Medya-Şermin
(Şermin'den)Öhm öhm.
10K olduuuukkkk 🎉
Valla çok çok teşekkür ederim. Çok mutluyum. 🙃Sabahın beşi o yüzden kontrol etmedim. Mazur görün.
İyi okumalar efenim 🤍
Bir koltuktan diğerine geçerken artık beklemekten patlama noktasına gelmiştim. İki saattir kapının çalmasını bekliyordum. Keşke ben gitseydim diye geçirdim içimden. Zaten ne zaman başkalarına bir iş versen eline yüzüne bulaştırıyordu.
Tekrar kolumdaki saate bakarken kulağıma dolan zil sesiyle gülümsedim. Hemen kapıya koştum. Nihayet gelmişti salak şey.
"Şükürler olsun." dedim beklemekten sıkılmış sesimle. Serkan bu halime gülümseyip içeri geçti.
"Geldim işte Şermin." dedi üstündeki hırkayı çıkarırken.
Onu umursamadan karşısındaki koltuğa gidip oturdum.
"Ee anlat bakalım."
Merakım ile Serkan'ın kaşları çatıldı. Ne yapabilirdim ki. Sümsük oğlum Hakan ile birlikteydi.
Serkan da bunun için görevlendirmiştim işte. Ondan merak etmiş gibi o eve gidip haklarında bilgi almasını istemiştim. Amacım onları mahvedecek bir kanıt bulmaktı.
"Ne anlatabilirim ki. Mutlu mesut yaşıyorlar işte."
Serkan'ın alayla söylediği şey ile birden ayağa kalktım. Benimle dalga geçiyordu aklınca. O bana anlamaz bakışlar atarken masada duran vazoyu elime aldım hemen.
"Hop hop sakin ol." dedi korku ile korkak bakışları ile.
İnsanların böyle çaresiz ve korkmuş ifadesini seviyordum. O gün kavga ettiğimiz de Hakan bana o ifadesini sunmamıştı oysaki. Bende vazoyu ona salmıştım.
"Doğru düzgün anlat şunu Serkan."
"Anlatacak pek bir şey yok ki Şermin. İkisinin de rahatı baya yerinde. Beni görünce hiç gerilmediler bile."
Duyduklarım ile hayal kırıklığına uğrarken istemsizce arkamdaki koltuğa tekrar oturdum.
Şaşırmıştım aslında. Ege her zaman bana karşı dik başlı olsa da Hakan öyle değildi. O bugüne kadar savunması küçük bir Bebek gibiydi. Açıkçası sadece bana muhtaçtı. Benden başkası yardım edemezdi ona. Onu kötülerin elinden de çekip ben almıştım zaten.
Ama şimdi öyle değildi. Artık kendi ayaklarının üzerinde duran ve bana karşı çıkan biri olmuştu. Hem de ben onu ölümün eşinden kurtarırken.
Böyle olmasına sebep olanın kendi oğlum olduğunu düşününce istemsizce onu bıçaklayarak öldürmek istiyordum. Ve bazen de daha fazlası.
Aslında Ege ölmese de olurdu. Tek isteğim Hakan'ın bana geri dönmesiydi. Tekrar bana muhtaç olsun benden başka kimsenin ona faydası olmasın istiyordum. Sadece benim adımı sayıklasın, yardım etmem için yalvarsın.
Biliyordum, tekrar böyle olacaktı. Ama birilerinin bir şeyleri fark etmesi. Gerekirse birininde de ölmesi gerekiyordu. Bunu ben yapamazdım. Çünkü içeriye girdiğim zaman bu sefer Hakan'ı görme şansım sıfır olurdu. Ama birilerini tutabilirdim bu gayet basitti.
Kafamdaki düşüncelere sadece gülümserken yavaşça Serkan'a döndüm. Zaten o da dikkatle beni izliyordu.
"Merak etme Serkan. Hepsi bir gün karşımda tir tir titreyecekler."
Ne kadar ileri gidebileceğimin farkında değildi. Sadece korku ile baktı suratıma. Ama bilmiyordu ki gerekirse bu yolda onu bile harcardım.
"Şermin onlara zarar verecek bir şey yapmayacaksın değil mi?" diye sordu kaygıyla.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam - GAY
FanfictionEge annesinin yeni eşi olarak eve gelen adamın hayatını mahvetmek isterken aynı adamın herşeyi olacağını düşünmemişti. ekleme:ön yargılı olmayın, etik dışı bir şey yoktur. -rhyme-