.Geçen sefer geldiğimiz Hakan'ın olan eve tekrar gelmiştik. Bu durumdan rahatsız değildim. Bu evi sevmiştim ve Şermin'den kesinlikle daha iyiydi.
Tabiki bu sefer geldiğimizde ev boş değildi. Adını sürekli duyduğum ama kendisini bir sır gibi saklayan Bekir nihayet karşımda duruyordu. Hakan'ın aksinde onda buram buram kokan bir doğu havası vardı.
Sık saçları, yeni çıkmaya başlamış sakalı ve kahverengi gözleri ile Hakan kadar olmasa da yakışıklı bir yüze sahipti.
Ben koltukta oturup onları dinlerken onlar da ayakta sohbet ediyorlardı.
"Saol kardeşim. Sanada yük olduk ama tekrar kusura bakma."
"Önemli değil kardeşim. Hem hep sen mi bana yardım edeceksin?"
Cevap yerine küçük bir kahkaha attı Hakan.
"Neyse ben artık gideyim de sizde dinlenin biraz."
"Görüşürüz."
Gitmek için hazırlanan adam ile belli etmesem de çok sevinmiştim. Yorgundum ve şuan tek ihtiyacım olan Hakan'a sarılıp uyumaktı.
Hakan ile sarılan adam kapıya yöneldi fakat bir anlık arkasını döndü ve bana baktı.
"Görüşürüz yenge."
Gitmeden önce bana dönen adam ile şaşkınca kaldım. Benimle geldiğimden beri konuşmamış, görmezden gelmişti. Şimdi ise şaşkınlığımdan yenge deyişine kızamıyordum.
"Görüşürüz." demekle yetindim sadece.
Gülümseyen adam tekrar kafa selamı verip nihayet evden ayrıldı. Bir oh çekerken kendimi koltuğa attım. Yanıma oturan Hakan gülümsedi.
"O kadar mı nefret ettin Bekir'den?"
"Nefret değil de çok konuşuyor ya. Başım şişti."
Başımı göstermemle Hakan dudaklarını büzdü ve ellerini gösterdiğim yere koydu. O ellerini hareket ettirirken istemsizce gözlerim kapandı. Her dokunduğunda başka bir boyutta gibi hissediyordum.
Hakan tarif edilemez derecede mükemmel birisiydi.
"Az kaldı. Her şeyi atlatacağız." diye mırıldandı. Onu başımı sallayarak onayladım.
Biliyordum. Bütün bu saçmalıklar yakında bitecekti. Sadece biraz daha dayanmamız gerekiyordu ve yanımda o varken bu çok da zor değildi.
"Her şey bitince gidelim mi buralardan?"
Sorumla Hakan'ın elleri durdu. Ne olduğunu anlamak için gözlerimi açıp başımı ona çevirdim. Afallayarak yüzüme bakıyordu.
"Arkadaşların, okulun, baban ve Selim var. Bunlara rağmen gidebilecek misin?"
Her şeyi halletsem bile Selim'i bırakmazdım. Ben gidersem tek kalırdı. Onu benim gibi anlayan kimse yoktu.
"Sanırım hayır."
Cevabımla Hakan gülümsedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Üzülme bebeğim. Ben hep yanında olacağım."
"Biliyorum."
"Uyusak mı artık. Ben çok yoruldum da."
Masumca söylediği şey ile gülümseyip başımı salladım. Elimden tutup kaldırdığında ikimiz de misafir odasına ilerledik. Diğerinde Bekir kalıyordu.
Yatağın önüne geldiğimizde Hakan beni yavaşça oturttu. Arkasını dönüp orta boy ve beyaz olan dolaba ilerledi. İçinden pijama takımı çıkarınca ne yapacağını anladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam - GAY
FanfictionEge annesinin yeni eşi olarak eve gelen adamın hayatını mahvetmek isterken aynı adamın herşeyi olacağını düşünmemişti. ekleme:ön yargılı olmayın, etik dışı bir şey yoktur. -rhyme-