10. Bölüm // Kayıt

124 13 12
                                    

"İçeri gelin lütfen." dedi müdür. Adını daha öğrenmemiştim. İçeri girince müdür koltuğunda oturan bir fare gördüm.

"Hoşgeldiniz. Adım Nezu. Müdür Nezu." dedi fare adam. Ona böyle dediğimi duysa daha almadan okuldan atardı herhalde.

Oturmamı işaret ettiği koltuğa oturdum. Rahat davranmaya çalışıyordum ama çok gergindim.

"Adın nedir?"

"Luna Woodlyn"

"Özgünlüğün?"

Ne diyeceğimi bilemedim. Telekinezi diyebilirdim ama tek yapabildiğim bu değildi. 018'den de bahsedemezdim.

"B-Birden fazla var." diyebildim.

"2 tane mi? Okulumuzda da 2 özgünlüğü olan biri var." dedi. Beni rahatlatmak istiyordu.

"Şey... İkiden de fazla. Çok daha fazla..." dedim. Şaşırmıştı. Aizawa, dün beni birden fazla özgünlük kullanırken gördüğünden şaşırmamış Müdür Nezu'nun ne diyeceğini merakla bekliyordu.

"Çok fazla derken... Ne demek istedin?"

Derin bir nefes aldım.

"Aslında çocukken özgünlüğüm bir taneydi. Telekinezi. Yaşım ilerledikçe her 6 ayda bir yeni bir özgünlüğüm olmaya başladı. Annem beni sürekli doktorlara götürdü. Hepsinin verdiği cevap 'Tıbbi bir mucize' veya 'Tanrının bir lütfu. O çok şanslı' gibiydi. Bazıları üzerimde deney yapmayı önerdi ama annem beni onlara vermedi." dedim. Bazı yerleri yalandı ama doktor bölümü doğruydu.

"İlginç..." dedi. "Neden kahraman olmak istiyorsun?"

Bu soru güzel bir soruydu. Yine aklıma Tina geldi.

"Bu soruyu bana 9 yıl önce sorsaydınız vereceğim cevap netti. İkiz kardeşimle beraber hayallerimizi gerçekleştirebileceğimiz kadar para biriktirdikten sonra insanlara beraber yardım edebileceğimiz bir hayat sürmek için derdim."

"Ne kadar güzel. Bir ikiz kardeşin mi var?" dedi Müdür Nezu. Çok neşelendirici biriydi.

"Evet, bir ikizim var. Yani... Vardı. 9 yıl önce bir araba kazasında öldü. O gittikten sonra hayatın benim için bir anlamı kalmamıştı. Yani az önce verdiğim yanıt 9 yıl önceki küçük Luna'ya aitti."

"Peki şimdi ki cevabın nedir?"

Nedense bu okuldaki kahramanlar, sorgu için buradalarmış gibi hissediyordum. Ama yine de onların sorularına cevap verecektim yoksa bu okula asla giremezdim.

"Şimdiki cevabım... Kardeşim Tina için olurdu. Tina hayallerini yaşayamadan öldü. Onun için hayallerini, hayallerimizi gerçekleştirmek istiyorum. Evet belki yanımda olamayacak. Ama o da yapmamı isterdi." dedim.

Gözyaşlarımı zor tutuyordum. Müdürün önünde ağlayamazdım. Son cümlemi gülerek söyledim.

"Onu mutlu etmeliyim."

Müdür Nezu ve Aizawa belli ki çok etkilenmişlerdi. Bense ağlamadığım için kendime şaşırmıştım.

"Bence tamam." dedi. "Bana sorarsan okula girebilirsin."

Çok heyecanlanmıştım. Müdür beni okula almak istiyordu.

"Ama diğer öğrencilere haksızlık olmasın diye sınava gireceksin. Aldığın puana göre sana sınıf belirleyeceğiz. Sonra bir takım sağlık testlerinden geçmen gerek. Diğer kahramanlarda onaylarsa okula girersin." dedi. Son cümlesinde bazı yerlerde duraklayarak ortamı heyecanlandırıyordu. Bu müdürü sevdim.

"Bu sınava ne zaman girebilirim?" dedim.

"İstediğin zaman. Hatta hemen yapabiliriz." dedi. "İster misin yoksa önce biraz antrenman yapıp gelmeyi mi düşünüyorsun?" dedi Müdür Nezu.

Kız Kardeşlerin Kavgası // BNHA FanFicWhere stories live. Discover now