Artık Seninim

By byzehra

378K 16.4K 3.6K

Hayatı çalınan bir kadın ne kadar masum olabilirdiki.... ????? Adam , kadının bağlı olduğu sandalyeye doğru y... More

1.bölüm: Karanlık Adam
2.bölüm Gizli kalmış gerçekler🖤
3.bölüm..Efsunun Masumluğu
4.Bölüm Beni yakma🔥
5.bölüm.. Çaresizlik..
6.bölüm nefes alamıyorum..
7.Bölüm gülüşlerimi soldurma..
8.Bölüm tipim değilsin🧶
9.bölüm Ya yoksan...
10.bölüm Sana sığındım yine ben..
11.bölüm bitsin artık..
12.Bölüm küçük ellerin dokunuşu..
13.bölüm
14.bölüm git demeden gitmem...
15.bölüm Kokun Nerde?
16.bölüm Yılbaşı...
17.Bölüm "Artık Özgürsün"
18.bölüm geldin...
19.bölüm yine yanıldın efsun..
20.bölüm
21.bölüm İtiraf günü
22.bölüm hadi evlenelim..
23.bölüm en gizli yara.
24.bolum ihanet
25.bölüm süpriz
26.bölüm geçmişe öfke
27.bölüm Acını banada yasla..
29.bölüm
30.bölüm aşıklar kazansın❤️
31.bölüm Hoşgeldin Sevdam
32.bölüm 🍂 Balayı
33.Bölüm 🕊Düğün günü..
34.bölüm🕊 Beni affet küçük
35.Bölüm🍂 Seni affetmicem İstanbul
36.bölüm 🍂 dostluk
37.bölüm🍂 vakit doldu
38.bölüm🍂Rüzgar
39.bölüm🍂 Gidelim..
40.bölüm 🍂 Urazın yeniden doğusu
41.bölüm🍂 saklı olan herşey
42.bölüm🍂 Urazın yeniden sevişi
43.bölüm🍂 karşılaşma
44.bölüm🍂 zor karar
45.bölüm🍂 bu defa ben seni affetmicem Efsun
46.bölüm 🍂 Kavuşma
47.bölüm🍂 son düello
48.bölüm🍂 ölüyorum
49.bölüm🍂Emanetlerimi almaya geldim
50.bölüm🍂 elma şekeri anlaşması
51.bölüm🍂gidiyorum
52.bölüm🍂İstanbul'a geri dönüş
53.bölüm🍂 sona yakın
54.bölüm🍂 ölüm soğuk
55.bölüm🍂 Efsunun çaresizliği
56.bölüm 🍂 hayallere kavuşmak
57.bölüm🍂Efsunun sesizliği
58.Bölüm🍂 yine sonbahar
59.bölüm 🍂göründüğü gibi değilse
60.bölüm🍂 sıra senin Efsun😄
61.bölüm🍂saklı gerçkler
62.bölüm🍂 yaramı sar
63.Bölüm🍂 mutlu sonsuz
64.bölüm🍂 her sevda yerini bulur
65.Bölüm 🍂 hazırmısınız?
66.bölüm 🍂 hazırlık başlasın..
67.bölüm🍂süpriz parti
68.bölüm🍂beklenen gün
69.bölüm🍂bir mucize
70.bölüm 🍂 mucize
71.bölüm🍂 Final

28.bölüm sevginin gücü

3.7K 166 10
By byzehra

Efsun 1 hafta boyunca kendi içindeki çekişmeleri, sancıyla geçerken, çevresindeki insanların onu mutlu etmek için yapmadıkları şey kalmamıştı. Artık son vedalaşmasıydı içindeki Efsunla. Hayatın ona verdikleriyle nefes almayı öğrenecekti. Evet ondan 26 senesini almıştı ama ona bundan sonra yaşlanacağı insanı vermişti güvenle, huzurla, aşkla bakan Uraz Kara'yı vermişti. Onun yanında da dost vermişti 3 adet. Sevin Efsun , mutluluk çok yakın.. Tekrar ağzının içinde geveledi.

"Mutluluk çok yakın." aniden boynuna sarılan ellerle oturduğu yerde sendeledi.

"Asya ödümü kopardın."

"Neymiş yakın olan söyle bakayım güzellik."

"Mutluluk."

Asya, Efsunun yanağına sulu bir öpücük kondurup karşısındaki koltuğa oturdu. "Sen zaten mutlusun , bize de bulaştırdın mutluluğundan farkında değil misin?"

"Bilmem." dudağını kıvırarak cevaplamıştı Asya'nın sorusunu . Gerçekten mutluluk mu getirmişti onlara.

"Hatta aramızda kalsın, Uraz abimi bile dize getirdin ya helal olsun"

"Duymasın Asya, burnundan fitil fitil getirir"

"Sahi o nerede Efsun."

"Yukarda uyuyor. "

"Ne uykusu bu kış uykusuna mı yattı"

Efsun ağzını kapatıp güldü, Asya eğlenceli bir kızdı, sözlerinde hiç art niyet olmazdı. Efsun kaşlarını gülmekten çatamasa da sormuştu.

" sen abine ayımı dedin"

"Yok öyle demedim , yani sevimli ayıcıklardan "

İkisi de gülmeye başladı , merdivenlerden inen Uraz hâlâ uyku sersemi bir gözü açık bir gözü kapalı halde bize bakıyordu, elini saçına geçirmiş tatlı tatlı kaşıyordu.

"Ne yapıyorsunuz bu saatte."

"Sohbet ediyoruz abicim , sen niye kalktın"

"Uykum kaçtı onu almaya geldim"

"Nasıl yani, abi hâlâ uyuyor musun?" Asya elini havaya kaldırıp bir sağa sola hareket ettirdi. Uraz yanlarına giderek koltukta oturan Efsunun elini tutup aniden kaldırdı.

"Uykumu almaya geldim"

Tam Efsunun elinden tutmuş götürüyordu ki Uraz aklına bir şey gelmiş gibi arkasına dönüp Asya'ya baktı. Asya'nın önündeki bardağı alıp bir yudum su içti,

"Abiye ayı denmez" elindeki bardağın içindeki suyu aniden Asya'nın yüzüne fırlattı. Asya aniden gelen suyla çığlığı bastı.

"Abi yaaaaaaa"

"Abiye... yaaaa da denmez küçük hanım , hele Ayı hiç denmez"

Asya eliyle yüzündeki suyu silerken arkasından dil çıkarttı.

"Keserim o dilini"

"Ohaaa arkanda da mı gözün var beee"

"Benim her yerde gözüm var güzelim "

Odaya çıktıklarında, Efsun hayretle Uraz'a baktı.

"Gerçekten beni almaya mı geldin aşağıya"

Uraz sakince yatağa girdi, elini yanağının altına koyup Efsuna baktı." Sen olmadan uyuyamıyorum"

"Delisin sen. " Efsun tebessümle başını sağa sola hareket ettirip, pijamalarını giyip yatağa girdi. Arkasını döndüğünde güçlü bir el belinden tutup kendine yasladı.

"Sen niye burada yatıyorsun?"

Uraz yine sıkıntıyla nefes verdi, Efsun ne saçmalıyordu acaba. Bir şey yapmıyordu yanında böyle yatarken sarılmak dışında bir şey yapmıyordu işte .

"Nerede yatacağım Efsun"

"Biz daha evlenmedik"

"Yaniii" sesindeki tınıyı seçemese de sinirlenmeye başlıyordu Uraz.

"Kendimce bir değerim o kaldı, onu da elimden alma, sana bu kadar yakınken günaha bulanmaktan sana karşı koyamamaktan korkuyorum. " sırtı Uraz'a dönük bir şekilde söylemişti hissettiklerini.

Uraz derince bir iç çekti tekrar, "Haklısın güzelim , onda da haklısın . Ama bir şey yapmıyoruz zaten bak , kardeş kardeş yatıyoruz"

"İyi geceler sevgili."

Uraz cevap vermemişti, Efsunu kırmak istemiyordu, üzerine gitmekte . Ama bu şeye niye bu kadar takılıyordu aklı almıyordu. Tek günah işleyen onlar mıydı ki bu dünyada. Kafasındaki soru işaretlerini bırakıp sakince yanında yatan kadına sokuldu. Uykunun güzelliği ikisini de esir almıştı.

♾♾♾

Sabahın yedisinde herkes Mete'nin sesiyle uyanmıştı. Yine bol enerjisiyle onlara meydan okuyordu. " gençler hadi pikniğe"

"İşim olmaz." Uraz yine itiraz etme iç güdüleriyle masanın ortasına bombayı atmıştı. Uykusu hâlâ gözlerini açmaya zorluyordu.

"Belki biz istiyoruz abicim" Asya, Uraz'a inat çıkıştı. Oğuz gülerek ikisinin atışmasını izliyordu.

"Biz gelmiyoruz" Uraz net olarak söylemişti kararını.

"Allah allah belki Efsun gelmek istiyor sordun mu kıza?"

Uraz aniden Efsuna döndü, "Gitmek istiyor musun?"

Asya yine atladı. "Bana da biri böyle sorsa gitmek istesem de söyleyemem ki, haline bak dövsen daha iyi"

"Ulan Asya sus bir beee"

Uraz tekrar Efsuna dönerek eline dokundu, "Gidelim mi?" Efsun biraz düşünüp Uraz'a baktı.

"Aslında eğlenceli olur"

"Yesss" Asya kolunu kaldırıp kendine doğru çekti. Mete, Asya'yı çaktırmadan izleyip onun bu hallerine gülümsedi . Uraz oğuza döndü sanki ondan çıkış noktası arıyormuş gibi.

"Abi sen bir şey demedin"

"Gençler ben size uyarım biliyorsunuz beni"

Mete masadaki Asya'nın getirdiği su bardağına uzandığı sırada Asya da aynı yere uzanmıştı. Parmakları birbirine dokunduğunda ikisi de ateşe değmiş gibi çekti elini. Birbirlerine bir süre baktıktan sonra, ikisi de vazgeçti almaktan. Kendilerini konuşmaya odakladılar.

"Ee fikir senden çıktı nereye gideceğiz " Uraz sorusunu Mete'ye yöneltmişti.

"Kocaeli'nde bir yer var, otel hem kahvaltını yapıyorsun hem yanı başında film çekiyorlar kasaba tarzı bir yer"

"Aaa ben daha önce duymuştum orayı Mete , harika düşünmüşsün"

Mete Asya'ya dönerek yine en can alıcı gülüşünü yaptı, "Farklı yerleri farklı kişileri keşfetmeyi severim Asya'cım"

Asya'ya gelen imayla , Asya'nın yüzündeki gülümseme donuklaştı. Bu Mete onu hep beklemediği yerden vuruyordu. "İyi gidince göreceğiz değmiş mi farklı mekanları sevmen yoksa değmemiş mi"

Mete'yle Asya gizlice inatlaşmaya döndürmüştü işi. Bunu bir tek farkeden Efsun muydu ? Herkes odasına çıkıp 15 dakika içinde hazırlanıp indi. Arabalara dağıldıkları sırada Efsun Fırat'a telefon etmişti.

"Canım arkadaşım günaydın"

"Günaydın , nasıl olduğunu duymak için aradım , ne yapıyosun fıstık ezmem"

Fırat Efsuna her ona fıstık ezmem dediğinde kıkırdardı.

"İyiyim çok iyiyim Fırat biz kocaeli'ne gidiyoruz... Kahvaltıya sen de gelsene bir günde kapalı kalsın kafe boşver "

"Bilmiyorum ki."

"Ne bilmiyorsun Fırat, hadi hazırlan atla arabaya"

"Aslında olur yaaa tamam ben de size katılırım yol üstünde "

Efsun Uraz'a dönüp gülümsedi , hâlâ uykuluydu.

"Fırat'ta geliyor"

Uraz gülümseyerek Efsuna baktı, "Sevindim " dedi. Uraz Fırat'ı sevmişti . Fırat'ın hayatında olması onu rahatsız etmiyordu. Aksine mutlu ediyordu. 2 saatin sonunda oraya varmışlardı , köprü üstünde fıratta onlara katılmıştı. Arabadan indiklerinde Efsun, Kaan'ı karşısında gördüğünde hem mutlu olmuş hem de şaşırmıştı.

"Sen nereden çıktın"

"Kafeye gittiğimde tesadüfen Fırat'ta çıkıyodu, seninle buluşacağını söyleyince atladım ben de geldim onunla"

"Ne iyi etmişsin" Efsun uzanıp sarıldı en sıkısından , Uraz'ın sesini duyana kadar ayrılmamıştı Kaan'dan.

"Efsun!" Küfreder gibi zikretmişti ismini dişlerinin arasından. Aniden ayrıldı Kaan'dan .

"Hayatım, seni Kaan'la tanıştırayım"

Kaan gülümseyerek elini uzattı , Uraz'a ama ne yazık ki Uraz aynı sevimlilikte değildi.

"Bende Uraz, Efsunun nişanlısıyım" üstüne basa basa söylemişti. Nişanlı kelimesini. Kaan ise gülümseyerek karşılık verdi.

"Efsun senden çok bahsetti" Uraz böbürlenerek Kaan'ın uzattığı eli sıktı. Yine de çok güvenmeyecekti bu adama.

Kaan'la herkesi tanıştırıp, oturacakları yere geçtiler . Bu işte bir terslik vardı , Mete hâlâ ortada yoktu. Herkes oturduktan sonra Mete'yle, Şebnem'in masaya doğru geldiğini gördü herkes , Efsun hemen bakışını Asya'ya çevirdi. Asya baş parmağını dişlerinin arasına almış kemiriyordu. "Of Mete nasıl bir oyunun içindesin sen." Şebnem'i görünce herkes sevindi Asya dışında, iyi bir kızdı. Güleç yüzlü konuşkandı. Kızıla çalan saçları ona ayrı bir hava katıyordu. Mete yanındaki sandalyeye Şebnem'i oturttu. Herkes tamam olunca siparişleri verdiler. Efsunun tam karşısında Kaan'la Fırat vardı. Fırat'ta Kaan'ı tanıyordu .Kaan herkesle iletişime çok çabuk geçmişti. Kaan bir anda masanın ortasına bombayı bırakmıştı.

"Efsunun böyle olduğuna bakmayın, lisede az çektirmedi bana."

Asya kendini tutamadan bir anda boşboğazlık yapıp sormaması gereken soruyu sordu.

"Yoksa siz sevgili miydiniz lisedeyken?"

Efsunun boğazına kaçan ekmek parçası öksürmesine sebep olmuştu. Tabi bu Uraz'ın öldürücü bakışlarından kaçacağı anlamına gelmiyordu.

Kaan, Efsuna uzattığı bardağı dudaklarına doğru getirdi. Uraz ters bir bakış atıp onun elinden aldığı bardağın ağız kısmını eliyle silip Efsunun içmesi için kendi bardağını dudaklarına getirdi. Efsun birkaç yudum aldıktan sonra gülümsemeye çalıştı.

"İyiyim bakmayın öyle, ekmek kaçtı"

Kaan gözlerini kırpıp yemeye devam etti, Uraz elini Efsunun elinin üzerine getirip kulağına eğildi, "eğer bu lavuk eski sevgilinse 5 dakika içinde bu masayı başınıza yıkarım."

Efsun hızla başını salladı, elini sıkı sıkı tutup dudaklarına getirdi ve Elinin üzerini öpüp kulağına yaklaştı.

"Sadece iki iyi dosttuk." Onu inandırmaya çalışırken ne kadar komik göründüğünü bilmiyordum. Ama Efsuna Kaan'dan zarar gelmezdi. Asya yine atladı konuşmanın ortasına "Hadi Kaan anlatsana lisedeki hallerinizi"

Kaan konuşmaya başladı , "Bu Efsun var ya, benimle arkadaş olmayı..."

Masanın altından Efsun ayağına vurdu, Kaan şok olmuş gibi yüzüne baktı , kaşlarını büzüp Efsunun yüzüne baktı. Hadi ama anlaması gerekiyordu şu an.

Efsun gözleriyle yanındaki adamı gösterdi, bilmiyordu ki biraz daha devam etse Uraz onu çiğ çiğ yiyecekti.

"Ya bunla arkadaş olmak bile zordu, okulun kabadayılarındandı. Hiçbir erkek kolay kolay yanaşamazdı anlayacağınız."

Kaan lafını bitirdiğinde, Efsun derin bir iç çekti. Uraz sakinlemiş bir şekilde önündeki çayından bir yudum aldı. Şebnem bir anda Mete'ye döndü.

"Sevgilim, haberi verdin mi? " dediğinde hepsi bakışlarını oraya çevirdi. Herkesin ağzından bir şeyler dökülüyordu.

"Yok daha söylemedim Şebnem sırası mı?"

"Hadi ama Mete " içten bir yakarıştı Şebnem'in ki masumca dile dökülen. Şebnem bir anda bağırdı.

"Biz evleniyoruz"

Herkes şok bir vaziyette ikiliye bakıyordu, Efsun hariç , Efsun sadece Asya'ya baktı. Asya'nın dudakları inatla kıvrılırken o duymamış gibi önündeki tabağa odaklanmıştı. Gözlerindeki kederi âşık olan herkes anlardı.

"Oğlum ne ara barıştınız da evlenme teklifi ettin" Uraz gülerek sormuştu sorusunu. Oğuz da elindeki peçeteyi Meye'ye fırlattı.

"Ulan bir durunda önce ben evleneyim "

"Oğuzz daha kız arkadaşın yok , nasıl olacak o iş"

"Ah ah nerede eski adetler abiden önce evlenilir mi ya, yarın çıkar Asya'da evleneceğim der, ben iyice yalnız kalırım"

Mete bir anda bakışlarını Asya'ya çevirdi, Asya'nın bir başkasıyla evlenmesi ne kadar garip gelmişti.
Mete alayla konuştu.

"Bu sevimsizi kim alır " Asya duyduğu kelimeyle bakışlarını ona çevirdi. Ellerini masaya koyup ayağa kalktı , zaten ağlamak için yer arıyordu bu da sebep olmuştu ne güzel.

"Seni alan almış biz bir şey diyor muyuz, yalnız Şebnem'cim, yazık ettin gençliğine bunla ömür geçmez"

"Hadi ya " Mete'yle, Asya masanın ortasında birbirlerine laflarını söylemekten hiç çekinmiyorlardı. Uraz araya girdi.

"Hadi lan kardeşi mi kimseye vermiyorum, karşıma gelecek kişi önce onu haketsin öyle"

"Ben evlenmeyeceğim" Asya masadan kalktığı gibi açık alana doğru yürüdü. Uraz Efsuna bakıp göz kırptı.

"Ne oldu buna , bir şeye canı mı sıkkın?"

Efsun ne diyeceğini bilemeden ağzının içinde saçmaladı. " Kızsal bir şey sevgilim boşver"

Uraz arkasından bakarken , Efsun, Asya'nın arkasından yürümeye başladı. Asya Bir taşın üzerine oturmuş gözündeki yaşı sinirle siliyordu.

"Asyaaa"

"Biraz yalnız kalmak istiyorum Efsun"

Yanındaki boşluğa gidip oturdu, elini elinin üzerine koydu. " her şeyin farkındayım "

Asya kekeleyerek Efsuna baktı. " ne, n-eyin farkındasın"

"Mete'yle senin , aranızdaki her ne ise geçmişte yaşanmış ve siz hâlâ kopamamışsınız "

Asya omuzlarını düşürüp önündeki toprağı ayağının ucuyla eşeledi. "Çok mu belli oluyor?"

"Oğuz'un , Uraz'ın ya da Şebnem'in bunu farketmediğine eminim."

Asya derin bir iç çekti, yanağına süzülen yaşı serbestçe aşağı inmesine müsaade etti.

"Koparamıyorum kendimi geçmişten, yaşadıklarımızdan, ondan "

"Bunun adı aşk değil mi? Koparma zaten"

Asya elleriyle ileriyi gösterdi." Beni sevmiyor bile."

"Hayır o da seviyor, o da direniyor senin gibi."

"Ama başkasıyla evlenecek " burnunu çeke çeke ona acı gelen gerçeği su yüzüne çıkartmıştı.

"O da senden kendini koparamadığı için yapıyor"

"Bizden vazgeçti efsun o." Efsun elini Asya'nın yüzüne götürüp gülümsedi.

"Sen vazgeçtin mi peki?"

"Ne yapabilirim ki, vazgeçmedim desem"

"Ona gerçekleri gösterelim, sana âşık olduğunu hatırlatalım . Sensiz olmayacağını anlatalım ona."

"Nasıl yapacağız"

"Var mısın aşk oyununa?"

Asya minnetle gülümsedi, yanağındaki elin üzerine elini götürdü. "Kaybedecek hiçbir şeyim yok"

"Anlaştık o zaman "

Elleriyle birbirine çakarken Uraz tam önlerinde güneşi kesmişti. Heybetli vücudu ben buradayım diye bağırıyordu. Bu kadar yakışıklı olmak zorunda mıydı?

"Kızlar siz ne karıştırıyorsunuz?"

Efsun oturduğu yerden kalkıp , poposunun üzerindeki toprağı silkeledi . Uraza bakıp göz kırptı. "Kızsal bir şey dedim ya"

"Hadi yürüyelim mi biraz?" Uraz tutması için elini uzattığında Efsun aşkla tuttu elini. Asya yanlarından giderken Efsun kulağına fısıldadı.

"Sakın taktığını belli etme umursamıyormuş gibi yap"

Asya göz kırpıp masaların olduğu yere doğru yürüdü.
"Siz bir şey karıştırıyorsunuz da hadi neyse bakalım."

"Of Uraz , hadi başka işin mi yok"

Uraz aniden Efsunun belini tutup ona dönmesini sağladı."Benim senden başka işim mi var?"

"Yok mu?" yakasından tutup kendini Uraz'a yaklaştırdı, burunları birbirine değerken gözleri hiç ayrılmadan konuşmaya devam ettiler.

"Şu Kaan itini sevmedim "

"Doğru konuş Uraz"

"Sevmedim, yalan mı söyleyeyim. Sana bakışlarını beğenmedim"

"O benim dostum."

"Sikerim dostunu, bir daha sarılırsan kırarım bu ellerini"

Uraz, Efsunun elini avucunun içine alıp öptü. Nasıl kıyardı. Çok sevdiği avuç içlerine.

"Haşin seviyorsun" dedi Efsun gülerek.

"Seni öyle bir severim ki istanbul ağlar."

"Düşünsene o yağmurda öldüğümü"

🍂🍂🍂

"Ayaklarım ağrımış " hem kendi kendine söyleniyor hem de ayaklarını koltuğun kenarına uzatıyordu, Uraz Efsuna bakıp pis pis güldü .

"Kim dedi size o kadar yolu yürüyün diye"

Ellerini ayaklarına götürüp biraz ovdu, o kadar uzun zaman olmuştu ki bu kadar uzun yürümeyeli.

"Tabi senin tuzun kuru , arabada gitsem o kadar yolu ben de senin gibi sırıtırım"

"Sana gel dedim prenses."

"Bırak yaa, ölüyorum ağrıdan . Allah'ını seven biri ağrı kesici getirsin"

Efsun ellerini başının üstüne koymuş öylece duruyordu.
Uraz karşısında sigarasını aheste aheste içerken çekim gücüne Efsunu ister istemez alıyordu.

"Al kelebek ağrı kesici, hadi gençler biz yatıyoruz."

Oğuz'dan ilacı alıp hemen içti, Asya, Efsuna göz kırptı.
"Yarına güç topla kelebek." dediğinde Efsun muzurca gülümsedi.

"O güç senin için bol" uzaktan öpücük atıp oğuzla yukarı gittiler. Başını yastığa koyup ağrı kesicinin etki etmesini beklemeye başladı.

"Peki bana yetecek gücün var mı kelebek?"

Uraz sigarasını söndürürken , yan bakışıyla Efsuna bakıyordu. Efsun ona küsmüş gibi yapıp omuz attı .

"Sana yok"

Gözünü kapatıp , sızlayan ayaklarını kendine doğru çekti. Bir el ayaklarını tutup havaya kaldırdı.

"Ne oluyor be" dediğinde Uraz çoktan ayak ucuna oturmuş , ayaklarını dizlerine koyup yavaş yavaş ovmaya başladı.

"Uraz bırak lütfen ben utanırım."

Uraz kaşlarını havaya kaldırıp , baş parmağıyla kendini gösterdi.

"Benden mi utanıyorsun"

"Utanamaz mıyım Uraz , lütfen bırak"

Uraz sıkı sıkı tuttuğu ayağı ovmaya devam ediyordu, yalnız o kadar iyi gelmişti ki bırak derken bile istemeye istemeye itiraz ediyordu.

"Kocan olacağ8m , insan kocasından utanır mı?"

Efsun yattığı yerden kalktı, Uraz'ın kolunu tutunup öylece kaldı. Ayakları hâlâ dizindeydi.

"Kocam olunca da utanacağım"

"Bence utanmamalısın güzelim , çok güzel planlarım var"

İstemsizce kasılan bedeni , Uraz'a hayretle bakıyordu gece gece cesaret ilacımı içmişti .

"Uraz ne biçim konuşuyorsun"

"Ulan dilime de mi yasak var , yatakta yasak , dilime yasak , hayallerime yasak . Kuruyorum lan senle beni yatakta sevişi...."

Bir anda Efsun dudaklarını dudaklarına bastırdı, anca öyle susturabiliyordu onu . Dudaklarını hafifçe aralayıp konuşmaya başladı. "Bak geri çekileceğim sen de susacaksın"

"Beni susturmak için dudaklarıma yapıştın"

"Başka türlü susmuyorsun"

"Ben diyorum ki ön sevişmeyi koltukta yapa.."

Uraz konuşurken Efsun elini onun ağzına götürdüğünde , Uraz Efsunun ellerini hızlıca aşağıda tutup kelepçe şeklinde tuttu, hareket ettirmesi imkansızdı. Uraz pis pis sırıtıp devam etti.

"Seni ilk gün gördüğüm siyah dantelli geceliğinle hayal ediyorum, seni yatağa yatırıp yavaş yavaş vücudunda keşfe..."

"Ohaa" dudaklarına yapıştırıp öylece kaldı. Uraz kafasını geriye atıp kahkaha attı.

Hızla ondan kendini kurtarıp ayağa kalktı, ayaklarının ağrısı onu taşıyacağından emin değildi.

"Kocan seni yatağa kadar taşır karıcım "

Uraz bir anda Efsunu kucağına aldı, Burnunu onun boynunun girintisine koyup öylece kaldı. Söylediği şeyler Efsunu şimdiden heyecanlandırmıştı . Ya bir de gerçekten bu kadar yakın olsaydılar. Kalp atışı hızlandı.

"Heyecanlandın mı sen bakayım"

"Saçmalama iğrendim "

"İstersen küçük bir deneme yapabiliriz sevgilim"

Yatağa yatırırken Efsunun üstünde kurduğu hakimiyet Efsunun ona daha fazla dayanamayacağının göstergesiydi. Sadece 1 ay daha . Sonrasında birbirlerine aitlerdi .

"Sadece 1 ay daha sevgilim"

"Ona da peki hatun ona da peki"

Söylene söylene yan tarafa geçip ışığı kapattı Uraz. Efsun göğsüne yatıp huzuru dinledi sessizliğin içinde .

Uraz ona sokulan kadını memnuniyetle kabul etmişti. Sonsuzluktu bu.

Sonsuzluk kokusunu soludular bu gece. Sonrası mutluluk , sonrası hayal , sonrası acı , ikisinin de hiç bilmediği gerçek , sonrası ölüm kokuyordu sonsuzluğun...

Continue Reading

You'll Also Like

Kalbim Senin By B.E

General Fiction

225K 8.1K 87
"Kim bilebilirdi ki Kardeşim dediğim kadına Sevdiğim diyeceğim."
MAYSA (bxb) By ois

General Fiction

272K 14.5K 38
Maysa'm:Nasıl tek bir hareketinle tüm mahalleyi kasıp kavurabilecek güçteyken benim karşımda böylesine sütten kesilmiş zavallı bir kediye dönüşüyorsu...
76.1K 2.6K 46
INTIKAM BASLAMISTI... Korkuyordu... Etraf zifiri karanlikti. Hic birseyi göremiyordu saat kacti gunlerden neydi bilmiyordu. Ne kadar süre orda kaldi...
13K 657 24
"Keşke gerçek olsa dediğimiz, ya da olmasını istediğimiz bazı hayallerin, adım adım, zamanla gerçekleşebileceğini konu alan bir kurgu..." -UYGUNSUZ İ...