4. Pislik Patron

1.4K 114 18
                                    

Sadece keyfinize bakıp iyi okumaya odaklanın...

Sadece keyfinize bakıp iyi okumaya odaklanın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


♡♡♡

Evet Meteydi. Benim zaten bambaşkaya dönüşen hayatımı tekrar bir bambaşkaya dönüştürecek kişi Meteydi.

O gün orada o tuvalete tanıştık ve çok olaylar yaşandı. O zaman gelin bakalım neler yaşandı benim ağzımdan dinleyin...

Bir bu salak çocuğa bir bana uzattığı eline bakıyordum. Sonra sol tarafımdaki melek kulağıma fısıldamaya başladı. 'Çocuğun elini sık Sima. Ne kadar yakışıklı olduğuna bir baksana. Hem bu yabancı ülkede bir arkadaş edinmiş olursun.' Sol tarafımdaki meleğin dedikleri tam haklı geliyorduki kulağıma sağ taraftaki melek fısıldadı bu kez. 'Sima sen böyle biri değilsin. O eli sıkma hem erkek milletinden herşey beklenir. Hatırlasana bu çocuğun arkadaşı senin bacaklarına baktığında bu çocuk hiçbir şey demedi. Sakın buna kanma. Hem Allah aşkına çık şu tuvaletten. Kovulacaksın.' Hemen kendime geldim ve sağ meleğimi dinliyerek arkama bile bakmadan tuvaletten çıkıp tezgaha geri döndüm.

"Nerelerdeydin Sima?" Sofia hanımın öfkeyle çıkan sesini duyunca herşey çoktan uçup gitmişti kafamdan. Ben işime geri dönmüştüm. O çocuğunda ne zaman çıkıp gittiğini görmemiştim bile.

O gün iş çıkışında yorgun yorgun bisikletimin pedalını çevirerek eve döndüm. Evin kapısını açıp girince karşılaştığım manzara karşısında yüksek bir çığlık attım. İş yeri patronum salonumdaki koltuğa uzanmış gözleri kapalı yatıyordu. İçimi kaplayan büyük korku ile tekar kapı tarafa yöneldim ama bileğimde hissettiğim güç ile arkamı döndüm. Bir elinde bira şişesi diğer elinde ise sımsıkı kavradığı bileğim canımı yakıyordu. "Evime nasıl girdin!" Belki sesimi duyan biri yardıma gelir umuduyla çok yüksek bağırdım. "Bu ev benim hatırladıysan küçük bayan. Elbet anahtarım var." Çok sarhoştu çünkü harfleri düşürerek konuşuyordu ve nefesi alkol kokuyordu. "Yani bunca zamandır sende evimin anahtarı var mıydı?" Bunun düşüncesi bile korkunçtu. Bu adam bana aylar önce bu evi vermişti ama her gece rahatça uyuduğum bu evin anahtarı bu korkunç adamda var mıydı?

Belki de onun sarhoşluğu işime yarardı. Tüm gücümle onu ittim ve koşarak kapıyı açtım. "Hemen buraya dön yoksa işten kovulursun!" Ben canımı kurtarmanın derdindeyken bu adamın hayla işten bahsetmesi komiğime gitmişti. "Üstüne para versen bile o işe gitmem ben zaten pis sapık." Sinirden bağırdığım cümle dudağımdan Türkçe olarak çıkmıştı. Apartmanın girişine kadar arkama bile bakmadan koştum ve park ettiğim bisikletime doğru koşmaya devam ettim ta ki bir şeye sertçe çarpıp popo üstü yere çakılmasaydım. "Lanet olsun!" Çarptığım şeyi görmek için kafamı kaldırdım ve zaten tepeciklerde olan sinirim gökyüzüne kadar çıkmıştı. "Sima?" Bu sabah kafede gördüğün Mete denen çocuktu. "Çekil başımdan!" Ayağa kalktım ve onu itip koşmaya devam ettim. "Şu elinde bira şişesi olan adamdan mı kaçıyorsun?" Arkama baktığımda adamın usanmadan beni kovalamaya devam ettiğini görünce şaşırmıştım. Aleacele bisikletimin kilidini çözerek üzerine bindim. Tam sürecekken sendeleyip yere düşmemle artık sinirden çığlık atmıştım. Bisikletin tekeri patlamıştı ve pis sarhoş bana yetişmek üzereydi. "Hey Mete bana yardım eder misin?" Çocukta bunu bekliyormuş gibi el bileğimden tuttuğu gibi arabasının ön koltuğuna bildirerek kendiside bindi ve sürüp oradan uzaklaştı.

HAYATIN SİMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin