18. Bölüm // Gölge

99 10 2
                                    

Tüm günümü enerji toplamaya uğraşmak ile harcadım. Böyle bir günde enerji toplamaya çalışmak... Çok can sıkıcı. Duygularımı kullanarak enerji toplamak daha da yorucu. Ama başka türlü, hele de okuldayken, imkansız gibi bir şey. Sabah bu yüzden keyifsiz uyanmıştım. Gün sonunda 33 olan enerjim 60'a çıktıda rahatlamış oldum.

"Off!" diyerek kendimi yatağıma bıraktım. Yorgunluktan ölüyordum resmen. Üstümü değiştirip yattım. 1-2 saat anca uyudum ki odamdaki bir sesle uyandım. Yere bir şey düşmüştü. Yarı uykulu yarı uyanık sesin geldiği yere baktım. Hiç kimse yoktu. Camı açık unutmuştum. Rüzgar masamdaki kutuyu devirmişti. Kalkıp camı kapattım. 

Birden hatırladım. Ben hiç odamın camlarını açmam. Evde de böyleydim. Camı açmayı hiç sevmezdim. Annem açınca bile hemen kapatırdım. O zaman cam nasıl açılmıştı? 

Aklıma gizemli gölge geldi. Yoksa odama giren o muydu? Beni uykumdayken mi yakalayacaktı? Arkamı dönüp odama baktım. Kimse yoktu. Dolabımı açtım yavaşça. Yine kimse yoktu. Geriye odaya giren birinin saklanabileceği tek yer kalmıştı. Yatağımın altı. Eğilip bakmaktansa telekinezi ile kaldırıp bakmak daha mantıklıydı. 

Yatağı yavaşça, korka korka kaldırdım. Daha tamamını kaldırmamıştım ki altında biri olduğunu gördüm. Evet! Gölge odama girmişti. Sonunda onu yakalamıştım. Kim olduğunu öğrenecektim. Yavaşça kaldırmaya devam ederken bana saldırır diye önüme bir enerji duvarı oluşturdum. Yatak tamamen kalkınca altındaki kişi daha net göründü. Yavaşça kalktı. Yüzünü hala görememiştim. "K-Kimsin sen?" dedim. İstemsizce titrek çıkmıştı sesim.

Daha önce kaybolduğu gibi süzülüp giderken bana baktı. Yine o parlak gözler vardı karşımda. Yakalamaya çalıştım ama çoktan süzülüp gitmişti. Yatağı yavaşça yere bıraktım. Uykum tamamıyla kaçmıştı. Yatağıma oturdum. Enerji duvarını kendime kalkan yaptım ve sabahı beklemeye başladım. Duvarlar, enerjimi bitirmediği için şanslıyım. 

Saat 2.30 olmuştu. Gözlerim kapanmaya başlıyordu. 'LUNA!! Uyuma! Tekrar saldırabilir!' diye bir ses yankılandı kafamda. 'Deniyorum.' 

Saat 3.15 olduğunda dayanamadım. 5 dakika uyuyup sıçrayarak uyandım. Kabus falan görmemiştim. 018 uyanık kalmama yardım etmeye çalışıyordu.

Üstüme ince bir mont geçirip dışarı çıktım. Soğuk hava beni hep uyandırırdı. Ortak salondan geçip dışarı çıktım. Yurdun önündeki banka oturdum.

Düşüncelere dalmıştım. Bu kişinin kim olduğunu geçtim, benden ne istiyordu? Parlak kırmızımsı gözler benden ne istiyordu? Ben ona ne yapmıştım ki sürekli beni izliyordu? Bir şey mi demeye çalışıyordu? Hayır, söylemek isteseydi az önce söylerdi. O zaman neden peşimdeydi?

Bir süre öylece oturup düşündüm. Saate baktım. 4.30 olmuştu. Dönsem bile uyuyamazdım ki zaten. Oturmaya devam etmeye karar verdim. Bu sefer kalkıp yurdun etrafında yürüdüm. Hep oturursam üşürüm sonuçta. 1 tur... 2 tur... 3 tur derken 14 tur attım. 

Yurdun üstü bomboş görünüyordu. Merak edip oraya ışınlandım. Etraf biraz tozluydu ama güzel bir yerdi. Hafifçe bir enerji dalgası yaptım ve tüm tozlar uçup gitti. Fazlada ses çıkarmamıştı. Odama ışınlanıp küçük bir örtü aldım. Tekrar çatıya ışınlandım. Yere, aldığım örtüyü serip üstüne yattım. 

Hava aydınlanmaya hafiften başlamıştı. Yattığım yerden gökyüzü harika görünüyordu. Telefonumdan saate baktım. 5 olmuştu. Saat 7.30'da kalkardım hep. Ama 2.30 saat böyle yatarsam kesin uyuyakalırdım. Bir kitap kurdu olarak kitap okumaya karar verdim. Tekrar aşağı ışınlanıp kitaplığımdan bir kitap aldım. 

Yukarı çıktım ve okumaya başladım. Saat 7.30'a kadar bitirmiştim de sonrasında ne oldu düşüncelerine kafamı yormadım.

Aşağı ışınlanıp hazırlanmaya başlayacaktım. Ama bir kere girmişti ya odama, iyice paranoyak olmuştum. Dolabı açar açmaz kenara atlıyordum. Yatağı kaldırıp altına bakmayı da ihmal etmedim tabii. En sonunda hazırlanıp çantamı kaptığım gibi sanki arkamdan biri kovalıyormuşçasına dışarı fırladım. 

Kız Kardeşlerin Kavgası // BNHA FanFicOnde as histórias ganham vida. Descobre agora