"Tamam sevgilim geliyorum."

İçeri girdiğimde Şelim bugün çalışacağımız konu için çıkarttığı özetleri bir kenara koymuş, yanlış sorularımı önüne çekmiş inceliyordu. Gidip arkasından sarıldım. Yanağını öptüm ama o hala çok ciddi bir şekilde sorularla ilgileniyordu. Bu sefer daha sıkıca sarılıp diğer yanağını öptüm.

"Tamam İpek otur da soruları çözelim."

"Peki." diyip suratımı asarak oturdum.

"Bak şimdi bu soruda büyük olasılıkla soruyu yanlış okumuşsun. İstersen bir daha göz at."

"Tamam." dedim ve soruyu önüme çektim. Okuyordum ama hiçbir şey anlamıyordum. Çünkü aklımda bu soru dışında milyonlarca soru vardı.

"Hayatım sorun ne?"

"Evet sanırım soruyu yanlış okumuşum." dedim bıkkınlıkla.

"Hayır. Yani kafana takılan şey ne? Kendini soruya veremediğinin farkındayım."

"Hiç. Öyle işte. Anlamaya çalışıyorum soruyu."

"İpek beni kandıramazsın. Sen bu soruyu en fazla ikinci okuyuşta anlayıp tek de cevabı bulursun ama şu an yaklaşık beş kez okudun."

"Soru zor demekki."

"Canıııım" dedi azıcık sinirlenerek.

"Selim, azıcık ders dışında bir şeyler yapsak olmaz mı? Hayır yani son Zamanlarda iki sevgili gibi değiliz de. Öğretmen yönün ağır basıyor. Benden çok çözdüğüm sorularla ilgilisin. Bu da beni kırıyor."

"Hayatım ben senin iyiliğin için uğraşıyorum. Sen benimle sevgili olmadan hedefleri olan çalışkan bir öğrenciydin şimdi ise işin gücün benim. Bu da kötü hissetmemi sağlıyor."

"Sevgilim böyle bir şey için kendini asla kötü hissetme. Hem ben çalışmayalım demiyorum ki biraz da birbirimize vakit ayıralım diyorum olmaz mı?"

"Tamam testleri çözelim bakarız."

Al işte testleri çözünce bakacakmışız. Gel de sinir olma. Sen görürsün Selim efendi ben İpek'sem bu testler çözülmeyecek.

Soruyu okur gibi yapıp bir yandanda dudaklarımla oynuyordum. Tabi bu sırada gayet ciddiydim. Bir dergide okumuştum. Erkekler kadınlar ciddiyetle işini yaparken onlardan çok etkileniyormuş. Hem yaklaşık bir aydır öpüşmüyorduk. Yani eminim benim onun dudaklarını özlediğim kadar o da benimkileri özlemiştir. Yani öyle umuyorum.

"İpek şunu yapmayı kes."

"Neyi?"

"Sen biliyorsun neyi olduğunu."

"İlk önce hızlıca nefes almayı, sonra dudaklarınla oynamayı. Bu sefer bu numarayı yemem. Bitecek bu sorular."

"Ya söz istediğin kadar soruyu evde çözeceğim. Şimdi başka bir şeyler yapsak."

"Yapıyoruz işte. Test çözüyor."

"Aman ne romantik."

"Romantik bir hale getirelim o zaman. Bekle."

Salondaki dolabı açıp içindeki mumu çıkarıp, masanın üstüne koyup sonrada yaktı.

"Bak şimdi oldu." dedi sırıtarak.

"Bir bu eksikti, tüy de diktik tam oldu." Bu sırada bende kendimi ne kadar sıksamda gülmeye başladım.

"Al sana romantik bir ortam."

"Ne kadar da romantik bir sevgilisin sen öyle." dedim ayağa kalkıp. Yanına gittim. Ellerini tuttum. Başımı göğsüne yasladım.

"Benim biraz böyle kalmaya ihtiyacım var. Kalp atışlarını duymaya."

"Kalırız o zaman." deyip kokumu içine çektiğini hissettim sonra da saçımı öptü.

"Seni seviyorum İpek."

"Ben de seni." dedim kalbinin üstünü öperek.

"Hayatım ben de seninle vakit geçirmeyi istiyorum ama çalışmak zorundasın. Hem şu sınav bir geçsin işte o zaman  bol bol vakit geçireceğiz."

"Sevgilim bunu ben de biliyorum ama tek istediğim birazcık ders çalışmak dışında bir şeyler yapmak. Çok sıkıldım çünkü. Zaten bütün gün ders ders ders, bari senin yanında stres atayım olmaz mı?" dedim gözlerinin içine bakarak.

"Tamam bugünlük paydos. Yine kıyamadım."

"Aman bana da kıyamazmış. Yerim seni yerim." dedim yanaklarından kocaman bir öpücük alarak.

"Ne yapmak istersin peki küçük hanım?"

"Küçük hanım yok demiştik ama beyefendi."

"Tamam küçük hanım."

"Seliiiim. Şımarma."

"Şımarma falan ayıp oluyor hayatım ama."

"Dersem ne olur canım?"

"Seni ..."

"Beni ne canım?"

"Severim hem de çok güzel severim. Öyle güzel severim ki hem de sen bile inanamazsın."

"İnanamıyorum zaten."

"Ben de inanamıyorum. Benim olduğuna."

"İnandırayım o zaman sevgilim." dedim yanağından öpüp sıkıca sarılırken.

"Yeterince inandırıcı oldu mu?"

"Birazcık."

"Hmm ne yapabilirim ki acaba? Bilemedim ki."

"Ben yardımcı olayım." dedi ve dudaklarıma eğildi. İyice yaklaştı ve öpüşmeye başladık. Uzunca bir sürede devam ettik. Çok özlemiştim böyle hissetmeyi.

"İnandın mı?"

"İnandım hayatım."

Sonra Selim'in odasına gittik. Selim yatağına oturdu bacağını uzattı, eliyle yatağı gösterdi ve ben de oturdum. Sonra eline gitarını aldı. İkimizde gitarı tuttuk, bu sırada yanağımdan bir öpücük aldı.
...

Ygs ye sadece bir hafta kalmıştı ve ben çok stresliydim. Stresten son günlerde ağzıma bir lokma girmemişti zaten girenlerde en fazla beş dakika midemle buluşuyordu. Sonrasında ayrılıyorlardı. Artık test çözmeyi bırakmıştım.

Hocama Aşık Oldum (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now