31. Gerçek Yüz

132 21 9
                                    

Merhabalar. Bu aralar biraz rahatsızım ve üzülerek söylüyorum hiç ilhamım yok. Ama bugün daha iyi hissettiğim için bu bölümü tamamlamak istedim. Umarım beğenirsiniz, artık kurgunun gidişatında biraz olaylar olacağınıda belirtmek istiyorum ve size keyifli okumalar diliyorum.

♡♡♡

"Yani bugün iş çıkışında sizi otoparkta beklemem gerektiğini mi söylüyorsunuz?" Dedim cümlesine soruyla yanıt vererek. "Evet Sima, madem dün gece vaktin yoktu bugünde itiraz istemiyorum." Dedi Livio ciddi ama gülümseyen ifadesiyle. "Öyle diyorsanız öyle olsun Bay Livio."

Dün gece gönderdiği mesaja kısacık teşekkürümü belirtip uyuya kalmıştım. Sabah hazırlanıp işe gelmiştim. Günlük işlerime başladıktan sonra sekretarın getirdiği dosyaları incelemekle meşguldüm ta ki Livionun ofisime gelip akşam iş çıkışında beni bir yere götürmek istemesine kadar. Her hangi bir toplantı yoktu. Öyleyse iki gündür pes etmeyip bana göstermek istediği şey ne olabilirdi.

Beni rahatsız eden diğer bir konu ise yaklaşık bir haftadır ailemle ile alakalı hiçbir haber olmamasıydı. Dora en azından günde bir kez bile olsa sosyal medya hesabında güncel bir şeyler paylaşıyordu. Böylelikle Arda, annem babam hakkında biraz haberdar olabiliyordum. Ayın başında her zamanki gibi yüksek miktar parayı ibanına göndermiştim. Ondan karşılık olarak hastane faturasını ve kardeşine yani Arda'ya ayırdığı miktarın fotoğraflarını istiyordum. Ama bir haftadan beri ne bir şey paylaşmıştı ne de göndermiş olduğum kısa selam mesajıma bakmıştı Dora. En çokta Arda'nın başına bir şey gelmiş olabilme düşüncesi içimi yiyip bitiriyordu.

İçimi rahatsız eden bu düşünceler eşliğinde kahvemi yudumlayıp bir zamanlar cinayete tanık olduğum terasta oturuyordum. Telefonumun çalmasıyla Metenin aradığını gördüm. "Efendim Mete?"
"Ne yapıyorsun?" Kahveyi masaya bıraktım ve gözlerim küçük gökdelenleri izlerken derin bir iç çektim. "Moladayım öyle kahve içiyordum." Bir şey mi olmuştu sadece halimi sormak için aramış olamazdı değil mi? "Sesin bir rahatsız bir şey mi oldu?" O kadar mı belli ediyordum. "Hayır hiç bir şeyim yok. Sadece biraz yorgunum. Bir şey mi olmuştu? Neden aradın?" Direk konuyu değiştirmiştim yoksa az daha devam etse ötecektim. "Bu akşam iş çıkışında seni bir yere götürmek istiyorum." Neden herkes beni iş çıkışında bir yere götürmek istiyor be. "Çok üzgünüm Mete bugün iş çıkışında başka bir yere uğramam gerekiyor." Livio'yu dünde ekmiştim. Bugünde reddedersem hiç iyi olmayacaktı. Adam bir mafya! "Çok mu önemliydi?" Dedim sesimde mahcup bir ton el gezerken. "Ne zaman müsaitsen o zaman banada uygun olur. Tamamen senin isteğin Simacık." Şimdi içim biraz rahatlamıştı. "Sağol Metecik o zaman hadi söz veriyorum sağ salim olursam yarın buluşuyoruz." Kısacık konuşmanın ardından aramayı sonlandırıp işe dönmüştüm.

Hava kararmak üzereydi ve bu yorucu günün bitmesine sadece yarım saat kalmıştı. "Girebilirmiyim?" Kapının küçücük aralığından gördüğüm kafa birazcık ürkememe neden olmuştu. Bu da sadece kafasını içeriye uzatan Sabrına'ya kahkaha attırmıştı. "Neden içeriye girmeden orada öcü gibi duruyorsun Sabrına?" Dedim kendimi tutamayarak. "Ayıp ediyorsun. Bu kadar güzel bir bayanı öcüye nasıl benzetirsin. Hem ben seslendim, derin düşüncelere dalıp beni duymayan sendin." Yine rengarenk ve oldukça dekolteli giyinen genç kız ofisime girip koltukta oturmuştu. "Ne düşünüyordun?" Ne düşünebiliridim ki aklım hâlâ beni çoktan hayatlarından silen ailemdeydi. "Dün doğum günümdü." Dedim yine kontrolsüzce. Bir insan ağzından çıkan şeyi nasıl kontrol edemezdi Allah aşkına! Bunu duyan Sabrınanın yüz ifadesi anında değişti. "Bunu...bunu bilmiyordum Sima. Üzgünüm yarın sana çok güzel bir hediye alacağım." Şuan çok utanmaz biriymişim gibi hissetmiştim. "Hayır, hayır demek istediğim bu değildi. Beni yanlış anladın. Aslında dün bir mekana gittim ve o mekanın ardında ki üzücü âşk hikayesini dinledim. Bilemiyorum belki halen onun etkisindeyim." Konuştukça saçmaladığımın bende farkındaydım. "Bu arada aşk hikayesi demişken." Diye sırttı Sabrına çapkınca. "Biliyormusun az önce kuzeninle görüştüm." Dedi ve durdu. Mete ile mi görüşmüştü? "Bugün birlikte yemek yiyeceğiz. Ne kadar heyecanlı olduğumu biliyormusun? Ne giymeliyim? Hangi renkleri seviyor? Hangi kokuları seviyor? Lütfen bana biraz bilgi ver Sima. Onu gerçekten çok beğeniyorum. Bu benim için bir şans." Heyecandan yerinde duramayan kızın dediklerini dinlerken şaşırmadan edememiştim. Bugün iş çıkışında onunla buluşamayacağımı söyledikten sonra direkt Sabrınayı arayıp onu yemeğe mi davet etmişti? Neyse beni ilgilendirmezdi. Sonuçta onun aşk hayatı. Belkide aralarında gerçekten ciddi bir şeyler olabilirdi.

HAYATIN SİMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin