in love w you//zm

By coldvampiire

130K 7.5K 3.5K

"Juliet'le ben arkadaşız. Yani bu imkansız, anlıyor musunuz?" #1 in zayn//#1 in malik//#1 in zaynmalik More

0
vera
bad truth
yellow file
what's happenin
relationship
west sussex
photograph
run forrest run
vacation
have fun with cordelia
a party
finger
charger
roses
report
dinner
romeo and juliet
i will never be your Juliet
stupid cody
what the hell are you doing?!
please help, girls
suit up!
silly fisherman
half naked
how long have you been there?
evreka, Zayn!
unexpected kisses
double date and.. more kisses?
so much disappointment
no more secret
are you ok?
u and everything that belongs to u
we're not lovers
well, then i will never come
she didn't make it
dark blue
soulmate
mulan
crazy in love
a bullshit party
lil cousin
devil
ocean eyes
we're home!!
a disgusting menu
i am so happy
u make me a better person every day
we are going on vacation!!!!!
may the best man win
surprise and april 7
video
wedding dress
you made my aunt cry, juliet
ok. i'll be right there
the seventh of august
a perfect lover
till death do us part
new beginnings

pizza? pizza.

2.2K 149 48
By coldvampiire

Yorucu bir iş gününün ardından, uykulu bir şekilde anahtarla kapıyı açıp eve girdim ve anahtarı gelişi güzel fırlattım. Gerçekten yorgundum, kendimi pis hissediyordum, uykum vardı ve yorgun hissediyordum, söylemiş miydim?
Bu sabah Bradford'a ters gelecek şekilde, güzel ve güneşli bir havayla karşılaşmama rağmen -gerçekten sıcaktı- sırtımı güneşten dolayı yakmış, bir de bunun derdiyle uğraşmak zorunda kalmıştım. Güneşi görür görmez askılıları giyince, böyle oluyordu tabi.

İş yerindeki arkadaştan sırtımı daha fazla yakmamak adına ödünç aldığım paltoyu çıkartıp vestiyere astığımda, içeriden iki erkeğin kahkaha sesi kulaklarıma doldu. Kaşlarımı kaldırıp, evde Zayn'den başka kimin olduğunu anlamak için kahkaha seslerinin bulunduğu odaya, salona doğru adımladım. Karşıma Zayn ve yanında buğday tenli, kıvırcık saçlı bir çocuk çıktı. Zayn beni görünce gülümsedi. "Hoşgeldin, Juli." Eliyle yakındaki çocuğu işaret etti. "Bu Matt."
Gülümseyerek çocuğa yaklaştığımda elimi uzatıp tokalaşmasına karşılık verdim. "Merhaba, ben Juliet."

"Tanıştığıma memnun oldum," dedi boğuk sesiyle.

Başımla onaylarken Zayn araya girdi. "Bize katılmak ister misin?"

Bakışlarımı ikisinin üzerinde gezdirerek kaşlarımı kaldırdım. "Çok yorgunum. İlk önce duşa gireceğim," dedim müsaade isteyerek. "Belki daha sonra."

"Tabi," dedi Matt. "Ev senin." Sırıttı.

Zayn'de gülümseyerek bakıp sırtıma pat pat vurduğunda acıyla inledim. "Zayn!"

Zayn telaşla bana baktı. "Sert vurmadım."

Kısık gözlerimi aralayıp ona baktım. "Sırtım yandı, acıyor," dedim. "Amele yanığı."

Matt gülmekle gülmemek arasındayken, suratından endişesini eksik etmeyen Zayn hızlıca beni döndürdü ve kırmızının birkaç tonunun bulunduğu sırtıma baktı. "Juliet!" dedi, boğuk aksanıyla. "Kaç defa başına geliyor bu, niye hala güneş kremini düzenli sürmüyorsun?"

"Unuttum," dedim mahcubiyetle. Hala arkam dönüktü.

Sırtıma değen parmak uçlarını çekip ufak bir öpücük kondurunca, buna anlam veremedim. Yani hissettiğim şey öpücüktü, ama Zayn'in bunu yapmayacağına adım gibi emindim. Arkamı dönüp Zayn'e baktım. "Az önce sırtımı mı öptün?"

"Evet?" dedi kaşlarını kaldırarak.

Şaşkınlığım biraz daha artınca, konuşmasına devam etti. "Duşta sırtına çok su değdirmemeye çalış. Duştan çıkınca haber ver, evdeki kremleri sürelim." Dudağını yaladı ve saçlarımı düzeltti. "Matt'le pizza siparişi verecektik, sana da sipariş veriyorum." dedi bakışlarıyla ikna edercesine. "Pizza?"

"Pizza."

"Belki de pizza bizim sonsuza dek'imiz olur." diyip sırıttı. Aynı yıldızın altında'ya gönderme yapması benim de sırıtmama sebep olmuştu.

Ve şey, ayrıca benimle böyle ilgilenmesi gerçekten çok güzeldi. Tanrım, sırtımı bile öpmüştü!

Luke'la geçirdiğim tüm günün hisleri, Zayn'in bir hareketiyle tuzla buz olmuştu. Böyleydim işte. Şıpsevdi gibi.

"Tamamdır," dedim. "Ben duşa gireyim o zaman."

O da sırıttı. "Tamamdır, sen duşa gir o zaman."

Salondan yavaşça çıkıp banyoya gideceğim zaman, ikisinin sohbeti kulağıma dolmuştu.

"Ben öldüm ve şu an cennetteyim," dedi Matt.

"Sadece pizza siparişi veriyoruz, dostum. Sakin ol."

"Pizzadan bahsetmiyorum, aptal. Kızdan bahsediyorum."

Harika. Konuştukları konu bensem, kapı dinlemenin suç sayılacağı bir durum yoktu, değil mi? Onların görmeyeceği bir yere sinip dinlemeye başladım.

"Juliet mi?" dedi Zayn, şaşkınlıkla.

"Juliet.." dedi Matt, ismimi uzatarak. "Dünyaya düşen bir meleğin adı."

Kıkırdayıp dinlemeye devam ettim. Teşekkürler, Matt.

"Kes şunu, tuhaflaşıyorsun," dedi Zayn.

"Asıl tuhaf olan sensin, Zayn. Bu kızla aynı evde yaşamana rağmen nasıl olur da ona vurulmazsın, merak konusu."

MATT, GÖZÜME GİRDN ASLANIM. Zayn'i biraz daha bu konularda zorla, lütfen..

"Gerçi," diye devam etti, Matt. "Öpücük kondurmalar, ilgilenmeler falan. Vurulmamış sayılmazsın."

Nefesimi hızlıca tutmuş, Zayn'den gelecek cevabı bekliyordum. Ondansa bir süre ses gelmedi.

"Vurulmak mı?" dedi Zayn, uzunca bir süre sonra "Biz arkadaşlarımıza vurulmayız." dedi, sanırım bunu gülerek söylemişti. Ve bu biraz kalbimi acıttı. Çünkü ben sana vurulmuştum.
Ayrıca Matt'in diğer söylediği, ilgilenme ve öpücükle ilgili olan şeye karşı da bir şey dememişti.

Matt sırıttı. "Haklısın. Biz arkadaşlarımızla seks yaparız. Daha güzel oluyor."

Öğürme hareketi yaparak onları dinlerken, Zayn kahkaha attı. "Benden uzak dur."

Bu kahkahaya Matt'de eşlik etti. "Sadece kızlar, dostum."

Hadi ama! Konu tekrar bana dönebilir mi? Matt?

İkisi birlikte konuyu benden saptırıp başka şeylerden bahsedince, huzursuzlukla nefes verdim ve saklandığım yerden çıkıp ayak uçlarımla banyoya girdim. Üzerimdeki kıyafetleri bir çırpıda çıkartarak küvetin içine oturduğumda, yavaşça suyu açtım ve sırtıma çok değirmemeye çalışarak -bu pek mümkün olmadı tabi- kısaca duş aldım. İşim bittiğinde bornoza sarılıp, ıslak adımlarımla odama gittim ve kurulandığıma emin olduktan sonra dolaptan eşofman takımı seçip giydim. Saçlarımı ıslak bırakıp sadece taradıktan sonra bileğimdeki ince lastik tokayla tepeden at kuyruğu yapıp bağladım ve kısmen kendimi hazır hissettikten sonra salona doğru adımladım.

Salonda ikisini pizza yerken bulunca sevindim çünkü bende açtım ve sonunda yemek yiyebilecektim. "Hangisi benim?" dedim, gözlerimi pizza kutularından ayırmayarak.

Zayn, eliyle en üsttekini işaret etti. Kendi pizza kutumdan, karnım doyana dek yedikten sonra -ki bu tüm kutunun bitmesi demekti- ellerimi yıkayıp tekrar salona geçtim.

"İyi yedin ha."

Burun kırıştırdım. "Eyvallah kral."

Matt ikimize bakıp kendini tutamadı. "Biraz delikanlı bi kızsın. Saygılar."

Zayn'le birbirimize bakıp kahkaha attık. "Senden daha delikanlı. Geçen gün bi çocuğu tekme tokat dövdü," dedi Zayn.

Dişlerimi gösterim şirince sırıttım. "Biraz öyle oldu," dedim. Matt'in ürkek bakışlarını yakalayabilmiştim. "Merak etme," dedim, rahatlatırcasına. "Tehlike sezmediğim insanlara tırnağımı çıkartmıyorum."

Matt sırıtmaya çalışıp, yemeğini yemeye devam ederken konuyu değiştirdi. "Ee Juliet, var mı sevgilin falan? Ya da hoşlandığın?"

Zayn oturuşunu dikleştirip pür dikkat bana bakınca, cevaplamama gerek kalmadan lafa atladı. "Yok."

"Juliet'e soruyordum, kardeşim." dedi Matt.

Zayn tekrardan bana dönünce, ne diyeceğimi bilemedim. "Yok."

Matt arsızca sırıttı. "Senin gibi güzel bir kızın kalbine ulaşan olmadı mı henüz?"

Gülümsemeye çalıştım. Yalan söylemekten ne gelirdi ki? "Aslında," dedim, dudaklarımı yalayarak. "Birisi var." Bakışlarımı Zayn'de dolaştırdım.

Zayn kaşlarını çattı. "Benim neden haberim yok?"

"Ben bile ilk defa sesli söylüyorum," dedim.

"Kim?" dedi sesini oldukça soğutarak.

"Luke."

Zayn alayla güldü. "Tabi ya! Başka kim güzel kızımızın kalbini çalabilirdi ki? Özellikle dün akşamki harika film gününüzden sonra."

Bahsettiği akşamı hatırlamam zor olmadı. Luke'un evden çıktığı an Zayn eve girmişti ve Luke'a oldukça şaşkın bakarak bu evde neden bulunduğunu kabaca sormuştu. Cidden kabaydı çünkü karşısına geçip, oldukça sert ses tonuyla "Ne işin var lan bu evde?" diye onu aklı sıra azarlamıştı. Olayı ne kadar yumuşatmaya çalışıp, Luke'dan bu tavrı için binbir özür dileyerek evine göndersem de Zayn beni içeriye sokup sorguya çekmişti ve bende yaşadığımız tüm günü anlatmıştım.

Derin bir nefes verip terleyen ellerimi eşofmanıma sürdüm. "Sakin olsana. Ne olmuş yani?"

"Bir şey olduğu yok."

Matt ortamın gerginliğini yumuşatmak için başka bir konu açtı. Zayn'le ben konuyla o kadar alakasız bir şekilde etrafı izliyorduk ki, en sonunda sıkılıp odama gitmiştim. Kapıyı sertçe kapatıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ne demiştim sanki?

Yatağa yüzüstü uzanarak gözlerimi kapattığım sırada, uykunun beni ele geçirmeye başladığı an kapım açıldı. Tahminen yarım saat geçmiş olmalıydı. Yatağımın uç tarafı çöktüğünde -ve Zayn'in harika parfümü burnuma dolduğu an- gözlerimi açmadan konuştum. "Gider misin?"

"Hayır."

Oflayarak kafamı yan tarafa döndürdüm ve öyle uzanmaya devam ettim. Sırtıma soğuk bir şeyin değdiği an sıçradım. "Napıyosun?!"

Boğuk sesiyle konuştu. "Sakin ol, krem sürüyorum."

Elleriyle nazikçe sırtımı okşayarak sürdüğü krem sırasında dayanamayıp konuştu. "Luke'la ciddi mi düşünüyorsun?"

Gözlerimi açtım. Tamam yakışıklıydı ve gayet beğeniyordum ama sevmek ve ciddi düşünmek? Öyle bir şey yoktu. Tanrım, o sadece arkadaşımdı! Ve ben seni seviyordum, aptal.

"Hayır."

"Hayır mı? Sebep?" O kadar soğuk bir ses tonuyla soruyordu ki, cevap versem mi vermesem mi bilmiyordum.

Ben de cevap vermedim. "Seni seviyor mu?" dedi, cevap vermeyeceğimi anlayınca.

"Bilmiyorum, Zayn." dedim, gözlerimi kırpıştırarak. Parmak uçları sırtımdayken düşünmek zor oluyordu. "Ona karşı hislerimin olup olmadığını bile bilmiyor."

"Neden söylemiyorsun?" dedi.

"Eğer söylersem, olan arkadaşlığımızın biteceğinden korkuyorum." dedim. Aslında Zayn ve kendimden bahsediyordum, ama o bunu bilmiyorken ve bahsettiğim kişinin Luke olduğunu düşünüyorken, üstü kapalı bir şekilde hislerimi dökmem açısından bir sorun yoktu. Hem belki, bu bana iyi bile gelebilirdi.

Sırtıma sürdüğü krem işi bitince yavaşça doğruldum ve loş ışıkta onun suratını inceledim. Sakalları uzamış, daha da olgun durmuştu. "Onun hislerini incelemeye dikkat etsene," dedi. "Sana ilgi duyduğunu hareketleriyle belli eder, oradan da anlarsın işte."

Bugüne kadar Zayn'in bana karşı olan hareketlerini gözden geçirdim. "Dengesiz."

"Ne?"

"Oldukça dengesiz biri, Zayn. Bir gün bana oldukça güzel davranabiliyorken, ertesi gün başka bir kızla görüyorum."

Zayn derin nefes alarak ellerini saçlarının arasından geçirdi. "Peki," dedi, kaşlarını çatarak. "Onu seviyor musun?"

Gözlerinin elasında kaybolurken, kendimi bulmakta zorlandım. "Seviyorum," dedim. "Hem de çok."

Continue Reading

You'll Also Like

103K 6.5K 36
Malfoy ve Black iki ezeli rakip ve birbirlerinden nefret eden iki küçük çocuktur. Black'in 4. Sınıfta Harry'nin yerine arayıcı olmasından sonra Malfo...
158K 16.7K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
94.3K 7.3K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
71.3K 5.3K 30
jungkook kendisine takıntılı eski kız arkadaşından kurtulmanın tek yolunu eşcinsel olduğunu ileri sürmekte görüyordu ve bunun için taehyung'tan yardı...