Asalak Fenomen

By mervegnr_

4.1M 343K 177K

Sivri diliyle eleştiri videosu çekip paylaşan Feyza Soysal'ın bu sefer hedefinde; işine karışılmasından hazze... More

-TANITIM-
2- Beklenmedik mail
3- Doktor oluyorum!
4- Ceza
5- Cereyanda kalma
6- Asalak fenomen
7- Güzelliğine (!)
8- Sağlıkta şiddet
9- Yemek teklifi
10- Torpilli
11- Kahve diyeti
12- Kahverengi
13- Nişan alışverişi
14- Narsist
15- Yoğurt
16- Osman
17- Yanık
18- Yangın merdiveni
19- İlk öpücük
20- İlk randevu
21- Zeki narsist bir polyanna
22- Ömrünü uzatmak istemiyor musun?
23- Zehirlenmişti
24- Mide lavajı
25- Sölenter Poyraz
26-Kan
27- Yeni Video
28- Altı yüz elli yedi
29- Kardeş kavgası
30- Fotoğraf
31- Aşk
32- Çorba lekesi
33- Lütfen para at kutusu
34- Ferhat Aydoğan
35- Doğum günü
36- Skandal
37- Gelip geçici
38- Bir yabancı gibi
39- Pişmanlık
40- Kurumuş boğazım
41- İlayda
42- Fakat korkma, geçecektir
43- Seksen bir gül
44- İstenmeyen akraba
45- Hamile mi?
46- Dokunma bana
47-Çıkmaz
48- Moruk
49- Kahvaltı
50-Sana hâlâ aşığım ya!
51-Âşk
52- Kalbim sıkışıyor
53- Yakalanmak
54- Beklenmedik karşılaşma
55- O
56- Kavga
57- Nezarethane
Final- Anne oğul

1- Sölenter

109K 6.6K 1.8K
By mervegnr_


Yine, yeni, yeniden 🌸

12.12.2022

**

"Açıklandı!"

Feyza, ablasının koridor boyunca çığlık çığlığa çıkan sesini duyduğunda elindeki kitabı nasıl kapattı, yataktan nasıl kalktı, bilgisayarını nasıl açtı bilmiyordu. Her ne kadar yetkililer sınav sonuçlarını iki gün sonra açıklayacaklarını söyleseler de bu girdiği ilk sınavı olmadığı için daha erken, beklenmedik bir anda açıklayacaklarına emindi.

Yine de hazırlıksız yakalanmıştı işte. İki gün sonra da açıklasalar hazırlıksız olacaktı, iki gün önce de.

Bilgisayarının açılmasını beklemeden yataktaki telefonunu alıp siteye girmeye çalıştı, o sırada da ablası kapıyı çarparak içeri girdi. En az onun kadar heyecanlı görünüyordu.

"Açıklanmış sonuçlar."

Daha iki saat önce; 'sabreden derviş beklemekten gebermiş #ösymsonuçlarıaçıkla' diye tweet atmıştı. Şimdi, az sonra kaderini büyük ölçüde belirleyecek sonucu göreceğine inanmıyordu. Elleri heyecandan buz keserken kalbi küt küt atıyor, midesi kasılıyordu. Sanki o an, yerçekimi ivmesini arttırmış bedenini aşağı doğru kuvvetle çekmeye başlamıştı.

Saat gecenin ikisiydi. O kâh bugün kâh yarın sonuçlar açıklanacak heyecanıyla uyuyamazken annesi ve babası on bir olmadan yatmıştı.

Ablası "Giremedin mi?" diye sorduğunda başını hayır anlamında iki yana salladı. Ağzı öylesine kurumuştu ki konuşmaya yeltenmedi bile.

"Ne oluyor gece gece, açıklandı mı yoksa?"

Çıt sesine dahi uyanan annesi ablasının çığlık çığlığa çıkan sesiyle kalbi ağzında atarak uyanmış ve uyandığı gibi de seslerin geldiği odaya girmişti.

Feyza annesinin uyku mahuru pürüzlü çıkan sesine karşılık gergin bir şekilde "Açıklanmış," dedi. "Ama siteye yine giremiyoruz!"

Annesi açıklandığını duyduğu gibi cümlesini bitirmesini beklemeden başını omzunun üzerinden arkaya doğru çevirerek "Salim!" diye bağırdı. "Salim uyan! Açıklanmış sonuçlar!"

O an gözleri doldu Feyza'nın. Daha fazla ayakta dikilecek gücü kendinde bulamadığından yatağının ucuna oturdu. Sarı ekranın yavaş yavaş belirmesiyle yerinde gergince kıpırdandı. Hızla kimlik numarasıyla şifresini girdi.

Ona kalsa nefes almıyordu ama göğsü tam aksini iddia edercesine hızla yükselip alçalıyordu. Kapının girişinde babasının durduğunu hissettiğinde, dolan gözlerinden bir damla yaş sağ yanağına düştü.

"Açıklanmış mı?" diye sordu babası da.

Ablası "Evet," dediğinde babası ondaki stresi görmüş olmalı ki yanına doğru adımlayıp bir omzundan "Sakin ol kızım," diyerek sıktı. Eğer omzunu sıktığını görmemiş olsaydı, omzunu sıktığından haberi olmayacaktı. Tüm vücudu hissizleşmişti ama aksine her hücresi sanki ben buradayım, ben varım dercesine titriyordu.

Beyaz bir sayfanın çeyrek çeyrek yüklenmesiyle emanet gibi durduğu yataktan hızla kalkıp "Açılıyor!" dedi. Sesi titredi, bacakları titredi, parmak uçları, kirpikleri, gözbebekleri, her yeri titredi.

"Allah'ım lütfen," dedi yalvarırcasına. "Allah'ım lütfen. Lütfen, yalvarırım..."

Odanın içindeki tansiyon o kadar çok yüksekti ki, Feyza'nın yakarışları hariç kimseden ses çıkmadı. Feyza da zaten konuştuğunun farkında bile değildi.

Ekran tamamıyla yüklendiğinde "Açıldı," diye inledi. Gözleri hızla sonucunu ararken gördüğü sıralamayla birlikte başından aşağı kaynar sular döküldü. Donakaldı. Bakışları tek bir noktada, sıralamasının üzerinde kalırken nefes almayı dahi bıraktı.

Dejavu yaşıyordu sanki.

"Kaçmış, kaç almışsın, iyi mi, olmuş mu..." Tüm sesler kulağında rahatsız edici koca bir uğultu oluşturdu. Sorulan hiçbir soruya cevap vermedi, verecek hali de yoktu. Hayatı boyunca vermediği ödünleri vermiş toplam dört senedir bitkisel hayattan daha berbatını yaşamış, ama sonuç olarak yine ve yine istediğini alamamıştı.

O an dört yıllık hayatı film şeridi gibi geçti gözünün önünden. Sahneler birbirinin kopyasıydı. Saatler değişiyordu, günler değişiyordu, mekân değişiyordu ama o hep bir masada ders çalışıyordu. Ders, ders, ders!

Duvarların üzerine geldiğini hissettiğinde sonuçlarını gördükten sonraki ilk tepkisini verdi; boğuluyormuşçasına bir nefes aldı.

"Kızım," diyen babasıyla gözlerini sımsıkı kapattı. Sonra açtı. Telefon ekranına tekrar baktı, bu sefer sonuçların değişmesini beklercesine her bir detayına baktı. Geçen seneki sonuca girdiğini görmek istedi, ablasının sonuçlarına girdiğini görmek istedi... Kabullenmek istemedi. Bu kadar çaba vermişken tekrardan aptal gibi başaramamak istemedi.

"Hayırlısı buymuş, ecza-"

Başı hızla yukarı kalkıp annesine dönerken "Çıkın odamdan," diye dişlerinin arasından konuştu.

"Sıralaman iyi, bir sürü-"

Ablasının onu motive etmeye çalıştığını bilse de o an hiçbir şey umurunda olmadı. Yine "Çıkın odamdan!" diye tekrarladı fakat bu sefer sesi daha yüksek, çığlık atar gibi çıkmıştı. O an biraz olsun kendinde olsaydı eğer en az onların da kendisi gibi ne tepki vereceklerini bilmediğini görürdü.

Babasının "Hadi çıkalım," dediğini işitti. Sesi, odaya ilk girdiğinde açıklanmış mı, diye sorarken ki gibi canlı çıkmamıştı.

Odanın kapısının kapandığını duyana kadar gözlerini diktiği duvar kenarından ayırmadı. Kapı kapandığında ise zaten emanet gibi oturduğu yatakta kayarak yere çöktü. Sırtını yatağının kenarına yasladı. Ağladı, içi dışına çıkana kadar ağladı. Başta sesi çıkmasın diye işaret parmağını ısırarak için için ağladı sonra sesinin çıkıp çıkmasını umursamadan bağıra çağıra.

Bir kez daha aynı yenilgiyi yaşamıştı ama bu sefer ki en acısıydı. Çünkü bu sefer gerçekten, gerçekten umutluydu.

Neyi yapamamıştı? O kadar çalışıp, didinip, canını dişine takıp da neyi yapamamıştı? Bir şeyi değiştiremeyeceğini bilse de kararan ekranı açarak sonuç ekranına tekrardan girdi. Yanlışlarının hangi derste daha fazla olduğuna baktı.

Matematik.

Oysaki kaç soru bankası bitirmişti Matematikten?

Beş, altı?

Göğsü sinirle yükselip alçaldı, şakaklarında hissetmeye başladığı baskı yavaş yavaş tüm alnını sardı.

Dönemin ortasında sınav sistemi değişti, soru tarzları değişti, sınavın adı dahi değişti... Sorun değil dedi, çalışırsam yaparım. Stresini kaygısını bir kenara atıp, daha sıkı sarıldı derslerine. Değişen sisteme ayak uydurmak için daha fazla soru çözdü, daha fazla masada kaldı, daha fazla uykusuz kaldı.

Sınav yaklaştı, içinde deli gibi bir heyecan... İki hafta kala, sınavın günü değişti.

Moralini bozmamaya çalıştı, çalıştım zaten diye düşündü. Ha bir hafta önce ha bir hafta sonra, ne fark eder diye kendini avutmaya çalıştı. Hiç önemsenmeyen eğitim sistemine yenilmemek için, elinden ne geliyorsa yaptı.

Ama yine de başaramadı işte.

Sinir tırnak ucundan girip, tüm damarlarında gezintiye çıkmaya başladığında hırsla ayağa kalktı. O andan sonra kendini kaybetti, o bile ne yaptığını bilemedi. Telefonunu masanın üzerine koyarak kamerayı açtı ve kaydı başlattı.

Ekranda gördüğü yüz ona o kadar yabancıydı ki... Gözleri şişmiş, saçları iki yanında kabarmış, dudakları ısırmaktan kendi renginden çıkmış... Kelimenin tam anlamıyla dağılmıştı.

Ne saçlarını düzeltti ne de yüzündeki yaşları sildi.

Görsünler istedi, önemsemedikleri sistemin onun hayatında nasıl bir öneme sahip olduğunu... Onu ne hale getirdiğini.

"Merhaba," dedi ağlamaktan pürüzlü çıkan sesiyle. Yutkundu ve kurumuş boğazından acı bir tat geçti. "Ben sinir sistemi gelişmemiş sölenter, tıpkı sizler gibi."

Kendini tek hücreli, beyinsiz bir canlı gibi hissediyordu. Fazla yeteneği olmayan, ismi bile daha önce duyulmamış son derece aptal.

"Sınav sonucumu az önce öğrendim ve..." Sesli bir iç çekti. "Çocuk oyuncağı gibi oynayıp durdunuz bizimle! Her gün bir şeyi değiştirdiniz. Her gün müfredata bir şey ekleyip çıkardınız. Her gün başımıza yeni icatlar çıkardınız. Düzelteceğim diye her şeyi ama her şeyi daha da berbat ettiniz."

Sesli bir nefes aldı.

"Küçüklüğümden beri doktor olmak istiyordum ben. Ama beş senedir çalışmama rağmen olamıyorum, çünkü neden tıp okursam hiç görmeyeceğim matematik sorularını yapamamışım. Tıp okursam hiç görmeyeceğim bir ders yüzünden, hayalimdeki mesleği yapamıyorum. Gece gündüz demeden çalıştım bu sınav için ben..."

Gözleri dolup görüş alanını bulanıklaştırdığında elinin tersiyle gözlerini sildi.

İnler gibi "Gece gündüz çalıştım," dediğinde yanakları dahil tüm yüz kaslarının seğirdiğini ve gücünün boşaldığını hissetti. "Emeklerimin karşılığı bu olmamalıydı."

İçinde dökmek istediği daha çok nefret, öfke, kin varsa da devam etmedi. Daha doğrusu edemedi. Kendini tutamayarak hıçkırarak ağlarken kaydı sonlandırdı ve ağlaya ağlaya, bir saniye olsun beklemeden kullanıcı resmi olmayan hesabından ÖSYM başkanlığını etiketleyerek videoyu paylaştı.

Videodan hiçbir beklentisi yoktu, muhtemelen bir ya da iki kişi izleyecek, sabah olunca da Feyza pişman olup silecekti. En azından o böyle düşünüyordu.

Ama sisteme öfkeli öğrenciler arasında destek mesajlarıyla dönüp dolaşan video, kısa sürede ülke gündemine oturacak, tüm haber sitelerine başlık olacak ve ona yeni hayatının ilk günlerini sunacaktı.

**
ig: merveegnr_
tw: mervegnr_

Twitter'da #asalakfenomen etiketini kullanarak paylaşım yapabilirsiniz 💖

Continue Reading

You'll Also Like

Aynadaki Kan By Krasimir.A.

Historical Fiction

163K 9.7K 108
2020 Watty Ödülleri Tarihi Kurgu Kazananı Tarih #1 (19.09.2020) Hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmezmiş. Geçmişin kanlı sayfaları bir bir önüne açıl...
1.8K 222 13
❦ tamamlandı. ❦ vedalar can yakar sevgilim, sana veda etmeye henüz hazır olmasamda, artık bundan kaçmamam gerektiğini anladım. ve bu mektuplar da yal...
167K 14.1K 41
''Yıllar birbirini kovalıyor, ama sen yoksun... Verdiğin sözlere ne oldu? Beni bırakmak, ne zaman senin için bu kadar kolay hâle geldi?''
2.3M 37.6K 55
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...