PART 55: Maydanoz

4.6K 241 25
                                    

*kötü yazar taklidi başladı* Oy ve yorumlar artmazsa tekrar sınır koyacağım, ve daha oyların 100'e ulaşmadığını düşünürsek bu iki haftada bir gelen yeni bölümler demek. *kötü yazar taklidi bitti* 

Her şeyin çözümlenmeye başlandığı bölüm, daha mutlu günler is coming. 

Dakikalardır yaptığımız tek şey salonda oturup birbirimize ayıptır söylemesi sikici bakışlar atmaktı. Karşımızda oturan Resee ise buna bir son vermek yerine bakışlarımıza bizimkinden daha kötü bir şekilde karşılık verip, ortamı daha fazla geriyordu.

“Konuşacaksan konuş artık, ne demeye geldin ki?” Harry sabırsız sesiyle patladığında Resee bıkkınca kafasını yana eğdi. Umduğum konuyu açmamasını umuyordum çünkü bunun hakkında henüz ne yapacağıma karar vermemiştim.

“Aslında maydanoz olmasan da olurdu, Ella ile konuşacaktım. Bu işi daha fazla bekletmek istemiyorum.” Gerginlikle yutkunduğumda Resee için içimden sayısız lanetler okudum. Harry’nin kafası bana döndü ve sorarcasına baktı. Tabi ki cevabı geciktirmeye çalışmak bir işe yaramadı çünkü cevap vermediğimi görünce boğazını temizleyerek konuşmaya başladı. Eh, açıkça sorunca da cevaplamadan olmuyor hani. İşte bu da benim sikik şansım.

“Şu konuyu bana da anlatacak mısın artık? Yine benden bir şeyler saklamayacağını umuyorum. Bu herif neden bahsediyor?” Resee söze atladı.

“Laflarımıza dikkat edelim arkadaşım. İnciniyorum burada.” Resee kalbi kırılmış numarası yaparken Harry ona kötü bir bakış attı. Sanırım artık o bile dalaşmaktan yorulmuştu. Bu düşünce ile gelen gülme isteğimi bana ciddi ciddi bakan Harry karşısında zor bastırdım. Bana çemkirmesini kaldıramayacaktım.

“Tamam, tamam. Bu göt kafalı Clark’ı hapishaneden çıkarmak için gerekli tüm kefareti ödemiş. Geriye bir tek benim şikâyetimi geri çekmem kalıyor.” Kafamı sinirle Resee’e çevirdiğimde elini kalbine götürdü.

“İşte şimdi gerçekten kalbim kırıldı.” Harry suratına bir yastık fırlatarak Resee’ i susturdu ve söylediklerimi sindirmeye çalıştı.

“Ona böyle bir şey yapmayacağını söylemedin mi?” Resee burada değilmiş gibi konuşuyordu ve gözlerindeki ciddiyet beni strese sokmaya başlamıştı. Çünkü zamanında beni Clark’tan kurtaran oydu. Kafamı bezgince aşağıya eğdim.

“Grace olayından önce böyle bir şey yapmayacağımı söylemiştim ama şimdi elimde böyle bir seçenek yok.” Hepsi o kaltak yüzündendi! Aptal kriz geçirecek zamanı bulmuştu yani! Gidip başka bir yerde titrese olmuyor muydu? Psh, delireceğim! Harry sinirle Resee’e baktı.

“Ne boklar olduğundan haberin var mı senin? O adam Ella’ya saldırdı.” Resee ellerini havaya kaldırdı.

“Bunları biliyorum fakat onu orada çürümeye bırakamazsınız!” diye bağırdı. Sıçrayarak geri kaçtığımda Harry’de ayağa kalktı.

“O herif bundan daha fazlasını hakediyor! Öz kızına böyle davranacak kadar kaçıksa çıktığında bunu hafifletecek bir şey yapmayacağını hepimiz biliyoruz!” Onları sakinleştirmek için bir şeyler düşünmeye çalıştım ama kafam allak bullaktı. Ne yapacağımı bilmiyordum ve ya nasıl karar vermem gerektiğini. Tek bildiğim Resee bir şekilde şikayeti geri çekmemi sağlayacaktı. Bir şeyler yapacaktı ve ben şikayetimi geri çekene kadar durmayacaktı. Karanlık tarafını görebiliyordum ve bunu gerek kendimin gerekse Harry’nin hayatından uzak tutman gerekiyordu. Bunun için Clark’ın serbest kalması gerekiyorsa; kalırdı.

TWIX // h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin