alıp attı kız yere... çıkmayan sesinin vücut bulmuş haliydi bu ani çıkışlar.
Annesi.

"Yapma bey akşam istemeye gelecekler eli yüzü zaten perişan nasıl çıkaracağız görücüye "

" al götür su kızı gözümün önünden yoksa elimden bir kaza çıkacak "

"tamam bey sen meraklanma.
Bak çocuklarda korktu sen sakin ol ben Gururla konuşurum "

Gurur'un üvey babasından olma 3 kardeşi daha vardı 18 yaşında ki Mert, 15 yaşındaki cesur ve 7 yaşındaki Naz onlara karşı iyiydi yekta efendi derdi öfkesi Gurur'a idi. Onları el üstünde tutar. Kimseler onlara birşey diyemezdi bir dedikleri iki olmazdı.

Naz ağlayarak geldi ablasının yanına bacaklarına sarılarak " koykma abla ben babama söyleyeceğim bir daha vuymayacak sana "

Genç kız ağlamaktan şişmiş kanlanmis gözlerine yeni acilar ekleyerek başladi ağlamaya ne şikayet edecek , onu bağırına sevgiliyle basacak babasi nede isyan edecek sesi vardı. Hoş sesi olsa ne olacak sesini duyacak kimsesi mi? vardı ki.

Naz daha çok korkmasın diye saçlarını okşayarak odasına gitti genç kız Annesinden doğru duymuştu değil mi akşama isteme ye gelecekler di. Ağlamaya bıraktı genç kız göZlerini ağlamalara bekçi olmuştu gözleri .
Yarım saat sonra kapı çaldı gelen karşı komşumuz yeşim teyze idi gür sesiyle konusmasi odaya kadar geliyordu

"kız Kadın o denyo kocan evde yok değilmi şimdi sabah sabah hiç cekmeyecegim o mendebur yüzünü "

" yok abla da sen yine de öyle deme"

'Sağlam. Bir kocası varmış gibi birde laf söyletmiyor anam biz kocalarimizi öpüpte başımıza koyalim "

" evimin direği çocuklarımın babası ne yapayım "

" aman iyi yapma kız ben birşey duydum doğru mu? Gurur kızımı o dengesiz Ege'ye verecekmissiniz"

" dengesiz değil Yavuz beyin oğlu Ege'ye verecegiz'

"Tamam kız bende o Ege-den higgs kız bide benimsemissinz yapma kIzım senin garip kızını dayaktan benzetir o manyak daha gecen mağazadan kadının birini atmış sarhoş muş işe bile içkili gidiyor demekki "

" Abla yapma akşam istenmeye gelecekler Gurur ağlayıp duruyor zaten"

" vah vah! Kız biliyor tabi başına gelecek olanı ağlar tabi sesi de çıkmıyor ki ağlayıp bağırsın istemiyorum diye '

" akşama ne yapsak baya kalabalık aile onlar "

" neyse bacım olan olmuş ben komşuları toplayıp geleyim sana yardım edeyim Melek'te gelsin çağırayım. "

15 dk geçmeden Yeşim teyze bütün mahalleyi toplamış geldi bir kısmı temizliğe bir kısmı mutfağa girdi. Annem beni de çağırdı yanlarına gönülsüz gittim Yeşim teyze sazı eline almıştı çoktan sen şunu yap, Ayşe iç hazırla, kız fatma soğanlari soy, tatlı tatlı atışıyordu. Bana dönüp " eee Gurur kızım ne giyeceksin akşama "
Bilmem manasında dudak büzdüm.

Elimden tuttuğu gibi camasirlarimizi koyduğumuz dolabın önüne dikti beni. Öyle herkesin ayrı dolabı ayrı odası yoktu bizim evimizde iki oda bir ki ler birde salon vardı annemlerin odasındaki büyük dolaptaydi en güzel giysilerimiz.

"Kız kadın ne giyecek bu sabi oğlan çocuğu gibi kot tshirt mu çıkacak görücüye "

" hiç aklıma gelmedi abla sahi ne giyecek bu kiz "

" kız Melek çabuk çarşıya gidin Gurur'a bir elbise alın hadi benim Melek kızım "

" yaşasın alışveriş yürü Gurur "

Kolum dan tutup çekti Melek evdeki anlamazsızlıktan kurtulmak için ona uydum ilçede
Pek mağaza yok zaten büyük ve iyi mağazalar Yakup beylerin onun için diğer küçük mağazalara gidelim diye mesaj yazdım Melek'e oda" tamam canım sen nasıl istersen öyle olsun" dedi.


Pembe truvakar kol boyu dizimin üstün de biten bir elbise aldım. Altina da evde giymek için beyaz bir babet aldım. çalışıyor olduğumdan param vardı yekta babadan gizlediklerim birde annem vermişti çıkarken. hadi kuaför nebahat aradı bizi bekliyor dedi Kolum dan tutup çekti beni bende gittim itiraz etsen ne olacak dedim nasıl olsa yapacak birseyim yoktu. Açık kumral olan saçlarımı düzlestirmesine izin verdim. Ensemden bagladım. Melek biraz söylensede fazla ısrar etmedi. Melek makyaj yap diye ikna edmeye çabasına girince elinden alıp bir kalem bir rimel sürüp susturdum. Çantam da kendini parçalayan telefona baktığımda annem yazıyordu. Melek'e telefonu gösterdim çok geç kaldık diyip aniden kalkdık.Melek, hiç konuşmuyor du Melek'e mesaj attım "neden konuşmuyorsun bu konuyla ilgili "

Melek,   hiç konuşmuyor du Melek'e  mesaj attım "neden konuşmuyorsun bu konuyla ilgili "

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.

"Senin konuşmanı bekliyorum canım birde ben bunaltmak istemiyorum "

Telefonu elime alıp.
"Sağol canim arkadaşım diye cevap yazdım "

Gülümsedi sarılıp teselli verdi annemin bile bakmadığı gözlerimin içine baktı.

Eve geldik komşular gitmiş bana destek için sadece Yeşim teyze ve Melek kalmıştı. Naz çok huysuzlanınca annem onu dışarı yollamıştı. Babam gelmiş salonda Mert ve Cesur 'la oturuyordu. Akşam olmasına rağmen yaz gününün sıcaklığından komşular kapıda oturuyor çocuklar dışarda oynuyorlardı. Kapının önüne 4 tane araba dizildi tahminimce gelen onlardı onları görmemle kendimi mutfağa attım. Göz yaşlarım istemsiz akıyordu . Kapıyı annem açtı. "Buyurun buyurun "

Sesler geliyordu birden Naz'ın sesi duyuldu.
"Teyze annemin adı Kadın, babamın adı Yekta, abilerim Cesuy ve meyt biyde Guyuy ablam vay. siz başka eve gidin!!! " buyda sizin ayadığınız dilsiz yok"

DİLSİZ (bitti!)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα