15. Sahil

377 42 1
                                    

Umarım beğenerek okuyorsunuzdur. Keyifli okumalar dilerim...

♡♡♡

"Afiyet olsun sevimli kuzenler Oturabilir miyiz?" Tam başımızda dikilmiş yanında ki kadın ile beraber bizden gelecek bir yanıt bekliyordu ama ben ne sorduklarını anlamamıştım. Çünkü iatlayanca konuşmuştu. Mete ve ben ikimizde afallamış onlara bakıyorduk.

İlk önce kendine gelen Mete olmuştu. "Tabi tabi gel otur." Demesiyle sarışın kadın benim yanımda ki sandalyeyi çekip oturdu. Livio da Mete'nin yanına oturmuştu. "Umarım rahatsızlık vermemişizdir." Sarışın kadının bakışlarını bana yönelterek söylediği şeyi anlamaya çalışırken Livio konuştu. "Sarah lütfen onunla İngilizce konuş." Sarışın kadın anladım dermiş gibi kafasını salladı ve bana bakarak akıcı İngilizcesi ile konuşmaya başladı. "Diyorum ki umarım size rahatsızlık vermemişizdir." Şaşkınlığımı belli etmemek için kendime gelmeyi başarmıştım. "Hayır lütfen, rahatsızlık vermediniz. Hatta böylesi daha iyi oldu."

Bu kadın Livio'nun sevgili Bayan Sarahdı. Fındık gibi bir buruna ve çok güzel gözlere sahipti. Doğal olduğu belli olan sarı saçları onu daha da güzelleştirmişti. Bu kadın gerçekten her erkeğin dikkatini çekecek güzelliğe sahipti. Livio beni yeni özel asistanı olarak onunla tanıştırmıştı. Onlarda buraya yemek yemek için gelmiş ve tesadüfen karşılaşmıştık.

İş ile alakası olmayan konulardan bahsedip muhabbet etmiştik yemek eşliğinde. Yemeklerimiz bitince Mete ile sofradan kalkmıştık ve küçük bir vedadan sonra restorandan ayrılmıştık.

"O yemeği nasıl yedim inan bilmiyorum. Midemin içinde dans ediyorlar. Lütfen direk otele gitmeyelim." Midem çok bulanıyordu. GZ ilacını duyduktan sonra zaten iştahım kalmamıştı ama Liviolar gelince şüphe uyandırmamak için önüme gelen bir tabak spagettiyi zorla bitirmiştim. "Olur , nereye gidelim?" Hava kararmak üzereydi. Ne zamandır sahile gitmemiştim. Belki de gece sahil yürüyüşü yapmak mideme iyi gelebilirdi. "En yakın sahile gidelim. Temiz havaya ihtiyacım var." Mete itiraz etmemişti. Arabaya binip en yakın sahile gitmek için yola koyulmuştuk.

Sarah denen kadını düşünüyordum. Livio bir sevgilisi olmasına rağmen tanıştığımızdan beri bana biraz yakın davranıyordu. Bunu anlamamak için aptal olmanız gerekiyordu. Benim yanımda öyle güzel bir sevgilim olsaydı hayatta hiçbir kadına bakmazdım diye düşündüm.

"Hayatta zengin insanlar daha yakışıklı ve daha güzeldir diye yazılı olmayan bir madde var değil mi?" Yine kontrolsüz bir şekilde sorduğum soruyu duyunca dudağının kenarından gülümsedi Mete hâlâ gözleri yoldayken. "Bence mantıksız, çünkü sen zengin değilsin." Dediği şeyi anlamam için cümleyi kafamda birkaç kez tekrar ettim ve sanırım anlamıştım. Yani bana sen zengin olmamana rağmen güzelsin demek istemişti. İltifat mı etmişti o bana?

"Ne bu şimdi İltifat mı yada fakirsin diye hakaret mi?" Ciddi ciddi sorduğum soru onun küçücük kahkaha atmasını sağlamıştı. O gülünce bende gülmüştüm.

"Asıl sen neden böyle saçma bir şey dedin ki Sima? Bana çok yakışıklısın demenin başka yolunu bulamadınız mı küçük hanım?" Kendini beğenmiş ses tonuyla sorduğum soruya soru ile cevap vermişti. "Ne alaka be adam. Hem ben şu Livionun sevgilisi Sarahyı düşünerek söylemiştim."

Mete birçok erkeğe göre yakışıklıydı. Kaslı vücuda ve uzun boya sahipti. Ama şimdi boşu boşuna ona İltifat edip şımartmanın bir anlamı yoktu.
"Ciddi olamazsın değil mi? O kadının tek doğal bir yeri yok. Her yeri estetik her yeri estetik."
Buna şaşırmıştım çünkü Mete Sarahyı beğenmemişti. Oysa erkek olsam açıkçası Sarahyı çok beğenmiştim. "Estetik demişken, bende ilerde estetik yaptıracağım." Babamdan aldığım biraz büyük burnumu hep kemerli bir buruna dönüştürmek istemiştim. "Bence senin hiçbir estetiğe ihtiyacın yok küçük kız." Yine iltifat mı etmişti? "Çok güzelsin demenin daha kolay yolları da var bayım!"

HAYATIN SİMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin