14. GZ İlacı

446 43 1
                                    

Selmlar, öncelikle belirtmek istediğim önemli bir detay var. Bu bölümde kullanacağım bazı tıp ile alakalı şeyler tamamen benim uydurmam altında olacak. Yani kullandığım kelimelerin, onların özelliklerinin gerçek hayatta hiçbir anlamı yok. Anlayışlı olmanızı diliyorum. Teşekkürler.

İyi okumalar dilerim...

□□□

Herkesin kimseye göstermediği sadece zamanı geldiğinde sergilediği bir diğer yüzü olur bence. Bu , güzel sevimli bir yüzde olabilir yada aksine çok çirkin bir şeyde olabilir. Meteye insan ilk baktığında , yakışıklı , zeki , yardım sever biri olarak tanımlayabilir. Ama işte o gün bu çocuğun bana anlattığı geçmişini ve planlarını dinleyince anlamıştım. Metenin ikinci yüzünün onu bambaşka bir insana dönüştürdüğünü.

"Dediğim gibi Sima benim bu adama yaptıklarının bedelini ödetmeye çabalama hikayem yıllar öncesine dayanıyor. Onu o pis işlere bulaştığı zamanlar ilk uyaranlardan biriydim. Çünkü içine girdiği çetenin sadece bir çete olmakla kalmadığından emindim. O insanların yaptığı çok büyük işlerdi. Ama bunu anlamak istemeyen Livio ne yaptıysa benimde kafamı bozmuş ve bu işe bulaştırmıştı. Biliyormusun Sima, şu hayatta ki en büyük pişmanlığım bir dönem o pis işleri yapmış olmam."

Gözlerini yere dikmiş sessizleşmişti bir an. Suçsuz değildi ona şimdi senin hatan değilmiş diye tavsiye vermem saçma olurdu.

"Geçmişte kaldı Mete. Hem çok pişmansın önemli olanda bu. Sonra nasıl kurtuldun?"

Masanın üzerinde ki suyundan birkaç yudum aldı ve anlatmaya devam etti. "Bir gün yine bir araya toplanmıştık. Yaklaşık 20 den fazla kişiydik. Bazıları kendinde değildi. Çok yüksek dozda kendilerine uygulayıp bir süreliğine hayattan geçip gidiyordu. Kafası sağlam sadece birkaç kişi vardı. Bir patronumuz vardı. Her şeyi kontrol altında tutan, yurd dışından malları getirten kişi oydu. Yardımcısı olarak Livio'yu seçmişti. Bunu o zamanlar çok kıskanmıştım. Bizim yaptığımız gece kulüplerine gidip gizlice insanlara mal satmaktı. Ama Livio hiçbir zaman bunları yapmazdı. Onun ne yaptığını o zamanlar patronumuz olan herif hariç kimse bilmiyordu, çünkü ikisi hep gizli gizli bir şeyler konuşurdu. O gün yine ikisi bir köşede fısıldaştıktan sonra kimseye bir şey söylemeden çıkıp gittiler. Kimsenin umurlarında olmamıştı çünkü bir ilk değildi. Ama içime sinmeyen bir şeyler olduğu için onları takip etmeye karar vermiştim."

Yine susmuştu, gözümde hep cüsseli biri olarak duran Mete şuan karanlık geçmişiyle boğuşuyordu ve küçücük kalmıştı.

"Ne gördün Mete?"

"Ölüm gördüm Sima , bir değil birçok insanın ölümünü gördüm. Tamamlanmamış bir şantiyeye geldiklerinde arabadan inip durmuşlardı. Arkalarından takip ettiğimi fark etmemişlerdi. Kimsenin olmadığı sadece ay ışığının aydınlattığı bir arazinin ortasında yarıda kalmış bir binanın en üst katına kadar onları takip ettim. Karşılaştığım manzara karşısında nefessiz kalmıştım. Korkudan sayamayacağım kadar çok insanın elleri ayakları bağlanmıştı. Ağızları bantlanmıştı ve diz üstü yerde dizilmişlerdi. Aralarında kadınlarda vardı. Gözlerinden akan yaş karanlıkta bile fark edilirdi. "Şimdilik yakalayabildiğimiz borçlular bunlar." Demişti onların başında bekleyen bir adam. O an anlamıştım o insanların borçlu insanlar olduğunu. Bu işin sayamayacağın kadar kötü yanı var ama en kötülerinden biriydi borç. Bağımlı olan insanların gözleri kör oluyordu resmen. Aile ne arkadaş ne her şeyi unutuyorlardı. Tek istedikleri birazcık doz. Onun uğruna her şeyini vermeye razıydılar. Sonra verecekleri şeyler bitince kaç yıllık canıyla ödüyorlardı. Gözümün önünde hepsini öldürdüler. Ve ben...Ben hiçbir şey yapamamıştım. Korkmuştum Sima çok korkmuştum. O insanlar gözümde benden kat kat büyük güçlü yaratıklar gibi görünmüştü."

HAYATIN SİMASIWhere stories live. Discover now