"Her beklenen an bir masal'a eşlik eder"
🍂🍂🍂🍂🍂
Uraz sabahı sabah etmiş, Asya'nın tüm söylediklerini tek tek sayıklayarak tüm geceyi geçirmişti.
"Bunu bana yapma"
Uraz güneşin doğuşuyla gözlerini kıstı, karanlığa ne çok alışmıştı kalbi gibi gözleri.
Uraz Efsundan bir dakika bile çekmemişti gözlerini, Efsun öyle güzel uyuyordu ki.. Uraz'ın uyumamasına inat Efsun en güzel uykusundaydı.
"Sensizliğin yükü ağır olurken ihanetini kaldıramam"
Uraz yalvarırcasına en sessiz sesiyle Efsunla konuşuyordu. Efsun uyanmıştı ama kıpırdamıyordu.
"Ölürüm lan ben , senin ihanetinle ölürüm"
Efsunun kalbi sızladı, sevdiği adamın ölüsüne ihanet etmezdi ki , şimdi yanındaki adam'a ihanet etsin. Gözlerini açıp seni seviyorum demek için neler vermezdi, ama şimdi değildi.
Uraz ağzının içinde küçük bir küfür savurdu. Banyoya gidip buz gibi suyun altına girdi.
"Allahım bana güç ver"
Uraz tüm dualarını böyle ediyordu. Bu sabah son sabahları olabilirdi. Peki Efsun ona ihanet etse affeder miydi?
İşte Uraz bile bunu bilmiyordu.
"Günaydın sevgilim"
Uraz burukça gülümsedi, hiç birşeyi belli etmeyecekti.
Efsun kaşlarını çattı,
"Hasta mısın?"
"Yok iyiyim"
Uraz efsunun alnındaki elini aşağıya doğru ittirdi. Efsunun yanağına dokundu, ama elleri buz gibiydi şimdi kalbinin kestiği buz parçaları gibi..
"Kahvaltıya kalacak mısın?"
"işim var"
Efsun başını yana doğru eğdi. " peki"
Uraz tam evden çıkacakken , Efsuna döndü. Gözleri Efsunun mimiklerindeydi.
"Sen ne yapacaksın bugün?"
"Bilmem, Asya'yla buluşuruz"
"Tamam"
Uraz yine yalan söylediğini biliyordu. Bugün Yine Asya'yla olmayacaktı. Uraz uzun uzun baktı, ve sıkıca sarıldı.
Kızmadan, ihanetini görmeden sarıp sarmalamak istedi. Efsunda sımsıkı sarıldı. Biliyordu Uraz'ın canı yanıyordu.
"Akşama görüşürüz"
"İnş güzelim"
Uraz inşallah demişti. İnşallah gelirim ve sen bıraktığım gibi olursun demek istedi, ama duymadı Efsun...
....
"Asyaaa öldürcem seniii ne dedin Uraz'a"
Asya gülmekten konuşamıyordu. Eli karnına gitti.
"Uraz perişan olmuş, adamın akşama düğünü var kızım"
Asya bir kahkaha daha attı. Susmuyordu.
Efsun sinirle Asya'ya bağırdı.
"Of Asya senin aklına uyanda kabahat"
"Akşama nikah masasına oturunca bir şeyi kalmaz korkma"
Efsun oflayarak kapattı telefonunu. Bugün çok iş vardı. Asya sabah kahvaltıya gelmiş ve birlikte düğünün yapılacağı otele gelmişlerdi.
Düğün otelde yapılacaktı, Asya'yla Efsun özenle her şeyi tek tek seçmişti. Havuz başındaki organizasyon tam anlamıyla harikaydı.
Otele geldiklerinde Asya ellerini birbirine çırptı.
"Ya ama burası çok güzel değil mi?"
"Çok güzel olmuş "
Efsunda kendince aynı şeyi sayıklamıştı. Gözleri her bir çicekte asılı kalmıştı. Oğuzda geldiğinde, odaya gelinlik ve damatlığı çıkarttılar. Son 3 saat kalmıştı. Oğuz elindeki telefonu avucunun içine vururken, Asya'ya sert sert baktı.
"Mete aradı, Uraz perişanmış"
"Geçer abi" Asya gülerek söylerken bir yandanda Efsunun gelinliğini düzeltiyordu.
"Kızım çocuk perişan "
"Abi ne yapayım, bu geldi aklıma"
"Aman be Asya "
Efsun huzursuzca Oğuz'a baktı. Bir şey demek istedi ama diyemedi.
"Arasam mı?"
"Arama şimdi, madem böyle dendi. Bu şekilde devam etsin"
Efsun sıkıntıyla telefonu tekrar masaya bıraktı. Yarım saat sonra Kuaför ekibi gelmiş Efsunun saç ve makyajına başlamışlardı. Asya telefonuna gelen mesajla Efsuna baktı.
"Abim mesaj atmış"
Gönderen: Başbelam Abim
Mesaj; Asya ben hiç bir şey bilmek istemiyorum..
Gönderen: Can parçam Asya
Mesaj: abi seni kandırmasına izin mi vereceksin?
Gönderen: Başbelam Abim
Mesaj: Onu kaybedeceğim..
Gönderen:Can parçam Asya
Mesaj: Sana konum attığımda çıkıp geleceksin abi yoksa gerekeni ben yaparım.
"Ohaaa yaa adama bak. İhaneti bile göze alıyor"
Efsun dudağının altını ısırdı, artık bitsin Uraz'ın kalbi iyileşsin istiyordu.
Zaman geçmiyordu.
....
"Oğlum bir kendine gel lan!"
Uraz başını kaldırmadan alnını daha fazla koluna bastırdı. Seni boğuk çıkıyordu.
"Onu da kendimi de yakmaktan korkuyorum"
"Lan saçmalama"
Uraz başını kaldırıp, gözlerini kısarak Mete'ye baktı.
Derince bir nefes aldı.
"Zamanı durdursana "
"Keşke gundim , keşke"
Uraz kolundaki saate baktı, saat tam 18:00 'a geliyordu. O sırada telefonuna mesaj geldi. Elleri titreyerek telefonu açtı.
Gönderen: Can Parçam Asyam
Mesaj: Abi ben çıktım, peşindeyim.
Uraz hiç bir şey yazmadı, 20dakika sonra tekrar mesaj düştü Uraz'ın mesaj kutusuna.
Gönderen: Can Parçam Asyam
Mesaj: abi bir otele geldi. Konumu atıyorum.
Konum.....
Kat:5 no:2211
Uraz elini saçına götürdü, kıyamet şimdi kopacaktı.
Telefonu kapatıp cebine koydu. Mete onun kapıdan çıkışını izledi.
"Bende geleyim bekle"
"Yalnız gitsem daha iyi olur sağ ol"
Uraz Mete'nin koluna dokundu. Gözlerinde fer kalmamıştı. Mete sabırsızca Uraz'ın arabasına binmesini bekledi.
"Geliyor Aşkım"
"Ayy Metee çok heyecanlıyım"
"Adam perişan oldu kızım"
"Ona az bile " Asya güldü. Abisine kıyamıyordu ama sonu güzel olacaktı. Herkes oteldeydi. Kaan, Ümran Fırat, Oğuz.. Şimdi sırada Mete ve Uraz vardı.
.....
"Efsun abim otele girdi"
Efsun kalbini tuttu, şimdi kalbi duracaktı. Uraz Efsunu aradı, belki de son çırpınışıydı. Efsun telefonu meşgule verip telefonunu tamamen kapattı. Uraz ağzının içinde bir küfür savurdu.
Uraz odanın kapısının önüne geldi, kalbi titredi ellerinden çok bu kez.. Bu kapının ardı onlar için acıydı, onlar için hüzün. Uraz derince iç çekti, aldığı hiçbir nefes ona yaşama isteği vermiyordu.
Kapıyı tıklattı.
Ses yoktu. Bir kez daha tıklattı.. Efsunun sesi geldi içerden. Uraz gözlerini kapattı. Dudağının altını ısırdı. Alnını kapıya yasladı. Elleri sanki kapıya dokunmuyor, Efsuna dokunuyordu.
"Yapma bunu bize"
Uraz son kelimesini diline dökmüştü. Efsun kapının ardından Uraz'ın yakarışını duydu.
"Uraz?"
"Bunu bize yapmadığını söyle yalvarırım"
Efsun kapının arkasında gözlerinin dolmasına engel olamadı. Uraz'ın onun gözlerine bakmaya bile gücü yoktu. Kilit sesini duyduğunda , Başını kapıdan kaldırdı.
"Öldür beni,"
Efsun kapıyı yavaşça açtı, Uraz gözlerini yavaşça açtı. Karşısında gördüğü kadın, beyazlar içindeydi. Efsun burukça gülümsedi.
"Hoş geldin, seni bekliyordum"
Uraz anlamadı, önce Efsuna baktı. Sonra odanın içinde dolandı gözleri.
"Ne .. ne demek bu?"
Efsun elini tuttu, gözlerinin içine sabitledi bakışlarını.. Bir damla yaşı sol yanına düştü.
Uraz hâlâ şaşkındı.
"Saat,18.30 ve bizim 19.00'da nikahımız var sevgilim"
Uraz güldü, ağlamakla gülmek arasıydı bu gülüşü, ne yani her şey bir oyun muydu?
"Aldatmadın mı beni"
"Onu sonra konuşacağız"
Efsun Uraz'ın yüzünü avuçlarının arasına aldı, " nasıl senden vazgeçeceğime inandın"
"Aptalım ben"
"Aptalsın"
Uraz'ın nefesi Efsunun dudaklarındaydı. O kadar ihtiyacı vardı ki...
Uraz Efsunun sırtında dokunduğu ten'e kaşlarını çattı. Efsun daha kendini çekmeden Uraz etrafında döndürmüştü.
"Bu gelinlik mi?"
"Beğenmedin mi?"
Efsun Uraz'ın bu tepkiyi vereceğini çok iyi biliyordu. Asya yine parmağını sokmuştu. Efsun almayalım demişti işte.
"Hadi güzelim başka bir şey giy bu neeeee"
"Ya Aşkım saçmalama"
"Lannn sırtı yetmiyormuş gibi bir de yırtmacı var!
Hani söz vermiştin sen bana"
"Bu akşamdan sonra söz"
Uraz alt dudağını ıslattı, buğulu gözlerle Efsuna bakıp parmağını salladı, " bak söz verdin"
"Hadi damatlığını giy"
"Onu da mı ayarladınız"
"Canım çıktı 1haftadır"
"Ben iki günde öldüm yavrum be "
"Özür dilerim"
Uraz sıkıca sardı bedenini çok seviyordu sahip olduğu o kadını....
Uraz damatlığını giyindiğinde , kapıdaki kalabalığın sesini duydu.
"Damat buraya, eller havaya"
Uraz kapıyı açtığında tam karşısında Asya vardı. Asya mahçupça abisine bakıyordu. Kapıdaki halini görene kadar üzülmemişti. Gözleri dolu doluydu.
"Özür dilerim "
Uraz sıkıca sardı Asya'ya. Saçlarına dokundu. Her şey bitmişti.
"Sonu güzel ya"
"Daha sona gelmediniz abi"
Asya'nın imasını herkes anlamıştı. Efsun Asya'nın koluna çimdik attı.
"Terbiyesizleşme Asya"
"Allah allah, siz yaparken iyi ben deyince şey oluyoe"
Mete Asya'nın elinden tutup , asansörlerin oraya doğru götürdü. "Gel aşkım bir şeyler yiyelim"
Asya'nın gözleri parladı. Hamilelikten dolayı yemek yemeği seviyordu. Uraz kapıdaki herkese sarıldı, tek tek teşekkür etti.
Artık nikah zamanı gelmişti. Müzik eşliğinde bahçeye çıktılar. Efsun ve Uraz öyle güzellerdi ki..
Alkış sesleri eşliğinde dans etmeye başladılar. Uraz bir saniye bile çekmedi gözlerini Efsunun gözlerinden.
"Ölüyorum sandım"
Efsun bir şey diyemedi, Uraz şimdi tüm korkularını efsunun avucuna bırakıyordu.
"Artık nefes alamam sandım"
Uraz biraz daha Efsunun bedenini kendine yaklaştırdı, boynunun oyuntusuna minik bir buse bıraktı. Aşk onları kuşatmıştı. Geç kalınmış bir anın şimdi tadını çıkartıyorlardı.
Nikahın kıyılması için herkes yerini almıştı, memur Efsuna bakarak sordu.
"Siz Efsun Kaya , Uraz Kara ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"
Efsun bakışlarını bir tek Uraz'ın gözlerinde tuttu.,Elini Uraz'ın elleri arasına sardı.
"Sonsuza kadar evet"
Alkış sesleri eşliğinde memur aynı soruyu Uraz'a çevirdi.
"Siz Uraz Kara, Efsun Kaya ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"
"Toprak bedenimi çürütene kadar evettt"
"Ben de sizi karı - koca ilan ediyorum"
Memurun ilan etmesiyle Uraz ve Efsun ayağa kalktılar, memur aile cüzdanını efsuna uzatırken, bir hamlede Uraz aldı. Tek kaşını havaya kaldırdı.
"Artık Benim'sin"
Efsun gamzesinin en güzel haliyle biraz da utanarak gülümsedi. Artık tamamen Uraz'a aitti.
"Seninim"
Düğün bitmiş herkes otelin önünde Uraz ve Efsunun arabaya binmesini bekledi. Efsun Rüzgarı öperken, Asya'yı tembihliyordu.
"Oğlum size emanet, Asya'm bak uyanınca çok terliyor..."
Asya ters ters baktı ve bilindik anne rolüne büründü. Tabi bunda bu kez de Mete eşlik etti.
"Efsun gider misin, anayım ben ana! "
Mete Rüzgarı kucağına alırken, Mete de laf atmayı ihmal etmedi.
"Bizim de çocuğumuz var"
Uraz bir tane ensesine patlattı." Lan doğmamış çocuğa bez biçmeyin"
"Abi Allah korusun ya"
"Öyle demedim Can parçam, bir doğsun da o zaman anlarsınız"
Sahi ya Uraz kucağına alamamıştı ilk doğduğunda Rüzgarını, Efsun pişmanlığını gizleyemedi ve bir anda Uraz'a sarıldı. Uraz efsunun ne düşündüğünü çok iyi Biliyordu.
"Geçti..."
Efsun Kaan'la göz göze geldi, bu gece de onlar için son'du., Gitmek zorundaydılar, ortalık biraz durulunca döneceklerdi. Uraz birçok şeyi ayarlamıştı. Ama 6 ay kadar Kıbrıs'ta kalmak zorundaydılar.
"Kaan"
Efsun yanına gittiğinde, Kaan'ın çoktan gözleri dolmuştu, ikisinin de kalbinde başka biri vardı. Onlar ne yaşanırsa yaşansın dostluklarının önüne geçemediler.
"Hemen gel"
"Geleceğim , özlerim ki zaten "
Kaan Efsuna sıkıca sarıldı, efsun yanağını Kaanın omzuna koydu. " her şey için teşekkür ederim"
"Etme, ben sizinle iyi oldum. Rüzgar benim canım"
"Sende bizim"
Efsun başını kaldırıp Ümran'a baktı. Kendini Kaan'dan çekip Ümrana da sarıldı . " sana da çok teşekkür ederim, yavrum için "
"Rüzgar kaan için neyse benim için de öyle "
"Sen de bizim ailemizdensin artık, bir şey olur . Bu Kaan canını sıkar hemen ara"
"Fena fikir değil Efsun, ararım valla"
Kaan ikisine de ters ters baktı. Ellerini havaya doğru kaldırdı, dudaklarını hafifçe büktü.
"Bu kadın milletine yaranılmaz anladım, dakikasına satıyorlar abi"
Herkes gülmüştü, kahkaha en çok da onlara yakışmıştı. Ne zorluklar geçirmişlerdi birlikte , şimdide mutlu olma zamanıydı.
Efsun başını Asya'ya çevirdi, Gelinliğinin eteğini hafifçe kaldırıp arabaya binecekken durdu.
"Asya bir şey olursa arıyorsunuz sadece 3 gün"
"Tamam kelebek hadi dikkatli gidin"
Uraz da son kez Rüzgarı öpüp arabaya bindiler. Mete elindeki sürahiyi arabanın arkasından attı.
"Güle güle gidin "
Herkes mutlulukla el salladı arkasından, Sevgi emek istemişti, Uraz ve Efsun da fazlasıyla vermişti.
........
"Karıcım"
Efsun duyduğu hitapla Uraz'a döndü, Uraz'ın elleri anında Efsunun belini buldu.
"Efendim sevgilim"
"Sanki rüyadayım, ve biri gelip uyandıracak diye korkuyorum"
"Artık kabusta yok Rüya da, Biz varız"
"Evettt asıl gelelim fasulyenin faydalarına"
"Ne fasulyesi Uraz yaa"
"Koca fasulyesinin kuralları canım"
Efsun kahkahasını atarken , Uraz ciddiyetle saymaya başladı.
"Kural birrr, mini etekler çöpe atılacak!
Kural ikiiii, haber verilmeden tuvalete bile gidilmeyecek,
Kural üçç, ben yokken makyaj yapılmayacak"
"Aşkım dur bir"
Efsun Uraz'ın ağzını kapattı. Efsun Uraz'a dönüp, Saçlarını hafifçe geriye atıp adem elmasını daha da ortaya çıkardı.
"Yol yakınken, nikahı fes mi etsem"
"Nikahı fes etmeyi uyuduktan sonra mı düşünsen"
Uraz muzurca güldü, Efsun imasını çok iyi anlamıştı. Efsun ellerini daha da sıkılaştırdı Uraz'ın boynundaki.
Uraz'ın dudakları Efsunun dudakları üzerindeki yerini bulmuştu en son, hafif hafif dokunarak öpmesi özlemindendi. Uraz Efsunu hafifçe duvara doğru yaklaştırdı Sanki Efsunun ondan başka gidebilecek yeri varmış gibi..
Uraz hasret olduğu kadının nefesini soluklarına kadar hissetti, tadını çıkartıyordu her bir öpüşün.
Efsununda şikayeti yoktu, özlem her ikisinin de kalbinde ve bedeninde fazlasıyla vardı.
Uraz Efsunun üzerindeki elbisenin askılarını usulca yana atarken , Efsun da Uraz'ın üzerindeki gömleğinin düğmelerini tek tek açmaya başlamıştı.
Efsunun elleri titriyordu. Uraz bunu farketmişti. Dudaklarını çekip Efsunun gözlerine baktı, hâlâ nefesleri birbirine çarpıyordu.
"Özledim seni Kadın"
"Özledim seni Adam"