"Selim bana çok kızma hatta hiç kızma. Ben seni çok sevdiğimden bu denli saçmalıyorum, seni başka biriyle düşünme fikri bile canımı yakarken seni biriyle o şekilde görünce mantığımı bir taraflara ittirip hemen buraya geldim. Lütfen kızma. Bütün aptallıklarım seni sevdiğimden." der demez Selimle öpüşmeye başlamıştık. Selim kolunu kapıdan çekip belime dolamıştı. İyi bari bu kızmadığı anlamına geliyordu ama büyük bir sıkıntımız vardı, Selim'in ailesi içerideydi ve onlarla aramızda duran tek şey kapıydı. Selim'i itekleyip, dudaklarımı dudaklarından çektim.

"Sevgilim bilmem farkında mısın ama ailen içeride."

"Ne yapayım, sen de bu kadar tatlı ve seksi olma." dediğinde tabi ki de utanıp başımı önüme eğmiştim. Yanaklarım sirenleri açıp itfaiyeyi beklemeye başlamıştı.

"Ben gideyim." dedim elimle asansörü gösterirken, utangaç bir şekilde.

"Görüşürüz hayatım."

"Görüşürüz Selim hocam." dedim gülerek.

"Çekinmene gerek annemler biliyor." demesiyle utangaçlığımdan sıyrılıp

"Ne?" diye bağırdım.

"Dün anlattım her şeyi."

"Yani şimdi annenler... Yani onlar o kadar saat beni yani bizi yani ilişkimizi biliyorlar mıydı ? Ben... Ufff Selim ya nasıl söylemezsin bunu bana ?" Bu sırada öfkeden çıldırıyordum.

"Evlendiğimiz de mi haberleri olsaydı ?" dediğinde bu ani soru karşısında ne yapacağımı bilemedim. Evlenmek, belliki Selim de düşünmüştü.

"Bana söylediğini söyleyebilirdin."

"Tamam benim hatam ama sende bana kızma. Hem durum bir bir. Sen de beni
affet, bana kızma."

"Peki." Hesabı sorulacaklar listesine bunu da ekle İpek dedim içimden. Asansöre bindim ve eve gittim.

...

Öğlen ancak 1 de uyanabilmiştim. Yatağımda biraz gerindikten sonra elime telefonumu aldım ve arakadaşlarımdan gelen doğum günü mesajlarıyla on sekiz yaşıma girdiğimi idrak edebilmiştim. Bu sırada annem odama girdi.

"Günaydın İpek." dedi. Bu bile bir gelişme gerçi benle bu aralar zorunda olmadıkça konuşmuyordu.

"Günaydın anne." dedim. Yüzüne bakıyordum o ise sıradan bir günmüş gibi ütülediği kıyafetlerimi yerlerine yerleştiriyordu. Bu sırada durmadan çalan telefonumu elime alıp açtım.

"İpek."

"Efendim Melike."

"Acilen vereceğim adrese gelmen lazım."

"Ne oldu ?"

"Miralarla tartıştık. Sonrasında beni bir binaya çağırdılar. Çok korkuyorum. Sanırım kapıyı üstüme kilitlediler."

"Ne? Neredesin?"

"Bizim dershanenin ilerisindeki boş binadayım. Hemen gelmen lazım."

"Tamam kapat."

Anneme yalvarmam lazım. Melike'yi o durumda yalnız bırakamam. Tamam şimdi hayatımın yalakalığını yapmam gerek.

"Annecim."

"Ne var ?"

"Melike'nin başı birazcık sıkışmış da..."

"Eee."

"Benim acil yanına gitmem lazım. Lütfen izin ver, lütfen." dedim gözlerimi bir kedi masumluğunda açarken.

"Tamam tamam, git. Baban zaten bugün doğum günün olduğu için izin verebileceğimi söylemişti."

Hocama Aşık Oldum (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now