PSİKOZLAR

By psikozlukdizboyu4

219K 12.6K 8.3K

Karanlık deponun içerisinde başlayan bir oyun. Sanki bir oyun masasında gibiydiler. Sadece Psikozlar vardı am... More

TANITIM
TANITIM 2
1.Bölüm ~KURTARICI MELEKLERİM~
2.Bölüm ~TOP~
3.Bölüm ~KAVGA~
4.Bölüm ~KAPAT HAYRİYE KAPAT~
5.Bölüm ~STALKÇI PİSLİK~
6.Bölüm ~SUSHİBA~
7. Bölüm ~BADANA KAVGASI~
8.bölüm ~KOMŞU ÇOCUKLARI~
10.Bölüm ~TEMİZLİK GÜNÜ~
11.Bölüm ~FOTOĞRAFLAR~
12.Bölüm ~ATARLI GENÇ~
13.Bölüm ~KIZGIN~
14.Bölüm ~PİÇİZLER GAY Mİ?~
15.Bölüm ~ORTALIK KARIŞIYOR~
16.Bölüm ~SARMA~
17.Bölüm ~İLİŞKİ DURUMU KARIŞIK~
18. Bölüm ~BOK BEYİNLİ~
19.Bölüm ~YENİ PİÇİZ DOĞUYOR!~
20.Bölüm ~SÜNGER BOB~
21.Bölüm ~BALON AŞKI~
22.Bölüm ~YANINIZDAKİ ÇOCUKLAR KİMDİ?~
23.Bölüm ~SAKIN UNUTMA BANA ACI ÇEKTİRMEYİ~
24.Bölüm ~KIZ İSTEME~
25.Bölüm ~ÖLÜM GİBİ HAFTA SONU~
TANITIM VİDEOLARI❤
26. Bölüm ~HASTAYIZ~
27.Bölüm ~HERŞEY YENİ BAŞLIYOR~
28.Bölüm ~BEKLENMEYEN~
29.Bölüm ~SENİ KORUMA DUYGUSU~
30. Bölüm ~İŞLER DEĞİŞİYOR~
31.Bölüm ~BÜYÜK SIR~
32.Bölüm ~ÇAĞAN'IN KIZI~
33.Bölüm ~ÇIKMA TEKLİFİ~
34. Bölüm ~SIRLAR AÇIĞA ÇIKIYOR~
Tanıtım Videoları 2 ~Sadece Kızlar~
Tanıtım Videoları 3 ~Sadece Erkekler~
DUYURU●SORU~CEVAP
35.Bölüm ~SENDEN NEFRET EDİYORUM~
36. Bölüm ~ANİ ÖLÜM!~
37.Bölüm ~HER ŞEY BİTTİ~
38.Bölüm ~YENİDEN Mİ?~
39. Bölüm ~NE OLUYOR BURADA?~
40.Bölüm ~SENİ SEVİYORUM~
MERHABA
41.Bölüm~NEDEN YA, NEDEN?~
42. Bölüm ~YILBAŞI~
43. Bölüm~ MAHŞERİN DÖRT KUŞU~
44.Bölüm ~ÖZGÜRLÜĞÜN 1. GÜNÜ~
45.Bölüm~UNUTMA SEANSI!~
46.Bölüm ~ATEŞ'İN İNTİKAMI~
47.Bölüm ~HIRKA~
48.Bölüm ~MASAL GİBİ~
49.Bölüm~OYUN BAŞLIYOR!~
50.Bölüm ~İNTİKAM~
51.Bölüm ~KİBRİT~
52.Bölüm ~PEMBE MEZARLIK~
53. Bölüm ~ KÜÇÜK BİR ÖPÜCÜK~
54. Bölüm ~ YANLIŞ YOL!~
55.Bölüm ~TATLI KÜÇÜK YALANLAR~
56.Bölüm ~OYUN MU? GERÇEK Mİ?~
57.Bölüm ~SIRLARLA DOLU ÖPÜCÜK~
58.Bölüm ~ÇIKIŞ KAPISI~
59.Bölüm ~ALKOL ETKİSİ~
60.BÖLÜM ~DUHAN AŞIK OLDU~
61.Bölüm ~GÜÇLÜ~
62.Bölüm ~DİKEN~
63.Bölüm ~OYUN~
64.Bölüm ~BEBEK GELİYOR!~
65.Bölüm ~İŞ BİRLİĞİ~
66.Bölüm ~2 ŞOVALYE,1 PRENSES~
67.BÖLÜM ~FİNAL~
DUYURU!
~Sorular~
~Cevaplar~
DUYURU!
~PSİKOZLAR 2 KESİT~

9.Bölüm ~PİÇİZLER VE BOYALILAR~

3.7K 214 73
By psikozlukdizboyu4

Kumsal'dan...

Burnuma kötü bir koku geldiğinde yüzümü buruşturdum. Alesya da kaldığımız için dördümüz de aynı yatakta uyumuştuk. Bir de içtiğimiz için berbat haldeydik. Gece boyu kızlarla donarak uyumaya çalışmıştık. Asena bizi uyutmamıştı. Bütün battaniyeyi kendine sarıp durmuştu.

Sabah kalktığımda da Asena battaniyeye sarılmış bir şekilde üzerimdeydi. "Asena kalkar mısın?" dedim sessizce ama Asena uyanmadığı için kalkmamıştı. Üstüne üstlük bir de ağırdı. Kendimi hafif kaldırdığım da Alesya'nın Asena'nın bacağına sarıldığını gördüm. Alesya'yı öyle gördüğüm de istemsizce kıkırdadım.

Asu'yu ararken sahibi olmayan bir ayak gördüm ve yere baktığımda Asu yerde yatıyordu. Yerde bulduğu çantalardan birine sarılmıştı. Alesya "Bu berbat koku da ne böyle?" diyerek gözlerini açtığında Asena'nın ayağının ağzının dibinde olduğunu görmesiyle Asu'nun üstüne düşmesi bir olmuştu. Asu yerinden sıçrayıp etrafına baktı. Alesya'yı görünce "Ne yapıyorsun?" demişti. Bir yandan gülüp bir yandan sızlanıyordu.

Asena'yı üstümden itip kızların üstüne attım. Asena "Ne oluyor?" dedi şaşkınlıkla. Asena bana baktığın da güldüm. "Herhalde birileri ölmek istiyor." dedi Asena. "Tabii canım tabii." deyip bende o sıra da haykırışlara boğuluyordum ki bir yandan da nefes alamıyordum. Hem gülmem hem öksürmemle bende yatağın diğer tarafına düştüm. Ben düşünce kızlar da gülmeye başlamıştı.

"Kalkalım bence artık." dedim Asena "Bence de kalkalım. Acıktım." deyip kalktı ve koşarak gitti. Asu "Akşam ne oldu bütün kemiklerim ağrıyor." dedi yerinden kalkmaya çalışırken. Alesya "Birbirimizin ırzına geçtik kanka ağrıması ondandır. " dedi gülerek. Asu başladı kahkaha atmaya. Hala sızlanıyordu. Bende yerden kalktım ve elimi yüzümü yıkamaya gittim. Asu'yla Alesya da yatakları topluyorlardı. Yatakları toplamamak için ikisine de odaya girmeden seslendim. "Hadi kızlar gelin Asena'ya bakalım."

Hepimiz aşağı indiğimizde Asena'yı görmemizle şok geçirmemiz bir olmuştu. Kız kendi eviymiş gibi yayılmıştı. Gördüğüm rahatlıkla ağzım neredeyse açık kalmıştı. Dolaptan çikolataları almış, dün aldığımız dondurmalar da yanında televizyonu açmış bisküvisi, sütü, dondurması, çikolatasını almış yiyordu. Tabi bunu diyorum da ardından bende ona katılıyorum. "Bizden habersiz abur cubur yiyorsun demek." dediğimde Asena sırıtmıştı. Asu "Ben de yiyeceğim." deyip Asena'yla aramıza atlamıştı. Alesya tek kalmıştı ve şaşkınca olanları izliyordu. Biz ona bakıp gülerken oda gülmeye başladı. Kızmamıştı aksine mutlu bile olmuştu sanırım. Alesya " Kızlar fazla yemeyin kahvaltı hazırlıyorum şimdi." dedi ve mutfağa yol aldı. Biz Asu'yla "Tamam!" diye bağırdık. Asena tam bir şey söyleyecekken, Alesya'nın mutfağa gidip dolabı açmasıyla kapının çalması bir olmuştu. Kapıdan gelen sesle Asena "Bebeklerim geldi!" diye bağırdı.

"Pizza siparişiniz geldi." diye bağırmıştı kapıdaki kişi. Asena koşarak kapıya gitti. Kapıyı açtığın da on kutu pizzayla karşılaşmıştık. Pizzaları aldığı gibi kapıyı kapadı ve kutuların yanından kafasını çıkararak bize baktı. Asena " Ne? Ne oldu? Niye bakıyorsunuz? Alt tarafı bir pizza siparişi verdim. Bu kadar heyecanlanmanıza gerek yoktu." deyip gülmeye başladı. Alesya da "Neyse en azından bulaşık çıkmayacak." diyerek, gülerek yanımıza geldi. Hemen yemeye başlamıştık. Asena ilk beş kutuyu kendine aldı. Biz Alesya ile birer kutu aldık. Asu'da üç kutu aldı. Hepsini yedikten sonra kalakalmıştık. Sindirmeye çalıştık. Özellikle de Asena. Beş kutu pizza yemişti. Nasıl yedin sen onları? Senin mide nereye uzanıyor? Nasıl sığdırdın? Kafam da hala delice sorular vardı. Asu "Kızlar ben çok sıkıldım hadi biraz dışarı çıkalım. Önce Alesya'nın kıyafetlerini karıştıralım, sonra da biraz bakım yapar, dışarı çıkarız ne dersiniz?" dedi. Alesya "Çok iyi fikir. Hadi kalkın kıyafetlerin yanına." dediğinde ellerimi birbirine sürterek heyecanla koşmuştum.

Bakım yapmayı ve yeni kombinler denemeyi seviyordum. Bu da ailemin mesleği sayesindeydi. Alesya'nın odasına girdiğim de büyük ve beyaz dolabın karşısına geçtim. Gökyüzünde güneş olsa da hava esiyordu. Dolapta ki sarı kazağı gördüğüm de içimden 'Bu kıyafeti ben giymeliyim.' dedim. Kazağa uygun dolaptan siyah etek aldım ve Alesya'ya döndüm. Alesya elinde ki kıyafetleri ile soyunma odasına gitmişti. Asu da kombin seçmeye çalışıyordu.

"Kızlar giyinin de size makyaj yapayım." dedim. Makyaj açısından iyiydim. Çocukluğumdan beri kozmetik malzemelerinin içindeydim. Asena'ya baktığım da yine simsiyah giyinmişti. Onu öyle görünce benim içime daral geliyordu. Asena'nın üstündekini zorla çıkardım ve başka tarafa fırlattım. Asena "Sen ne yapıyorsun?" deyip kızmıştı. "Seni güzelleştiriyorum tatlım." deyip Alesya'nın kıyafetlerinden bordo renkli bir uzun kollu tişört aldım ve krem renginde etek alıp Asena'ya verdim. "Bunu giy bu sana çok yakışacak." Asena "Hayır." dedikçe ben zorlamıştım.

Sonun da dayanılmaz bir hal almaya başlamıştı. "Hadi benim için bir seferlik giy. Lütfen!" diyerek dudaklarımı büzdüm. Asena "Bana ne ya? İstemiyorum ben." dedi. Bu kız insanı deli ediyordu. "Asena lütfen! Ne olur? Bir kez tarzını değiştir." diyordum. Asena sonun da dayanamayıp kabul etmişti. O kadar çok ısrar etmiştim ki ben bile kendime dayanamaz kabul ederdim.

Asena bordo tişörtü giydiğinde ki sırıtışımı Asena'nın görmesiyle yerdeki kıyafetleri fırlatmıştı. "Güzel oldun." dedim ciddi olan surat ifademle. Asena'nın cilt tonuna çoğu renk yakışıyordu ama Asena sadece siyah giyiniyordu. Bazen neden hep siyah giyiniyor diye düşünüyordum. Siyahı benimsemişti ve hayatından atmıyordu. Kimse siyahı hayatın da istemezken Asena istiyordu. Bu da beni daha çok meraklandırıyordu. Asena geçmişinde ne yaşamış olabilirdi ki? Onu bu kadar üzen ya da içine kapanmasını sağlayacak kadar ne olmuş olabilirdi?

Asena bana bakıp kafasını olumsuz anlamda salladı ve eteği giymek için başka odaya geçti. Bazen böyle anlam veremediğim ifadelere giriyordu ve bu benim biraz da olsa sinirimi bozuyordu. Asena da yanlış bir izlenim bıraktığımı düşünmüyordum.

Alesya soyunma odasından çıktığın da ona baktım. Kombin oluşturmaktan iyi anlıyordu. Üstüne gri kazak giymişti. Altına da pileli siyah etek ve siyah kilotlu çorap giymişti. Asena da odaya girdiğinde ona baktım güzel olmuştu. "Asena çok güzel olmuşsun." dedi Alesya Asena'yı süzerken. Asena "Teşekkür ederim." dedi ve suratını asarak yatağa oturdu. Üstündekileri sevmemişti. Asena'nın tarzı olmasa da ona yakışmıştı.

Hepimiz giyinmiştik. Sadece Asu kaldı ben Asu'nun da giyinmesini beklerken kızlara makyaj yapmaya çalışıyordum. Asena'yla cebelleşirken "Ben sadece göz kalemi istiyorum. Başka bir şey istemiyorum." dedi. Ben yüzüne ne sürdüysem her seferinde gidip yüzünü yıkamıştı. Sonun da dayanamayıp "Yeter." dedim ve kendi haline bıraktım çünkü cidden sinirimi bozmuştu. Alesya'ya baktığım da yüzü pürüzsüzdü hiç bir şey yapmama gerek yoktu. Ruj, maskara falan sürmüştü zaten kendine. Sonra sadece saçlarını düzleştirmesine yardım ettim.

Asu'ya seslendim "Asu daha giyinemedin mi?" dedim. Asu çıktığın da "Otur sandalyeye makyaj yapacağım." dediğim de Asu sandalyeye oturdu.

Asu'nun makyajını bitirince ona baktım ve güldüm. Asu'ya makyaj çok yakışmıyordu. Doğal hali daha güzeldi. Asu "Makyajsız yüzüm daha güzel." deyip kalktı ve yüzünü yıkamaya gitti. Bende saçlarımı yapmaya başladım.

Herkes hazırdı ama benim saçım yeni bitmişti. Makyaja geçtiğim de kızlara seslendim "Siz biraz oyalanın ben hemen geliyorum. En fazla 10 dakika. " dedim ve başladım makyaj yapmaya fondöten sürdüm ve ardından ruj, göz kalemi, maskara sürdüm. Bunları yaparken sürekli silip yeniden yapıyordum. Aradan 30 dakika geçmişti. Asena yukarı çıkıp "Yüzünü tekrardan mı yaratıyorsun?" deyip kolumu tuttuğu gibi çekip aşağıya indirdi. Bende o sırada "Ya Asena bekle biraz ya! Bitiyordu işim." diye mızmızlanıyordum. İndiğimiz de Alesya ve Asu aynı an da "Sonunda!" dediler. "Ne var ya? Sizinle uğraşmaktan kendimi yapamadım." diye kendimi savunmuştum ama kızlar bana kötü bakışlarını atıyorlardı. Alesya "Yarım saattir kendini mi yapıyorsun?" demişti. Haklıydı da. Asu "Senin sevgilin olacak kişiye Allah sabır versin. Şimdi düş önümüze." dediğinde tek kelime dahi etmeden omuzlarımı silkmiştim.

Kızların giyindiği kıyafetler.


Çantalarımızı alıp evden çıkmıştık. Ne yapacağımıza daha karar veremediğimiz için biraz parka uğradık. Parkın yanında market vardı. Asu ve Alesya "Çekirdek kola yapalım mı?" demişlerdi. Bizde Asena'yla onaylamıştık. Asena "Siz gidin. Biz çardağa oturuyoruz, gelirsiniz." dedi.

Çardağa geçtikten bir süre sonra kızlar görüş alanımıza girmişti. Asu ve Alesya kahkaha atarak geliyorlardı. Ne olduğunu merak etmiştim. Asena "Asu ve Alesya koşun. Çok önemli." diye seslenmişti panikle. "Ne oldu birden? Bana da söyle. Onları bekleme sen hemen söyle." diyerek Asena'nın kolunu çekiştiriyordum. Kızlar da Asena'yı duymuş olacaklar ki koşarak yanımıza geliyorlardı. Kızlar geldiğinde nefes nefese kalmışlardı. Asu "Ne oldu? Çabuk söyle." Alesya "Evet hadi söyle." Meraklı gözlerle soluk alıp verirken. Asena "Bir şey olmadı. Sizi bekleseydik seneye anca yanımıza gelirdiniz. Kaplumbağa sizden daha hızlı. Sizi bekleyemezdim bebeklerimi yemek için." deyip gülmeye başladı. Asu ve Alesya hayal kırıklığına uğramıştı. Asu "Yemiyorsun sen." deyip aldıklarının hepsini kendine doğru almıştı. Alesya ile çardağa oturdukların da Asena "Ya! Bana da versene." deyip dudaklarını büzmüştü. "Verin ya. O suçluysa benim ne suçum var. "Bana verin o yemese de olur." diyerek sırıtmıştım. Asena kafama vurup "Satıcı." demişti. Kaşlarını da çatmıştı. Alesya birden "Burada ne işleri var?" deyince onun baktığı tarafa doğru baktığımız da Piçizler gelmişti. Asena "Takmayın." dedi sonrada Asu'nun elindeki poşeti kapmıştı. Asu şaşkınca bakarken Asena'nın poşeti aldığını görünce "Hain." demişti. Asena onu takmadan paketleri açıyordu. Biz Piçizleri takmayıp konuşmaya devam ettik. İstem dışı onlara bakınca Barış'la göz göze gelmiştim. Kendimi garip hissedince gözlerimi Barış'tan çektim. Bize doğru geliyorlardı. Onlar yaklaştıkça içime küçük bir korku dolmuştu. İster istemez korkuyordum.

Yanımıza geldiklerinde "Bir sorun mu var?" dedim kaşlarımı çatıp. Barış bana yaklaşarak "Rahatsız mı oldun?" deyip çapkın sırıtışı sergilemişti karşımda. Ben de kaşlarımı çatmıştım ama bir yandan da yutkunamıyordum. Ne cevap vereceğimi seçemiyordum. Kavga çıkacak gibiydi. Herkes birbirine çatık kaşla bakıyordu. Ama nedense herkeste ki bu saçma gerginliğe gülesim geliyordu.

Görüş açıma Bora ve Kaan girince gülümsedim. Yanımız da bizden yana erkek olması iyiydi. Hepimizin bu park da olması tuhafıma gitmişti de bir yandan ama Bora iyi ki de gelmişti. "Kızlar bir sorun mu var?" demişti Bora yanımıza yaklaşarak. Asena kaşlarını çatmıştı. Alesya Kaan'ı gördüğü için sevinmişti. Barış sesin geldiği yöne doğru bakınca elini yumruk yapmıştı. Asena "Bir sorun yok. Olsa da sizi ilgilendirmez." dedi.

Bora'yı sevmediğini biliyorum ama bu kadar da kötü davranmasaydı. Bora'nın yüzü düşer gibi olmuştu. Alesya Kaan'a seslenerek "Hey! Yanımıza gelsenize. Arkadaşlar gidiyordu zaten. Hadi gelin." dediğinde Asena suratını Alesya'ya doğru çevirmişti. Sevmemişti bu fikri. Yüzünün her halinden belliydi. Ben dayanamayıp kalktım ve Bora'nın yanına gittim. "Hadi gel Bora, sende gel Kaan." diyerek Bora'nın kolundan tutup çektim ve Barış'a baktım. Barış sinirlenmiş gibiydi sanki ya da bana öyle geliyordu.

O gözleri beni benden alıyordu. Gözlerimi ondan çekip Bora'yı yanımıza oturttum. Kaan'ı da Alesya'nın yanına koydum. Çağan Kaan'a dik dik bakmaya başlamıştı. Sinirlenmiş miydi ki? Bora'yı dibime oturtup Barış'a bakmıştım. Asena'nın da bana sinirli bir şekilde baktığını hissedebiliyordum. Barış'a odaklanmıştım. Ne yapacağını merak ediyordum. Barış elini masaya vurarak "Ulan var ya!" dediği sırada Asu "Hadi gitsenize. Hala neden buradasınız?" dedi. Barış'ın sözünü kesmişti ama Barış buna rağmen durmamıştı. Tam laf atacakken bu sefer de Barlas kolundan tutup ''Gel gidelim uğraşma bu basit kızlarla.'' deyip yanımızdan uzaklaştırdı. Çağan da Kaan ve Alesya'ya son bir bakış atmıştı. Sonra da arkasını dönüp gitmişti. Asena Bora ve Kaan'a " Siz de gidebilirsiniz. Oturmanıza gerek yok bir şey olursa biz kendimizi koruyabiliriz." dedi. Dik dik Bora'ya bakıyordu. Bora ayağa kalktı ve "Biz kalkalım o zaman. Hem işimiz vardı. Görüşürüz kızlar." diyerek Kaan'la ilerlemeye başladılar. Kendimi suçlu gibi hissediyordum, sebebiyse Asena'nın kötü davranışları yüzündendi. İçim rahat etmediği için yerimden kalktım ve Bora'nın yanına koştum.

Yanına geldiğim de Bora'ya ''Sen Asena'ya bakma onun kişiliği öyle. Senin açından bir sıkıntısı yok.'' dedim üzülmüş bir şekilde. Bora anlayışla karşılayıp "Sorun yok. Beni tanımıyor o yüzden böyle. Neyse sonra görüşürüz." diyerek yanağımdan öptü ve gitti. Şaşırmıştım. Neden birden böyle bir şey yapmıştı ki? Hoşuma gitmişti. Yanaklarımın yandığını hissediyordum. Bir tuhaf olmuştum. Kendime geldiğim de oyalanmadan kızların yanına geçtim. Kızların yanına gittiğim de bizim boyalılar vardı.

Bunlar ne arıyordu ki burada? Hepsi planlamış gibi karşımıza çıkıyorlardı. Başak "Vay vay! Bizimkiler de buradaymış." deyip kahkaha atmıştı
Ben onlara bakarak göz devirmiştim. Asena "Ne oldu? Yine belanızı mı arıyorsunuz?" demişti ayağa kalkarak. Dilara "Evet, belamızı arıyoruz." deyip daha çok yaklaşmıştı.

Bir yandan da gülüyordu. Asu "Tekrardan kavga mı istiyorsunuz?" deyip zavallısınız bakışlarını atmıştı. Asena "Kızlarla mı dövüşeceksiniz yoksa tek benle mi?" dedi ve boyalılara bakıp sırttı.

Asena'nın bu gülüşüne ben bile sinir olurdum. Merve "Düzgün konuş yoksa-" Alesya ortaya atlayıp " Yoksa ne? Ne yaparsın? Gidin buradan bir daha da bize sataşmayın." dedi. Sinirlenmişti. Her halinden belli oluyordu. Ben de o sırada uzaktan gelen Ateş'i görmüştüm. Bizim kavga etmeye başlayacağımızı anlayınca hemen Piçizler'e söylemişti.

Piçizler çete halinde yanımıza geliyorlardı. Geldiklerinde Barlas " Ne oluyor burada? Yine kavga çıkarmaya mı geldiniz? Bulaşmayın bence en son olanlardan sonra konuyu uzatmayın ve gidin buradan." dedi boyalılara bakarak. Asena hemen atladı ve "Herkes kendi işine baksın." demişti. Barlas'a kafa tutar şekilde. Dilara Barlas'a yanaşıp "Barlas sen karışma. Bu sizi ilgilendirmiyor daha sonra konuşuruz. Bir kafeye falan gideriz. Belki sonra eve geçeriz. Orada konuşuruz bu konuları." deyip yanağından öpmüştü Barlas'ın. Asena'nın gözler fazlasıyla büyümüştü ve yüzünü buruşturmuştu. Benim bile midem bulanmıştı. Kızların Piçizlere söyledikleri şeyler cidden iğrençti. Barlas'ı ve diğerlerini düşünemiyordum bile.

Psikozlarıma bakarak ''Kızlar şuan Barlas'a acıyorum geçmiş olsun.'' dedim ve gülmeye başladık. Başak '' Şimdi size gelelim kızlar. Kim kime acıyormuş görelim.'' diyerek benim omzumu ittirmişti. Sinirlenmeye başlıyordum. Gözlerimi devirip omuzlarımı ileri geri hareket ettirdim ve bir tokat yapıştırdım. Başak yanağını tutup kafasını çevirmişti. Bir yandan da sarsılmıştı. Rahatlamıştım. Maalesef bu hareketimle savaşı da başlatmıştım. Artık hepimiz burnumuzdan soluyorduk.

Biz hepimiz ayaktayken Asena çardağa oturdu. Asena'nın yapısı böyleydi. Kızlara vurmazdı ama damarlarına basıldığında acımasız oluyordu. Bize bir şey yaparsalar Asena devreye girecekti.

Başak üzerime doğru gelerek beni yere itti. Başak "Ne oldu şimdi bir şey yapabilecek misin?'' dedi gülerek. Bu durum onun hoşuna gitse de şimdi işi bitmişti. ''Şimdi kurtul elimden de görelim." dedim ve onu saçlarından tutup yere yapıştırdım. Artık yerde olan ben değil oydu. Üzerine çıktım ve saçını çektim. Başak da beni engellemeye çalışıyordu. Acı çektiği her halinden belli oluyordu. Başak beni üzerinden itip bu sefer o benim saçımdan çekmeye başladı. Acıdan yüzümü buruşturdum. Saçımı Başak'tan kurtardım ve yere itip karnına tekme attım. Başak karnını tuttu ve kesik kesik nefes almaya başladı. Sinirden tekmeyi atmıştım ama pişman olmuştum. Benim yüzümden kesik kesik nefes alıyordu ama yapacağım başka bir şey yoktu.

Kızlara baktığım da gözlerim şaşkınlıktan büyümüştü. Alesya'ya baktığımda Merve'nin üstüne çıkmış tokat atıyordu. Merve'nin yüzü kızarmıştı. Alesya'nın saçı dağılmıştı ve eteği biraz yukarı çıkmıştı. Benimde eteğimin yukarı çıktığını fark edince düzelttim sonra saçımı bileğimde ki tokayla topladım. Merve Alesya'nın burnuna vurduğunda Alesya'nın burnu kanamaya başlamıştı. Kanı görünce çığlık atmıştım. Alesya elini burnuna götürdü ve kanı görünce o da şaşırmıştı ve Merve'nin kafasını sertçe yere vurdu.

Alesya'nın da işi bitince ayağı kalkıp üstünü düzelti ve benim yanıma geldi. Alesya'nın burnuna baktım. "İyi misin?" dedim endişeyle. "İyiyim biraz acıyor. sadece." dedi Alesya yüzünü acıdan buruşturarak. "Bunu alın." diyen Barlas'a baktım. Bize peçete uzatmıştı. Şaşırmıştım. Peçeteyi alıp "Teşekkür ederiz." dedim ve Alesya'nın yüzünde ki kanları sildim.

Alesya'nın yüzünde ki kanların bazılarını sildikten sonra Asu'ya baktım. Dilara'yla birbirini dövüyorlardı. Dilara diğerlerine göre daha iyi dövüşüyordu. Dilara Asu'ya "Sen bittin kızım." dedi ve Asu'nun saçlarından sürüklemeye başladı. O sırada Ateş " Bu sefer işi bitti kaçışı yok" deyince Asu daha çok sinirlenmeye başladı ve Dilara'nın ayağına vurdu. Dilara Asu'yu bırakıp ayağını tutmuştu. O sırada zaman kazanmıştı Asu. Ayağa kalktı ve Dilara'nın gözünün altına yumruk attı ve Dilara'nın kolunu zorda olsa çevirip yere fırlattı. Asu'nun yaptığı harekete şaşırmıştım. Zor bir hareketti ve Asu bunu başarmıştı.

Bu yaşıma kadar sadece sözlü atışmalara girmiştim. Hiç birimiz kavga eden, birilerine sataşan kişilerden değildik. Bu okulda ki öğrenciler bizi değiştirmişti. Asena dövüşte iyiydi ama bildiğim kadarıyla sadece spor da dövüşüyordu.

Dilara ayağa kalkıp Asu'ya baktı pes etmiyordu ve güçlü kızdı. Asena çardaktan kalkınca ona baktım. Dilara Asu'ya saldıracakken Asena Dilara'nın ensesinden tutup Dilara'yı etkisiz hale getirdi. Nasıl yaptığını anlamamıştım ama işini iyi biliyordu. "Bırakacağım ve gideceksiniz." dedi Asena ve Dilara'yı bırakıp Asu'nun yanına geçti. Asena'nın olaya girmesi iyi olmuştu yoksa olay daha kötü yerlere gidebilirdi.

Asena ve Asu'ya seslenip "Ben Alesya'yı eczaneye götüreceğim." dedim ve Alesya'nın koluna girerek eczanenin biraz ilerisinde ki banklara oturttum ve eczaneye girdim. Gerekli olan şeyleri aldım ve çıktım. Alesya'nın yanına giderken yanın da Çağan'ı gördüm. Burnundaki yarasına bakıyordu. Uzaktan biraz izledim, ardından fotoğraf çektim. Neden çektiğimi bilmiyordum ama hoş duruyorlardı.

Çektiklerime bakarken birden yerimden zıplamıştım. "Ne yapıyorsun bura da? Arkadaşının yanına gitsene." demesiyle irkilmiştim. Korkmuştum. Söyleyen kişiye baktığımda Barış olduğunu gördüm. Telefonumu hemen cebime atmıştım. "Sen ne yapıyorsun benim arkam da?" dediğimde Barış üzerime gelmişti. Ayaklarım nedense geriye doğru gidiyordu. Ne yapıyordu bu çocuk? Niye üstüme geliyordu ki? "Kumsal." demişti bir an da cevap olarak sadece "Hı?" D
demiştim. Mayışmıştım resmen. Barış "Kumsal." her seferinde daha yumuşak söylüyordu. Verdiğim cevaplar sürekli aynıydı ama sanki daha çok mayışıyordum. "Hıı?" dedim. Daha ve daha çok yakınlaşmış olacak ki tansiyonum düşmüştü resmen. Tekrar "Kumsal." diyerek elinin tersiyle ve tek parmağıyla yanağıma dokunuyordu.

Barış "Çok basit bir kızsın. Hemen her şeye inanıyorsun. Keşke sadece buna inanmış olsan." demişti. Onu demesiyle elimle ittim onu. "Sende kendini bir şey sanıyorsun ama bir kibrit çöpü olamayacak kadar da boşsun." D
demiştim gözlerimi devirerek. Barış benim cümlemi devam ettirerek ''Ve hoşum değil mi?" deyip gülmüştü. Ardından ona cevap vermeyince cümlesine devam etmişti. " Hem sen neden uzaktan izliyorsun? Aklından sakın başka bir şey geçmesin. Çağan bu konularda bilgili. Yardım amaçlı yapıyor. Sen dua et Çağan bizim kadar sert birisi değil." diyerek benimle beraber Çağan ve Alesya'yı izliyordu.

Barış'a dönüp "Bir şey düşündüğüm yok zaten. Hem sen gitsene!" dedim ve Alesya'nın yanına ilerledim. Arkamdan Barış da geliyordu. Yanlarına geldiğimizde Çağan elimden malzemeleri aldı ve pansuman yapmaya başladı. Alesya dikkatlice Çağan'ı izliyordu. Çağan "Kırık falan yok. Sadece hafif bir kanaması var. Soyulmalar için de bir krem alın. " dedi ve pansuman yapmaya devam etti. Alesya " Yavaş. Acıtıyorsun. İnsan biraz dikkatli yapar Goril. " dedikten sonra Çağan daha dikkatli yapmaya başladı. Aralar da üflüyordu. O sırada Asena ve Asu yanımıza geldi ve Asena "Ne oluyor burada? Sen ne yapıyorsun? Sana mı kaldı kızın pansumanını yapmak? Bırak şunu ben yaparım." dedi.

Çağan'ı Alesya'nın yanından kaldırarak. Çağan "Ne var? İnsanlık yapıyorum." dedi ve son lafını söyledi "İsterseniz doktora da gidebilirsiniz. Oda baksın bir, daha iyi olur. " dedi. "Teşekkürler." dedim ve Barış "Hadi Çağan yürü gidelim. "dedi ve yanımızdan uzaklaştılar. Kızların aldığı şeyleri yerken ağzımız, kollarımız ve Asu'yla saçlarımız ağrıyordu. Hava kararıyordu ''Kızlar ben böyle eve gidemem. Annem beni böyle görürse iyi olmaz.'' dedim endişeli bir şekilde. Asena "Bu akşam da bize gidelim o zaman." dedi. Sorun halloldu der gibi. Ben onayladım ama annemden izin almam lazımdı. Tek sorunum buydu. Annemi aradığım da çalıyordu ve açtı;

~Alo, anne ben bu akşam da arkadaşım da kalabilir miyim? Ödev vardı da biz yapmadık. Pazartesi gününe yetişmesi gerekiyor.

Annem
Neden bu gün yapmadınız? Niye son günlere bırakıyorsunuz? Olmaz her gün.

~Anne ama çok önemli valla. Hoca karneye geçiyor dedi.

Annemi ikna edince derin bir 'Oh!' çektikten sonra kızlara da sordum. ''Siz geliyor musunuz?'' diye Asu "Ben her türlü gelirim." dedi. Yani Asu geliyordu ama Alesya gelemiyordu.

Alesya "Kızlar bende gelmek isterdim ama maalesef. Annem ve babam yarın sabah erkenden geliyorlar. Evi toplamam lazım. Size iyi eğlenceler." dedi ve oyalanmadan eve gitti.

Biz de biraz parkta oturduk ve konuştuk. Daha sonra Asena'nın evine gittik. Yolda yürüyemiyorduk bile Asena bizi tutuyordu. Yolda giderken aklıma Barış'ın lafı gelmişti. "Çok basit bir kızsın. Hemen her şeye inanıyorsun. Keşke sadece buna inanmış olsan."
demişti. Sanki bir şey ima ediyordu. Bu beynimi kurcalarken kendimizi eve zor attık. Parktayken sipariş verdiğimiz hamburgerler biz eve geldikten iki dakika sonra geldi. Başladık yemeye. Hamburgeri çok seviyordum.

Ben yedikten sonra iyice mayışmıştım. Resmen ayağa kalkacak takatim yoktu. Oturduğum yerden son kalan bir lokmalık hamburgerimi de ağzıma attım. Asu Alesya'yla konuşuyordu, nasıl olduğunu sormak için. İyiydi telefondan sesini duymuştum "İYİ GECELER ALESYA!" diye bağırdık kızlarla sonrada gülmeye başladık. Bizimkiler yine martı gülüşlerini yapıyorlardı. Onlar martı gülüşü yaptıkça ben de gülüyordum ama nedense benden ses çıkmıyordu. Kendimi resmen gülerken titreşime alıyordum. Gülmekten karnıma ağrılar girmişti. Daha da zorlaşıyordu gülmekten yanaklarım ağrıyordu. Asu'nun geğirmesiyle gülmem kesildi. "Oha! Çüş yani Asu." Demiştim şaşırmış halde. Asena gülüyordu bu olaya. Asu da "Sanki sen hayatın da hiç geğirmedin." demişti. "Senin gibi ne geğirdim, ne duydum, ne de gördüm." dedim. Asu gülmüştü.

Asena televizyon izleyip bir şeyler atıştırıyordu ve yine Asu ondan araklıyordu. Asu telefonuna girerken tekli koltukta uyuya kaldı. Biz Asena'yla aynı koltukta oturuyorduk. Ben kıpırdayamazken o hala tıkınıyordu. Ben oturduğum yerde uyuya kaldım. Uykunun en güzel anındayken Asena ayaklarını burnumun dibine soktu. Kolumu kaldıramadığımdan ayağımla tekme attım. Bir eli de Asu'nun yüzündeydi.
Battaniyeyi de sarmıştı yine kendine. Yerdeki küçük battaniyeyi aldım ve üstüme attım. Ardından gözlerim kafamı yastığa koyduğum gibi kapanmıştı.

🌟🌟🌟🌟

Selam! Bölüm bitti.

Nasıl buldunuz? Lütfen yorum yapar mısınız?

Sizce olanlar nasıl karşılanır?

Barış'ın yakınlaşması normal mi? Yoksa altında bir iş var mı?

Oy verip yorum yapanları şimdiden muckluyoruuzz...😘😘😘

Düzenlendi

ig:psikozlarwattpad

♤♡◇♧

Continue Reading

You'll Also Like

3.2M 217K 53
Tamamlandı Siz: Hani en güzel aşklar imkansız gelir ya insana Siz: İmkansız olduğun için aşığım sana. KelAsker(!): Yanlış numaraya yazdınız. Siz: Su...
124K 12.2K 17
TAMAMLANDI. *** "Yarım kilo kestane alabilir miyim?" ***
Eftalya By esmaa

Teen Fiction

339K 15.4K 21
Eftal: Hamileyim Dora. Eftal: Cidden hamileyim.
81K 4.9K 33
"Beni hiç bırakma olur mu?" dedi fısıltıyla. Tebessüm ettim. "Seni asla bırakmam..." dedim kendimden emin bir şekilde. Bırakmazdım... Bırakamazdım...