22

13K 647 98
                                    

Aramıza yeni yeni takipçiler gelmiş. Hepinize merhaba diyor ve öpüyorum 💖

Bu arada okunma altmış bin falan olmuş oy bi iki bin olamadı. Nesee

*

Durmadan çalan telefon ile gözlerimi araladım. Hakan'a baktığımda hala uyuyordu. Ama yüzü rahatsız bir biçimdeydi. İçimden keşke bir otele gitseydik diye geçirdim.

Hakan'ın uyanmaması için durmadan çalan telefona döndüm. Şermin yazısı ile kaşlarım çatıldı. Hala ne yüzle arıyordu. Hemde beni.

Aramayı cevapladım ve kulağıma götürdüm.

"Ne oldu?"

Zaten selam sabah etmezdik birde bu olaydan sonra asla yumuşak konuşmazdım.

"Hakan yanında mı?" diye direkt sordu. Belki anlamıştı ama belli etmemeliydim.

"Ne alaka. Senin kocan neden benim yanımda olacakmış."

"O halde nerede biliyor musun?" 

"Nereden bileyim be bekçisi miyim ben." diye sesimi yükseltince hemen Hakan'a döndüm. Neyseki hala uyuyordu.

"Anladım." Anlamıştı ama hala kapatmıyordu. Anlaşılan başka bir derdi vardı.

"Eee başka." dedim bıkkın bir tonda. Derin bir nefes aldı ve söze girdi.

"Eğer Hakan seni ararsa veya görürsen hastaneye gitmesini söyler misin?"

Kaşlarım hızla çatıldı. Adamı bıçaklamıştı da benim mi haberim yoktu.

"Birşey mi yaptın adama?" diye sordum. Sesimi sakin tutmaya çalışıyordum. Ama çok zordu.

"Bir şey yok. Sadece ayağına vazo düştü. Yarada derindi. Ama evden öylece çıktı. Ne olur ne olmaz bir hastaneye gitmeli." Ses tonu o kadar sakindi ki kafayı yiyecektim.

Bakışlarım Hakan'ın ayağına kaydı. Bana hiç belli etmemişti.

"Düştü mü düşürdün mü?"

"Bu seni ilgilendirmez." dedi ve suratıma kapattı.

Derin bir nefes aldım ve bakışlarımı Hakan'a çevirdim. Mışıl mışıl uyuyordu. Bebek gibiydi. Koca bir bebek. Bu düşünceyle gülümsedim ve ona doğru eğilip bir öpücük kondurdum.

Benim öpmemle biraz kıpırdandı ardından gözleri aralandı. Ona kocaman gülümsedim. Yorgun bir gülümsemeydi. Anlamış olacak ki kaşlarını çattı.

"Bir sorun mu var?"

Yeni uyandığı sesi cılız ve çatallıydı. Yavaşça başımı salladım.

"Var." dedim kısaca.

Kaşları daha da çatılırken ne anlamında kafasını salladı. Ona cevap vermedim.

"Hadi sen bu tarafa geçte arabayı ben süreyim."

İlk önce afallasa da sonradan bana güvenmediği için reddetti. Ona sinirli bir şekilde bakarken "Hadi." dedim.

"Ege bir şey varsa söylesene."

Bu sefer onun sesi kızgındı. Ama böyle bile gözüme tatlı geliyordu. Lafı fazla uzatmadan "Ayağına pansuman yaptırmamız gerek." dedim.

Nereden bildiğimi merak ettiğine emindim. Surat ifadesi de onu gösteriyordu.

"Önemli bir şey yok."

Şaşırmıştım çünkü soru sormamıştı. Sanırım Şermin'in aradığını anlamıştı.

Üvey Babam - GAYWhere stories live. Discover now