Artık Seninim

By byzehra

378K 16.4K 3.6K

Hayatı çalınan bir kadın ne kadar masum olabilirdiki.... ????? Adam , kadının bağlı olduğu sandalyeye doğru y... More

1.bölüm: Karanlık Adam
2.bölüm Gizli kalmış gerçekler🖤
3.bölüm..Efsunun Masumluğu
4.Bölüm Beni yakma🔥
5.bölüm.. Çaresizlik..
6.bölüm nefes alamıyorum..
7.Bölüm gülüşlerimi soldurma..
8.Bölüm tipim değilsin🧶
9.bölüm Ya yoksan...
10.bölüm Sana sığındım yine ben..
11.bölüm bitsin artık..
12.Bölüm küçük ellerin dokunuşu..
13.bölüm
14.bölüm git demeden gitmem...
15.bölüm Kokun Nerde?
16.bölüm Yılbaşı...
17.Bölüm "Artık Özgürsün"
18.bölüm geldin...
19.bölüm yine yanıldın efsun..
20.bölüm
21.bölüm İtiraf günü
22.bölüm hadi evlenelim..
23.bölüm en gizli yara.
24.bolum ihanet
26.bölüm geçmişe öfke
27.bölüm Acını banada yasla..
28.bölüm sevginin gücü
29.bölüm
30.bölüm aşıklar kazansın❤️
31.bölüm Hoşgeldin Sevdam
32.bölüm 🍂 Balayı
33.Bölüm 🕊Düğün günü..
34.bölüm🕊 Beni affet küçük
35.Bölüm🍂 Seni affetmicem İstanbul
36.bölüm 🍂 dostluk
37.bölüm🍂 vakit doldu
38.bölüm🍂Rüzgar
39.bölüm🍂 Gidelim..
40.bölüm 🍂 Urazın yeniden doğusu
41.bölüm🍂 saklı olan herşey
42.bölüm🍂 Urazın yeniden sevişi
43.bölüm🍂 karşılaşma
44.bölüm🍂 zor karar
45.bölüm🍂 bu defa ben seni affetmicem Efsun
46.bölüm 🍂 Kavuşma
47.bölüm🍂 son düello
48.bölüm🍂 ölüyorum
49.bölüm🍂Emanetlerimi almaya geldim
50.bölüm🍂 elma şekeri anlaşması
51.bölüm🍂gidiyorum
52.bölüm🍂İstanbul'a geri dönüş
53.bölüm🍂 sona yakın
54.bölüm🍂 ölüm soğuk
55.bölüm🍂 Efsunun çaresizliği
56.bölüm 🍂 hayallere kavuşmak
57.bölüm🍂Efsunun sesizliği
58.Bölüm🍂 yine sonbahar
59.bölüm 🍂göründüğü gibi değilse
60.bölüm🍂 sıra senin Efsun😄
61.bölüm🍂saklı gerçkler
62.bölüm🍂 yaramı sar
63.Bölüm🍂 mutlu sonsuz
64.bölüm🍂 her sevda yerini bulur
65.Bölüm 🍂 hazırmısınız?
66.bölüm 🍂 hazırlık başlasın..
67.bölüm🍂süpriz parti
68.bölüm🍂beklenen gün
69.bölüm🍂bir mucize
70.bölüm 🍂 mucize
71.bölüm🍂 Final

25.bölüm süpriz

6.5K 226 80
By byzehra

Lütfen beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.. benim için öyle kıymetliki...

🍂🍂🍂🍂
"Sen bize ihanet ettin."

"Laan ne ihaneti ne ihaneti?"

"Sen bizim sonumuz oldun Uraz"

"O benim kızkardeşim Asya."

"Neeeeee!!!!"

Efsunun dudaklarından çıkan neeee kelimesi evin her yerinde yankılanırken Efsun gülmekle ağlamak arasındaydı. Uraz onu aldatmamıştı şükürler olsun ama , ama en kötüsü daha tanışmadan bir düşman kazanmıştı lanet olsun.

Nasıl işin içinden çıkacaktı Efsun, işte onu bilmiyordu. . Dirseğiyle en okkalısından Uraz'ın karnına vurdu. Uraz "ahhh " diye bağırsa da önemsemedi .

"Niye söylemedin yaaa rezil oldum."

"Yavrum dinlemedin ki yıktın ortalığı."

Efsun evin içinde dolanırken bir yandan kendi kendine söyleniyordu.

"Uraz senden nefret ediyorum, ne yapacağım şimdi, ayyy bir de kıza orospu dedim" eliyle dudaklarının üzerine birkaç kez vurdu. Nasıl çıkacaktı bu işin içinden .

"Asya çok iyi bir kız beni seninle paylaşır merak etme."

Uraz, Efsunu kendine doğru çekerken alayla sırıtıyordu. Gözündeki arta kalan yaşları tersiyle sildi , hıçkırığa dönüşen ağlamasını sakinleştirmeye çalıştı.

"Bırak Uraz ya bir de dalga geçiyorsun."

Efsun mutfağa doğru gidip bir bardak su aldı, tam salona geçiyordu ki merdivenlerin bitiminde Asya'yla karşılaştı. Efsun mahçupça ona baktı. Bir elinde su bardağı diğerinde ağrı kesici vardı. Asya, Efsuna bakıyor, Asya ona bakıyordu. Asya gözlerini Efsuna sabitlemiş hiç çekmiyordu.

"Ağrı kesici var mı?" Bu soruyu yönelten Asya olmuştu. Efsun hiçbir şey demeden başını usulca sallayıp elindeki ağrı kesiciyle suyu Asya'ya uzattı.

"Az önceki sözleri sindirebilmem biraz zor olacak da."

Asya suyu içip, Efsunun eline verip salona doğru gitti. Efsun ise arkasından bakakalmıştı.
Kız ağzına sıçsa sesi çıkmazdı şu an ayıbın en büyüğünü yapmıştı çünkü. Önce dinlesene ne feryat figan yansın ediyorsun. Ama ya gerçekten aldatsaydı. İşte o zaman da gurursuz bir kadın olmaz mıydı? Sessizliğiyle. Efsun derin bir soluk aldı, nasıl çıkacaktı bu işin içinden.

Mutfağa geçip kendisi için de tekrar ağrı kesici alıp içti. Derin bir nefes alıp içeriye gitti. Asya bacak bacak üstüne atmış Efsunun oturacağı yerin tam karşısında oturuyordu.

"Asya ben..." daha cümlesini tamamlamadan Asya konuşmaya başladı.

"Abim senden bahsettiğinde daha farklı birini hayal etmiştim. " dedi.

"Nasıl birini" dediğinde , Uraz araya girdi.

"Asya! abicim lütfen sırası değil"

Efsun, Uraz'a kaşlarını çatarak baktı. Niye onu susturuyordu.

"Tam da sırası abicim." Asya, Efsuna dönerek devam etti. Mimiklerindeki her ciddiyet Efsunu daha fazla geriyordu.

"Abimin yanına yakışan güzel, olgun, ılımlı, nazik birini bekliyordum, karşım da mahalle karısı gibi birini beklememiştim açıkçası."

Efsun duyduğu hakaretle öylece kalakaldı, sakin olacaktı. Usulca nefes alıp bıraktı. "Biz birbirimizi seviyoruz." dedi üstüne basa basa.

"Sevgi her şey değil, abimde gerçek yüzünü görecek."

"Gerçek yüzüm?" Efsun, Uraz'a baktığında hiçbir şey dememişti, Efsunu savunmamıştı bile. Yine bir kaos yaratmak istemiyordu. Sakince ayağa kalktı.

"Ben gitsem iyi olur."

"Nereye hayatım, daha karpuz kesecektik" Uraz'ın gülmesi iyice Efsunun sinirlerini bozmuştu.

"Şimdi esprinin sırası değil Uraz."

"Asya ben böyle tanışmak istemezdim." Efsunun uzattığı eli havada asılı kalırken, Asya oturduğu yerden kalkıp eline sonrada gözlerinin içine baktı.

"Ben bu eli sıkmam."

Efsun elini yumruk yapıp yana aldı, tamam hatalıydı ama bu kadarda değil . Bütün hatayı Efsuna yükleyemezlerdi değil mi?

Efsun yutkunup tekrar Asya'ya baktı. "Tekrar özü..."

"Ay ben dayanamayacağım abi ya." Asya bir anda Efsunun boynuna sarıldı. Efsun şok olmuş gibi bir Asya'ya bir Uraz'a bakıyordu . Ne oluyor yaaa.

"Efsun, tanıştığıma çok memnun oldum, bu sevgilin az önce ben yukardayken mesaj attı, Efsunla biraz uğraş diye yoksa öyle bir niyetim yoktu benim, abim o kadar çok senden bahsetti ki daha seni görmeden tanıyordum zaten." Uzanıp Efsunun yanaklarını öptü, Efsun ise olayın şokunu daha üstünden atamamıştı.

Efsun bakışlarını Uraz'a çevirdi , teminden beri perişan olmuştu hem de onun yüzünden.

"Kusura bakma Asya'cım."

Efsun onun yanından geçip, Uraz'ın kucağına atlaması bir oldu. Uraz elini tutmaya çalışırken Efsun onu ısırmaya çalışıyordu.

"Sen ne biçim adamsın ya, deminden beri ne haldeyim , bir de bana oyun oynuyorsun haaa"

"Efsun dur. "

"Bırak elimi , ısıracağım bırak"

"Hee bırakayım da ısır değil mi?"

Asya karşılarında durmuş elindeki telefonla onları videoya alıyordu.

"İşte aradığım sevgi, harikasınız gençler."

"Asya onu internet'e koyarsan oyarım seni"

"Asyaaaaaa" Uraz'ın sesi salonun ortasında yankılanırken Asya kaçarak odasına çıktı. Efsun ise bulduğu boşlukta Uraz'ın omzunu ısırdı . İçinin ateşi soğumamıştı daha.

"Kızım kopardın beee"

"Kopsun sana az bile"

"Demek öyle " Efsun, Uraz'ın üzerinden kalkıp kaçmaya çalışsa da sırtının halıyla buluşması 5 saniye sürmüştü.

"Sana benden kaçamazsın demedim mi?"

"Bırak beni biri görecek ayıp olur "

"Kime ayıp olacak nişanlım değil misin?"

Uraz yavaş yavaş altında hakimiyet kurduğu kadının. Dudaklarına doğru yaklaştı, nefesleri tam birbirine çarpacakken, kapanan kapı sesi Uraz'ın sesli küfür etmesine sebep oldu.

"Hay ben böyle işin..."

"Kimse yok mu?" Bu ses Mete'ye aitti. Zamanlaması harikaydı.

"Oğlum ne yapıyorsunuz lan orada"

"Gelmeseydin bir şey yapacaktım ama "

"Urazz!!!! Ne diyorsun sen doğru konuş " diye kızsa da sonuç sıfır Uraz ağzına geleni söylüyordu. Üzerinden itmeye çalıştığı Uraz oflaya oflaya kalkıp koltuğa oturdu.

"Ulan sen bir evlen bak ben o gerdek gecesi odanızda kalmıyor muyum?"

"Oha lan abartma burası gerdek odası mı?" Mete gülerek onlara bakıyordu. Bir insan kaç kez rezil olabilirdi.

"Sana ne lan , sana ne belki olacaktı , ulan seni sayıyla mı verdiler bana"

"Efsun git şunun ateşini al kızım yoksa bana saldıracak pezevenk "

Efsunun bağırmasıyla ikisi de ona baktı.

"İkinizde kendinize gelin ya ne biçim konuşmalar bunlar, iyice pisleştiniz heee " diyerek bir tane Uraz'a , bir tane de Mete'ye vurmasıyla yukarı Asya'nın yanına çıktı. Kapıyı çalıp içeri girdiğinde Asya elindeki telefona bakıp gülüyordu. Efsunu görünce yatağı gösterdi, Efsun yanına gitti. Asya beyaz tenli kıvırcık uzun saçlara sahipti. Gözlerinin mavisi buradayım diye bangır bangır bağırırken yüzündeki dudağı ve burnu sanki minyatürce oraya konulmuştu.

"Sana söylediklerimden dolayı kusura bakma"

"Ne kusuru az bile yaptın ben olsaydım çoktan saçıma yapışmıştım"

İkisi de gülmeye başladı. Ağlanacak hallerine gülüyorlardı. Efsun, Asya'nın bundan sonraki en yakın arkadaşı olacağını hiç düşünemezdi. Her anında yanında olması Efsuna dostluğun ne olduğunu bir kez daha anlatacaktı...

..........

Ellerindeki mısırlarla oturdukları yerde beklemeye başladılar, karar vermek bu kadar mı zordu.

"Abi şu filmi açsana. " Asya elinde uzattığı cd'yi Uraz'a verdi. Uraz cd'yi alıp arkasına baktı.

"Kim oynuyor bunda"

"Tom Cruise."

"Olmaz!" elindeki cd'yi masanın üzerine fırlatıp diğer cd'lere bakmaya başladı. Asya kaşlarını çatarak Uraz'a baktı.

"Niye olmuyormuş hem sen niye karar veriyorsun , oylama yapacağız"

Uraz dişlerinin arasında tısladı, Asya ayağa kalkıp Mete'yle Efsuna baktı.

"Evet gençler oyluyorum, bu filmi izlemek isteyenler el kaldırsın."

Mete, Efsun ve Asya ellerini kaldırmış Uraz'a bakıyorlardı . Uraz Efsuna sert bir bakış attı, Ve bakışlarını Asya da topladı .

"Benimle inatlaşma Asya alırım elime"

O sırada kapı çaldı, Ayla gidip kapıyı açtığında karşılarında gördükleri kişiyle çığlık atmaları bir olmuştu, gelen Oğuz'du. Asya koşarak boynuna atladı.

"Abicim iyi ki geldin, bu Uraz abim bize hayatı zindan ediyor." Bir yandan da Uraz'a bakıp dil çıkarttı.

Efsunda oturduğu yerden kalkıp, Oğuza sarıldı çok özlemişti, onlar Efsunun ailesi olmuştu. Oğuz da anlamlandıramadığı bir sıcaklıkla sarılmıştı Efsuna.

"Nişana geldim"

Efsun kaşlarını çattı, nişan falan olmayacaktı ki.

"Düğün diyecektin sanırım." dedi Oğuzun kolunu tutarak.

Oğuz başını muzurca salladı. "orası da sürpriz." göz kırptı.

Oğuz kenara bıraktığı çantayı açıp içinden birkaç paket çıkarttı. Hepsine birer hediye paketi vardı, Efsun elinde tutuğu hediyeyi sıkı sıkı kucağına sardı. O kadar uzun bir zaman olmuştu ki hediye almayalı en son Kaan yurt dışına giderken küçük bir kelebek tokası almıştı, hâlâ saklardı .
Babası genelde kredi kartını cebine verdiği için hediye almaz her eksiğini ordan almasını söylerdi. Boş gözlerle bakıp gülümsedi.

Oğuzun gelmesiyle filme kaldıkları yerden devam ettiler, Oğuz da onlardan taraf olunca Uraz'da kabul etmek zorunda kalmıştı. Film başladığında hepsi pürdikkat izlerken Uraz oflayıp pufluyordu.

"Hee şimdi atla ordan, vayy erkek yaa"

Herkes Uraz'a ters ters bakıyordu. Filmin her sahnesinde bir şey söylüyordu. Asya bir ara Efsuna döndü.

"Ya Efsun şu adama bayılıyorum. " dediğinde Uraz bakışlarını bir anda Efsuna kitledi.

"Hıııııı" Efsun sessizce karşılık verdi, onda bile Uraz ellerini Efsunun ellerine koyup hafifçe sıkmasına engel olamamıştı. Deseydi ki adam çok yakışıklı cenazesi çıkardı yanındaki psikopatla.
Efsun acıyan parmaklarının acısıyla tepki verdi. "Neee?" dercesine salladı. Uraz sinirle yüzünü televizyona döndü.

"Ulan ben orada olacaktım var ya " Efsun dirseğinin tersiyle onu susturunca , Uraz elindeki bardağı sertçe masaya koydu, Asya da avucunun içindeki mısırları Uraz'a fırlattı.

"Ödümü kopardın be, ne huysuz bir şey olmuşsun sen böyle"

Hepsi gülmeye başladı, Efsun sıktığı dudaklarını gevşeterek gülmeye başladı. Uraz ters ters bakıp kulağına doğru eğildi, "Sen gülme yoksa sonuçlarına katlanırsın."

Efsun dudaklarını eliyle kapatarak ona baktı.
Efsunu ayaküstü tehdit ediyordu. Dudaklarını büzerek ona baktı.

" Ama herkes gülüyor."

"Sen gülmeyeceksin!"

"Oooo kelebeğe vote var." Mete'nin dediğine sert sert bakıp kaşlarını çattı Efsun.

"Aman sen hemen dalga geç, sen böyle yaparsan başımıza kalacaksın Şebnem nerede! terk etti değil mi seni?"

Efsunun söylediği şey Mete üzerinde şok etkisi yaratmış gibi, Efsunun yüzüne baktı. Oğuzla, Uraz normal davranırken Mete'yle, Asya da bir gariplik vardı. Düzeltmeye çabalayarak tekrar bir laf attı ortaya "Seni alacak kıza yazık."

"Aşk olsun kelebek kalbimi kırdın."

Efsun koluna dokunup, sevdi.

"Kızma sen benim bu evdeki ilk dostumsun insan hiç dostuna kızar mı? Zaten aramızda kalsın çok da sevmemiştim Şebnem'i"

Aslında külliyen yalandı, sevmişti ama ileriye dönük olmadığını her fırsatta zaten söylüyordu Mete de . Hadi hayırlısı bakalım. Filmin zar zor sonunu getirdiklerinde Uraz derin bir nefes aldı.

"Oh be bitti , hiç de güzel değildi film"

Asya abisine dönüp alayla güldü "İzleseydin filmi beğenirdin abicim , anca laf soktun"

Uraz omzunu silkip Efsuna baktı, bir şey demek için aptal olmak lazımdı. Efsun hiç ağzını açmadı. Herkes bir anda Oğuzun verdiği hediyeleri açarken Efsun onlara bakıyordu. Bakmak için bakıyordu. Boş ve yalın.

Uraz , Efsun'nun durgunluğunu farkettiğinde ona seslendi. "Hediyeni açmayacak mısın sevgilim? "

Efsun dolan gözlerine inat başını olumlu anlamda salladı. İki tane hediye vardı, biri çok hoş kokan bir parfümdü diğeri de saat, içinde minik pırlanta taşları olan rose renginde bir saatti. Hafif çığlık eşliğinde bağırdı.

"Oğuzzzz, bayıldım bu saatte, çok teşekkür ederimm o kadar güzel ki.. " bir yandan eliyle saate dokunuyor hem de memnuniyetini gözler önüne seriyordu. Bir anda sessizliğin içine başını kaldırdı hepsi ona bakıyordu.

"Çok mu tepki gösterdim?"

Uraz yanına gelip eline dokundu, "Alt tarafı saat güzelim bu kadar tepki vereceğin bir şey değildi şaşırdık hepimiz o kadar"

Efsunun gözünden akan yaşa engel olamadı, hüznüne zor bela gülümseme ekledi.

"Ben en son 14 yaşımda hediye almıştım, babam.... "

Sözünü tamamlayamadan kalkıp bahçeye çıktı. İnsan büyüse de eksik yanlarıyla harmanlanıyormuş. Efsun eksikleriyle tam olmuştu.

Uraz yanına gelip , çimlerin üzerine oturdu. Elinin tersiyle Efsunun gözünden naifçe inen göz yaşını sildi. Efsun burnunu çekip ona baktım.

"Babamı özledim."

Kırgın biraz da çocuk çıkan sesiyle söylemişti .
Uraz yanında ellerini dizlerine doğru uzatmış ileriye bakıyordu. Gözlerini kısıp Efsuna baktı.

"Hiç aradı mı seni?"

Olumsuz anlamda başını salladı. Onu hiç merak etmemiş hiç aramamıştı. Cem yüzünden kaçırıldığını bile bile Efsunu hiç aramamıştı. Ona kırgındı.

"Ona kızgınım beni hiç arayıp sormadı"

"Belki aramak istemiştir belki yapamamıştır." Uraz'ın kısık tondaki sesi Efsuna huzur veriyordu.

"İstese arardı , Uraz . İstese beni bulurdu"

Yine gözünden akan yaşı inmeden söndürdü gözünün içinde . Babası için ağlamayacaktı.

"Aslında o iyi bir babaydı, beni seven çok ilgili olmasa da... İlgiliydi işte "

"Ne güzel."

"Ama yanımda o kadar eksikti ki, bir tek Cem olayında o kadar ısrar etmişti ki , onu kıramamıştım sanki hayatımda çok söz hakkı varmış gibi nişanımda bütün söz hakkı onundu . Belki de hasret kaldığım sevgiyi onun isteklerini kabul edersem bulabileceği mi sanmıştım ne aptalmışım"

"Hişşş, sen doğru olanı yapmıştın o kadar"

"Ah ne doğru ama.. psikopat bir hasta çıktı bana çıkanda"

Efsun gülmeye başladı, neler yaşamıştı. Sonra Uraz'a döndü kötü şeyler Uraz'ı ona getirmişti.

"Babamdan intikam almak için beni bulmasaydın , belki de hiç tanışamayacaktık"

Uraz, Efsuna bakıp yarı çaplı güldü, " aslında amacım sana zarar vermek değildi, sadece korkutmaktı"

"Korktum senden , çok korktum"

"Peki şimdi korkuyor musun ?"

Efsun ellerini Uraz'ın yanağına dokundurdu, "artık korkmuyorum"

Uraz , Efsunun uzattığı eli öpüp bir süre yanağının yanında tuttu. " sahi ne intikamı alacaktın babamdan"

"Boşver"

"Hadi Uraz,"

"belki zamanı gelince anlatırım"

Efsun onun boşta kalan omzuna başını yasladı, huzur işte tam burdaydı. Parmaklarının ucunda. İkisi de gözlerini kapatıp, huzuru ciğerlerine kadar soludu. Huzur yanı başlarındayken onlar mutluluk oyununu oynamaya başlamışlardı.

Uraz'la Efsun bahçeden döndüklerinden beri hiç konuşmamışlardı. Oğuzla, Mete tavlanın başında aldıkları soluğu 5-2 bitirirken Mete ayaklandı.

"Ya, zar tuttun hep , bana ne ya "

"Oğlum sen şuna yenildim desene" Oğuz tavlayı kapatıp Mete'nin koltuğunun altına koydu. Mete homurdana homurdana tavlayı geri masaya bıraktı.

"Abi kardeş hep böylesiniz oynamam sizle" tek elini kaldırmış Oğuz'a hitaben konuşuyordu.

"Ulan bir kerede kabul et kaybettiğini" Oğuz gülerek sesleniyordu Mete'ye.

"Hadi lan , ben gidiyorum gundiler bir şey diyor musunuz?"

Asya ellerini cebine koymuş öylece onları izliyordu, arada kaçamak bakış atsa da Mete'ye doğru belli etmeden seslendi.

"Hadi Mete gideceksen git "

"Aa sana ne oluyor kızım? , baya baya istenmiyorum ben burada tamam helal olsun hepinize."

Efsun bahçe kapısında onların tatlı atışmalarını izlerken güldü , Uraz da yanağına dokunup yanından geçti.

"Siktirtme belanı çık git hadi lan uyuyacağız" Uraz elini kaldırıp , Mete'ye bağırdı.

"Bir kovulmamıştım onu da yaptınız daha gelmem bu eve"

Efsun Mete giderken seslendi arkasından , "Sabaha sucuklu yumurta var kaçırma."

"Gelmem miiii kelebek, sen de olmasan " suratını büzüp kapıya gittiğinde herkesi gülme aldı, Mete sempatik biriydi onunlayken mutlu olmamak elde değildi. Mete gidince saatin baya geç olduğunu farkettiler.

"Hadi yavrum yatalım." elini boşluğa uzatırcasına uzattı. Efsun ters bakış atıp dudağını ısırdı.

"Yatalım derken?"

"Heee uyuyalım işte"

"Beraber?"

"Off hadi güzelim ne diyorsun yaaa."

Efsunun boynundan tutup kıskaca aldı, merdivenleri sarılarak çıktılar, kapının önüne gelince efsun dudağının altını ısırıp dirseğinin tersiyle Uraz'a vurdu.

"Yine ne oldu?" Karnına yediği darbeyle Efsuna baktı.

"Sabah aklıma geldi de, Asya'yla sizi öyle görünce ne kadar öfkelendiğimi hatırladım bir an"

"Allah senin şerrinden korusun beni"

Odaya girdiklerinde Efsun camın önüne gitti, açık pencereden derince bir soluk aldı. Karşısındaki adama uzun uzun baktı. Koşarak boynuna sarıldı ve yanağına kocaman sulu bir öpücük bıraktı.

"Bu ne içindi"

"Beni aldatmadığın için"

Alınları birbirine dokundu , huzur neydi? Sevmek miydi? Emek miydi? Birbirine çıkarsız kabul ediş miydi?

"Sakın beni aldatma."

"Aslaaaa ben aklımı peynir ekmekle yemedim " Efsun gamzesinin çukuruyla gülümsedi. İşte kadın orada öl dese ölürdü adam .

"Seni seviyorum."

Uraz duyduğu iki kelimeyle kaskatı kesilmişti. Efsun onu sevdiğini söylüyordu. Sadakat diye bağırıyordu kadın ona sarılırken.

"Ben daha çok seviyorum"

Karşılığını verdi Uraz , severken saklamak anlamsızdı anı yaşamak lazımdı. Şu an olduğu gibi...

Yatağa yattıklarında , ikisi de tavanı izliyordu. Sanki Efsun, Uraz'a baksa yarasına dokunurdu, dokunsun istemedi...

"Babamı özledim."

Uraz çenesinin gerildiğini hissetti. Bu konu her açıldığında içinden küfürler ediyordu. Efsuna ne açıklama yapabilirdi ki. Yanındaki kadının uyumasını bekledi. Efsun uyuduğunda göğsünde yatan kadını yana doğru yatırıp yataktan kalktı. Sessizce merdivenleri inip, salona geçti. Masanın üzerinde duran sigarasından bir dal dudaklarına aldı. İçine küfredercesine çekti. Yine çekti... Yine çekti...
İkinci sigarasını parmaklarının arasına kıstırdığında uzun uzun geceyi seyretti. Nasıl çıkacaktı bu işin içinden.

"Urazz" duyduğu sese doğru döndü, karanlık gözlerine alışıklık verince karşısına Oğuzun oturduğunu farketti.

"İçme şunu be oğlum"

Derin bir soluk aldı, parmaklarının arasındaki sigaradan "Ne yapayım abi."

"Konuştun mu Efsunla?"

"Hişşş , abi sus"

"Ne zaman anlatacaksın , daha ne kadar saklayabilirsin. "

Uraz , Ellerini başının altına aldı başını olumsuz anlamda yavaş yavaş salladı. "Bilmiyorum. Lanet olsun bilmiyorum"

"Tamam sakin ol , bir şekilde öğrenecek zaten ama senden duyması daha iyi"

"Onu biliyorum , ama nasıl anlatacağımı bilmiyorum"

"Bence zamanını kolla , bir an önce anlat yoksa o Cem belasının ne yapacağı belli olmaz"

"Sikeceğim onu bir elime geçirsem"

"Sakin ol, ben hep yanındayım biliyor sun değil mi?"

Oğuz, Uraz'ın omzuna vurdu, annesiyle babasını kaybettiğinden beri sadece üçü birbirine her desteği vermişti. Ne olursa olsun oğuz hep yanlarındaydı baba gibi...

"Küçük baba" dedi Uraz dudağının kıyısıyla, Oğuz bu hitabı seviyordu. Uzanıp kardeşinin saçlarını karıştırdı.

"Of abi çocuk muyum ben? "

"Hâlâ benim küçük kardeşimsin ama tek bir şey istiyorum Efsunu üzme."

"Üzmem."

"Eğer gerçekten sevdiğini bilmeseydim , onu sana bırakmazdım"

"Abiiiiiiii!!!!" Uraz'ın sinirle çıkan sesine karşı Oğuz gülümsedi.

"Yalan mı söyleyeyimm, sen ilk zamanlar kıza odun gibiydin , sevdiğini nereden bileyim. Yılbaşı gecesi anladım ikinizinden birbirini sevdiğini , o kadar salaktınız ki, dedim kendi hallerine bırak"

Uraz yumruğunu Oğuz'un omzuna geçirdi. "Ben olmasam Efsunu sever miydin ? "

"Sevebilirdim , yine seviyorum "

Uraz istemsizce kaşlarını çatıp abisine baktı, "Ne demek seviyorum"

"Ama kardeş gibi, kardeşimin sevdiği kadın olarak seviyorum, o da bir kardeş benim için Asya neyse Efsun da o , ama onu üzersen de karşında beni bulursun"

Uraz gülümsedi, "Heh şöyle "

"Hadi lann aklınca bana ayar veriyor"

İkisi de gülümsedi, Oğuz Efsunu ilk gördüğünde hoşlanmıştı, konuşmaları bakışları o kadar içten o kadar sadeydi ki. Âşık olmamak imkansızdı. Ama sonra Uraz'ın bakışlarını farketti, Efsunun da göz yaşlarını . İşte o gece gülümseyerek vazgeçti Efsundan . Artık istese de ona o gözle bakamazdı. Efsun'u kardeşi saydı yüreğine . O hakkaniyetli bir abiydi.

Efsun merdivenlerin başında onların konuşmalarını duyduğunda eliyle ağzını kapattı. Peki Uraz'ın ondan sakladığı şey neydi? Cem belası yine ne yapabililirdi. Ayak seslerini duyduğunda yavaşça oturduğu yerden kalkıp odaya çıkıp uyuma numarası yaptı. Aklında binlerce soru varken , o nasıl uyuyacaktı. Uraz ondan ne saklıyordu, o söyleyene kadar asla bilemeyecekti.

Sabah uyandığında Efsun yanında yatan adamın yüzünü inceledi, sert çehresi uykudayken bile gergindi. Efsun yavaşça yanağına dokundu . Yüzüne baktığında yüreğini gördüğü adamı sevmişti. Aklına dün gece Oğuzla olan konuşmaları geldi, ne saklıyordu ondan. Uraz rahatsızca yattığı yerde kıpırdadı tek gözünü açıp eliyle ovaladı.

"Günaydın cadı gelin."

"Çok romantiksin yine sevgilim."

Uraz, Efsunu bedenine doğru çekip bütün gücüyle sarıldı. Sanki bıraksa uçup gidecekmiş gibi, rüzgarda sallanan narin bir yaprakmış gibi hakkı olsa esen rüzgarı durduracakmış gibiydi solumaları.

"Bugün ne yapacaksın?"

"Kafeye gitmem gerek , Fırat'ı çok yalnız bıraktım. Sen ne yapacaksın?"

Uraz dudağını büzerek yukarı kıvırdı, "Halletmem gereken birkaç şey var ondan sonra yanına gelirim."

Efsun yataktan kalkıp, banyoya doğru ilerledi. Pijamalarını çıkartıp eşofmanlarını giyindi . Banyodan çıktığında Uraz'ın kapıya doğru dönük bir şekilde yattığını farketti.

"Saat daha 7.00 biraz daha yat."

"Sen niye bu kadar erken kalktın prenses?"

"Çünkü prenses olmak mutfağa inip sucuklu yumurta yapmayı gerektirir "

Uraz kahkahasının içinde tekrarladı."Serseri" Efsunun hoşuna gitmişti bu hitabı. Uraz'a her şey yakışıyordu. Ayla'yla konuşarak kahvaltıyı hazırladılar . İşe geç gitse de erkenden her şeyi hazırlamıştı. Kapının çalınmasıyla bakışını mutfağın kapısına çevirdi. Elinde ekmek ve simitlerle Mete girdi kapıdan .

"Yemin ederim kokusu bahçeyi sarmış"

"Abartma Mete!" Ters ters ona baktı Efsun .
Mete dil çıkartıp gülümsedi. "Kalkmadı mı millet?"

Efsun kaşlarını yukarı kaldırıp, ıslak elini havluya kuruladı. "Şimdi Uraz'ı kaldırmaya gidiyorum sen de Oğuzla, Asya'ya bakar mısın?"

Mete söylediği şey karşısında gerilerek Efsuna baktı. Ağzındaki ekmek parçasını zar zor yutarak yanına doğru geldi. "Ya uyuyorsa "

"Ee uyandır işte Mete, ben de Uraz'ı kaldırıp üstümü giyineyim. "

Beraber yukarı katta ayrıldıklarında Efsun gözünün ucuyla Mete'ye baktı. Terleyen ellerini pantolonuna sürüp , kapının kulpunu tuttu. Efsun daha fazla izlemedi, başını sallayıp odaya girdi.

Uraz uyurken Efsun tekrar banyoya girip rutin işlerini halledip eline geçirdiği kırmızı elbiseyi giyindi. Dizinin hemen altında biten elbise Uraz'ın kızacağı tarzda değildi. Hafif makyaj yapsa da dudaklarındaki kırmızı ton ben buradayım diye bağırıyordu. En son parfümünü sıktığında son kez aynaya baktı. Yansımadaki kendini sevmişti. Aynaya tekrar döndürdüğünde bakışlarını Uraz'ın kuzguni siyahlarıyla buluştu. Efsun Gülümseyerek ona döndü .

"Hadi kalk her şey hazır."

Uraz burnundan sert bir soluk verip yatakta doğruldu, bakışlarını efsuna sabitlemesi , efsunun tedirgin olmasını sağlamıştı.

"Sevgilim?"

Efsun gözlerini kırpmadan, Uraz'ın ona gelişini izledi. , kızmasını gerektirecek hiçbir şey yoktu ortada.

"Efendim." Efsunun sakin çıkan sesi ona bir şey deme havasındaydı.

Uraz dibine kadar yaklaştı, boynuna sürttüğü burnu içine kadar çektiği koku az sonra olacakların habercisiydi.

"Bu kokuna deli oluyorum" Hâlâ burnu boynunun oyuntusundaydı. Yavaşça burnunu çekip yanağına sürttü dudaklarını. "Sevgilim? Sanki biraz fazla olmamış mı?"

"Hıııı" deyi verdi. Kavga etmeyecekti onunla, "Neyden bahsediyorsun hiç anlamadım" şımarıkça sorduğu soru , Uraz'ın alayla dudak kıvırmasına sebep oldu.

"Yeme beni." gözleri dudağında kalmıştı .

"Onu biraz sil" Efsun parmağını dudağının üzerine getirip silermiş gibi yaptı. Tabi Uraz bu kadar dibindeyken yemedi yaptığı hareketi.

"Dur ben sana yardım edim"

Dudaklarını dudaklarına sürttüğünde Efsunun içindeki rüzgar fırtınaya çoktan teslim olmuştu. Bu adam her şeyi niye üzerinde hakimiyet kurarak yapıyordu. Hem de tek bir hareketi yetiyordu. Uraz tekrar Efsunun dudaklarına doğru yaklaştığı sırada dışardan Asya'nın bağrış seslerini duydular . Uraz kaşlarını çatıp dikkatini kapıya verdiğinde dikkatini Efsun çoktan kapıyı açmıştı.

Asya elinde sürahiyle Mete'yi kovalıyordu. Efsun gülerek Uraz'a baktı.

"Mete, Asya'yı uyandırmak için odasındaydı , işlem başarıyla gerçekleşmiş" Uraz da başını iki yana sallayıp güldü.

"Üzerimi giyinip geliyorum ben de "

Efsun merdivenlerden aşağıya indiğinde gördüğü manzaraya kaşlarını kaldırarak baktı. Mete Asya'nın üstünde ellerini yere sabitlemiş , Asya altında direndiği adama boş tekmelerini savuruyordu.

"Ben bırakmadığım sürece bir milim oynayamazsın Asya"

"Bırak beni gerizekalı"

"Doğru konuş almayayım altıma."

"Sen görmeyeli iyice edepsizleşmişsin pislik"

Efsun işler iyice kötüye gitmeden hemen el koydu.

"Ne oluyor burada" Mete yüzüne alık alık bakıp Asya'ya döndü. "Hanım efendiyi uyandırdık ama güzellikten anlamıyor işte"

"Senin güzellik dediğin bir dolu sürahiyi kafamdan aşağıya boşaltman mı hayvan herif"

"Doğru konuş"

Efsun Mete'ye hayretle baktı, "gerçekten yaptın mı?"

"O da ilk seslendiğimde uyansaydı"

Efsun ikisinede bakıp güldü. "Siz çocuk musunuz? Mete rahat bırak Asya'yı. Birazdan Uraz iner , o zaman da kimse seni onun elinden alamaz"

"Uraz'a dua et lan."

"Korktum desene sen şuna"

Mete yüzünü iyice Asya'ya yaklaştırıp sert nefesini yüzüne üfledi. "Beni deneme Asya! O tanıdığın Mete çok eskide kaldı"

Asya öfkeyle mavi gözlerini Mete'ye sabitledi. Gözlerinin incilerini geriye atıp Mete'ye alayla güldü.

"Sen zaten eskide kaldın! "

Uraz'ın sesiyle ikisi de bir anda pozisyonları değiştirdiler . Mete mutfağa giderken , Asya ıslanmış kıyafetlerini değiştirmeye odasına gitti.

Oğuz dışardan girdiğinde Efsun onun yüzüne baktı. Ne ara kalkıp dışarı çıkmıştı. "Sabah yürüyüşü mü ?"

Sorduğu soruyu gülerek onayladı. Efsun salonun ortasına gelip bağırdı.

"10 dakika içinde herkes masada olsun "

Uraz belinden tutup kendine çekti efsunu "Şu elbiseni değiştirsen mi?"

"Ama Uraz bunu sen almıştın , şimdi beğenmemişlik mi yapıyorsun"

"Hayır , o kadar yakışmış ki kendime küfrediyorum"

Yanağına dokunup minik bir öpücük kondurdu kadın burnunun ucuna . " hadi sevgilim kahvaltıya"

Herkes 10 dakika içinde geldiği sofraya , açlıkla oturdular. Asya'yla, Mete birbirine düşmanca bakarken , Oğuz, Uraz ve Efsun sohbet ediyorlardı, Efsun saate baktığında 10'a geliyordu. Hemen masadan kalkıp mutfağa geçti . Uraz'ın çayını verip , yanağından öptü.

"Benim gitmem gerek, hepinize afiyet olsun"

"Yumurta için teşekkürler harikaydı," Mete gülerek Efsuna baktı. Herkesin teşekkür nidalarını aldıktan sonra evden ayrıldı. Kafe birkaç haftadır yoğundu, Fırat'a geç gelmesini söyleyerek kafeye gitti. Kaç haftadır yoruluyordu. Bugün dinlenmesi için ona yarım gün izin vermişti. Tabi Fırat gelene kadar çok yorulmuştu. Telefonu çaldığında hiç bakmadan kulağına götürdü.

"Efendim"

"Yavrum ?"

"Uraz? Sen miydin telefona bakmadan açtım o kadar yoğunki"

"Yorma kendini, bizim çocuklar akşama dışarda bir yer ayarlamışlar gidelim mi?"

"Ben gelmesem o kadar yorgunum ki , sen git ama."

"Öyle olmaz Efsun"

"Olur hayatım, ben de eve geçince hemen yatacağım zaten"

"Tamam ama bir şey olursa hemen ararsın "

"Anlaştık bir tanem , kapatıyorum size iyi eğlenceler"

Efsun eve girdiğinde evdeki sessizlik ona iyi gelmişti . Yoğun kalabalığın içinden çıkmış olduğu için bu sessizliğe içinden teşekkür etti. Odaya geçip kısa bir duş alıp, geceliğini giyindi. Artık sıcaklar gelmişti, yatağın örtüsünü açıp sakince yatağa girdi. Başını Uraz'ın yastığına koyduğunda derince bir soluk aldı, Uraz'ın kokusu içine kadar işledi. Burnu sızladı onu özlemişti. Sadece 12 saattir ayrılardı alt tarafı.

Gözlerini kapattığı sırada telefonuna gelen mesaj sesine tekrar gözlerini zar zor açıp komidinin üzerindeki telefona elini uzattı.

Mesaj:05324567890
Senden çocukluğunu çalan adama mı güveneceksin?

Gönderenin belli olmadığı bir numaraydı. Efsun hemen telefonu eline alıp numarayı aradı kimdi bu. Telefona ulaşamıyordu. Bu Cem'in bir oyunu olabilirdi.
Bunu Uraz'a anlatması gerekiyordu. İstemsizce kapattığı gözleri uykuya yenik düştü. Sabah kalktığında Uraz yanında değildi, belki de hiç gelmemişti . Ev yine sesizliğini korurken , evden kimseye görünmeden çıktı. Aklında binlerce soru varken , Efsun doğru düzgün düşünemiyordu.
Yine yoğun bir günün ardından akşamın karanlığı çökmüştü şehre. Fırat zorla işyerinden çıkarttı Efsunu , eve gidip dinlenecekmiş . Bütün gün Uraz'la da konuşmamışlardı. Eline telefonu alıp ismine dokundu. Uzun uzun çalan telefonun ardından huzur duyduğu nida cevap verdi.

"Yavrum."

Derin bir iç çekti o Efsuna huzur veren tek kişiydi. Biraz sitem ederek konuştu.

"Aramasam aklına gelmeyeceğim "

"Olur mu öyle şey sen onu bir de bana sor, sabah seni bırakıp gitmek öyle zordu ki ama mekan biraz karışık halletmem gereken şeyler var "

"Önemli bir şey yok demi? "

"Yok güzelim , ama bu akşamda yokum senin için sıkıntı olur mu?"

Uraz görmese de , Efsun sağ omzunu istemsizce yukarı kaldırdı.

"Sen işine bak, ben de eve geçiyorum"

Eve geldiğinde yine kimse yoktu. Yukarı çıkıp üstünü değiştirdi. Saat daha erkendi , aşağıya inip sert bir kahve yapmak için mutfağa girdi. Fincanını eline alıp camın önündeki koltuğa oturdu. Önceden tutsak olduğu bu ev şimdi ona ev olmuştu.

Hayat insanı hep bir yerden şaşırtıyordu. Asya elinde poşetlerle kapıdan girdi. Efsuna bakıp gülümsedi.

"Efsun ne zaman geldin?"

"Yeni geldim , sen neredeydin. "

Elindeki poşetleri sallayıp güldü, "tabi ki alışverişten , efsane şeyler aldım "

"Güle güle kullan hepsi de çok yakışır eminim"

"Sağoll tatlımm , Efsun benimle yukarı gelsene aldıklarıma bakalım"

Efsun elindeki fincanla beraber Asya'nın odasına çıktı. Asya aldığı elbiseleri, bluzleri gösterirken Efsunun önüne bir poşet uzattı.

"Bu senin için."

Efsun gülümsedi, son zamanlar hiç almadığı kadar hediye alıyordu. "Teşekkür ederim niye zahmet ettin "

"Zahmet olur mu? Hadi dene güzelde makyaj yapalım akşama dışarda yemek yiyelim kız kıza."

"Ben gelmeyeyim sen çık hem Uraz da yok"

"Allah allah Uraz abim yoksa yok , hadi hadi hazırlan. Yarım saate çıkarız."

İstemeye istemeye odaya gitti Efsun , Uraz yokken gitmek hiç içine sinmiyordu. Ama Asya'yı da kırmak istemiyordu. Hâlâ mahçuptu ona karşı. Üzerindeki eşofmanları çıkartıp Asya'nın ona aldığı beyaz inci elbiseyi giyindi.

Üzerine oturan elbise kusursuzca vücudunu ön plana seriyordu. Hayranlıkla kendini izledi. Makyajını nude tonları da yapıp belirgin bordoya yakın renkteki rujunu sürdü. Saçlarını geriye doğru tarayıp spreyle sabitledi . Tam ayakkabılarına yönelmişti ki Asya kapıyı çakarak içeri girdi.

"Ohaa çok güzel olmuşş"

"Bu elbise çok güzel ama yemek için abartılı değil mi ?"

"Hayır değilll , harikasınnn , ben de sana ayakkabıları vermeyi unutmuşum"

"Niye bu kadar zahmet ettin her ince ayrıntısına kadar düşünmüşsün "

"Hadi giyin bakalım ayakkabı nasıl olacak"

Beyaz ayakkabı elbiseyi bütünleştirmişti. Kulağına taktığı inci küpelerle artık hazırdı . Asya da üzerine kırmızı ip askılı volanlı elbisesiyle bütün gözleri üzerine çekebilecek güzellikteydi.

"Sen de harika olmuşsun"

"Ayy her zamanki halim mersi şekerim"

Bu halleri o kadar doğaldı ki.

"Hadi gidelim" dedi Efsun, Asya elindeki telefona bakıp cevap verdi .

"Bir 10 dakika istiyorum sen beni burada bekle hemen geliyorum beraber aşağıya ineriz. "

Efsun başını onaylayarak salladı. Efsun, Asya'nın ardından Eline telefonu alıp Uraz'ı aradı.Ama cevap vermedi, hemen arkasından Uraz mesaj attı.

"Yavrum toplantıdayım bir şey mi oldu"

"Sesini duymak için aradım" yazıp gönderdi.

"Tamam , ben 10 dakika sonra arayacağım seni"

Efsun hiçbir şey yazmadan , telefonu küçük çantasının içine koydu. Tekli koltuğa oturup Asya'yı beklemeye başladı. Kapının önünde ayak seslerini duyduğunda başını o tarafa döndürdü , gelen Asya'ydı.

"Hadi vakit geldi"

Merdivenlerden inerken Asya garip garip gülmeye başladı. "Asya ne oldu?" demesiyle merdivenin sonunda duyduğu alkış sesleri kilitlenmesine sebep olmuştu, bir milim oynamadı yerinden . Uraz karşısında siyah takım elbisesiyle elini uzatmış öylece gülümsüyordu. Tedirgince elini ona uzattı Efsun.
Evin içinde Mete , Oğuz , Fırat, Şebnem yılbaşında beraber oldukları birkaç kişi daha ! Gözlerine inanamadı . Mete'nin sesiyle kendine geldi Efsun .

"İsteme merasimimiz başlamıştır erkek tarafı ve kız tarafı yerlerine geçsinler."

Efsun şaşkınca etrafa baktığında salonun bir köşesine organizasyon ekibi tarafından hazırlanmış bir masa vardı. Uraz elinden tutarak salonun ortasına getirdi Efsunu, Mete efsunun elini Uraz'ın elinden alıp kendine doğru çekti.
Mete, Fırat ve Şebnem Efsunun yanındayken .
Asya , Oğuz ve Uraz tam karşılarında oturmuşlardı.

Ayla kahveleri yapıp getirdiğinde Efsun yerinden kalkıp tepsiyi alarak Tutmaya başladı hepsine . Uraz'ın kahvesine tuzu boca etmişti Asya . Uraz buruştursa da dudaklarını kahvenin hepsini içmişti.

Oğuz söze başladı." Sebebi ziyaretimiz belli gençler birbirlerini görmüş sevmişler , Allah'ın emri peygamberin kavliyle Efsunu Uraz'a istiyoruz"

Fırat ellerini önünde birleştirip gülümsedi." Gençler birbirlerini sevmişler bizim de onların yanında olmaktan başka bir seçeneğimiz kalmıyor." diyerek Mete'ye baktı.

"Verdik mi Mete?"

"Verdik gitti , turşusu acı olur bunun"

Herkes gülmeye başladı Mete'nin dediğine , yine yapmıştı yapacağını.

"İki dakika ciddi kalamadın demi?" Asya sitemle söylendi Mete'ye.

"Sana ne kızım sana ne ben kız tarafıyım istersem vermem bile kızı"

"Hopp o kadar da değil" Uraz yapay bir kızgınlıkla Mete'ye kükredi. Yaşlanmış gözleriyle onları izledi Efsun. Hepsi onu mutlu etmek için yapıyordu bu kadar tantanayı. Hepsi Efsun için o kadar değerliydi ki zamanı geldiğinde onları kaybettiğinde daha çok anlayacaktı onların kendi hayatındaki önemlerini.

Ayağa kalkıp Asya'nın elindeki tepsinin önünde durdular kurdeleyle bağlanmış iki yüzük vardı, Oğuz kalkıp yüzükleri parmaklarına takıp dua etti.

"Allah sizi hiç ayırmasın, en kötü günümüz bugün ki gibi olsun"

Uraz, Efsunun gözlerinin içine uzun uzun baktı , orada kalsa bir ömür tutsak hiç sesi çıkmazdı.
Oğuz Makasla kurdeleyi kesip efsun ve Uraz'ı kutladı. Uraz , Efsunun alnına sıcacık bir buse bırakıp geri çekildi.

"Hayatıma hoş geldin kelebeğim" Uraz'ın kulağına söylediği kelime gamzelerine kadar gülümsemesine sebep olmuştu.

Onlar için hazırlanan masanın önünde resim çekildiler. Her şey o kadar kusursuzca ilerliyordu ki , korkmak aklının ucundan geçmemişti Efsunun, bu büyünün bozulacağını bilmeden yaşadılar her anı .

Uraz , Efsunun bu dünyadaki en büyük şansıydı. Ailesinin eksikliğini hiç hissetmeden yaşıyordu birkaç ayını. Uraz her şeyine yetiyordu . O bu kadar güçlüyken , Efsun güçsüzlüğüyle ondan destek alıyordu. Rüya gibiydi her anı .

Takii gece yatağa yattıklarında telefona gelen mesaj aklına geldi. Yarın sabah Uraz'a anlatacaktı. Aralarında saklı her şey yarın sabah gün yüzüne çıkacaktı. Bakalım kim kaybedip kim kazanacaktı?

Sessizliği affedişindendi,
Sessizliği onu da kaybetmeye, dayanmayacak yüreğineydi .
Sessizliği çok sevmesindendi.

Continue Reading

You'll Also Like

76.1K 2.6K 46
INTIKAM BASLAMISTI... Korkuyordu... Etraf zifiri karanlikti. Hic birseyi göremiyordu saat kacti gunlerden neydi bilmiyordu. Ne kadar süre orda kaldi...
541K 43.8K 34
Seha Bey bir ayağını öne atıp ona dengesini vererek şöyle bir durdu. Leyla'yı kısacık üstün körü süzdü. Rahatsız eden bir bakış değildi ama olmasa da...
48.5K 7.3K 31
Birisi gelir ve kurduğun düzen bozulur! Hayatın kuralı budur, O "biri" hep gelir ! 🔜 21.06.2020 Tüm hakları saklıdır ©️
7.5K 417 18
Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz Emine ve Haşmet Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz dizisinden tamamen farklı bir kurgu olacaktır. Birden kapı çaldı. Yard...