1.Merhaba Ben Sima

2.2K 146 30
                                    

(Öncelikle Merhaba. Bu uyarıyı kesinlikle yapmazsam olmazdı. Yük gemisi sahnesinde, yük gemisine tırmanmak imkansız gibi yorumlar aldım. İnternetten araştırıp sahiplendiğim bilgiler var yük gemilerine tırmanılabildiğine dair. İsteyene istediği yerden atarım bulduğum kaynakları. Teşekkür ederim.)

Okumaya başladığınız tarihi yazar mısınız?

O zaman başlıyoruz...

İlk önce size her şeyi özet şeklinde anlatmak istiyorum

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

İlk önce size her şeyi özet şeklinde anlatmak istiyorum. Eğer ilginizi çekerse size uzun uzun anlatırım.

Çok fakir bir ailede dünyaya geldim. Biliyor musunuz bide istenmeyen bir çocuk olarak. Bana göre İstanbul'un en fakir ailesi bizdik.

Ailemin isteği en büyüğü doğurup sonra hayatlarına tek çocukla devam etmekmiş. Ama işte annem ikinci bir çocuğa hamile kalınca aldırmak istemişler. Eğer dünya'ya gelirsem hayatım boyunca onlara yük olacakmışım. Sonra bir gün mahalle'nin yaşlı bilge ninesi gelmiş. Annemin yüzüne İlk bakışta bir şaşkınlık geçirmiş. Sonra gözlerini kapatıp uzun uzun bir şeyler düşünmüş. Sonra ne demiş biliyor musunuz? Demiş ki bu çocuğu asla aldırma. Bu çocuk gelecekte sizin kurtarıcınız olacak. Hem aldırmak çok büyük bir günah. Eğer aldırırsan Allah sana bir daha çocuk vermez demiş. Bu zaten annemlerin çok umrundaydı. Neyse sonra aldırmaktan vazgeçmişler. Biz yaşlanıp hasta yatağına düşünce bize bakar diye.

Sonra işte ben doğdum. Zaten bir ablam olduğu için benimde kız olmam onları daha çok üzmüştü. Güya sadece bir çocuk isteyen ailem ben doğduktan 4 sene sonra diğer erkek kardeşimi doğurdu. Bu seferki çocuğu erkek olduğundan dolayı gözle görülür bir şekilde dışlanmaya, ilgisizliğe maruz kalıyordum. Ortada hiç bir şey olmamasına rağmen ablam beni çok kıskanıyordu. Nedenmiş efendim evde ikinci bir kız çocuğu olması onu sinirlendiriyormuş.

Kardeşlerimden daha geç okula başladım. Yani 7 yaşındayken. Ama ders notlarım çok iyiydi. Ne yaparsam yapayım asla kimseye yaranamıyordum. Yabancı dil öğrenme isteği 10 yaşımdayken bir turist görmemle başladı. Onların konuşması kulağıma çok hoş geliyordu. İşte o zaman karar verdim ne yaparsam yapıp yabancı dil öğrenmeye. Çok eski bir model telefonum vardı. Okuldan bana telefon almalarını istemişti öğretmenler. Onlarda bana telefon almak yerine ablamın eski telefonunu vermişlerdi. Ama bununlada iyi idare ediyordum. Evde iternet olmadığından mahalle mahalle dolaşır internet çeken bir yer arardım. Sonrada sadece kendimi İngilizce öğrenmeye adardım. Bana bir ihtiyaçları olmadıkça pek umurlarında olmadığım için saatlerce ortadan kaybolursam bile kimse beni hatırlamazdı. Böylece ingilizcemi kendi imkanlarımla iyice geliştirmiştim.

Erkek kardeşim herkesin aksine beni çok seviyordu. Hatta ablam Dora'dan daha çok beni seviyordu. Bu yüzden Dora'nın bana olan nefreti hep büyüyordu.

Yıllar yılları kovaladı. Okuldan sonra yarı zamanlı bir işe girdim. Ama tabiki de ailemden gizli bir şekilde. Kazandığım parayla hafta sonraları bir kaç saatliğine yüzme kursuna gidiyordum. Çünkü dil öğrenmek ve yüzmek benim hobimdi. Suların altından bir balina gibi süzülmek beni dünyada en rahatlatan şeydi. Birkaç saat bile olsa bütün kötü şeyleri, berbat hayatımı unutturuyordu bana yüzmek.

HAYATIN SİMASITempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang