TWIX // h.s

PART 35: "Bayan Seks Hakkında Her Şeyi Bilirim?"

Multimedia'da hasta bir minik tavşancık Ella var. 

____________________________________________________________

Karnıma giren sarsıtıcı sancıyla uyandığımda ter içinde kaldığımı anlamam uzun sürmemişti. Elim karnıma gittiğinde acıyla bağırarak iki büklüm oldum. Tanrım, neler oluyordu böyle?! Derin derin nefes alırken acının ikiye katlandığını hissettim ve sıcak sıvıyı altımda o zaman hissettim. Yataktan korkuyla doğrulduğumda çarşafımdaki kan öğürmeme neden olmuştu. Regl? Hayatımdaki sorunlar yüzünden periyot takvimimi bile takip edemiyordum. Karnımın ağrısının sebebi geçen ay adet görmediğimden olmuş olmalıydı. Normalde karnımın bu derecede şiddetli ağrıdığını hatırlamıyordum. Çarşafım dahil her şeyim kan olmuştu. Harika, gerçekten! Yaşlı nine pozisyonu alıp, demek istediğim öne doğru eğilir bir biçimde odamdaki küçük banyoya ilerledim. Tanrım, canım ciddi ciddi yanıyordu. Eşofmanımı çıkarıp kirliye attım ve bir orkit takarak üzerime beni sıcak tutacak şeyler geçirmek için odama geri döndüm. Geldiğimde şaşkınca yatağımdaki çarşaflı kana bakan Charlotta ile karşılaştım.

“Bir yerini mi kestin yoksa şu malum günlerimizden birini mi yaşıyorsun?” Ona bakmamaya çalışarak hızlıca çarşafımı çıkardım ve götürüp kirliye atarken sorusunu yanıtladım.

“Ha, şey. Malum olan.” Kıkırdadı ve ona bakmam için adımı seslendi. Son zamanlarda olanlara rağmen iyi anlaştığımızı söylemeliydim. Hey, ne var? Karnında babamın çocuğunu taşıyor. Ah, ne oluyorum ben? Abla mı?

“Ella, yine kızardın. Tanrım, aynı şeyleri bende yaşıyorum. Hey, bende bir kızım.” Ona meşhur salak mısın bakışlarımdan birini gönderdim. Bana cevap vermeyince haliyle söylenmeye başladım.

“Bende bir kız olduğunu bilmiyordum zaten. O hiçbir zaman anlaşılamayan mantığınla bana bu güzel açıklamayı yaptığın için teşekkür ederi-Ah, tanrım!” İki büklüm olduğum sırada koluma girerek beni aşağıya indirdi. Koltuğa uzandığım sırada dizlerimi kendime çektim. Eleanor’a yardıma gittiğimde ona bu durumda yaptıklarımı hatırlamaya çalıştım fakat acı düşünmemi engelliyordu. Halsizlikten bacaklarım titremeye başlamıştı.

“Ah, yapabileceğim bir şey var mı? Ben daha önce hiç senin durumundaki biriyle ilgilenmedim. Genelde benim ağrılarım olmuyor da…” Susması için elimi kaldırdım bir an önce bir şeyler yemem gerekiyordu.

“Bana çorba yapabilir misin? Şu an sıcak bir şeylere çok ihtiyacım var.” Suratını büzüştürerek birkaç adım geri çekildi.

“Oradan usta bir aşçı gibi mi duruyorum?” Bıkkınlık dolu bir ses çıkardım.

“Bana yardım edecek birini bul.” Charlotta birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra bir şey bulduğunu belli etmek istercesine elini şıklattı.

“Taylor’u neden aramıyoruz? Sonuçta senin en yakın arkadaşın.” Elini telefonuna uzattığı sırada acıdan dolayı tınısının değişmiş olduğu sesimle ona kızmaya çalıştım. Daha çok sızlanmaya benziyordu.

“Aptal, bu saatte şirkette oluyor!” Bana ters ters baktıktan sonra telefonumu kurcalamaya başladı. Ona ne yaptığını sanıyorsun bakışlarımı gönderdiğimde eliyle bir saniye işareti yaptı.

“Eleanor? Hayır, benim Charlotta. Evet, evet her neyse. Gabriela malum günlerinden birini sanki çin işkencesi çekiyormuş gibi yaşıyor. İnanabiliyor musun? Benden çorba yapmamı bile istedi. Ben ne anlarım ki. Ah, hayır seni mankafa! Evet, buraya gelmen gerekiyor. Hay-“ Şaşkınca telefonu kulağından çekip ekranına birkaç saniye baktı.