8. BÖLÜM: "GECE MAVİSİ"

75.5K 4.6K 4.6K
                                    


Lucia - Silence
Marina - Savages

Başımda dehşet bir ağrıyla uyandığımda daha önce hiç bulunmadığım bir odadaydım.

Yattığım siyah çarşaf serili yatakta yan döndüm, üstümdeki şeyler tamamen aynıydı. Kafamı yastığa bastırdım.

Yastık Giryan kokuyordu.

Kokuyu algılamamla beraber tüm hücrelerim uyarılmış gibi ayağa kalktım. Oda simsiyahtı, evindeki odasına benziyordu ama orası da değildi. Ellerimle yüzümü avuçladım.

Hiçbir şey hatırlamıyordum.

Hatırladığım en son şey Giryan'ın kollarının altındaki kızdı. Hatırladığım en son şey öfke ile içkileri yuvarlayışımdı.

Ve şimdi burada, hiçbir şey olmamış gibi ona ait olan bir yatakta, onun kokusuyla uyanıyordum.

Artık kendimi korkutmaya başlamıştım. Benim derdim neydi? Ben ne yapıyordum? Kendimde değildim, orası kesindi. Beni etkisi altına almıştı. Lanet olası bana yapmam dediğim her şeyi kanata kanata yaptırmak için var olmuş gibiydi.

Kim bilir ona neler saçmalamıştım. Gerçekten hiçbir fikrim yoktu. Gerinerek yataktan kalktığım sırada telefonumun ve çantamın yatağın ucunda olduğunu fark ettim. Telefonun kilit tuşunu açarak saatin kaç olduğuna baktım. Saat dört buçuktu. Yani yaklaşık beş saattir uyuyordum.

Kalktığım sırada, başım yine dönüyormuş gibi oldu ancak bu alkolden değil kesinlikle ani hareketimden kaynaklanan bir dönmeydi. Sertçe yutkunarak, yatağın karşısındaki aynaya doğru baktım.

Göz makyajım akmıştı, kesinlikle kötü görünüyordu. Elimin tersiyle makyajı silmeye çalıştım. Göz altlarım şişmişti. Üstümde siyah tulumum vardı. Daha önce hiç bu kadar kötü göründüğümü hatırlamıyordum. Pekala, hatırlıyordum ancak bunun üstünden seneler geçmişti.

Kapı aniden açıldığında arkamı dönmeden, aynaya baktım. Kapının oradaydı. Bir an öylece orada kalsa da sonra birkaç adım atarak içeri girdi. Bakışları kesinlikle normal değildi. Alkol ya da başka bir maddenin etkisi altındaydı, bu barizdi. Yine de bir şeyin onu etkisi altına alması çok zor olacağından, bunu pek belli etmiyordu.

"Uyanmışsın," diye mırıldandı ancak kelimelerin içerisindeki boşluklardan alkollü olduğu anlaşılıyordu.

Birkaç adım daha atarak bana yaklaştığında, gerildiğimi hissettim. Sarhoş olduğumda ne yaptığımı bilmiyordum, kesinlikle hiçbir şey hatırlamıyordum. Sırf bu yüzden alkol kullanmaktan her zaman nefret etmiştim ancak bu hataya düşüp duruyordum işte.

Kokusu burnuma doldu. Güzel kokusu, alkolün kokusuyla beraber bastırılmıştı. Sarhoş değildi ama yine de alkol fıçısına batırılıp çıkarılmış gibi kokuyordu.

"Leş gibi kokuyorsun," dedim zorlukla yutkunarak. Bana bir adım daha yaklaştı ancak herhangi bir temasta bulunmak istemiyormuş gibi öylece durdu.

"Bu seni iğrendiriyor mu?" diye sordu. Bu sefer kelimeler birbirini yutacak gibi çıkmamıştı. Güçlü bir bünyesi vardı, bunu biliyordum. Alkolün ona etki edeceğini düşünmek bile son derece komikti.

"Hayır," diye yanıtladım onu, sertçe yutkunarak. Aşkına bakılırsa onun hakkında herhangi bir şeyin beni iğrendirmesi artık bana çok uzak bir ihtimal gibi geliyordu.

"Güzel," diye yanıtladı beni. Aynadan birkaç adım uzaklaştım ancak suratımdaki korkunç hal yüzünden ona bakmaktan da çekinmiştim. Kesinlikle bir palyaço gibi görünüyordum, şu an burada olmasaydı keşke.

AHVEBWhere stories live. Discover now