Efsun hâlâ inanamıyordu, ne yani o yaşadıkları koskoca bir kabustan başka bir şey değil miydi? O yaşadığı kabus , gerçekten hüzün çalmıştı , Efsun için..
Şimdi yatakta uyuyan adam , onu bırakmamıştı. İçi içine sığmıyordu. En güzeli de Rüzgar babasız kalmayacak, Efsun Uraz'a geç kalmayacaktı. Efsun telefonun titremesiyle cebinden çıkartıp ekranını açtı.
Gönderen: Asya
Mesaj: Kelebeğim , Uraz nasıl aklım siz de.
Gönderen: Efsun
Mesaj: canım merak etme , yarım saat önce doktor gelip kontrolleri yaptı. Her şey yolundaymış. Rüzgar nasıl?
Gönderen: Asya
Mesaj: Rüzgarımın keyfi yerinde birazdan yatacağız, öpüyorum ikinizi de aklın biz de olmasın.
Efsun gelen mesajı okuduktan sonra önünde duran sehpanın üstüne koydu telefonu. Ayağa kalkıp, belini geriye doğru büktü. Ellerini yukarı kaldırıp bedenini gerdi. Çay almak için Odadan çıktı, 5 dakika sonra odadaydı. Dumanı tüten çay şimdi yorgunluğunu alıyordu.
Bedeninden çok kalbi yorgundu Efsunun, kaybedişi kabul ettiğindendi acısı..
Efsun yatağın yanına sandalyeyi yavaşça yaklaştırdı. Elini hafifçe Uraz'ın eline dokundurdu. Yanağını yatakta duran elin üzerine koydu. Gözlerini kapattı. Ona dokunmak şimdi tüm mutlulukları çalmak gibi bir şeydi. Efsun saçlarında hissettiği parmaklarla bir anda kafasını kaldırdı. Uraz'ın kömür karası gözleri sevgiyle parlıyordu.
"Uraz bir yerin mi ağrıdı? Doktoru çağırmamı ister misin?"
Efsun panikle yerinden kalkıp Kapıya doğru yol almıştı bile. Uraz gülümsedi, " iyiyim ben , gel buraya"
Efsun Kapının kolunu tutmuş, korkuyla Uraz'a bakıyordu. Uraz başını yana eğmiş, sevdiği kadına bakıyordu.
"Bak kızmaya başlıyorum, gel "
Efsun üzerindeki paniği atıp yanına yaklaştı, Uraz'ın yanağına dokundu. Uraz dokunduğu yere başını eğdi.
"İyisin demi?"
"Hişşş, dinle "
Efsun etrafına baktı, Uraz neyden bahsediyordu. Gözlerini birkaç kez açıp kapattı, " Uraz burada kimse yok"
Uraz buk ez zar zor attığı kahkahasını odanın içine yaydı.
"Huzur u dinle güzelim, bak neler anlatıyor"
Efsunda bu kez Uraz'ın gülüşlerine kendi gülüşlerini kattı, Efsun tekrar sandalyeye oturup elini Uraz'ın elinin üstüne koydu.
"Söyle bakalım ne anlatıyormuş"
Uraz yandan bir gülüş attı, alt dudağını ısırıp başını sağa sola çevirdi. "Off neler nelerr bir duysan"
Efsun elini çenesinin altına koydu, " anlatsana" öyle içten bir döküştü ki kelimeleri Uraz bu haline tekrar yandı. Uraz'da başını yana eğerek Aynı onun gibi baktı.
"Immm, yeni bir aşktan bahsediyor ikimiz içinde "
Efsun kaşlarını çattı bir anda elini çenesinin altından çekti" nasıl yeni bir aşk?"
"Yani , yeni biri yeni sevgili yeni aşk işte Efsun"
Efsun dudaklarını birbirlerine birleştirdi. Duygusuzca elini urazın elinin üstünden çekti.
"Umarım her şey istediğin gibi olur"
Uraz Efsunun kırgınlığını görmeden devam etti, " umarım, burdan çıktığımda ilk işim onunla tanışmak olacak"
Efsun haketmişti her şeyi , hiçbir şey diyemedi. Sustu. Boğazındaki yumruk onu zaten konuşturmazdı. O sırada Uraz'ın telefonu çaldı. Efsun uzanıp telefonu Uraz'a verdi.
"Gundii ne yapıyorsun " karşıdaki ses Mete'ye aitti. Uraz gözlerini Efsundan çekmeden konuşmaya başladı.
"Ne olsun be , Efsuna yeni tanışacağım kızdan bahsediyorum."
"Ne diyorsun lan, ne aşkı " Mete Uraz'ın söylediklerine bir anlam veremedi. O da şaşkınca Uraz'ın ne söyleyeceğini bekliyordu.
"Hani bahsettim ya sana , oğlum .. Bir gözleri var, sanırsın Cennet orada , bir dudakları var ... " Uraz dudağının altını ısırıp gözlerini kapattı. Efsun hipnozlanmış gibi Uraz'ı izliyordu. Gerginliği yere vurduğu ayak sesinden belli oluyordu. Efsun sinirle yerinden kalkıp cam kenarına gitti. Kollarını bağladı göğsünün hemen üstüne .
"Oğlum ben tekrar dünyaya geldiysem onunla tanışmak için geldim, Allah'ın bir işareti bu bana"
Efsun dudağının kenarını ısırdı. Uraz oturmuş tanışacağı kızdan bahsediyordu. Hem de bağıra bağıra iç geçire geçire. Uraz telefonu kapatıp yatağa bıraktı.
"Pişşt"
Efsun cevap vermedi, ne diyebilirdi ki. Kollarına değen eller irkilmesine sebep oldu. Başını döndürdüğünde Uraz yataktan kalkmış, Efsunun yanına gelmişti.
"Niye cevap vermiyorsun"
Efsun omzunu yukarıya kaldırdı, kırgındı küçük kız çocuğu ona.. Hayallerine belki de umutlarına..
Uraz tam sarılacakken , Efsun dirseğiyle Uraz'ın yaralı göğsüne vurdu, vurmasıyla Uraz iki büklüm oldu. Efsun gözlerini açıp Uraz'ın kanayan yarasına baktı. Titreyen ellerini dokubduramadı.
"Biye kalkıyorsun ki yerinden "
"Of , kızım dirsek atılır mı"
"Ne bileyim ben , dur kanıyor"
"Ah öleceğim galiba , bu kez öleceğim"
Efsun gözlerinden akan yaşı durduramadı. Uraz'ın yanaklarına dokunup kendine döndürdü" ölmeyeceksin , bir daha bırakıp gidemezsin"
Uraz kahkahasını acıyla karışık verdi, " ben kurşundan ölmedim , senin attığın dirseğinden ölmem heralde kelebek"
"Şaka mıydı bu"
Efsun ardı ardına yumrukları koluna geçirsede Uraz'a pek fayda etmemişti. Efsun kolundan tutup yatağa oturttuktan sonra hemşireyi çağırdı. Hemşire kızsa da Uraz umursamadı. Efsun kıskanmıştı onu.. Hemşire gittikten sonra efsyun koltuğa oturup önündeki televizyonu açtı. Boş gözlerle baktığı o kadar belliydi ki. Uraz hafifçe başını yastığa koydu.
"Efsun.."
Efsun başını çevirdi, Uraz'a baksa da ona bir şey demedi. "Televizyonu kapatsana"
"Uyuyacak mısın?"
Uraz gözlerini kapatıp Efsunun dediğini onayladı. Efsun televizyonu kapatıp kumandayı yanına koydu. Uraz gözlerini açmadan efsuna seslendi.
"Efsun gelir misin"
Efsun yerinden kalkıp Uraz'ın yanına durdu. Alnına koydu elini." Ne oldu Uraz"
Uraz Efsunun bileğinden tutup kendine doğru çekti, " gelsene , sarılım sana "
Efsun bileğini çekmeye çalışsada başaramadı, " Uraz bırak, "
"Bak ölüyordum"
"Çok komik Uraz"
"Hadi kırma beni be güzelim bir kerede ben bir şey dediğimde yap be "
Efsun oflayarak Urazın yanına oturdu. Uraz boştaki elini efsunun beline koydu. "Göğsüme koy kafanı"
"Yaralısın Uraz"
"Hasretim daha çok ama"
Efsun dediğini yaptı , göğsüne koydu başını, derin bir iç çekti ikisi de ne çok özlemişti birbirini..
Uraz sessizliği bozdu.
"Sana sevdiğim kızı anlattım mı?"
Efsun anlat diyemedi, bilmek istemedi ama susta demedi.
"Demiştim demi bir gözleri var Cennet orada..
Önüne düşen saçları hep asi" Uraz efsunun önüne düşen saçını kulağının arkasına geçirdi konuşurken.
"İnatçı ve asi, ama biliyor musun ilk bana diklendiğinde işte bu benim hayatımın içine eder dedim" Uraz hem konuşuyor hem gülümsüyordu.
Efsun kaşlarını çatmış dinliyordu. " aa sana onla bir anımı anlatayım"
Efsun göğsünde tuttuğu elini yumruk yaptı. Ne ara o kızla anıları olmuştu. Dudağının yanını ısırdı.
"Bu kızın alerji varmış, ben de uyuzluk olsun diye sıcak çikolatasına bal koydum. Az kalsın hayatımın aşkını öldürecektim.O günden sonra eve ne bal koydum ne de tarçın. O kadar korktum ki ona zarar vermekten. Ama en büyük zararı yine ben verdim.. "
Uraz sustu, bu hikaye tanıdıktı. Efsun başını kaldırdı. "Kim bu kız?"
Onu kemiren bu soru dilinden dökülmüştü işte . Uraz ciddi duruşuyla Efsunun tam gözlerinin içine baktı.
Uraz uzanıp telefonunu aldı, "bekle resmini gösterim"
Uraz telefonu açıp, efsuna döndürdü. Efsun şaşkın şaşkın Uraz'a baktı. "Uraz kamerayı açmışsın"
Uraz bu kez kamerayı ikisine tuttu." Çok yakışmıyor muyuz, ikimiz de köpek gibi sevip inkar ediyoruz, ama hastaneden çıktığımda ilk işim onunla tekrardan tanışmak olacak"
Efsun ağlamakla gülmek arasında sırıttı." Sen beni kandırdın"
"Yoooo, kandırmadım"
Uraz alnını efsunun alnına dayadı." Bize verilen bu şansı bu kez yaşayalım be güzelim "
"Başka biri yok yani"
"Senden başkası nasıl olsun kurban olduğum"
Efsun derin bir nefes aldı. Uraz saçlarına dokunurken ağzının İçinde söylendi." Demekki başka biri olsa gitmeme müsaade edecektin"
"Mutlu olacaksan ... , senin mutluğun da mutsuz olmayı kabul ederdim"
"Sevme bu kadar" dedi Efsun..
"Yandım bir kere , artık köz olmam" Uraz burnuna dokundurdu dudaklarını... Şimdi ikisi de huzurla kapatmıştı gözlerini..
Sabah çıkış işlemleri için , Mete geldiğinde yatakta ikisin gördüğünde yüksek bir ıslık çaldı. Efsun gözlerini ovuşturdu.
"Ne oluyor lan "
Uraz sersemlikle meteye bağırdı. " oğlum ne yapıyornuz"
"Mangal yapıyoruz gel" Uraz da alayla ters cevap verdi. Tek gözünü ovarken , Mete karşılarında sırıtıyordu.
"Belli kokusu sarmış tüm odayı" Uraz arkasındaki yastığı Mete'ye fırlattı. Efsun 15 dakika içinde hazırdı. Artık evlerine gidebilirlerdi. Arabaya bindiklerinde herkes suskundu. Uraz sıkı sıkı Efsunun elini tuttu. Eve geldiklerinde Uraz yavaşça indi, hâlâ canı acıyordu. Kapıyı çaldıklarında Uraz Efsunun ellerini bırakmadı.
"Şurdan seni kucağımda içeri girmek vardı ya neyse "
Efsun parmağını Uraz'ın dudaklarına götürdü susar mısın"
"Ne var, bizim evimiz değil mi?"
"Bizim evimiz mi? " Efsunda sorusuna soru karıştırmıştı.
"Sen ben ve rüzgarın evi.. " efsun sıcacık gülümsemesini gamzesine düşürdü. Uraz gamzesinden uzun bir öpücük aldı. Efsunun alnından öpüp kapının açılmasını beklediler...
Kapı açıldığında , Efsunla Uraz yeni Cennetlerine birbirlerine söz vererek girdiler.
"Ölüm ayırana denk"
İkisi de fısıldadı bu kelimeyi, ne güzel kelimeydi. Efsun bu kez yabancısı olduğu eve baktı, Oysa bu kez neden daha güzeldi, neden daha sıcak..
Çünkü sevdiği yanındaydı, elleri arasında sığmayan kocaman el ona bu dünyadan sığınıp saklanabileceği tek yerdi. Efsun derince bir soluk aldı, "evim"
Uraz yandan efsunun mutluluğu izledi, mutluluk ne güzeldin sen..
"Abimm" Asya Uraz'ın boynuna sarılırken , Uraz Asya'nın saçlarına dokundu. " iyiyim güzelim merak etme, Rüzgar nerede?" Asya Uraz'ın kolları arasından ayırırken kendini titreyen dudaklarıyla konuşmaya başladı.
"Rüzgar uyuyor, Abi çok kortum be ," Asya'nın gözleri dolarken , herkes Asyanın duygusallığını izliyordu. Mete Asya'nın yanına gidip saçlarına minik bir öpücük kondurdu.
"Geçti artık, kendini bu kadar hırpalama"
Asya eliyle gözlerini silerken, burnunu çekti." Tamam iyiyim"
Uraz yavaşça koltuğa ilerlerken , Uraz'ın elini çekip ona bakmasını sağladı. "Ne oldu yavrum"
"Oturmadan banyo yapmak ister misin ?"
Uraz şaçını kaşıyıp tek gözünü kapattı, " aslında fena olmaz , ama ben nasıl yapacağım" gözleriyle yarasını göstermişti Uraz , şu an sol kolunu çok fazla yukarı kaldıramıyordu. Efsun başını yana eğdi.
"Hadi gel," Uraz'la Efsun merdivenlere yönelince , Efsun tekrar Asya'ya döndü." Rüzgar uyanana kadar aşağıda oluruz"
"Keyfinize bakın" Asya kıkırdayarak el kaldırmıştı. Efsun gözlerini pörtletip bakmakla yetinmişti. Yukarı odaya çıktıklarında tek yatak odası olması ilk günde Efsunun dikkatini çekmişti. Uraz yatağın üzerine oturup hafifçe kolunu ovdu.
"Ağrın mı var?"
"Biraz , ama banyo iyi gelecek"
Efsun başını salladı, banyoya gidip suyu açtı. Önce üzerindeki gömleğin düğmelerini açmaya başladı. Uraz büyülenmiş gibi Efsunu izliyordu. Ne çok özlemişti odasını dolduran bu kadını..
"Bebeğim , biraz acele etmiyor musun ?" Uraz muzurca gülümsedi. İması apaçık Efsunun yüzünü kızartmıştı. Efsun gömleğini çıkartıp Uraz'ın yüzüne fırlattı. İçindeki siyah kolsuzu daha rahat hareket etmesini sağlacaktı.
"Terbiyesiz" kaşlarını çatıp banyoya gitti, halbuki gülümsetmişti bu dediği.
İçeri girip saçlarını da yukardan dağınık topuz yaptı. Şimdi Efsun hazırdı. Uraz'ın önünde durdu. Uraz'ın tam önüne eğildi.
"Şimdi banyo vakti"
Uraz gözlerini kısarak Efsunun gözlerine odakladı tüm bakışlarını. Efsun yavaşça Uraz'ın gömleğine götürdü parmaklarını. Yavaş yavaş çözdü düğmelerini, arada tenine dokunsa da parmak uçları titremesine engel olamadı , gömleği çıkartırken Efsunla Uraz'ın nefesleri birbirine çarpmayı ihmal etmedi, Efsuna hafiften ateş basmaya başlamıştı.
"Burası çok mu sıcak"
Efsun bir anda kendini ifşa etmişti. Ne demek burası sıcak. Sus Efsun sus. Uraz Efsunun bileklerinden tutup kendine doğru çekti.
"Burası değil biz yanıyoruz"
Efsun kaşlarını çatmayı tabi ki de ihmal etmedi, " Uraz istersen Mete'yi çağırım"
"Tamam tamam sustum" Uraz Efsunun bileklerini bırakıp ağzına fermuar işaretini yaptı.
"Aferin akıllı çocuk"
"Bunların cezası kesilecek Efsun hanım" kendinden emin tavrına Efsun bakmakla yetinip sadece yutkundu. Bu adam bu cezaları fena ödetecekti Efsuna.
Efsun pantolunun kemerini çözerken , Uraz bir anda panikle Efsunun elini tuttu.
"Tamam ben hallederim " Efsun kalkarken ayağa Uraz zor da olsa çıkartmıştı pantolonunu . Altında bir tek boxerı kalmıştı. Efsun anlıkta olsa bakışlarını Uraz'ın vücudunda gezdirdi. Allah'ım tam bir tabloluktu bu adam . Kasları daha da mı fazlalaşmıştı. Efsun dokunmak istedi. Dudağının kenarını ısırdı. Başını sallayıp kendine gelmeye çalıştı.
"Kendine gel Efsun, adamı içine düştün"
Duşa kabinin içine girdiler , Uraz kendini duvara yaslarken , Efsun tam önünde durdu. Ellerini kaldırıp , ılık suyla vücudunu ıslatırken Uraz gözlerini kapattı, Efsunun naif dokunuşları onu özel hissettirmişti.
Bu eve gelişini hatırladı,
Tekerlekli sandalyeyle kapının önünde durdu, giremedi. Bu eve Efsunun gelinliğiyle girdirecekti, ama ne Uraz girmişti ne de Efsun.. Aşk bitmezmiş. Yara olurda kalırmış ya .. Bir daha dokunamayacağını düşündüğü kadın şimdi bu evdeydi. Gelinlikle sokamasa da el ele girmişti onla bu eve. Gülümsedi. Yanaklarına dokunan eller sıcaktı.
Uraz hafifçe gözünü açtı. Efsun gözleriyle talan ederken Uraz'ı, şampuanın gözlerine gelmemesini engellemişti. Bir çocuk gibi ..
Duş jelini sıktığında Uraz güldü. Efsun başını salladı.
"Niye güldün"
"Şimdi senin gibi kokacağım"
"Ben nasıl kokuyormuşum" Efsun kısık gözlerinin ardımdan bakarken, Uraz burnunu yukarı kıvırıp güldü " çilek gibi"
Vücudundaki elleri hem yıkıyor hem dokunuyordu, özlediği bu adama... En son birbirlerine tatildeyken dokunmuşlardı. İlk ve son oluşu ne ironiydi. Göğsüne yavaşça dokundu. Elleri yarasının üzerinde geçerken yaşadığı acı kalbine dokundu.
İki damla olup aktı, Uraz önce su damlası zannetti. Efsunun dudakları titredi.
"Ya seni kaybet..."
"Hişş buradayım, seninleyim .. Sizinleyim"
Uraz uzanıp ıslak bedenine Efsunu yapıştırdı. Efsun eli bir anda ahizeye çarpınca yukarda asılı olan duş başlığını ikisini de ıslatmaya başladı.
"Of Uraz ben de ıslandım" Efsun bedenini suyun altından çekmeye çalışırken, Uraz kendine doğru çekti.
"Islan... Sen İstanbul'sun unuttun mu ? O yağmurda ölecektim ben "
"Ölme " Efsun parmağını Uraz'ın dudağının üzerinde gezdirdi. Sanki mahzene girmek için izin ister gibiydi. Uraz parmağının ucunu öptü. Uraz uzanıp , Efsunun ensesinden tuttu, Efsun bakışlarını bir saniye çekmedi kara gözlerinden ..
"Özür dilerim" dedi Efsun dudaklarında gezdirdiği gözlerini , en son gözlerinde mühürledi.
Uraz , Efsunun yanağına dokundurdu dudaklarını..
"Özür dileme... sen ve ben " Uraz , Efsunun burnunun ucuna dokundurdu dudaklarını , vücutlarına değen suyun sesi onlara şarkı gibiydi. Şimdi onlar ilk danslarını yapıyorlardı.
"İkimiz de yanlıştık ... Ben kaçtım " Uraz alnını alnına dokundurdu.. Efsun gözleri kapalı Uraz'ın her dokunuşunu ezberlemeye yemin etmiş gibi suskundu. .
"Sen kaçtın... " Uraz bu kez yanağını Efsunun yanağına dokundurdu, saçlarından bir tutam çiçek kokusunu çekti tüm hücrelerine .
"Ama sevdamız bizi tekrar bağladı" Uraz gözünün üstünden öptü bu kez, efsun sarhoş olmuş gibi açtı gözlerini.
"Bundan sonra gitmek yok güzelim"
Efsun alt dudağını ısırdı, gözünden akan yaş şimdi Uraz'ın yanağını ıslatmıştı.
"Evim sensin " dedi Efsun yüreğindeki tüm kırgınlıkları vücutlarından akan suya söylerken şimdi onları temizliyordu. Arınıyordu onlar en güzel aşkla..
" Evim sensin" uraz'da tekrarladı bu kez dudakları birbirine dokunurken... Kabuslar bitmiş artık masalları başlamıştı. Uraz'la Efsun birbirine dokunuşlarını yaparken kapının çalınmasıyla Efsun panikle ayağa kayınca Uraz'la kafa kafaya çarpıştılar.
"Lan düştünüz mi banyo ya" bu ses Mete'ye aitti.
"Ses verin lan "
"Aa kafam" Efsun alnını tutarken , Uraz'da alnını tutuyor bir yandan da gülüyordu.
"Hay Mete senin ağzına sıçım iki dakika sonra gelsene içine ettin "
Efsunda Uraz'la birlikte gülmeye başladı. Uraz Efsunun alnına dokunurken , Efsunda Uraz'ın alnına dokunmuştu.
"İn lan aşağı" Uraz ses vermese gitmezdi Mete, " tamam lan bir şey oldu sandık"
Efsun kahkahasını başını geri atarken yapmıştı. Havluyu önce kendi bedenine sardıktan sonra . Dolaptan aldığı diğer havluyu Uraz'ın bedenine sardıktan sonra beraber çıktılar. Dolapları karıştırırken , Uraz'a ait yeri buldu.
"Her şeyde yerli yerinde "Efsun imasını çakmış , Uraz'da memnuniyetle kabul almıştı.
"Eee olsun o kadar " göz kırpıp tek eliyle de saçlarını kurutmaya çalıştı Uraz.
Efsun Uraz'ın yanına gelip oturdu, pansuman eşyalarını alıp dizinin üzerine koydu. " bana dön bakalım"
Uraz bedenini yavaşça efsuna döndürdü. Başını yana eğdi, efsunun her hareketini kazır gibi , tuttu aklında . Efsun bebeğe dokunur gibi dokunurken , arada sorduğu soruya , Uraz masumca gülümsedi .
"Acıtıyor muyum?"
"Sen benim kalbimi acıtabilirsin sadece Can Sevdam"
Efsun bakışlarını yaranın üzerine getirdi. " tek acıttığım bu yaran olsun "
Pansuman bitmiş, Uraz'ın üzerini giyinmişti. Uraz'dan sonra , Efsunda banyoya geçip üzerini giyindi Efsun kapıdan çıkacakken parfüme uzandı. Uraz elini tuttu.
"Sıkma"
"Neden "
"Teninin kokusunu özledim, bırakda doya doya içime soluyayım"
"Bir gün bıkarsın " Uraz önünde durdu. Yüzündeki ifade kızgındı. Sertçe yutkundu.
"Bir daha ne bunu düşün ne de söyle"
"Tamam şaka yaptım sadece "
"Yapma" Uraz merdivenlere doğru yürürken Efsunda arkasındaydı. Uraz elini sertçe tutup kendine çekti.
Beraber indiklerinde Mete'yle karşılaştılar, Mete elinde elmayla mutfaktan çıkarken , onları el ele görünce sırıtmaya başladı.
"Korkma kaybolmaz Efsun" gözleriyle Efsunu gösterirken Asya'da ona eşlik etmişti.
"İşinize bakın, bundan sonra tuvalete giderken bile böyle oldu mu"
Efsun bir anda kafasını Uraz'a çevirdi. " şaka yapıyorsun demi"
"Yoo baya ciddiyim sevgilim"
Mete kahkahasını atarken , elindeki elmayı Uraz'a attı. " karı köylü mafya babası Uraz Kara"
Uraz sinirle yakaladığı elmayı tekrar Mete'ye attı. " ulan senin ..."
Kimse korkudan gülememişti. Efsun dudaklarının üzerine parmağını koydu" hişş" arkasını döndüğünde Rüzgarın ona baktığını gördü.
Uraz'ın gözleri doldu. Ya bir daha sarılamasaydı. Uraz dizlerinin üzerine çöktü, kollarını açtı yavaşça " gel babacım" Rüzgar koşarak babasına sarıldı.
"Ba - ba" o görünen iki dişi ona en güzel gülüşü veriyordu.
Rüzgar aniden Uraz'ın yarasına dokununca Uraz hafiften yüzünü buruşturdu. Efsun hemen rüzgarı kucağına aldı. " bırak Efsun "
"Olmaz yaran yeni"
"O benim oğlum, merhemim sizsiniz benim" Efsun alnından öptü ikisinin de alnı kızarıktı. Masaya oturduklarında, Mete kaşlarını çatıp ikisinin de yüzüne baktı.
Uraz tek gözünü kırptı " ne bakıyorsun lan "
"Sizin alnınız niye kırmızı?"
Efsun kaçırdığı gözlerini önündeki tabağa dikti. " işine baksana lan , gidip mafyacılık oyna"
"Aç aç mı gideyim gundim"
"Haklısın aç ayı oynamaz"
"Abi yaaa"
"Ne hak etti Asya ! Sabahtan beri"
Hem yemeğini yiyor hem söyleniyordu Mete ." Vay be kardeşim dedim sana be "
"İyi deme bir daha" Uraz önündeki yemekten bir kaşık aldı. O sırada Efsunun telefonu çaldığında Uraz dışında kimse Efsunu dinlemiyordu.
"Kaan?" Efsunun sesindeki heyecanı farketti Uraz.
"Niye beni aramadın?" Kaan kırgındı, bir tek İstanbul'a geldiklerinde aramıştı. Ama şu 4 gündür yaşadıkları Efsundan ömürler götürmüştü.
"Kızma, kırılmada... Uraz vuruldu."
Kaan panikle sordu " siz iyi misiniz "Kaan en hassas yanı efsun ve rüzgardı. O an iki nefes arasında şükretti.
"Çok kötü günler geçirdim" Efsun Kaan'a acısını gösterirken dudaklarını titredi, kolay değildi . En zor zamanları birlikte aşmışlardı, Efsun şimdi Kaan'ın yokluğunu farketmişti.
"Fırat nerede ?" Efsun ayağının ucundaki oyuncakla oynarken boştaki elini arka cebine soktu "2 günlüğüne Bursa'ya gitmişti. Onun da haberi yok"
"Keşke yanımda olsaydın" efsunun sözünden sonra Kaan sustu. Derin bir nefes aldı telefonun ucundan.
"Ben İstanbul'a geliyorum" Kaan bir anda çıkan kararla , efsunun onaylamasını bekledi.
"Neeeee, gerçekten gelecek misin?"
Efsun dudaklarındaki şaşkınlığı atarken şimdi masadaki herkes ona bakıyordu.
" yarın yanındayım" Kaan telefonu kapattığında Efsun telefonu göğsüne bastırdı. Gözlerindeki ışık şimdi tüm evi aydınlatırdı.
"Yavrum ne oldu" Uraz başını sallarken , gerginliği tabağın kenarıyla oynadığı çatalın çıkarttığı sesten belli oluyordu.
"Kaan geliyor" Efsun mutlulukla onlara bunu açıklarken, uraz yavaşça masadan kalktı.
" ben yorgunum , biraz uzansam iyi olur" Efsun telefonu cebine koyup Uraz'ın yanına geldi.
"Seninle gelim yukarı"
Uraz koluna hafifçe dokundu, gözlerindeki kırgınlığı efsundan başka kimse göremezdi.
"Sen kal , ben hallederim" Uraz arkasına dönmeden yukarı çıkarken efsun masaya geri döndü. Uraz yukarı çıktığında Efsunun peşinden gelmesini ne çok istedi. Uraz naz yapmıştı ama şimdi kendi kendine kalmıştı.
"Ulan biz olamayız ki" Uraz kendi kendine söylenirken , çoktan pikeyi kaldırıp içine girdi. Yastığa başını koyduğunda burnuna çalınan koku Efsuna aitti. Gözlerini kapattı, çekebildiği kadar çekti içine kokusunu...
Özlem , hasret her bir kavuşma adı vardı şimdi bu kokuda ... Kaan'nın adını duymak onu korkuttu, huzursuz atan kalbine inat Uraz gözlerini kapattı.. Huzur diledi bolca huzur ..
Efsun onu tamamen affetsin, her şey unutulsun. Sihirli değnek deysin istedi..
Bu kadar kolay mıydı Uraz Kara?