Yattığım yatak ne kadar rahat olsada dünkü yaşananlar yüzünden bir türlü uyuyamıştım. Sorun Selim'in olayları değildi. Sorun dün Hakan ile sarılmamızdı. Bunun heyecanından uyuyamıştım.
Ne ara böyle olduk, bu hallere geldik bilmiyordum. Ama emindim ki bu olan şeyler tek taraflı değildi. Kendime ne kadar itiraf etmesemde bir şey vardı. Dün ile daha iyi anlamıştım.
Dün uzun zaman sonra ilk defa huzuru hissetmiştim. Hakan huzurdu. Kolları, göğsü, kokusu kısacası her şeyi bana iyi gelmişti. Nadir olan sabah mutlu uyanma olayını bile yaşamıştım.
Sarıldıktan sonra bir şey dememiş sadece kahvelerimizi içmiştik. Ardından kahvem bitince Hakan bunu fark etmiş ve "Hadi seni yatıralım." demişti.
Kendimi bebeği gibi hissetmiştim. O kadar utanmıştım ki sadece başımı sallamakla yetindim.
Odaya sessizce girmiş birbirimize iyi geceler dedikten sonra yatağa girmiştim. Benim yatağa girdiğimi gören Hakan da bana sıcacık gülümsemiş ve odaya girmişti. Şermin'in yanına gittiği düşüncesi içimi kemirsede bir keresinde bana söylediği öpüşmedik bile lafı içimi rahatlatıyordu. Ona güveniyordum. Bu kadar çabuk olması tuhaftı ama ona güveniyordum.
Yattıktan sonra biraz uyumuş sonra uyanmıştım. Sabaha kadar uyumamış sabaha karşı biraz daha uykuya dalmıştım. Ama buda kısa sürmüştü. Yinede Selim rahatsız olmasın diye uyuma numarası yapmıştım. Tabiki kendisi uyanana kadar. Yüzümü izlerken gözümü hafif aralayıp ona bakmıştım. Tabi o kadar çaresizce bakıyordu ki bana ve etrafa fark etmemişti. Bilerek kıpırdandığımda ise uyuyor numarası yapmıştı.
Asla değişmiyordu. Yer miydi Anadolu çocuğu?
Ona iyi olup olmadığını sorduktan sonra biraz daha konuşmuştuk. Her şeyi hallettikten sonra ona kahvaltıya inmemizi söyledim. Artık Hakan'dan çekinmiyordum. Hatta onun Selim'e güven aşılayacağını düşünüyordum. Bunu bir bakışı ile bile yapabilirdi.
Mutfağa girmek için kalktığımızda aynaya bakmayı ihmal etmemişti. Suratı düşmüştü. Görmemiş gibi yapacaktım. Artık bana da açıklama yapsın, mutlu etmeye çalışsın istemiyordum.
Mutfağa ilerlediğimizde iki beden kahvaltı yapıyordu. İkiside bize dönerken Şermin Selim'e, Hakan ise direk bana bakmıştı. Gülmemek için kendimi tutuyordum. Şermin fark etse çatlardı. Şey lütfen fark edebilirmiydi.
Masaya geçtikten sonra bile Hakan ile küçük bakışmalarımız sürmüştü. Elimi alıp yumruk yapıp kalbime geçiresim vardı. Böyle küçük şeylerde bile hızlanıyordu. Dün hangi kafa ile ilk ve son demiştim amına koyayım. Ben bunun hiç bitmesini istemiyordum.
Bunları düşünürken birden Şermin konuştu. Selim ile konuşuyordu. Açıkcası pek umrumda değildi yeterki saçma bir şey söylemesin.
Şermin sözünü bitirince bu sefer Selim ona cevap verdi. Konuşma devam eder sanıyordum ki Şermin yine Şerminliğini yaptı ve çocuğa cevap bile vermeden yemeğine döndü. Böyle olacağını Selim'de düşünmemişti ki afallamıştı. Tam suratımı asacaktım ki Hakan konuşmaya başladı.
"İyi ki gelmişsin. Ben de seninle tanışmak istiyordum Selim."
Siktir. Şermin kimdi amına koyayım. Şuan kocam ve en yakın arkadaşım tanışıyor gibi hissediyordum. İçim sıcacık olmuştu. Bir sarılma ile bu hale gelmiştim. Kim bilir beni öpse ne olurdum.
Yavaştan yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Belli olmaması için hemen kafamı kaldırdım. Selim'e döndüm ve gülümsedim.
Masada Selim ve Hakan'ın kısa sohbeti bittikten sonra başka ses çıkmamıştı. Bir tek Şermin'in Hakan'la konuşma çabaları hariç. Kadının bu durumunu görünce acımıştım. Konuşmaya çalıştığı adam dün gece beni sarmalamıştı. Hatta beni yatağıma kadar götürmüştü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam - GAY
FanfictionEge annesinin yeni eşi olarak eve gelen adamın hayatını mahvetmek isterken aynı adamın herşeyi olacağını düşünmemişti. ekleme:ön yargılı olmayın, etik dışı bir şey yoktur. -rhyme-