(Selim)
Hepimiz oturmuş Hakan'dan olumlu bir haber gelmesini bekliyorduk. Yaklaşık yarım saat oluyordu. Hakan acele ile çıkmış, bazı yerler bildiğini söylemişti. Onu bulacağım demişti, emindim ki yapacağım diyorsa yapardı.
Ege bu haldeyken nasıl onu tek bırakmış, nasıl böyle bir hataya düşmüştüm bende bilmiyordum. Sanırım beni ittirince biraz kırılmıştım.
Ama yemin ederim kötü halde olduğunu fark etseydim onu o halde asla bırakmazdım. İçimde inanılmaz bir pişmanlık vardı. Bu yüzden kimseyle konuşmuyor, sürekli onu düşünüyor ve hatama ağlıyordum.
"Selim telefonun çalıyor."
Koray'ın uyarısı ile başımı yerden kaldırdım. Telefonu elime aldığımda ekrandaki numaraya baktım. Bıkmamıştı beni rahatsız etmeye.
Gece de dahil sürekli arıyordu. Kayıtlı olmadığı için kimse fark etmemişti ama Koray'ın dikkatini çektiğini biliyordum. Sadece bana bahsetmiyordu.
Kaşlarım çatılırken artık açmam gerektiğini anladım. Yoksa böyle devam edecekti.
"Ben hemen dönüyorum."
Bakışlar bana dönerken Mustafa ve Necmi beni başıyla onayladı. Koray ise sadece kaşlarını çatmıştı.
Masadan ayaklanmam ile beklediğimğz kafe benzeri yerin arka kısmına geçtim. Burada rahat olabilirdim.
"Alo." dedim hala çalan telefonu cevaplarken.
"Sonunda aklıma geldim Selim."
"Mecbur olduğum için açtım. Seninle artık konuşmak istediğimi söyledim Serkan."
Kısıkça güldü telefonun diğer ucundan. Yine başlayacaktı sen bana umut verdin demeye.
"Beni böyle yarı yolda bırakmazsın. Sen bana umut verdin."
Al işte.
"Bak Serkan ben sana umut vermedim. O gün ki buluşmamızda da seninle sevgili olmayacağımı söylemiştim. Ama sen ona rağmen beni ikinci kez ve isteğim olmadan öptün."
"O Koray denen piç yüzünden değil mi?"
"Düzgün konuş."
"Bak onun yüzünden işte."
"Koray ile bir alakası yok diyorum. Biz sadece arkadaş olmaya çalışıyorduk. Sen ilerisini istedin ve bende seninle konuşmayı kestim."
"Yalan söyleme Selim! O gün o piç bizi görene kadar bir şey yoktu. Seni öperken de sen beni itmedin. Ama ne olduysa onu fark ettikten sonra oldu."
"Yok öyle bir şey. Ayrıca ben seni gayette ittirdim. Yalan söyleme."
"Koray'ı fark ettikten sonra ittin ama."
"Sonuçta ittim Serkan. Bak sana umut falan vermek istemedim. Eğer bunu yaptıysam da özür dilerim ama benden ilerisini isteme."
"Tehtid mi etti seni? Ege'ye söylerim falan mı dedi yoksa?"
"Serkan anlamıyorum ne ara bu kadar takıntılı oldun sen."
"Hala takıntı diyorsun. Selim, ben seni seviyorum."
"Ama ben sevmiyorum Serkan."
"Koray'dan önce seviyordun ama."
Derin bir nefes aldım. Patlayacaktım artık. Aynı konuşmayı sürekli yapıyorduk ve ben Serkan'a laf anlatmaktan yorulmuştum. İstediği her şeyi elde etmeye odaklanmıştı. Ama ben istemiyordum. Ne yapabilirdim ki.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam - GAY
FanfictionEge annesinin yeni eşi olarak eve gelen adamın hayatını mahvetmek isterken aynı adamın herşeyi olacağını düşünmemişti. ekleme:ön yargılı olmayın, etik dışı bir şey yoktur. -rhyme-