17

23.9K 934 590
                                    

Öhm öhm şimdi bişey dicem. Ben bu bölümün düzenlenmiş halini atıyorum. Bu benim ilk smut'ım o yüzden birazcık yetersiz. Aslında düzenlicektim ama orjinalini bozmak istemiyorum. O yüzden bunu mazur görün. TŞk.

Arabanın içinde oturmuş Hakan'ın gelmesini bekliyordum. Bana son bir şey sorup geleceğini söyledi. Çok sorgulamadım. Nasıl olsa bana anlatırdı. O gelene kadar arkama yaslandım ve gözlerimi kapadım. Araba onun kokusuyla dolmuştu. Birazcık onun tadını çıkaracaktım.

Hakan'ın geldiğini sonradan gören bizimkiler ilk önce çok şaşırmıştı. Sonra onunla gideceğimi görünce daha da şaşırmışlardı. Selim hariç hepsi onunla gitmemi istemedi. Aslında haklılardı. Sonuçta aramızda geçenleri bilmiyor ve endişeleniyorlardı. Bende onlara her şeyin yolunda olduğunu söylemiş ve içlerini rahatlamıştım.

Aramızdaki suların bu kadar çabuk durgunlaşacağını beklemiyorlardı. Ne yalan söyleyeyim bende beklemiyordum.

Hala az önce olanları sorguluyordum. Bir ara manyak gibi rüya falan değildir umarım diye kendimi çimdiklemiştim. Güne o kadar isteksiz başlamıştım ki. İçimde Hakan'ın geleceğine dair bir umıt vardı ama olumsuz tarafım o umudu hep susturmuştu.

Sonuç olarak şuan mutluydum. Ve bu mutluluğu kimse bozamazdı. Artık olumsuz düşünmek istemiyordum. Hakan yanımdaydı. Ve hep yanımda olacaktı. Ne Şermin nede başka biri bunu engelleyemezdi. 

Gözlerim kapalı bir şekilde arabadaki derin kokuyu içime çekerken kapının açılmasıyla gözlerimi yavaşça açtım ve bakışlarımı oraya çevirdim. Hakan bana bakıp kocaman gülümsüyordu. Bende ona gülümsedim.

Ellerini saçıma atıp okşadı.

"Sıkıldın mı?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım. Sonra aklıma gelen şeyle "Ne konuştunuz?" dedim.

Saçlarımı okşamaya devam ederken "Önemli bir şey değil. Sınavınla ilgili bir kaç bilgi aldım." dedi.

Ardından kısık bir kahkaha attım ve "Seni iyice kendini babam sanmaya başladın" dedim.

Bununla oda kahkaha attı.

Elini saçlarımdan çekti ve cebindeki telefonu çıkarttı.

"Konuşabilir miyim?" diye sordu. Ona Belli etmesem de kızarmıştım. Böyle benden izin alması çok hoşuma gitmişti. Yine cevap vermek yerine kafamı salladım.

Birkaç tuşa tıklayıp birini aradıktan sonra açmasını bekledi. Birkaç saniye sonra açan adama "Alo." dedi.

"Kardeşim evde misin?" 

Karşıdaki konuşunca bekledi ve devam etti.

"Güzel. Benim evde işim varda yarın versem olur mu?"

Evde sadece konuşacağımızı bilsem de aklım ister istemez başka şeylere gidiyordu.

Karşıdaki olumlu cevap vermiş olmalı ki gülümsedi. Birbirlerine veda ettikten sonra telefonu kapattı ve bana döndü.

"Buradaki her şeyi hallettiğimize göre gidebiliriz."

Bir şey demedim. Hala ondan çekiniyordum. Ben ben değildim onun yanında.

Araba hareket ederken onun yan profilini izledim. Sakalsız yüzü, şekilli burnu, dolgun dudakları. Bu adam her şeyiyle mükemmeldi. Onu izlediğimi fark etsede bozuntuya vermedi. Sadece ara ara gülümsüyordu. Bazen trafikten dolayı ciddileşiyordu. Bu görüntü dudaklarımı yalamama neden oldu.

Kısa süren yolculuktan sonra bir sitenin önünde durdu. Burası gerçekten lükstü. Sanırım arkadaş ortamı saygın insanlardı. Çünkü bu siteden sıradan biri kolay kolay ev alamaz gibi gözüküyordu.

Üvey Babam - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin