I Hate Myself

206 22 11
                                    

Cedric ve Ron'a biraz yaslanmış, efsunlu bacağıyla yürümeye çalışıyordu. Kemiklerini düzeltmeleri o kadar çok zaman almıştı ki kahvaltının neredeyse yarısına anca yetişebilmişlerdi. Seke seke yürürken suratında hala o zorlama gülümsemesi duruyordu. Adrian en arkalardan yürürken bile ondan korkuyor gibiydi. Diğer arkadaşları onları bırakıp Büyük Salon'a inmişlerdi, onları karşılayacaklardı.

İçeriden gelen seslere bakılırsa tüm Salon inanılmaz bir coşkuyla onları bekliyor gibiydi. Gerginliğini üzerinden atıp onlar için açılan kapıdan içeriye göz attı. Her yer süsle doluydu. Tüm hayaletler havada dolaşıyor, onların gelmesini bekliyorlardı. Hatta Mızmız Myrtle bile orada, yüzündeki yarı coşku ifadesiyle kapıya gözlerini dikmiş bir şekilde uçuşuyordu.

İçeriye adım attığında herkes o tarafa döndü. İnanılmaz bir kıyamet kopuyor gibiydi şimdi, herkes ayağa kalmış, okulun şampiyonlarını coşkuyla kucaklıyor, elleri yara olacak şekilde alkışlıyordu. Ash onu geriye doğru çeken kişiye baktı hızlıca, bu Cedric'ti. Onun kimseye - en azından şuan - sarılmak istemeyeceğini biliyor gibiydi. Minnetle göz kırpıp önüne döndü, zaten Hufflepuf öğrencileri de Cedric'e sarılmak için tetikte beklemiyorlardı ya, neyse.

Karmaşa birkaç dakika daha sürdü, her yerde hayaletler dolanıyor, tüm Salon coşkuyla bağrıyordu. Sonunda Dumbledore ayağa kalkıp herkesi susturmak için yüksek sesle bağırdığında önce tüm salon korkuyla o tarafa döndü, daha sonra da kutlamanın - en azından şimdilik - bittiğini farkedip yerlerine oturdular.

Sonunda, takım da kendi masalarında yerlerini aldığında Dumbledore sakince boğazını temizledi. "İyi sabahlar sayın Hogwarts sakinleri. Bugün burada şampiyonluğumuzu ve bize bu şampiyonluğu getiren öğrencilerimizi kutlamak ve gururla ödüllendirmek için buradayız."

Tüm Salon yine coşkuyla alkışladığında Ash oturduğu yerden biraz daha diklendi. Bu kadar insanın içinde kambur oturmak istemiyordu. Hermione'e dönüp Remus'un oturması gereken boş koltuğa dönü. "Hey, Remus nerede?"

"Bay ve Bayan Potter'la önemli bir şey konuşacaklarmış - eh tabii Bay Black'le de." Ash gerildiğini hissetti, kesin arkasından bir takım işler çevriliyordu.

"Öncellikle," Dumbledore'in sesini duymasıyla tekrar önüne döndü. "Ilvermorny ve Beauxbatons maçlarında Snitch'i yakalayan Harry James Potter için Gryffindor'a 30 puan!" Tüm Gryffindor masası coşkuyla alkışlarken tek alkışlamayan Ash'ti. Ne fiziksel yeterliliği alkışa uygundu ne de mental sağlığı.

"Durmstrang maçında ise; öncelikle okulumuzu gururlandıracak şekilde karşı takımın yaralısından yararlanmayıp hızla ona müdahale eden, rakibini revire kadar götüren Ashley Estelle Bell için Gryffindor'a 20 puan!" Yine bir alkış seli kopmuştu. Ash dudaklarını ısırıp nazikçe kafasını eğdi ve beklemeye başladı. "Daha sonra ise, yaşadığı vahim kazaya rağmen Snitch'i yakalamış ve okulumuza kupayı getirmiş olmasına karşılık tekrardan Ashley Estelle Bell için Gryffindor'a 50 puan!"

Fred ve George'in masaya vurup ritim tutması ve masanın geri kalanının da buna ayak uydurması yüzünden tüm masa sarsılıyordu. Ash'in gözleri istemsizce Harry'e takıldı. Tam karşısında, hülyalı hülyalı ona bakıyordu. Dalmış olabileceğini düşündü, gözlerini devirip tekrar önüne döndüğünde Dumbledore'un hala konuşmak üzere olduğunu farketmişti.

"Bizi bu sene şampiyon yapan takımın her binayı kapsaması yüzünden de dört binaya da 50'şer puan gidiyor! Tebrikler çocuklar, bizi inanılmaz gururlandırdınız!" Tüm Salon coşkuyla masalara vuruyor, kendi kendilerine ritim tutuyorlardı. Dumbledore bu sefer ciddileşmiş yüzüyle masaya tekrar vurup salonu susturdu ve devam etti.

"Lakin, bu şampiyonluğun kara bir lekesi var ve bunu temizlemek bizim görevimiz." Herkes ne olduğunu anlamak için birbirine bakıyordu. "Kendi takım arkadaşının canına kast eden, ona bilerek süpürgesi ile çarpıp düşmesine sebep olan Adrian Pucey'in bundan sonra ki hiçbir Quidditch maçında, seyirci bile olarak, yer edinemeyeceğini ve bir sonraki okul yılında tüm sene boyunca kütüphane ve zindanların temizliğinden sorumlu tutulacağını belirtmek isterim. Bay Pucey, şanslısınız çünkü Bayan Bell daha kötü yaralansa veya Bell ve ailesi sizden şikayetçi olsa okuldan gönderilebilirdiniz. Şikayetçi olmamaları için bizzati konuştum, hata tekrarlanır veya başka yüz kızartıcı suç işlerseniz, ne yazık ki okulumuza veda etmek zorunda kalırsınız."

La Douleur Exquise | Harry Potter FanfictionWhere stories live. Discover now