Animagus and Patronus

269 31 16
                                    

Genç kız gözlüklerini de çantasına atıp üzerini kapadı ve sopasını çağırıp Harry'in yanına ilerledi. Bahçede onu bekleyen gözlüklü çocuğu görüp gülümsediğinde, Harry'de gülümsüyordu.

"İyi olduğuna eminsin değil mi? Az önce bembeyazdın." Harry elinin tersiyle Ash'in ateşini ölçtü ama ters giden bir durum yoktu. Genç kız gözlerini devirip kafasını çevirdi ve sahte bir gülümseme ile Harry'in gözlerine baktı. "İyiyim tamam mı?"

Hayır, değildi.

Başlangıç düdüğünün çalması ile 4. Senenin ilk Qudditch provası başlamıştı. Bu sefer bina bina değildi, tüm binaların en iyi oyuncuları prova yapıyordu. Bu sene, Büyük Qudditch Turnuvası vardı.

Adrian, Alicia'nın önüne geçip süpürgesiyle ittirdi ve biraz daha yükseldi. Ash süpürgesini biraz daha kavrayıp üzerüne eğildi ve Terence'nin altından geçerek Snitch'i takip etmeye koyuldu. Ginny'de yanında uçuyordu. Gülümseyip kafasını eğdi ve Ginny'in yanından alçaldı.

"Sende!" Biraz daha yavaşlayıp Ron'un yanına ulaştı. Aynı kulvarda uçuyorlardı. Süpürgesini biraz daha kavrayıp karşısından gelen Oliver'in altından geçti.

"Merlin! Çok yakındı!" Yanından hızla geçen Adrian'ın arkasına takılmış, Harry'e doğru ilerliyordu. Yan yana uçan Andrew ve Jack'e bakıp yükseldi.

Snitch bir anda gözlerinin önüne düştüğünde gülümseyip hızlandı ve tek elini sopadan ayırdı. Çok yakındı, parmağı değmek üzereydi. Süpürgeden atılıp Snitch'in altına yattı ve avucuyla kavrayıp gözlerini kapadı.

Hazırlan Ash, canın biraz yanacak.

Kuleden Snitch'i yakaladığına dair yapılan bağrışmalar doluyordu kulağına. Boşta kalan elini boşluğa uzatıp mırıldandı.

"Accio süpürge." Altına yatan süpürgeyle inleyip yere düştü. Sırtı yanmıştı. Yerin üstünde derin bir nefes alıp kendini sağa attı ve yerinden dahi kalkmadan Snitch'i havaya kaldırdı.

Yanına uçarak gelen Harry'e gülümseyip doğruldu ve ellerinden destek alarak popsunun üstüne oturdu.

"Bir de bir!" Harry süpürgesinden inip kenara bıraktı ve gülerek Ash'a yaklaştı. Elini uzatmıştı.

"Bir yerinde bir şey var mı?" Ash kafasını sağa sola sallayıp uzatılan eli kavradı ve ayağa kalktı. Snitch'i bırakmıştı. Üstünü silkeleyip süpürgesini çağırdı ve ellerini çırptı. "Bu sene takımı taşıyacak yegane kişi benim demek ki!"

"A ah! Kim demiş onu?"

"Başarılarım." Fısıldayıp kıkırdadı ve gözlüklerini çıkardı. "Bu lastikli gözlükler olmasa daha kolay olurdu her şey."

"Net." Harry'de gözlüklerini çıkartıp eline aldı ve onları bekleyenlerin yanına doğru hızlandılar.

"Ash bu zaferin üstüne bi ziyafet gider he?"

"Gider Ron gider." Elini Ron'un omzuna koyup gülümsedi ve saçlarını karıştırdı. "Hadi gidelim o zaman." Hava kararmaya başlamıştı. Birkaç kişi kol kola girip okula doğru yürümeye başladılar. Diğerleri bağımsız yürüyorlardı.

"Yarın Hogsmeade'e kim kim gidiyorsunuz?"

"Sunuz mu? Sen?"

"Remus hala kağıtları imzalamamış. Ben yatıştayım sanırım." Ash kıkırdayıp Ginny'in omzuna kafasını yasladı ve bakışlarını koyu mavi gökyüzüne çevirdi. Yorgunluktan gözleri kapanmak üzereydi.

"İmzalar bugün ya."

"Bilmem. Belk- Lanet olsun!" Gökyüzünde asılı olmaya hazırlanan Dolunay'a ağız dolusu bir küfür ettikten sonra genç kız hızla bahçenin dışına doğru koşmaya başladı. Kimse ne olduğunu anlayamamıştı.

La Douleur Exquise | Harry Potter FanfictionWhere stories live. Discover now