DİLSİZ (bitti!)

By cemretrkmn3

1.3M 71K 4K

Hiçbir zaman tam bir aile olamadık biz her doğan çocuğun hakkıydı halbuki sıcak bir yuva, sevgi dolu bir ann... More

1. Bölüm
2:BÖLÜM
3: Bölüm
4:Bölüm
5:Bölüm
6:Bölüm
7:Bölüm
8: Bölüm
9:Bölüm
10: Bölüm
11:Bölüm
12. Bölüm
13. bölüm
14:bölüm
15:bölüm
16:bölüm
17:Bölüm "ASLıNDA"
18. Bölüm
19:Bölüm
20.bölüm
21"Bölüm "
22.bölüm
23."bölüm"
24."bölüm"
25.bölüm
26.bölüm
28.bölüm "yarası salkım"
29.bölüm"işte o zaman"
30."bölüm "
31.bölüm;"Duâ"
32.bölüm;"felekten bir gün!"
33. bölüm "bir nefes kadar yakın bir ses"
34.bölüm " süreç"
35.bölüm
36. bölüm
37.bölüm.
38. bölüm
39. bölüm
ruhun kilidi!🔗
41.bölüm
42.bölüm
43.bölüm
44.bölüm
45.bölüm
46.bölüm
47.bölüm
48.bölüm
49.bölüm
50
51
52
53
54
55.bölüm
56. bölüm
final part1
final part 2
THE AnD
özel bölüm
Son özel bölüm!

27.Bölüm

19.2K 1K 19
By cemretrkmn3

Ege, sessizce kalktı. Dönüp bana bakmadı bile. .. adımlarını mutfağa çevirdi. Oldukça sessizdi. Sanki biraz önce ortalığı kasıp kavuran o değildi. Öylece bakakaldım arkasından ...

Mutfağa girip mutfağın kapısını kapatınca bende sinirle kalktım oturduğum yerden. Odaya çıkıp üzerimde kalanları da parçalar gibi ben çıkarıp attım. Düşündükçe gözümden akan yaşlar sinirlerimi ele geçiyor burnumun içinde acı bir yangını körüklüyordu... bundan sonra ne olacaktı hiç bir fikrim yoktu. Tek yapabileceğimin ona destek olduğumu her zaman onun yanında olduğumu bir şekilde göstermeliydim. Yoksa Ege kendi kendini yerken bende aklımı oynatıp delirecektim. Ilk önce neden doktora gitmediğini o kadar çok merak ediyordum ki ! Bu soru aklımdan çıkmıyordu. .. parası vardı! Babası biliyordu! Sadece burada değil yurt dışında bile gidebilirdi demek derdi duyulması değildi...

Ege'yi düşündük annesinin arkasından ablasının yaptıkları aklıma geliyordu. Ilk erkek bunca yıl bir başına yemekleri , kıyafetleri , temizlikleri ... Ege'nin ne kadar çok ödün verdiği böylece bu kez daha yüzüme vuruldu. Kendi hayatı mükemmel iş gibi birde benim karadelik hayatımla uğraşmasın diye annemin verdiği adresi çekmecelerin kendime ait olanlardan birinin en altına sakladım. Gözüme yekta'ya karşı nasıl koruduğu bir düğünüm olsun hayatımda güzel şeyler olsun diye nasıl uğraştığı bir bir film şeridi gibi geliyordu. Banyoya girip suyu açtım. Bana istersen git dediğinde uçuruma nasıl koştuğum geldi aklıma. O zaman elini bırakmasıysam bundan sonra daha sıkı tutmalıydım...
Kısa bir duşun ardından artık daha iyiydim. Kapının arkasın da duran bornozlardan birini alarak giyindim. Hatıralar ile yaşanmıyordu işte benim hatalarım yüzümü güldürmüyordu. Ege'nin hatıraları kanatıyordu. Bir yolunu bulup Ege'ye düşündüklerimi belirtmek zorundaydım peki ama nasıl? Düşündükçe aklımın kıvrımlarını işgal eden kelimeler çıkmak için zorlanıyordu. Belki de hayatımda ilk defa konuşmak istiyordum.

Belki de Ege'ye yine bir mektup yazmalıyım. Diye düşünerek banyonun kapısını açtığımda elinde kalem ve kağıt ile bekleyen Ege tam karşım da öylece duruyordu. Acı bir is ve alkol kokusu Bira önce ağlamakdan yanan burnumun içini daha çok yaktı. Bornozumun önünü istem dışı elimle birleştirerek başımı yere eğdim.

"Konuşalım. Yani sen yaz." Dedi. Hızlı hızlı.

Başımı kaldırıp gözünün içlerine baktım. Neyin izini kimin gölgesini aradığımı bilmiyordum ama bakışları hiç hoşuma. Gitmemişti yatağın kenarına oturup dizlerinin üstüne direklerini koyup başını iki elinin arasına aldı. Sıkıntılı hali canımı sıkıyordu artık kağıt kaleme uzanıp "dünyanın sonu mu?" Yazıp uzattım.
Gözünün ucu ile bakıp. Yatağın üstüne bedenini attı. "İnan bir farkı yok daha çok sıkışmış gibi hissediyorum. " dedi...

Ondan birşey beklediğimi anlasın istiyordum onun yanında sadece onunla olmak istediğimi bilsin istiyordum. "Çok mu önemli o şeyi yapmak . Ben böylede seninle yaşayacağım!" Yazdım ve tersini uzattım kağıdın. Eline alıp yattığı yerden okuyup kağıdı geri bıraktı. " sorun tamda burada aslında ben seninle olmak istiyorum . Erkeklik hislerim var seni böyle görüp arzulamadığımı sanıyorsun."diyerek yutkunur bir halde gözlerini tavana çevirdi. Bilmiyorum ama bir rahatsızlık bir huzursuzluk yavaş yavaş işledi vücuduma "dinleyecek misin?" Dedi. Bakışlarımı ona çevirdim. Şişmiş gözlerinin etrafını mor halkalar çevirmişti. Olumlu anlamda başımı sallayıp çekmecedeki defterime uzandım büyük büyük yazdığım için kağıtta yer kalmamıştı. Ege , yatakta oturur vaziyete gelirken bende aklındaki soruyu yazmaya kadar verdim.

"NEDEN ? DOKTORA GİTMİYORSUN?!"

Yanına oturup yazdığım defteri dizine koydum. Deftere bakıp gözlerini kapattı. "Gidemiyorum ..."dedi. Derin bir nefes verirken.

Defterde "NEDEN? " yazdığım yere parmağımı getirip huzursuz bir sekilde koluna dokundum , önce bana baktı sonra ona anlaması için gözümle işaret ettim. Baktı ve onun için kısa bir benim içinse korkulu bir an sadece düşündü sonra bana dönüp tek bacağını yatağın üstüne kıvırdı. Biraz yüksek ses ile ellerini iki yana açarak "kolay mı sanıyorsun? " diyerek iki elini yüzüme bastırdı. "Böyle birşeyi kabul etmek kolay mı?" Dedi bir süre sessiz kaldı. Kendini dinlemeye ihtiyacı olduğu apaçık ortadaydı. Sessizliğine , sessizliğim eşlik etti. Sonra tekrar zayıf bir ses ile konuşmaya başladı.
"Bilmiyorum ama galiba korkuyorum. Doktorun hiç umut yok demesinden korkuyorum. "Dedi gözlerimin içine bakarak hayatını kaplayan koca bir boşluk gözlerindeki damlalarla yerini doldurmaya çalışıyordu sanki.
Defteri çekip "peki ya tam tersiyse" yazdım.

GöZlerini kapatıp başını iki elinin arasında ezekren hafif öne doğru eğildi. "Işte bu düşünce bir an olsun aklımdan çıkmıyor ."dedi.

Defteri geri çekip " Benim için bedenin önemli değil ben senin ruhuna aşık oldum. Her zaman her şekilde sen kovsan bile seninleyim,Kimsesizlikten değil sensizlikten kortuğumdan. " Dedi.

Ben yazarken o okumuştu . "Biliyorum. "Dedi sadece .
Yutkundu elini çeneme götürüp bakışlarımızı sabitledi. Fısıltı gibi konuşmaya başladı. "Bende korkuyorum Gurur , ben böyleyim diye birgün başkasına ihtiyaç duyup gitmenden korkuyorum. "Dedi gözümden akan yaşın yanaklarını ıslattığına şahit olmak kalbimin açımasına boğazımın acı ile düğüm olmasına sebep oldu. Onu asla bırakmayacağımı yazmak için Defteri çekiştirirken "Bana yardım et Gurur Bazı duyguları denemek istiyorum."dedi. Anlamaz şekilde birden bakınca bakışlarımız kesişti. "Ben denemek istiyorum. Senin ne hissedeceğini benim ne kadar ileri gidebileceğimi denemek istiyorum."dedi.sesi yalvarıyor gibi çıkıyordu. Başımı iki eli arasına alarak öylece yaklaştı. "Yalvarırım bana yardım et. Bir yerden başlamak istiyorum."dedi. Gözümden bir damla yaş akarken Olumlu anlamda başımı salladım . Gözünden akan yaşı saklamaya çalışkan tebessüm ederek başını eğdi. Deftere uzanıp " ne yapmamı istiyorsun?" Yazdım. Derin bir nefes alarak "birbirimizin olmayı deneyelim." Dedi. Ellerini boyun girintime getirerek baş parmaklarını yanaklarıma bastırdı. "Korkmadan, yakalanmaktan açık vermekten korkmadan bir kez olsun gerçekten denemek istiyorum. Bana yardım et!"dedi. Bir anda ayağa kalktım. daha önce bir çok kez denemiş olduğu düşüncesi kalbimi kırmıştı sanki . Ege de korku ile ayağa kalktı "seni zorlamak hakkım değil. İstemiyorsan ..."dedi korku dolu gözleri ile bana bakarken . Yutkundu. "Zorunda değilsin..."dedi.

Kalktığım yere bıraktım kendimi. Kangren olmuş duygularım. Kalbime ağır geliyordu.her yeniden ayağa kalkmaya çalıştığım yerden çelme yiyordum. Düşünmeye başladım. Neyi düşündüğümü bilmeden kağıda "yarın !" Yazdım. EGE
yazdığımı okumuş . Rahat bir nefes aldığını belli eden nefes sesi kulağıma dolmuştu. Yanıma oturup bir süre sessizce bekledik . Ben zaten susuyordum o da bana uyuyordu. "İstersen giyin ." Diyerek odadan çıktı. Kapıyı kapatır kapatmaz tutmakta direndiğim göz yaşlarım akmaya başladı. Şimdi neyle karşılayacağımı bilmiyordum . Bilmediğim bir korku bedenimi esir almışken Ege'ye yardım etmekte kararlıydım. Ağlayarak üzerimi giyinmek için ayağa kalktım. Akan göz yaşlarım beni yalnız bir türlü yalnız bırakmıyordu. Geceliklerimi giyip yatağa uzandım. Yastığımın altında birşey titreyince aniden korktum. Elimi götürüp baktığımda zaten yanıma hiç almadığım telefonuma sosyal medyalarımdan birinden bildim gelmişti. Açıp baktığımda Elif'in arkadaşlık istediği gönderdiğini gördüm. Hemen onaylanıp telefonu geri aldığım yere koydum. Ege'nin söylediği şeyler aklımı kurcalayıp duruyordu. Daha doğrusu bu işin sonunda eğer Ege istediğini alamazsa vereceği tepkilerden korkuyordum. Ege nesi olduğunu bile bilmiyordu.en önemlisi yarın denemek istediği şeyi ben nasıl kabul etmiştim?

Nasıl davranmalıydım?

Nerede durmalıydım?

Ne kadarına izin vermeliydim?

Bedenim ister istemez gerilirken gözüme bir türlü uyku girmiyordu. Oysa bedenim çok yorgundu. Ruhum daha yorgun ama aklımda dönüp dolaşan korku dolu hisler bir türlü uyumama uzun vermiyordu.

Ne yapacaktım?

O anda aklıma gelen fikirle doğrulup sırtımı yatak başına dayadım. Inrernetteki herşeyi bilen amcayı açtım. Sahi Ne yazacaktım? Bilmediğim bir durumu Nasıl soracaktım. Keşke duygularında bir arama motoru olsa.

Bir süre düşündükten sonra ..." şeyi yapamayan erkek mi ? Yazsam ..."

Yok yok o olmaz...

Yazıp yazıp sildiğim bir sürü saçma sorudan sonra" erkekde cinsel rahatsızlıklar yazdım." Galiba en uygun soru buydu. Daha önce hiç duymadığım terimler , ifadeler utanarak okuduğum satırlar okudukça içinde kaybolduğum hikayeler ...iyice kafamın karışmasına sebep oldu. Hele ki ki hikaye okudukça korkmaya sebep oldu . Sahte rumuzlar ile yazılmış bir sürü hikaye vardı. Bahtsız! Rumuzlu kişi Şöyle yazmıştı; " Ben 18 yaşında bir kadınım, daha doğrusu kadın olmaya zorlandım. Evlendiğim adamın erkekliği yokmuş meğerse bunu ilk gecemizde en acı şekilde en iğrenç olayla tatmış oldum.ben evlendim yuva kurdum artık bir kocam var beni seven bir erkeğin karısı oldum sanarken meğerse kendi mezar taşıma çizik atmışım. Herşey ilk başta normaldi. Namaz bile kıldı. Sonra gelip nazik bir şekilde gelinliğimi çıkardı. Nereden bilebilirdim bana en son nazik davranış şeklinin bu olacağını Duvağımı çıkarıp saçlarımı tek tek açtı. Yatağa uzandırıp öpmeye başladı. Herşey normaldi. Yani en azından ben öyle sanıyordum. Bilmiyorum ki böyle şeyler konuşulmaz ayıp sorulmaz bizde .annem kocanı memnun et nederse yap! Diyerek koydu beni bu eve ... sonra kadınlığımda ellerini hissettim. Utanıyordum korkuyordum. En önemlisi bu sonraki hamleyi bilmiyordum. Bilmeyince bir de güvenince cahil bir teslimiyet içine giriyorsun sonra hissettiğim acı. Yaşadığım hayal kırıklığı ve ne yapacağını bilememe ... korku ile doğrulup ne oldu dediğimde adamın yüzünde pişkin bir sırıtış ile "olması gereken oldu ." Diyerek kalktı yataktan ... neydi yani ön sevişmeye verilmiş bir bekaret ... ışte benim hikayemin acı başlangıcı. Adam kendi adını temize çıkardı. Gidersen dul kadın diyecekler diyerek hergün tehdit ediyor bir de orospu olursun diyor. Neyi? Kime ispat edebilirsin? Beni rezil edersen seni de biricik aileni de diye başlayan tehtitler savuruyor. Bir çıkar yol var mıdır bana ?" Kadının yazdıkları resmen tüylerimin diken diken olmasına sebep oldu kadının yazdığı yorumun altına adama küfür eden kadina destek çıkan bir sürü yorum yapılmıştı. En çok" şerefsiz " yazılmıştı. Insanlar nasıl bu kadar bencil olabiliyordu . Bir kadının hayatı neden bu kadar ucuzdu. Kadına yapılanı meşrulaştırma kimin fikriydi ? Bakmaya devam ederken bambaşka bir hikayeye değdi gözlerim. Okudukça miğdemi bulandıran gözlerimi yaşartan şöyle diyordu; " Ben amcamın  hanımı ile birlikte  oldum. Ancak şeker hastası ve iktidar sorunu yaşıyormuş bunu yengem birlikte olurken söyledi. Ben askerden yeni gelmiştim. Köye  annemlerin yanına  gitmeden önce bu gece amcamlarda kalacaktım. Başta herşey normaldi amcam ailenin  en  küçüğü olduğu  için  benimle arasında 7 yaş vardı. Bunun için en iyi anlaştığım  ve en çok düşkün  olduğum  akrabam oydu.Yengem benden sadece 2 yaş büyüktü  çay , sohbet muhabbet derken gece geç vakitte olsa yattık. Ama bir türlü uyku gözüme girmiyordu. Sürekli aklıma askerde bıraktığım  arkadaşlarım geliyordu. Sigara içmek için mutfağa gittiğimde  ışığı açmadım.  Mutfak camını aralık yapıp caddenin  ışıklarını izlemeye başladım. O anda bazı fısıltılar ve ağlama  sesleri duydum! Daha doğrusu ilk başta duyduğumu  sanıp  meraklı bir şekilde evin içini dinlemeye başladım.  Mutfak kapısına daha çok yaklaştığımda  yengemin sesini duydum " olmuyorsa olmuyor. Lütfen gitme !" Diyerek  hıçkırarak  elini ağzına kapattı. Dış kapının  sert kapanma sesini duyunca amcamın  gittiğini anladım. Yengem yere oturup elini yüzüne kapatarak ağlamaya  başladı. Benim varlığımı  unutmuş gibilerdi . Çünkü  Yengem şuan da  üstüne giydiği saten kırmızı bir gecelik ile  koridorun ortasında yarı çıplak ağlıyor. Yere de kontrolsüz oturduğu  için çamaşırının olmadığı  kalçaları bütün erkeklik hormonlarımı harekete geçirmişti bile . Yanına gidip ağlama Aysel , dedim. Yenge diyemedim o an. Bir an korkarak üstüne başına bakarak geri çekilmeye çalıştı. Ağlama dedim başının arkasından saçlarını okşayarak kenime doğru çektim. Ağlıyordu.  Titriyordu. Benim Şu an ona karşı neler hissettiğimden bir haber olduğu ortadaydı. Ben onun yengem olduğunu  unutmuş vaziyeteydim.  Bir an kendimden çekrerek yüzüne bakma isteği ile doldum. Karanlık  koridoru yatak odasından sızan gece lambasının  ışığı  aydınlatıyordu bu loş ortam beni zorlayan diğer şeydi.  Birden yengemin dudaklarında buldum  kendimi.  Ilk başta  korkup şaşırsa da ona fırsat vermedim. Geri iterek sırt  üstü yatırdım hemen üstüne uzandım. Bacakları ile çarpınsada bu beni daha çok tahrik  etmekten başka bir işe yaramadı. Kollarını basının  üstüne  tollayıp  tek elimle tutarken geceliğinin askılarını kopardım . Boşta  kalan  elimle  göğüslerini  sıkmaya başladım. Çok diriydi. Artık herşey silinmişti gözümden  Aysel benim olmalıydı. Erkekliğimi kadınlığına  bastırdığımda  ağzımın  içine inlediğinde ayselinde benim olmaya hazır olduğunu  anladım. " yazıyordu. Okuduğum şey miğdemi bulandırsa da vücudumda daha önce hissetmediğim bir dürtüyü uyandırmıştı.  Kadınlık!   İktidarsızlık!  Ve çok sevdiği amcasını hiçe sayacak bir  haz!  Ve kadının  erkeğe karşılık vermesi  bu okuduğum  iki hikaye ister istemez bir kıyasa düşürmüştü  beni . Bu hazzı bilen ve bilmeyen kadın  .

Bilmeyen kadın  öylece teslim olurken bilen kadın  direnerek o hazza yenik düşüyordu. 
Bu haz bana çok tehlikeli gelmişti çünkü şu  an okuduğum şeylerden dolayı kendim de bir ıslaklık hissediyordum. Ve bu beni korkutmaya yetmişti...

Içine düştüğüm  durum iyice dar bir boğaza girerken Ege'ye verdiğim söz öylece kalmıştı yanımda ya herşey daha kötü olursa .....

Off Ege neden öylece yaşayamıyoruz.?
Neden sürekli  birşeylerin peşinde koşmak zorundayız ? 

Farklı bir duygu , farklı bir korku duygusu ile bedenimi yavaş yavaş esir alırken telefonu kapatıp tekrar yastığın altına koydum.  Gözlerim  karanlık  pencereye bakarken aklımda bambaşka  düşünceler birbirini  sorguya çekip sürekli bir diğerini imha etmeye çalıyordu.

Ege'ye yardım et... diye kendime fısıldayarak  ağlamaktan yorgun düşen göz kapaklarıma  teslim oldum...




Öhöm öhöm ...  yeni bölüm geldi ..sevdiniz mi?
Bundan sonra haftada bir gün( büyük ihtimalle cuma -ctesi yada pazar ) en az   2000  kelime de buluşmak dileği ile ki 17 sayfa gibi kitap sayfasına tekamül ediyor 😘😘😘😘

Continue Reading

You'll Also Like

Yaralı Dük By Damla Çepel

Historical Fiction

1K 106 5
Tokmağı yılan gibi tıslayan ilginç bir ses eşliğinde indirdim. İçeriye girmek için adımımı attığımda, yaşlı kadın arkamdan kapıyı kapattı. Birkaç san...
97.6K 5.7K 23
"Senden değil, babama benden daha yakın olmandan hoşlanmazdım" dedim omuz silkerek kollarının arasında yüzüne dönerken. "Eğer" dedi kendi düşünceler...
154K 9.8K 25
Ailesini ve beyliğini zalim Leo'nun elinden kurtarmak için Duru'nun bir mektup ulaştırması gerekiyordu. Bu onların son şansıydı. Lakin mektupta yazan...
38.9K 1.4K 75
Seninle beraber bir ev yapmaya çalıştım. Ama kapılar başka tuzaklara açıldı, merdivenler ise bir koridora çıkmadı. Değişmeye başladım. Çenemi kapalı...