11. BÖLÜM •OYUN BAŞLIYOR•

8.4K 419 212
                                    

Monika- Yes İ do

Şu an profilimde Mutena isimli kurgu yayınlıyorum. Mutlaka bir göz atın. Konusu* Popüler Alp disiplini yıldızı Andıç Gözcü ile yıllar önce hafızasını kaybetmiş Mayda Ünsal'In gizemli karşılaşmasıyla geçmişteki sırlar teker teker çözülüyor. Onların ki tesadüf müydü kader miydi? Mayda'nın geçmişinde neler olmuştu? Bunları merak ediyorsanız göz atmanızı tavsiye ederim.

 Onların ki tesadüf müydü kader miydi? Mayda'nın geçmişinde neler olmuştu? Bunları merak ediyorsanız göz atmanızı tavsiye ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Eksik büyümüş bir yanım var. İhtiyacım olan tek şey ise huzur. Huzurumu o yanıma gömdürdüler." -U.M

Sorgusuz sualsiz bakışlarım onu bulmuştu. Ne demek istiyordu? Allah aşkına ikimizi de cezalandırıyorum, demek ne demekti? Biri bana açıklasın, lütfen. Beni cezalandırmasını anlayabilirdim de, kendini cezalandırmasını anlayamıyordum.

Derin nefes alarak gözlerimi kapattım. İtiraz eden bir sesle, "Koral Bey, sizce de mesai saati biraz fazla değil mi? Sonuçta benim bir evim var, annem kesin merak eder beni," dedim, gözlerimi bayarak. Sinirimi bozuyordu bu adam. Ciddi anlamda bir süre daha böyle gıcık hareketlerle devam ederse eğer kesinlikle ondan nefret edecektim.

O ise umursamaz bir ifadeyle, "Ben seni evine götürürüm," dedi. Dişlerimi birbirine bastırarak, "Ama ben kendim gitmek istiyorum. Düzgün bir saatte, mümkünse," deyip elimdeki dosyayı sertçe açtım. Allah aşkına, zaten bu yazılardan bir şey anlamıyordum. Burada ne işim vardı benim?

Koral başka bir şey demeden, "Haydi, oyalanmada başla bir yerde," deyip önündeki siyah kapaklı defteri bana gösterdi.

"Şu defterde benim notlarım var. O savunduğun düşüncelerin var ya. Hani işten çıkaralım, şirketin batmasını engelleyelim dediğin? Hah işte o düşünceleri değiştirecek notları dikkatle gözden geçirmeni istiyorum, Mehir."

Sıkıntılı nefes aldım. "Siz hala orada mısınız?" Yüzüme garip bir ifadeyle bakmıştı. Ne yani, orada takılı kalacağı aklıma nereden gelebilirdi ki? Önüme dökülen kısa saçlarımı kulağımın arkasına ittim. Orada durmayacağı belli olan saçlarım yeniden gözümün önüne düşmüştü.

Koral, "Hala oradayım, Mehir. Bil bakalım niye?" diye sordu öne eğilerek.

"Niye?" diye sordum ben de kısık sesle. Zoru oynuyorduk anlaşılan.

Koral, gömleğinin ilk birkaç düğmesini açarak, "Çünkü bu hayatta herkes hata yapar. Önemli olan ne sence?" diye sordu.

Absürt sesle, "Önemli olan o hatalardan ders çıkarmak mı diyeceksiniz?" diye sordum. Eminim ki, bu adamın farklı bir cevabı vardı. Fakat yine de ben en kolayını seçmiştim.

Başını iki yana salladı. "Hayır. Önemli olan o hatanın farkına varman."

Güldüm. "Neden güldün?" diye sormuştu. Omuz silktim ve defteri açarak okumaya başlamıştım. Yazımı çok iyiydi. Hatta o kadar iyiydi ki, ilk sayfayı birkaç saniyede okuyup bitirmiştim. Bilhassa kendi yazımını okuyamayan biri olduğum için bu durum hoşuma gitmişti.

GÜLDEN KÜLE +18  (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin