14. BÖLÜM: "GEÇMİŞ"

79.1K 4.5K 8.4K
                                    

Post Malone - Hollywood's Bleeding
Jaymes Young - Moondust

iyi okumalar. oy verin lütfen.

Babamın gidişi benim için acı vericiydi.

Babamı ilk defa o maddeyi vücuduna alırken gördüğüm zamanı hatırlıyordum. Beni fark etmemişti ama ben onu fark etmiştim. Hayatım boyunca tanıdığım insanın, babamın, bambaşka bir insana dönüşmesini gözlerimle izlemiştim.

Bu bir daha acı değil, hiçbir duyguyu hissetmek istemeyeceğim kadar acı vermişti bana. Eğer şalteri kapatırsam, hislere arkanızı dönersem toparlayabilirim sanmıştım. Acı çekmemek için hiçbir şey hissetmemem, hissettiklerimi görmezden gelmem gerekiyorsa bunu yapacaktım.

Yapmıştım da. Onunla tanışana kadar bütün planım, işlemesi gereken düzenli çarklar gibi dönüyordu.

Ama onun gelişi her şeyi yerle bir etmişti.

Gözlerimi ovuşturarak camdan dışarı baktım. Gecenin kaçıydı bilmiyordum. Sanırım dört gün önce buraya gelmiştik. Eskişehir'de olduğumuzu biliyordum, bir şekilde anında dağ evi ayarlamışlardı. Okula gidemiyordum, henüz ilk senemde belki de okulu dondurmak zorunda kalacaktım. Hiçbir şey bilmiyordum.

Günlerdir konuşmuyorduk. O sabahları evde olmuyordu, artık ne ile uğraşıyordu bilmiyordum ama eve geceye doğru geliyordu. O yokken odadan dışarı çıkıyordum, yemek yapıyor ve duş alıyordum. O geldiği zaman ise küçük odadan çıkmıyordum.

Onunla konuşmayı özlemiştim. Varlığının beni rahatlatması, bana güven vermesi gerekiyordu ancak bir adım atamayacak kadar dağılmıştım. Beni bu hale sürükleyen oydu. Hayatımın gözümün önünde silinişini izliyordum.

Gelip benimle bir kere bile konuşmaya çalışmamıştı. O neden gelip benimle konuşmuyordu?

Odadan çıkmama kuralımı yok sayarak kalın yorganı üstümden itekledim ve yataktan dışarı adımımı attım. Üzerimde büyük bol bir tişört vardı. Hiç kıyafetim olmadığı için birkaç parça kıyafet almıştı. Kıyafetleri bir gardiyan gibi odamın kapısına koymuştu.

Giryan Akat komik olmayan bir şaka gibiydi.

Kapıyı yavaşça aralayarak odadan dışarı çıktım. Sesimi duymasını istemiyordum. Şu an uyuyor da olabilirdi. Sabaha karşı uyumuyordu, bunu biliyordum ancak şu an sabah değildi. Gece on ikisi ya da biri olabilirdi.

İkimizin odası yan yanaydı. Zaten burası küçük bir yerdi. Küçük bir salonu ve bir mutfağı vardı. Yüzümün önüne gelen saçlarımı kulağıma sıkıştırarak salona doğru ilerledim. Onun suratını buraya geldiğimizden beri görmüyordum ancak artık dayanamıyordum.

Parkeye çarpan ayağım çok ses çıkardığında kalkıp bana bakmadığını görünce uyuduğuna emin olmuştum. Birkaç adım daha attım, bana arkası dönük olan tekli koltukta sızmıştı. Koltuğun önünde bir sehpa vardı, sehpanın üstünde beyaz bir toz vardı. Yanında bir kaşık ve kullanıldığı belli olan bir şırınga vardı. Dört beş içki şişesi duruyordu ve içinde biraz içki kalmış olan viski bardağı da o maddelerin yanındaydı. Küllüğün tamamı sigara izmaritleriyle dolup taşmıştı. Yerde dört tane boş sigara paketi vardı.

AHVEBWhere stories live. Discover now