Birkaç adımla yanıma gelerek kollarını belime sarıp sıkıca sarıldı. Bende kollarımı kaldırarak boynuna sardım. "Sorun değil abi. Evde değildin. Evde olsaydı beni korurdun, biliyorum. Kendini suçlama."

Kollarını sıklaştırdı "Yine de... her şey için özür dilerim, kardeşim."

"Hakkını da helal ediyor musun, bari?" Diye sordum alayla.

Geri çekilerek kaşlarını çatıp suratıma baktı "Ölecekmişim gibi davranıyorsun ya, hakkını da helal ediyor musun diye soruyorum. Haberin olsun arkandan çok küfür ettim, sövdüm yani baya. Yeni aldığın hiç giymediğin beyaz tişörtünü de çalmış olabilirim. Baran da üzerine meyve suyu dökmüş olabilir tabii. Yani sen hakkını helal et benc-"

"Lan!" Diye bağırdığında gülerek hızlıca kapıyı açıp dışarı çıktım.

Sövmeye başladığında sırıtarak birazdaha geri kaçtım "Bende seni seviyorum good boy."

Kapıyı örtmeden önce durdum "Yine de diliyorum ki umarım hakkımda sizin tavırlarınızı bu kadar değiştiren ve tedirgin eden şey gerçekten de son bir kaç ayımın kalmasıdır, abi." Dedim imayla.

Yüzünde ki ifade anında değişmiş ve şaşkınca bana bakmıştı. Gülerek hiçbir şey demeden kapıyı örtüp evin bahçesinden dışarı adımladım.

Bu işi deşmeyecektim. Abime güveniyordum. Eğer gerçekten geberiyorsam bunu bana söylerdi. Onu tedirgin eden şey daha büyükse yine de güveniyordum. Abimdi işte. Ne saklayabilirdi ki? Her zaman ki gibi en geç iki güne dökülürdü.

Ellerimi eşofmanımın ceplerime yerleştirdim. Mahallede ki kıroları, çakma barbieleri, ellilik dedikoducu teyzeleri hiç çekemeyeceğim için direkt evin arka sokağına daldım.

Tabiki de bizim mahalledeki markete gitmeyecektim. Kasiyer şerroların hiçbiri bana tatlı, şeker ya da çikolata satmıyordu. Bir tek abimin kontrolü altında yiyebiliyordum.

İki alt mahallede ki iki üç kez uğradığım markete girdim. Abimden gizli aldığım yiyeceklerin mekanıydı burası. Cennet gibiydi cennet.

Bir tane market arabası alarak bir ayağımla öndeki direğine binip rastgele reyonların arasında sürmeye başladım. Annemin liste oluşturup elime verdiği şeyleri tek tek arabanın içine fırlatmaya başladım.

Hayatta en güzel şeylerden diğer biri tek başına markete gitmekti herhalde. Hele yaz aylarında o kavurucu sıcağın ortasında şu marketin içinde ki mükemmel havalandırma... yatak döşek serip reyonların arasında uyayacaksın abi. On numara.

Anamın istediği gereksiz şeyleri de aldıktan sonra kendi mekanıma geçip arabaya dört tane bitter çikolata attım. Bunları da tabiki bir gün de yiyemeyecektim ama olsun. 1 hafta parça   parça yiyince iyi götürüyordu.

Her şey tamamen aldığıma emin olduktan sonra beleş mal görmüş topluluk gibi uzanan kasa bölümüne geçtim. Maşallah bugün günlerden market günüydü herhalde. Sırası en az olan kasaya geçerek beklemeye başladım.

Bir on beş dakika sonra sıra bana geldiğinde arabadaki her şeyi boşalttım. "Çikolataları ayrı geçelim." Dedim sırıtarak.

Fişmiş! Sana fişin alasını getireceğim abicim.

Acaba abim mi aptaldı yoksa ben mi zekiydim? Hukuk okuyan abime aptal demek tabiki de saçma olurdu fakat mükemmel bedenime eşlik eden zekamı küçümseyemeyecektim.

𝗔𝗯𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗺𝗶?Where stories live. Discover now