6

30.8K 1.2K 729
                                    

İyi okumalar 🤍

Bugün babamın mezarını ziyaret edecektim. Bayadır gidemiyordum.
Bugün artık gitmem gerekiyordu.

Okul kıyafetlerini giydikten sonra odamdan çıktım ve mutfağa ilerledim. Şermin yine yoktu. Hakan ise hararetli bir şekilde telefonda konuşuyordu.

Kaşları çatıktı. Ve bu hâli korkutucu olması gerekirken tatlı duruyordu. Onun bu tipine sırıtmaya başladım. Sonra ne yaptığımın farkına vardım. Ve hemen gülüşümü soldurdum. Bu aralar kendimi anlamıyordum. Daha dün ne konuşmuştum bugün ne yapıyordum.

Hala konuşmaya devam ederken mutfağa girmeme kararı aldım. O beni fark etmemişti. Bende kapı eşiğinden dinlemeye başladım. Normalde böyle bir terbiyesizlik yapmazdım ama merak ediyordum. Belkide işime yarayan bir şey duyabilirdim.

"Oğlum o silicem dedi bende tamam dedim. Daha ne uzatıyor."

Bu cümleleri oldukça yüksek sesle söylemişti. Eğer uyanmasaydım şimdiye bu sese kesin uyanırdım.

Karşıdaki birşey demişti. Kaşları daha da çatıldı. Ve bu sefer gerçekten korkunç görünüyordu.

"İstemiyorum ne serveti kardeşim bana yaptıklarına bak bide para mı verecek hepsi bahane bunların."

Karşıdaki yine konuşuyordu çünkü o susmuştu.

Karşıdaki uzun uzun konuşuyordu ama o sadece dinliyordu. Dinlerken ifadesi çok tuhaftı. Biraz da alaycıydı.

Karşıdaki uzun uzun konuştuktan sonra yine birşey demedi yada diyemedi bilemiyordum.

"Tamam kapatıyorum ben."

Aaa bu kadar mıydı? Hiç bişey anlayamamıştım. Bunlar ne işime yarayacaktı.

Telefonu kapattı. Ve arkası dönük bir şekilde bekledi. Bense az önce ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Konuşmam bitti çıkabilirsin."

Dedikleri ile irkildim. Ve biraz bekledikten sonra kapının arkasından çıktım. Ne diyeceğimi bilemiyordum.

En sonunda birşey söyleme kararı aldım ve birşeyler uydurdum.

"Benim küpem düşmüş onu arıyordum. Ayrıca işim gücüm yok senimi dinliycem. Kendini bişey sanıyorsun herhalde."

Az önce ki gibi yine alaycı bakıyordu.

"Tamam inanıyorum."

Ne? Çok çabuk ikna olmuştu. Bu kadar kolay olamazdı. Bu adam niye hep böyleydi.

"Doğru çünkü."

Sırıttı. Sinirlerim bozuluyordu.

"Yalnız küçük bir hatırlatma küpe takacak delik bile yok kulağında."

Dediği ile elimi kulağıma attım, cidden yoktu. Ama bir dakika o nerden biliyordu.

"Belki mıknatıslı takıyorum. Bu arada sen ne ara benim kulağıma baktın?"

Bu sefer o gerildi. Hissediyordum.

"Gözlerim keskin benim."

"Hıhı tamam."

Bu dediğimle güldü. Bende gülmeye başladım oysa komik bişey yoktu. Ama aklıma hemen yumuşadığım geliyordu. Ve gülüşümü soldurdum.

Bişey vardı ve beni çekiyordu ama asla çekilmek istemiyordum. Yani öyleydi herhalde.

O masaya geçti. Ardından bende.

"Ne kadarını duydun?"

"Efendim."

Üvey Babam - GAYحيث تعيش القصص. اكتشف الآن