26. BÖLÜM: "AYNA KIRIĞI"

83.3K 4.7K 8.7K
                                    




21 Şubat 2021'deyiz. Bugün Giryan Akat'ın doğum günü. Onun doğum günü hiç kutlanmadı, o yüzden biz onun yerine kutlayalım. İyi ki varsın, Gözyaşı Döken. Sen benim sırtımı dayadığım bir duvarsın.

Bölüme geçmeden önce konuşmak istediğim birkaç şey var. Lütfen atlamayın, çok kısa olacak zaten.

İlki, sınav senemdeyim. Doğru düzgün yazamıyorum. Yazmaya çalışıyorum. Anlayış gösterirseniz beni çok mutlu edersiniz. Ben de burayı boşlayınca kötü hissediyorum ama elimden gelen bir şey yok.

İkincisi, kitabımın baş karakterinin ismi GİRYAN AKAT. Bunu yazdığıma inanamıyorum ama inatla ismini yanlış yazanlar var. Hem de yine bunun hakkında uyarı yapmama rağmen. Defalarca söyledim, defalarca yapmaya devam eden oldu. Artık bilerek yapıldığını bile düşünmeye başladım. Kusura bakmayın arkadaşlar ama bu gerçekten sinir bozucu bir durum, benim kafamda yer verdiğim, hayal ettiğim adamın ismi GİRYAN. Giray değil. O yüzden artık Giray yorumu görmek istemiyorum. Bir tane bile.

Üçüncüsü ise okuma neredeyse 5k ama oy 300 anca geliyor. Çok zor olduğunu düşünmüyorum o yıldıza basmanın. Ben uykumdan ya da dersimden kısarak yazıyorum ve oldukça uzun yazıyorum.
Bu yüzden oy ile bekliyorum. Bu beni motive ediyor. Son üç bölüm de az 500 oy olmadıkça yazmaya başlamayacağım. Evet, istemesem de artık sınır koyuyorum.

24, 25 ve 26. bölümler için 600 oy gelince 27'yi yazmaya başlayacağım. İyi okumalar!

26. BÖLÜM: "AYNA KIRIĞI"

Nova Norda, Beteri Yok Uslanmaktan

Oscar and the Wolf, Killer You
(Bar sahnesi)



Ruh içim, korkardım önceleri ölümden,
Senin tenine değip de ruhunu bilmeden.
Sonra gözlerin gözlerime çarptı.
Ve bir mermi, göğsümden içeri saplandı.

Ay eğer inmek isteseydi gökyüzüne kurduğu karanlık krallığının tahtından, eğer zorunda kalsaydı yeryüzünde dolaşmaya, onun bile parıldayamayacağı bir karanlık olduğunu bile bile onun ruhuna saklardı kendisini

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Ay eğer inmek isteseydi gökyüzüne kurduğu karanlık krallığının tahtından, eğer zorunda kalsaydı yeryüzünde dolaşmaya, onun bile parıldayamayacağı bir karanlık olduğunu bile bile onun ruhuna saklardı kendisini.

Ben küçükken, annemin bana anlattığı masallarda hep karanlığa hapsolmuş insanlar sonunda aydınlığa teslim ederlerdi kendilerini lakin biz gümüşten bir krallığın küçük perileri değildik ki, bir kez karanlığın bize dokunmasına izin verdiğimizde ne yaparsak yapalım ondan sıyıramıyorduk kendimizi.

Güneş, içerideki koyu gri perdelerden sızdırıyordu cılız ışığını gücü yettiği kadar. Bu sabahın da kazanını belliydi, tıpkı gecenin kazananın belli olduğu gibi. Hayat gibi amansız bir savaştı gece ve gündüzün tutuştuğu da, sonuç daha başlamadan belliydi.

AHVEBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin