Mehmet , yüzüne kapanan telefona gergince bakarken yerine oturarak Gurur'u beklemeye devam etti.
Ayse , telefonu kapatırken dedesinin gözlerinin içine bakıyordu .Herşeyi ona anlatmıştı ve Gurur'a yardım etmesi gerektiğini söylemişti.
Dedesine kendi ile olan gerçeklerden bahsetmemişti , Kendi öz oğlunu reddeden biri torununa mı acıyacaktı. Zor bir ihtimaldi ama.m yol bulmalıydı Dedesinden söz aldıktan sonra bebeği ile yurt dışına gidecek bir daha da Mehmet ile asla görüşmeyecekti. Bütün planlarını buna göre yapmıştı.
Dedesi Kuruluş," beni ilgilendiren bu durum yok!"derken Gurur'un annesinin gönderdiği mektubu yumruğununun içinde buruşturdu.
Ayse , çaresiz bir şekilde dedesine bakarken "dedi!"dedi.Verdiği derin nefesi toparlarken "o senin torunun ölen oğlundan kalan son parça!"
Dedesi Mehmet kuruluş bey ,sinirle adeta yaşlı bir kurt gibi ulur gibi uzun bir nefes ile konuştu;" benim bir oğlum yok. onun için sizden başka torunumda yok şimdi buradan çık."dediğinde hayal kırıklığı ile son cümlesini kurdu."iyiki ölmüş dayım , ölmüş de bu günleri görmemiş. insanın babasının böyle bir hain olduğunu görse zaten o an ölmek ister."derken sandalyede duran Çantasını da alarak çıktı. Biraz daha kalsa Mehmet Kurtuluş Ayaz'ın göz yaşlarına şahit olacaktı.
Kolay mıydı ? bir babanın evladını reddetmesi . Evladının onurunu çiğneyip geçmesi Elbette kolay atlatmamıştı Mehmet Kurtuluş bey o günleri ama sonun da maziye gömmeyi başarmıştı. Ama içi asıl geride kalan tek evladından yediği kazıktı. Hemen telefonu alarak Kızını aradı .
"Alo Banu !'dedi.
derin bir nefes alarak "evde seni bekliyorum hemen gel!" diyerek telefonu kapattı. acı gerçekler kanayan bir yara iken iyi olmak mümkün değildi.yaralar kabuk bağlamalıydı ki biraz olsun nefes alabilsin.
Gurur, aralık olan kapıyı çalarak içeri girdi. Mehemet ayağa kalkarak "hiç oturma kuzenimle gezmek istiyorum."diyerek Gurur'un yanına geldi.
Gurur ilk başta şaşırsa da kendini çabuk toparladı. eli ile dur işareti yaparak başını olumsuz anlamda salladı. eğilerek çantasını alırken Mehmet reddedildiği için sinirlenmiş bir şekilde ona bakıyordu. Ama onu ürkütmek istemiyordu. Ege'nin biraz önce uzattığı kağıda "Bana biraz zaman ver, bir daha geldiğimde o günü yazmış olarak geleceğim ama.o güne kadar beni arama!" yazarak Mehmet'e uzattı. Mehmet sıkıntı ile nefes verirken elindeki kuşu kaçırmamak için daha fazla sıkmamak kararı alarak başını sallayarak "beni fazla bekletme"derken Gurur'un uzun saçlarına uzandı. Gurur kendini geri çekerek baş selamı verdi. Ve ardına bile bakmadan Çıktı Mehmet sinirle odayı birbirine katarken Gurur çoktan taksiye binmiş , Ege'ye onu yemeğe bekleyeceğine dair bir mesaj atmıştı.
Ege "işinin bu kadar erken biteceğini bilseydim beklerdim. neyse akşam seninle olacağım keyfine bak ve her mesajıma hemen cevap ver!" sevgi ve uyarı içerikli bir mesaj ile cevap vermişti.
Gurur , bindiği taksiye bir avm'nin adresini verirken Ayse'u mesaj etti. "Ege'ye bir süpriz yapmak istiyorum benimle buluş lütfen Armada'da seni bekliyor olacağım gelirsin değil mi?"
Gurur Ayse'yi seviyordu ve onunla zaman geçirmesinin iyi olacağını düşünüyordu.
Ayse dedesinin yanından geldikten sonra valizlerini doldurmaya başlamıştı. iki gune gidecekti. uçak biletinin onayını beklerken bir gözü telefondaydı. Telefona gelen mesaja bakarken Gurur'dan geldiğini görünce yutkunarak okudu , gözleri doldu mesajın son kısmını okurken ona karşı kendini suçlu hissediyordu. telefonu yastığının altına koyarak mesajı görmemezlikten geldi. En iyisi buydu. Ayse onun için ne yapabilirdi ki en iyisi buydu. bu olmak zorundaydı.
Banu babasının evinden girerken meraklıydı. Salonda oturan yaşlı annesine selam vererek babasını sordu. Çalışma odasına girer girmez "Ne oldu bana korkuttun beni ?" diye panikle sorunca yüzüne önem tokat ile donup kaldı. 50 yaşında babasından tokat yemek bu kadın için kötü bir durum olsa gerekti.Hele ki Beni gibi Egolu bir kadın için.
Banu eli ile yanağını tutarken ne yüzünden suratına indiğini bilmediği tokat canını yakmıştı.
"Bunu nasıl yaptın? Oysa sana sormuştum. git bak sen onun ablasısın."demiştim.derken yaşlı adam ayaklar altına aldığı gururu için ağlıyordu.
Banu, gerilen yüz ifadesi ile olduğu yere çökerken "Nasıl öğrendin?" diye sordu.
yaşlı adam"ne önemi var iki evladımda hain ve nankör!" diyerek olduğu yerde sendeledi.
panikle "Baba!" diyen Banu ayağa kalkarak kolundan destek vermeye çalıştı.
Gurur geldiği avm'de çekingen bir tavırla etrafı süzerek gezerken Ayse'nin mesajına cevap vermemesine karşın bir de çaldırıp kapatmıştı. Sonunda umudu kesip vitrinlere göz gezdirirken Akşam Ege'ye nasıl bir süpriz yapacağının planlarını yapmaya başladı.
Arkadan gelen ses"Gurur !" diyince kendine seslenildiğini anladı. şaşkınca dönerken Vicdanına yenik düşmüş bir adet ayse yırtık bir kot beyaz bir tsirt ayağına giydiği mavi conversler ile oldukça güzel görünüyordu. tepesindeki dağınık topuz onu daha sevimli göstermişti.
Ayşe , evden fırlayarak çıktığından telefonu evde kalmıştı.Gurur'u bulamamaktan korkuyordu ama kadar onu Gurur'a getirmekte kararlıydı. ona her şeyi anlatamasada en azından yardımına ihtiyacı olduğunda ona yardım edebilirdi.
Sarılan ikili kısa bir el işaretli muhabbetin ardından neler yakacakları ile ilgili konuştular Gurur'un anlattığı şeyleri şiddetle reddeden ayşe "seni disşi bir kadın yapalım bu gece Ege bey kadın görsün kızım erkek milleti bu elinde tutmayı bileceksin yuları azıcık gevşettin mi kacar gider bak birde seninki meraklı hiç tatmadığı duyguların peşine düşebilir onun için herşeyi sende bulmalı " derken suçluluk duygusunu unuttuğunu sanıyordu.
Gurur onu can kulağı ile dinlerken duyduğu sözler kalbini kurıyordu. Ege ile öyle olmazdı değil mi? ama işini yinede garantiye almalıydı. Mutluluğunu korumak için herşeyi yapabilirdi.
Gurur "ne yapacağız ?" diye işaret ettiğinde . Ayse onu iç çamaşırı mağazasına sokarken "kaleyi içten fetedeceğiz!" diye kıkırdayarak Gurur'un koluna girdi.
Ayşe Gurur ile aralarına yeni bir bağ oluştururken buldu kendini Ne mehmet geldi aklına nede hain planları.
Eğlenceli geçen alışverişin ardından Gurur'a çok cesur ve kışkırtıcı bir gecelik birde Ege'yi karşılarken giymek için mavi bir elbise almışlardı. Birazda mutfak için alışveriş yaptıktan sonra av den çıkan ikili Ayse'nin arabasına doğru ilerlerken Gurur teşekkür ederek taksi ile gideceğini söylese de Ayse izin vermedi. Gurur'u kolundan tuttuğu gibi arabasına bindirerek otoparktan çıktı.
Gurur bu zaman da Ege'den gelen özledim, ne yapıyorsun gibi gelen mesajlara kulaklarına kadar çıkan bir gülümseme ile cevap verdi. şu aralar oda yanına gelmek için yola çıkmış olmalıydı.
Gurur'un evinin önünde duran arabada bir sessizlik.oluştu.
Ayse Gurur'a olan suçluluk duygusundan başka birşey hissetmiyordu. Gözlerini kapatarak Gurur'a "Başka doktor bul!"dedi.başka çıkış bulamıyordu.
Gurur şaşkınca bakarak "Neden?" diye işaret etti.
Ayse "bu konunun pek.Mehmet'in alanı olduğunu düşünmüyorum istersen sana yardım edebilirim."derken yalvararak bakıyordu.
Gurur anladığını ifade eden bakışla ile arabadan inerken "Baska bir tedavi yöntemin de ısrarcı olursa reddet lütfen !" dedi.
Ayse 'ye "bilmem gereken birşey mi? var."derken Gurur ilk defa içine giren kuşkuya kapılarını açmıştı.
Ayse korku ile başını sallayarak gülümsemeye çalıştı."yok canım ! ben Mehemt'in alanı değil diye sen yine de ona birşey söyleme ne de olsa kardeşim."derken telaşını gizlemeye çalışıyordu.
Gurur başını sallayarak arabadan inip güvenlikten geçti. apartmanın kapısına şifreyi girip asönsöre ulaştı.
Mehmet Kurtuluş Ayaz . Ateş püskürüyordu. Nasıl olurda kızı oğlunun bir karısı bir kızı olduğunu saklardı.
"Ben sana sordum o kadın nerede ? dedim, sen bana kadın onu terk etmiş parasız kaldığı için demedin mi?" Dedi.
Banu koltuğa sinmiş şekilde gözünün önünden geçen geçmiş ile savaşıyordu.
"yeter artık öldü gitti hâlâ onun derdindesin halbuki ondan ilk sen vazgeçtin onu kovdun soy adını aldın."diye tısladı.
Kurtuluş bey delirmiş gibi bakarak "et tırkantan ayrılır mi kesip aydan bile o benim parçamdı . Ama sen kardeşine ve bana ihanet ettim!"
" bunca zaman yanında hep ben vardım çocuğuma adını verdim.bende senin parçan değil miyim? beni ne zaman kesip attın doğduğum zaman mı?" diyerek bağırdı.
"saçmalama ! o cahildi küçüktü sen ablaydın!"
"yani sevgiye ihtiyacım yoktu! oyle mi?"
"ya görmezden gelip sokağa attığın çocuk ve annesi o çocuk babası bile olmayan bir adamdan dayak yiyerek dilsiz kalmış , bunu diyetini nerede vereceksin! evinin yüzüne nasıl bakacaksın ?"
aldığı derin nefesleri verirken deli gibi bağırdı "şimdi defol ve o kızı hastalıklı oğlundan kurtar !"