TWIX // h.s

PART 44: Yorgun

Bu bölüm Harry’nin ağzından anlatılmaktadır.

 ____________________________________________________________

Miami’den dönmüştük. Els’in arada baş gösteren şımarık kişiliği bana kalmaya devam edersek tatilin zehir olacağını net bir şekilde söylemişti. Ve bilin bakalım benim şımarık sevgilim şu an nerede? Tekrar o lanet olasıca şirkete döndü ve şu an muhtemelen geldiği gibi çekimlere gitmiştir, Shane ile. Lanet olasıca ismi bile sinirlenmeme ve benden beklenilmeyecek tepkiler vermeme yol açıyor. Yaklaşık birkaç saat önce Gabriela ile ufak bir tartışma yaşadık ve yine konu Shane’di. Ona Martin Brown ile konuşacağımı ve bu konuyu halletmesini istediğimi söyledim ve bana sinir krizi geçirtmek istercesine karşı çıktı. Ve bilin bakalım kim Martin Brown’un yeğeni çıktı? Aptal Shane Colins. Ona ilk baştan beri hissettiğim bir antipatim var ve buna hiçbir şekilde engel olamıyorum. Derinlerimde ve muhtemelen yüzde yüz katıldığım iç sesim bana onun Gabriela’dan deli gibi hoşlandığını söylüyor. Ve ben az önce bunu bile bile onun gitmesine izin verdim. Bana kalsa hiç çalışmamalıydı, benim milyonlarım vardı ve şu an bile çalışmayı bıraksam bize ölene kadar yeterdi. Pekala, fazla mübalağa yapmış olabilirim ama buna en yakın olan şeyi söyledim, bunu biliyorsunuz. Ve bir kez daha bilin bakalım şu an kim içki içiyor?

Merhaba ben!

Tatilden erken dönmüştük ve bu yüzden hala devam eden bir tatilim vardı. Çocuklardan sadece Niall buradaydı ve nedenini bilmiyordum. Normalde sürekli tatillerde İrlanda’ya gider ve ailesiyle vakit geçirirdi. Fakat bu sene bize İngiltere dışına çıkmayacağını söylediğindeki şaşkınlığı üzerimden hala atabilmiş değildim çünkü İrlanda cini Nialler’den bahsediyoruz. Sebebini en yakın zamanda öğreneceğimi kafama not ettim ve içkimi içmeye devam ettim. Bir şişenin yarısına gelmiştim ve henüz akşam olmasına bir saat vardı. Yukarı çıkıp duş almaya ihtiyacım vardı ama bu boş evde insanın içinden bir şey yapası gelmiyordu. Bu evin bu kadar sessiz olmasına alışık değildim. Sürekli mutfaktan Niall’ın tıkırtıları gelirdi. Louis plastation’un karşısında olur ve genellikle çin yemeği tüketirdi. Zayn her zaman ikili koltuğu kaplardı ve Liam odanın kenarındaki yemek masasında twitter’a takılırdı. Şimdi ise ben sadece üçlü krem koltukta tek başıma oturuyor ve Ella’nın ne yaptığını merak ederek içkimi içiyordum. Bu kesinlikle bana aykırı bir durumdu. Her zaman telefon rehberimde beni meşgul eden birilerini bulurdum fakat şimdi yanımda bulunmasını istediğim tek bir kişi vardı ve o da muhtemelen sikik kafalı bir adamla fotoğraflarını çektiriyordu. İçkinin de canı cehennemeydi. Beynimi bulandırmaktan başka bir halta yaramıyordu genelde. Etkisini gösterdiği tek zaman şişenin dibini gördüğümde olurdu ve ben alkolikler gibi görünmek istemiyordum. Bunu söyleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi ama zararlı olduğu için azaltmam gerektiğini biliyordum. Daha fazla dayanamadım ve telefonumu çıkardım. Ekranda hala birlikte çekildiğimiz resmimiz duruyordu. Birkaç saniye fotoğrafta takılı kaldım ve ardından sık kullanılanlardan numarasını bulup, bir mesaj yazdım.

Kime: Harry’nin Sevgilisi

Ells, neden hala dönmedin?

İçkinin verdiği hafiflikle rehberimde yeni değiştirdiğim kayıtlı adına bir kez daha güldüm. Muhtemelen adının telefonumda bu şekilde kayıtlı olduğunu öğrendiğinde beni terk edecekti veya ben değiştirene kadar başımın etini yiyecekti. Her zamanki çemkirmelerinin sonunda o isim klasik Aşkım ile değişecekti ve Ella zafer kazanmış gülümsemesiyle bana bakacaktı. Birkaç dakika sonra elimde tuttuğum telefonum titredi. Parmaklarım mesajı açmak için ekranda kaydı.

Kimden: Harry’nin Sevgilisi

Çekimlerde olduğumu biliyorsun Hazz.