16

20.3K 960 631
                                    

Umarım beğenirsiniz 🤍

Çalan alarm ile gözlerimi araladım. Ne kadar okula gitmek istemesem de devamsızlığım fazla olduğu için mecburdum.

Daha önce de veli toplantıları olurdu ve küçükken hep annesi gelen insanlara özenirdim. Ama babam beni bu konuda hiç üzmemiş her toplantıya gelmişti. Eğitim hayatımı dikkatle takip etmişti.

Onun benim bu üzerime titreyişleri sayesinde çocukluğum çok güzel geçmişti. Şermin'in beni küçükken de umursamaması fazla üzmemişti. Bunu babama borçluydum. Ne kadar teşekkür etsem azdı.

Ayrıca bugün sadece veli toplantısı değil babamın ziyareti de vardı. Önceki gittiğimle arayı açmadan ziyaret etmek istiyordum.

Ardı ardına kurulan alarmlar devam ederken hepsini kapatıp yataktan çıktım.

Kahvaltıda Hakan'ı göremeyeceğim düşüncesi boğazımı kurutsa da es geçip giyindim.

Bugün arkadaşlarımın aileleri geleceği için okul kıyafetlerimi de özenli bir şekilde giymiştim. Hepsi beni severdi ama gözlerinden düşmeye gerek yoktu.

Kendimi hazır hissettiğimde odadan çıktım ve direkt mutfağa doğru ilerledim. Tuhaf bir şekilde Şermin kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltı zaafımdı. O yüzden hiçbir şey umursamadan masaya oturdum.

Şermin bana kocaman gülümsedi. Gören de onun değil benim kocam Bir haftadır gelmiyor zannederdi. Ayrıca neydi bu samimiyet, durduk yere ne olmuştu yine buna.

Ben de ona çarpık bir şekilde gülümsedikten sonra kahvaltımı yapmaya başladım Hemen kalkıp gitmek istiyordum.

Alelacele kahvaltıyı yaparken Şermin birden bana "Nasılsın?'' diye sordu.

Afalladığım için yediğim lokma boğazıma durmuştu. O bana endişe ile su uzatırken aklıma Hakan'ın uzattığı su geldi. Suratım düşmüştü yine.

"İyiyim." diye kısaca cevap verdim.

İyi değildim. Yaşadıklarım, onun bana yaşattıkları, babamım gidişi, Hakan'ın gidişi. Her şey beni daha da kötü hale getiriyordu.

Gülümsedi ve tabağındaki peynire çatalını batırdı.

"Sanırım sana yeterince vakit ayırmadığımın farkına vardım." 

Nedense söyledikleri hiç samimi gelmiyordu.

Gözlerimi kısarak "Şimdi mi aklına geldi?" dedim.

Yüzünü düşürdü. Böyle bir tepki vereceğimi bekliyor olması gerekiyordu. Neden üzüldüğünü anlamadım.

"Haklısın Ege geç kaldım. Ama bilmediğin çok şey var."

Buna karşı karşılarımı daha da çatarak "Söyle de bilelim o zaman" dedim.

Gülümsedi ve "Okula geç kalıyorsun. Hadi kahvaltını bitir." dedi.

Bu kadın hep böyle yapıyordu. Tam her şey yolunda dediğimde aptal gibi davranıp saçma şeyler söyleyerek mahvediyordu.

Umursamadım. Umursamayacaktım, artık onun böyle gelgitlerine alışmıştım.

Hızlıca kahvaltımı bitirdikten sonra hiçbir şey demeden masadan kalktım ve evden çıktım. Yine hızlı adımlarla yürürken Selim'i aramaya karar verdim.

Üçüncü çalışımda açmıştı. Hızlı yürüdüğüm için soluk soluğa "Neredesin oğlum sen?" dedim.

Güldü. "Bir sakin ol ya daha saat erken."

Üvey Babam - GAYWhere stories live. Discover now