4

34.1K 1.3K 1.8K
                                    

Deliğe girmediği için çıldırmak üzere olduğum anahtara baktım. Anahtar olduğundan bile emin değildim. Kafam o kadar güzeldi. Daha deliği bile bulamıyordum.

Karakoldan çıktıktan sonra ısrar eden Koray yüzünden bu haldeydim. Kavgadan dolayı içemediğini söyleyip durmuştu. O kadar çok yalvarmıştıki en sonunda mecburen kabul ettik. Karakoldan sonra bizim hep gittiğimiz bir mekana gittik.

Pek içmek niyetinde değildim ama evde olan olaylardan dolayı kafamı dağıtma kararı alıp bende diğerleri ile içmiştim.

Ve sonuç olarak eve bile zar zor geldim ve kapıyı açamıyorum.

Biraz daha anahtarla uğraştıktan sonra vazgeçip ofladım ve anahtarı yere attım. Kapıya yaslanıp bir şarkı mırıldanmaya başladım.

"Bir kedi alırım sende anneni çağır."

Söylendiğim şarkının devamını bilmediğim için getiremiyordum. Bu duruma da sinir olup söylemeyi bıraktım. Kafam hiç iyi değildi. Bu kanıya uçan arabalar gördüğüm için vardım. Sanırım bu sefer fazla kaçırmıştım.

Kapıya yaslanıp bir kaç saçma şey daha söylerken kapı sert bir şekilde açıldı ve yere yapıştım. Kapıdakini göremediğim için Şermin olduğunu düşündüm. Ama kafamı kaldırınca Hakan olduğunu farkettim.

Ben ona alık alık bakarken sarhoş olduğumu anlamış olacak ki iğrenir gibi baktı bana. Bende bundan zevk alıyormuşcasına gülümsedim. Niyetim gıcıklık yapmaktı. Sevmediğim insanlara iki elim kanda da olsa bulaşabilirdim.

Dik dik biraz daha baktıktan sonra kendi başıma kalkamayacağımı anladı ve koltuk altlarımdan beni tutup kaldırdı. Maşallah çok da güçlü.

Salona gittiğimizi sanıyordum ama odama doğru yöneldi. Kafam pek yerinde olmadığı için itiraz etmedim. Gerçi etmeyede pek halim yoktu.

Odamın kapısının kulpunu yavaşça indirdi ve kapıyı açtı. Yine yavaş adımlarla odama girdik ve beni yatağıma bıraktı. Yatakta oturur pozisyondaydım. O ise ayaktaydı. Yeniden suratımı izlemeye başladı. Sarhoşta olsam rahatsız olmuştum.

Ama bakmasından değil, pislikmişim gibi bakmasından.

En son dayanamayarak konuşmaya başladım.

"Neye bakıyorsun hiç mi sarhoş görmedin."

Kelimeler yayılarak çıkmıştı ağzımdan. Tam gözlerimin içine bakıyordu. Bunu Selim de çok yapardı ve ben bu bakışlar altında kendimi hep rahatsız hissederdim. Bana doğru hafif eğildi ve "Neden bu kadar içtin?" dedi.

Sinirlendiğini hissediyordum, ona ne oluyordu?

"Sikip attığınız hayatım için alem yapmak istedim biraz fazla kaçırmışım kusura bakma babacım."

Son kelimeyi bilerek bastırmıştım.
Söylediğim şeylere sinirlenmiş olacakki çenesi gerildi.

"Bana bir daha sondaki kelimeyi söyleme."

Dedikleri ile ufak bir kahkaha attım. Komikti.

"Niye Şermin ile evlenen sen değilmiydin. Otomatik olarak babam oluyorsun."

Sinirlenmesi için "Babacım." diye tekrar ettim. Ama dediğim anda yanlış yaptığımı fark ettim. Çünkü adamın gözleri koyulaşmıştı. Öldürecekmiş gibi bakıyordu. Yutkunmadan edemedim.

Biraz daha baktıktan sonra üstüme eğildi. Bu yakınlığı ile yutkundum. Aramızda hala mesafe vardı ama neden bu kadar gerildim anlamamıştım.

"Sana bana baba deme dedim."

Karşılık vermek için ağzımı açacaktım ama kurtarıcım olan ses yükseldi. Yatağın üstündeki telefonum çalıyordu.

Üvey Babam - GAYWhere stories live. Discover now